Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/2767 E. 2022/1389 K. 28.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO : 2019/2767
KARAR NO : 2022/1389

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 10.10.2019
ESAS-KARAR NUMARASI : 2018/309 E., 2019/589 K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : i
VEKİLİ :
Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Davacı vekili, müvekkilinin hisse devir sözleşmesi ile davalı kooperatife ait …. numaralı taşınmaz ile özgülenen hisseyi 5.000,00-TL bedelle devraldığını, devir tarihi itibariyle taşınmazın ham halde bulunduğunu ve söz konusu bağımsız bölüm ile A-B Blok bina içi ve dışı giderleri olmak üzere 42.650,00-TL masraf yaptığını, kooperatifin iflas etmesi üzerine devredilen hisse karşılığı dairenin mülkiyetinin alınmasının mümkün olmadığını, bu amaçla masaya alacak kaydında bulunulmasına rağmen üyelik durumunun şüpheli olması gerekçe gösterilerek taleplerinin reddedildiğini, Ankara Batı 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş dosyası üzerinden yaptırılan tespitte harcama tutarının 36.500,00-TL olarak saptandığını, bu kez anılan harcamanın yeniden masaya kaydı için yapılan başvurunun da yargılamayı gerektirir gerekçesiyle reddedildiğini beyan ederek müvekkilinin A Blok 8 numaralı bağımsız bölüm ile A-B Blok bina içi ve dışı giderleri olmak üzere yaptığı harcamaların masaya kaydına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, …Konut Yapı Kooperatifi’nin iflas etmesi ile iflas işlemlerinin Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün 2014/27 iflas sayılı dosyası üzerinden yürüdüğünü, iflasın açılması ile kooperatifin mal varlığının yönetiminin iflas idaresine geçtiğini, dolayısıyla 17.06.2009 tarihinden sonra yapılan 12.09.2011 tarihli devir işleminin yok hükmünde olduğunu, davacının yaptığını belirttiği işlerin kendisi tarafından yapıldığına dair kanıt bulunmadığını ve bu sebeple verilen ret kararının yerinde olduğunu, Ankara Batı 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş dosyası üzerinden yaptırılan tespite itiraz ettiklerini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece Mahkemesi’nce “…Toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre; davacının, müflis kooperatif nezdindeki üyeliği devraldığını iddia ettiği, ancak devri yapan dava dışı …in kooperatife üye olmadığı, kooperatif eski yönetim kurulu üyelerince usulsüz işlemler ile gerçek dışı üyelikler oluşturulduğu, bu durumda davacının fiilen oturduğu daireyi hukuken korunan bir hakka dayalı olarak kullandığının kabul edilemeyeceği anlaşılmıştır.
Her ne kadar davacı haksız şagil konumunda ise de; taşınmaza yaptığı faydalı masrafları sebepsiz zenginleşme hükümleri kapsamında talep edip edemeyeceği de mahkememizce değerlendirilerek araştırma yapılmış, müflis kooperatife ait binalarda iskan alınıp alınmadığı sorulmuş, binalarda iskanın alınmamış olduğu tespit edilmiştir. Buna göre, davacının yaptığı masrafların müflis kooperatifin yararına olduğu bu aşamada ispat edilememiştir.
Öte yandan, davalı kooperatif tarafından davacının fiilen ikamet ettiği dava konusu daireden tahliyesine yönelik herhangi bir işlem yapılmayıp, davacı fiili kullanımını devam ettirdiğinden, davacının yaptığı masrafların müflis kooperatif yararına olduğu düşünülse dahi, bu masraflara dair alacak henüz muaccel olmamıştır. Dolayısıyla, davacının iflas tarihinden evvel doğmuş bir alacağı olmadığından, kayıt kabul davasının açılamayacağı kanaatiyle davanın reddine…” karar verilmiştir.
İstinaf yasa yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Mahkemece davalı kooperatif kayıtları incelendiğinde, kooperatif eski yönetim kurulu üyelerince usulsüz işlemler ile gerçek dışı üyelikler oluşturulduğunun tespit edildiğini; müvekkilince kooperatifin iflas ettiğinin ve kendilerinin üye olmayan bir kişiden hisse devraldığının uzun zaman sonra anlaşıldığını, her ne kadar kooperatif iskan almamış olsa da … parsel üzerindeki yapıların şu anda Müflis Kooperatif iflas masası uhdesinde bulunduğunu, iflas masasısının serbestçe tasarruf edebildiğini, bu zamana kadar iskan alınmamasının müvekkilinden değil yöneticilerin iş bitirememe ve iflas masasının iskan talebinin olmamasından kaynaklandığını, yapıda iskan alınmamasının müvekkilinin kazandırım yaptığı gerçeğini değiştirmediğini; mahkemenin gerekçesinde müvekkilinin kazandırımlarının kooperatif yararına olduğunun kabulünde de müvekkilinin tahliyesine yönelik herhangi bir kararın olmadığından bahisle alacağının muaccel olmadığını ve dava açamayacağını kabul ettiğini, sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ile fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerektiğini, kooperatife ait ham halde bulunan daireye müvekkilince, bilirkişi raporuna göre 32.500,00-TL kazandırım yapıldığını, şu anda diğer bağımsız bölümler ham halde iken bu bağımsız bölümün değerinin arttığını, bağımsız bölümün tabiri caizse “oturulabilir, yaşanılabilir” bir hale geldiğini, bu doğrultuda müvekkilinin yaptığı harcamalar ile fakirleştiğini, kooperatifin ise dairenin ederi arttığı için zenginleştiğini, zenginleşen kooperatifin müvekkilinin sebepsiz zenginleşme kapsamında hak kazandığı kazandırım bedelini ödemesi gerektiğini, ayrıca iflas masasının eksikliklerin tamamlanması adına dairelerden bir kaçının satışını yapmak üzere olduğunu, mahkemenin iskan alınamadığı için kooperatif yararına bir işlem olmadığı kanaatinde ise de iflas masasının dairelerle ilgili tasarruf hakkına sahip olduğunu, eğer satışı yapılacak yerlerden biri müvekkilinin bulunduğu yer ise diğer dairelerden pahalıya satılacağı için müvekkilinin yaptığı kazandırımların kooperatifin yararına olduğunun aşikar olup aksinin kabulünün mümkün olmadığını, yarar için iskan koşulunun aranmasının hakkaniyetle bağdaşmadığını beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, kooperatif üyeliği nedeniyle davacının kendisine tahsis edildiğini iddia ettiği taşınmaza yaptığı masrafların iflas masasına kaydı istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/309 E., 2019/589 K. sayılı dava dosyasında verdiği 10.10.2019 tarihli kararına yönelik davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Alınması gereken 80,70-TL istinaf karar harcından, peşin alınan 44,40-TL harcın düşümü ile kalan 36,30-TL harcın davacıdan alınıp Hazine’ye gelir kaydına.
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
28.09.2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 29.09.2022

Başkan … Üye … Üye … Katip …