Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/2694 E. 2023/857 K. 10.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ (E S A S I İ N C E L E M E D E N
K A R A R I N K A L D I R I L M A S I)

ESAS NO : 2019/2694
KARAR NO : 2023/857

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 02/07/2019
ESAS-KARAR NUMARASI : 2018/85E., 2019/501K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, davacının çocuk oyun parkları ve kent mobilyaları alanında faaliyet gösterdiğini, devlet tarafından sağlanan teşviklerden faydalanabilmek adına davalı ile 13/07/2016 tarihli sözleşme imzalandığını, taraflar arasındaki sözleşmenin 13/07/2016 – 31/12/2016 tarihleri arasında devam ettiğini 31/12/2016 tarihinde tarafların mutabakatı ile sona erdiğini, davalının sorumluluğunda olan dönemde müvekkilinin Orta Anadolu İhracatçı birlikler nezdindeki takip edilen yurtdışı fuar desteğine ilişkin başvurunun reddedildiğinin öğrenildiğini, ilgili kurum tarafından davacıya yazılan 27/09/2017 tarihli yazıda 23-15 Mayıs 2016 tarihlerinde … fuarı hakkında 03/08/2016 tarihli teşvik başvurusuna ilişkin olarak eksik evrak bildiriminde bulunulduğu, bu bildirim üzerine verilen 08/12/2016 tarihli cevapta davacıdan istenen belgelerin sunulmadığını, yasal düzenleme gereği eksik yazı bildirimine rağmen söz konusu eksiklerin giderilmemesi sebebiyle teşvik talebinin reddedildiğinin bildirildiğini, bu teşvikin alınması halinde davacı yaptığı giderlerin bir kısmını alabilecek iken bu sebeplerden ötürü davacının zarara uğradığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte şimdilik 5.000,00 USD cezai şart bedeli ile 1.500,00 USD tazminatın fiili ödeme tarihindeki kur üzerinden davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı şirket ile olan danışmanlık ilişkisinin 13/07/2016 tarihinde yürürlüğe girdiğini ve bu hukuki ilişkinin karşılıklı mutabakat ile 31/12/2016 tarihinde sona erdiğini, müvekkili tarafından davacıya teşvikler kapsamında en üst düzeyde hizmet verildiğini, başvuruların sözleşme öncesi ve sonrasında davacı tarafından yapıldığını ve takip edildiğini, bu anlamda sözleşme süresince davalı tarafından verilen danışmanlık hizmeti haricinde hali hazırda davacı şirketin bir takım başvurular yapmış olduğunun bilindiğini, davacı tarafın iddiasının aksine belirtilen idareden davalı şirkete yazılan herhangi bir yazı olmadığı gibi başvuruya dair belge eksikliği yazısı ve bu yazıya taraflarınca verilen bir cevabın da bulunmadığını, danışmanlık sözleşmesinin 31/12/2016 tarihinde bitmesine binaen bu tarihten sonra belirtilen idare ile ilgili bir yazışmanın söz konusu olmadığını, sorumluğunun bulunmadığını, davacının dilekçesinde bahsetmiş olduğu idari kurumlara ön başvurunun davalı şirketi ile danışmanlık sözleşmesi akdedilmeden önce davacı tarafından yapıldığını, bu doğrultuda davalının eksik belge sunulması gibi özen yükümlülüğüne aykırı bir eyleminin bulunmadığını, eksik belge var ise bunun sorumlusunun bizzat davacı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince “… taraflar arasında akdedilen sözleşme bağlamında yapılan değerlendirmede ;23-25 Mayıs 2016 tarihleri arasında … fuarına ilişkin teşvik talebinin ilk olarak 14/01/2016 tarihinde bizzat davalının ilişkisi olmayan dönemde davacı şirket tarafından yapıldığı ikinci başvurunun yine davacı şirket tarafından 04/08/2016 tarihinde yapıldığı, daha sonra 19/10/2016 tarihinde idare tarafından tespit edilen eksikliklerin davacı şirkete mail yoluyla bildirildiği, akabinde yine idare tarafından 06/12/2016 tarihinde eksiklikler tekrar bildirildiği ve kendilerine 30 iş günü süre tanındığı hususunun davacı şirketin … KEP adresine bildirimde bulunulduğu, tüm bu uyarılara rağmen davacı şirket tarafından verilen süre zarfında belgelerin sunulmaması sonucunda davacı şirketin başvurusunun red edildiği anlaşılmıştır. Öncelikle incelenen kayıtlar kapsamında yapılan tüm müracaatlarda davacı şirketin başvuru yaptığı ve bildirimlerinde davacı şirkete yapıldığı_Orta Anadolu İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliğinin 09/10/2018 Tarihli aynen Yazısı Ekindeki belgelerden anlaşılmıştır. Her ne kadar davacı şirket dava dilekçesinde eksik yazı bildirimlerinin davalıya aktarıldığını iddia etmiş ise de dava tarihi itibarıyla dava dosyasından bu yönde bir bildirimin bulunmadığı görülmüştür. Ayrıca dosyada bulunan yazışmaların tamamında da söz konusu işlemleri bizzat davacı şirketin takip ettiği görülmüştür. Yine idare tarafından davacı şirkete 06/12/2016 tarihinde yapılan bildirimin 30 iş günü bitiminin de davalı şirket ile yapılan sözleşmenin bitim tarihinden sonrasına geldiği nazara alındığında 2017 yılında da davacı şirket tarafından idarenin istemiş olduğu eksiklerin tamamlanmadığı görülmüştür. Tüm bu anlatılan ışığında davacı yanın TTK 18/2 maddesi aykırı olarak basiretli bir iş adamı gibi davranmadığı kanaati mahkemede hasıl olmuştur.
Taraflar arasındaki 13 Temmuz 2016 tarihli sözleşmenin 4.maddesi davacının sorumluluklarını düzenlemektedir. 4.Maddenin c bendine göre Bakanlık tarafından istenilen belgelerin eksiksiz olarak hazırlanıp danışmana verilmesi müşteriye yani davacıya yüklenmiştir. Dosya kapsamından anlaşıldığı gibi dava dışı idarece yapılan tüm yazışmalar davacı ile yapılmıştır. Davacı sözleşmenin 4.maddesinin c bendi uyarınca idareden gelen bu yazışmaları davalıya bildirdiğini kanıtlayamamış ve buna ilişkin bir belge sunamamıştır.Bu durumda taraflar arasındaki sözleşme gereği davalıya bir kusur yüklenmesinin mümkün olmadığı … ” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Usulüne uygun olarak bildirmiş oldukları tanık dinlenmeden davanın reddine karar verildiğini, olaya ilişkin herhangi bir uzmanlığı bulunmayan bilirkişiler tarafından düzenlenen, hiçbir hukuki ya da teknik bilgiyi içermeyen bilirkişi raporuna dayanılarak karar verildiğini, ilk derece mahkemesi kabulünün aksine, teşvik başvurusuna ilişkin eksiklik bildiriminin yerine getirilmesinin davalının sorumluluğunda olduğunu, zarar doğuran eylemin davalının kusurundan kaynaklandığını, hibe makamı ile başvurucu arasındaki başvuru ve bildirimlerin, 2009/5 sayılı Yurt Dışında Gerçekleştirilen Fuar Katılımlarının Desteklenmesine İlişkin Tebliğ hükümleri gereğince bizzat ve yalnızca başvurucu tarafından yapılmakta olduğunu, yine aynı tebliğ hükümleri gereğince bildirim ve tebligatların da yalnızca başvurucunun KEP adresine gönderildiğini, teşvik mevzuatından kaynaklanan bu durumun sözleşme ile müvekkiline karşı iş görme taahhüdünde bulunan davalı şirketin sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağını, davalı tarafça dahi eksik evrakların müvekkili şirket tarafından kendilerine verilmediği yönünde bir savunma yapılmamış olup, davalı tarafça ileri sürülmeyen bir hususun karara gerekçe yapılmasının kabul edilemeyeceğini, davacı şirket tarafından talep edilen belgelerin danışmana verilmediği iddia edilse dahi bu hususun ispatının yine davalı yana düşeceğini, oysa ki, dosya kapsamında bu doğrultuda bir savunma, beyan ve belgenin de bulunmadığını, dosyada mevcut ve davalı tarafça inkar edilmeyen mail yazışmaları ile davalının/danışmanın işini gereği gibi yapmadığının, sadakat borcunu ihlal ettiğinin, gerçek dışı beyanda bulunarak müvekkilini aldatarak müvekkilinin zarara uğramasına sebebiyet verdiğinin sabit olduğunu beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesinin gereği gibi ifa edilmemesi iddiasına dayalı cezai şart ve tazminat istemine ilişkindir.
Davacı teşvikin alınamamasından davalının sorumlu olduğunu ileri sürmüş davalı ise sorumlu oldukları dönem içinde kusurun bulunmadığını ve kendilerine iletilen resmi bir eksiklik yazısının olmadığını savunmuştur.
Davacı tarafından 26/02/2018 tarihinde dosyaya sunulan elektronik posta yazışmaları incelendiğinde; davalı şirketin posta adresinden … isimli çalışan tarafından teşvik takip listesi başlıklı 23/12/2016 tarihli ileti gönderilmiştir. Listenin incelenmesinde, 6.sırada gösterilen 2016 … (22-25 Mayıs) kaydının karşısında “uzman adı:kübra hanım, eksiklikler 06/12/2016 tarihinde …’ye teslim edilmiştir.” şerhinin düşüldüğü görülmektedir. Buna göre; davalı tarafından dava konusu teşvikin takibe alınmış olduğu, eksikler ile ilgili işlem yapıldığı ve eksiklerden davalının haberdar olduğu anlaşılmakla, sadece başvuruyu davacının yaptığından bahisle davalının sorumlu olmadığının söylenmesi mümkün bulunmamaktadır.
Bu durumda, tarafların iddia ve savunmaları ile sınırlı olarak sunulan deliller kapsamında somut uyuşmazlıkla ilgili uzman bilirkişi ya da bilirkişilerce yeniden inceleme yaptırılarak, teşvikin alınıp alınamaması ile ilgili tarafların varsa kusur durumlarının tartışılması davacı taleplerinin değerlendirilmesi gerektiğinden, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile HMK.nun 353/1-a-6.m. uyarınca davanın esası incelenmeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmektedir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile:
HMK m. 353/1,a.6 gereğince, Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/85E., 2019/501K. sayılı dava dosyasında verdiği 02/07/2019 tarihli kararın, ESASI İNCELENMEDEN KALDIRILMASINA ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE.
2-Peşin alınan istinaf karar harcının iadesine.
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından hükümle birlikte değerlendirilmesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
10/05/2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,
HMK m. 353/1,a ve 362/1,g gereğince KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 11/05/2023

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır