Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/2670 E. 2022/1012 K. 15.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)
….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 17.09.2019
ESAS-KARAR NUMARASI …
Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili; taraflar arasında maden arama ruhsatları alma, işletme izni alma, işletme projesi hazırlama, üretim programı ve imalat haritası hazırlama, ihalelere katılma, ihale bedeli yatırma, işletme ruhsatı almak için taahhütname imzalanması, işletme ruhsatının alınabilmesi için her türlü evrakın hazırlanması ve sonuçlandırılması işlerini içeren şekilde ticari hizmet sözleşmesi bulunduğunu, davacının edimlerini yerine getirmesi nedeniyle danışmanlık ücreti adı altında 13.605,29 TL fatura düzenlediğini, faturalara itiraz edilmediğini, ayrıca taraflar arasında davalının işletmecisi olduğu maden ocağı ile ilgili olarak … projesinin hazırlanması ve alınması gereken bütün izin ve lisansların alınması hususunda anlaşma yapıldığını, sözleşme bedeli olarak KDV hariç 45.000,00 TL kararlaştırıldığını, davacının bu edimini de yerine getirdiğini, fatura düzenleyerek gönderdiğini, ancak davalı tarafından faturanın iade edildiğini, bu nedenle her iki faturaya dayanarak icra takibi yaptıklarını, davalının takibe itiraz etmesi nedeniyle takibin durduğunu belirterek, Beykoz İcra Dairesinin 2016/4947 esas sayılı dosyasında itirazın iptaline, icra inkar tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davacının … projesine ilişkin hizmeti noksan ve kusurlu olarak ifa ettiğini, bu nedenle bu bedeli talep etmesinin mümkün olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesi’nce “Dava, ticari hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacağın ödenmesi için başlatılan icra takibine itirazın iptali talebine yöneliktir.
Beykoz İcra Dairesinin 2016/4947 esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı tarafından davalı hakkında “03/03/2016 tarihli, 53.100,00 TL meblağlı fatura ve 31/12/2013 tarihli cari hesabı” açıklaması ile 66.705,29 TL alacağın işlemiş faizi ile birlikte ödenmesi için takip başlatıldığı, 7 örnek ödeme emrinin borçluya 21/04/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 25/04/2016 tarihli dilekçesi ile takibe, borca ve ferilerine itiraz ettiği ve itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği, itiraza ilişkin dilekçenin alacaklıya tebliğ edildiğine ilişkin dosya kapsamında herhangi bir belgenin bulunmadığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında 15/09/2011 tarihinde 1 yıl süreli, 15/09/2012 tarihinde tarihinde ise 15/09/2012 – 31/12/2012 tarihleri arasında geçerli olmak üzere Çevre Danışmanlık Hizmeti işine ilişkin olarak hizmet satın alım sözleşmesi imzalandığı, davacının yüklenici, davalının ise işveren konumunda olduğu anlaşılmıştır.
Dosyaya dava dilekçesi ekinde sunulan belgelerden, davacı tarafından davalı şirket adına … ili, … ilçesi, … Köyü mevkiinde bulunan maden ocağı ile ilgili olarak Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporunun hazırlandığı, projeyle ilgili gazete ilanlarının davacı tarafından yaptırıldığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafından “…….. Hazırlanması (… ili, … ilçesi, … Köyü mevkii)” açıklaması ile davalı adına KDV dahil 53.100,00 TL bedelli, 03/03/2016 tarih, ….. seri nolu faturanın düzenlendiği, ayrıca taraflar arasında imzalanan hizmet satın alım sözleşmeleri gereğince Eylül 2011 – Aralık 2012 tarihleri arasını kapsar şekilde her bir ay için sözleşme kapsamında fatura düzenlendiği anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nin 219 – 222. maddeleri ile 6102 sayılı TTK’nin 64 – 83. maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılmasına gerek görülmüş, taraflara ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmeleri veya bulunduğu yer ile ilgilisini bildirmeleri hususunda verilen süre içerisinde taraf vekilleri tarafından beyanda bulunulmuştur.
Dosyanın tevdi edildiği bilirkişiler … ve …’tan oluşan bilirkişi kurulu tarafından davacının ticari defter ve kayıtları üzerinde de inceleme yapmak suretiyle düzenlenen dosya kapsamına uygun, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporuna göre, davalı yararına hazırlanan … raporunun hazırlanma tarihinin 24/02/2015 olduğu, davacı tarafından hazırlanan ve davalı tarafından işletilmesi planlanan … Kapasite Artışı ve … Tesisi adlı … projesi ile ilgili olarak bakanlık tarafından olumlu kararının verildiği, projenin davacı tarafından hazırlandığı, mevzuat gereği yapılması gereken toplantı ilanının davacı tarafından yapıldığı, davacının bünyesinde farklı meslek disiplinlerinden oluşan teknik personelin bulunması karşısında … raporunu hazırlamasının mümkün olduğu, taraflar arasında … projesi hazırlanmasına ilişkin herhangi bir sözleşmenin bulunmadığı, davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarına göre davacının takip tarihi itibari ile davalıdan 66.705,29 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Davalının ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapmak suretiyle düzenlenen dosya kapsamına uygun, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporuna göre, davalının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu ve delil niteliğinin bulunduğu, davalının ticari defter kayıtlarına göre davacıya 21.644,09 TL borçlu olduğu hususunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
… İdare Mahkemesinin 2017/586 esas, 2018/271 karar ve 2017/572 esas, 2018/275 karar sayılı kararlarının incelenmesinde, Devlet hakkı ve özel idare payının 3213 sayılı Maden Kanununun 14/15. maddesi uyarınca ruhsat sahibi tarafından her yıl haziran ayının son günü mesai bitimine kadar ödenmesinin gerektiği, ancak dosyamız davalısı ve yetkilisi tarafından bu bedelin süresinde ödenmemesi nedeniyle düzenlenen ödeme emirlerinin usule uygun olduğu belirtilmek suretiyle açılan davaların reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
… İdare Mahkemesi kararlarının değerlendirilmesi sonucunda, davalının ruhsat sahibi olduğu hususunda tereddüt bulunmadığı, ruhsat alma şartlarını taşıdığı, ruhsat alma şartlarını ise davacı tarafından verilen hizmet sonucunda yerine getirdiği, bu hali ile de davacı tarafından davalıya … ile ilgili olarak gerekli hizmetin verildiği, hizmetin eksik ve ayıplı olarak verildiği yönündeki davalı itirazının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı üzerinde yapılan değerlendirme neticesinde, taraflar arasında 15/09/2011 – 31/12/2012 tarihleri arasında geçerli olmak üzere hizmet satın alım sözleşmesi imzalandığı, davacının bu sözleşmeler uyarınca edimlerini yerine getirdiği, taraflar arasında bu sözleşmeler kapsamında edimlerin yerine getirildiği hususunda herhangi bir ihtilafın bulunmadığı, ayrıca dosyaya sunulan belgeler ve idare mahkemesi kararları uyarınca davacı tarafından davalıya … ili, … ilçesi, … Köyü mevkiinde bulunan maden ocağı ile ilgili olarak Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporunun hazırlandığı, gerekli onaylarının alındığı, onayların alınması sonrasında davalıya ilgili bakanlık tarafından ruhsat verildiği, davacı tarafından … projesi kapsamında davalıya düzenlenen faturada belirlenen miktarın ödenmesinin gerektiği, faturanın iade edilmesinin yerinde olmadığı, alınan bilirkişi raporlarına göre davacının hizmet satın alım sözleşmeleri nedeniyle davalıdan 13.605,29 TL, davalı yaranına hazırlanan … projesi nedeniyle ise 53.100,00 TL alacağının bulunduğu, bu hali ile davacı tarafından hizmetlerin yerine getirildiğinin ispatlanması karşısında takibe konu alacağın mevcut ve talep edilebilir olduğu, davalının takibe yapmış olduğu itirazının ise haksız olduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına, davalının icra takibine haksız olarak itiraz ettiği anlaşıldığından icra inkar tazminatına hükmedilmesine…” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran-davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: itirazın iptali davasının görülebilmesi için mahkemenin yargı çevresi içinde usulüne uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunmasının ön şart olduğunu, fakat eldeki dosyada böyle bir durumun söz konusu olmadığını, taraflar arasında icra takibine dayanak faturanın düzenlenmesini haklı kılacak bir mutabakat ya da … raporu hazırlaması hizmeti görülmesine dair özel bir sözleşme olmadığını, davacı şirket kayıtlarında bulunan en son cari hesap kaydının 21.12.2013 tarihli olduğunu, davacının 2014 ve 2015 yıllarında müvekkili şirkete hiç fatura kesmediğini, davacının icra takibine dayanak gösterilen faturada yazılı meblağı bire bir hak edeceğine hükmedilmesinin dosya kapsamına göre hatalı olduğunu, davacı yararına ayrıca icra inkar tazminatına hükmedilmesinin dosya kapsamına göre hatalı olduğunu bildirerek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacağın ödenmesi için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-HMK m. 353/1,b,1 gereğince; Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/176E., 2019/650K. sayılı dava dosyasında verdiği 17.09.2019 tarihli kararına yönelik davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 4.841,34 TL’den peşin olarak alınan 1.218,90TL’nin düşümü ile kalan 3.622,44 TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
15.06.2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 15.06.2022

….