Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/2712 E. 2023/43 K. 18.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO : 2019/2712
KARAR NO : 2023/43
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/09/2019
ESAS-KARAR NUMARASI : 2018/145 E.-2019/789 K.
DAVACI : …
VEKİLİ :
DAVALI : …
VEKİLİ :
Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili; taraflar arasında temizlik hizmeti alım sözleşmesi imzalandığını, dava dışı işçinin iş akdinin kıdem tazminatına hak kazanacak şekilde sonlandırıldığını, davalı tarafından adı geçen işçinin kıdem tazminatının müvekkilinin hak edişinden kesildiğini, hizmet alım sözleşmesi ve eklerinde çalışanların kıdem tazminatlarından müvekkilinin sorumlu olacağına ilişkin bir hüküm bulunmadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 5.000,00 TL.’nin kesinti tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş;
09.07.2019 tarihinde harcı yatırılan ıslah dilekçesiyle; dava değerini 25.136,68 TL.’ye artırmıştır.
Davalı vekili; müvekkili ile davacı arasında temizlik hizmeti alım sözleşmesi imzalandığını, işçinin davacı işçisi olduğunu, hizmet alım sözleşmesinin eki olan Teknik Şartname hükümleri uyarınca çalıştırılacak işçilere ait iş haklarının ödenmesi sorumluluğunun yükleniciye ait olduğunun düzenlendiğini, dava dışı işçiye 6552 sayılı kanun ile 4857 sayılı İş Kanunu’nun 112. maddesine getirilen düzenleme uyarınca kıdem tazminatının müvekkili İdare tarafından ödendiğini, yapılan kesintinin usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesince; “Tüm dosya kapsamı ve deliller, tarafların iddia ve savunmaları, dosyaya delil olarak sunulan belgeler, hizmet alım sözleşmesi ile ekleri, yapılan ödemeler hep birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu olayda 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2/6 maddesi çerçevesinde, davalı idare ile idarenin temizlik işlerini yüklenen davacı arasında bu işlerde çalıştırılan işçiler yönünden asıl işveren-alt işveren ilişkisi mevcut olup davalı asıl işverenin alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili İş Kanunu’nundan kaynaklanan yükümlülükler nedeniyle alt işverenle birlikte müteselsilen sorumlu oldukları, kendi aralarındaki iç ilişkide ise sorumluluğun taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre belirlenmesi gerektiği, tarafların serbest iradeleri ile düzenlemiş oldukları sözleşme ve şartname hükümlerinin tarafları bağladığı, davacının kıdem tazminatı ödemesi yapılan işçiye 01/08/2016 tarihinden itibaren taraflar arasındaki sözleşmeye istinaden ihale konusu işte istihdam ettiği, taraflar arasındaki sözleşmede yüklenicinin çalıştırdığı işçileri kıdem tazminatlarının ödenmesinden yüklenicinin sorumlu olduğuna ilişkin açık hüküm bulunmadığı, işçilerin 4857 sayılı Yasa’dan kaynaklı alacaklarının ödenmesinden yüklenicinin sorumluluğunun kararlaştırıldığı, davalı idarenin işçiye ödediği kıdem tazminatını davacının hakedişinden kesmek sureti ile tahsil ettiği açıkça anlaşıldığından davacının bu durumda kendi sözleşme dönemine isabet eden kıdem tazminatı yönünden iade talep edemeyeceği, davacıdan talep edilebilecek kıdem tazminatının 473 gün çalışma süresi ile belirlenen 2.615,98 TL olabileceği, bu durumda davalı idarenin davacı hakedişinden yaptığı 27.752,66 TL kesinti miktarı dikkate alındığında, davalı idarenin 27.752,66 TL – 2.615,98 TL = 25.136,68 TL fazla kesinti yapıldığının açık olduğu” gerekçesiyle, davanın kabulüne, 25.136,68 TL’nin kesinti tarihi olan 15.11.2017 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; İlk derece Mahkemesince sözleşme ve eki şartname hükümlerinde alt işverenin çalıştırılacak işçiye ödenmesi gereken kıdem tazminatının tamamından sorumlu olacağına ilişkin bir düzenleme bulunmadığından yola çıkılarak karar verilmişse de, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesinin 8. maddesi ve sözleşmenin eki Teknik Şartnamenin 6. maddesi uyarınca kıdem tazminatından davacı yüklenicinin sorumlu olacağını, dava dışı işçinin davacı şirket işçisi olarak çalıştığını ve emekli olduğunu, İlk derece Mahkemesince alt işverenin sorumluluğunun sadece kendi dönemi ile sınırlı tutulduğunu ve dava dışı işçinin çalıştığı döneme ilişkin kısmından sorumlu olduğunun kabul edildiğini, Yargıtay kararlarında süresi sona eren alt işverenin bir fesih bildirimi ya da başka yerde çalıştırmak üzere çağrı yapmaksızın işyerinden ayrılması ve işçilerin yeni alt işverende çalışmaya devam etmelerinin alt işverenler arası işyeri devri olarak değerlendirildiğini, işyeri devrinde devir tarihinde mevcut iş sözleşmelerinin bütün hak ve borçlarıyla devralan işverene geçeceğini belirterek, İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesine dayalı olarak dava dışı işçiye ödenen ve davacı hak edişinden kesilen kıdem tazminatı tutarının istirdatı istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesinde işçilik alacaklarından yüklenicinin sorumlu olacağına ilişkin bir hüküm bulunmamakla birlikte sözleşmenin eki teknik şartnamede işçilik alacaklarından davacı yüklenicinin sorumlu olduğuna yönelik hükümler bulunmaktadır. Gerekçeli karardaki “taraflar arasındaki sözleşmede yüklenicinin çalıştırdığı işçileri kıdem tazminatlarının ödenmesinden yüklenicinin sorumlu olduğuna ilişkin açık hüküm bulunmadığı, işçilerin 4857 sayılı Yasa’dan kaynaklı alacaklarının ödenmesinden yüklenicinin sorumluluğunun kararlaştırıldığı” şeklindeki çelişkili ibarenin yazım yanlışına dayandığı kabul edilmiş, “taraflar arasındaki sözleşmede yüklenicinin çalıştırdığı işçileri kıdem tazminatlarının ödenmesinden yüklenicinin sorumlu olduğuna ilişkin açık hüküm bulunmadığı, teknik şartnamede işçilerin 4857 sayılı Yasa’dan kaynaklı alacaklarının ödenmesinden yüklenicinin sorumluluğunun kararlaştırıldığı” şeklinde anlaşılması gerektiği düşünülmüştür.
Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 23.09.2021 tarih ve 2021/697 E., 2021/355 K. sayılı kararında açıklandığı üzere; taraflar arasındaki sözleşmede işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair bir hüküm bulunmaması halinde de, işçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması nedeniyle, kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işverene karşı sorumludurlar.
Bu açıklamalara ve dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine ve gerekçeli, tarafların ve mahkemenin denetimine elverişli, oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenmiş olmakla Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu uyarınca karar verilmiş bulunmasına göre, İlk derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, HMK.’nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3) maddeleri uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK.’nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3) maddeleri uyarınca davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.717,09 TL. istinaf karar harcından peşin alınan 430,00 TL’nin mahsubuyla kalan 1.287,09 TL.’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davalı tarafça yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden alınarak iadesine,
4-Davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
18/01/2023 tarihinde, HMK’nın 362/(1)-a. maddesi uyarınca (Ek madde 1 uyarınca yeniden değerleme oranına göre belirlenen 238.730,00 TL. kesinlik sınırının altında kaldığından) KESİN olmak üzere, oybirliği ile karar verildi.

GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 19/01/2023

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza