Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/2659 E. 2023/1729 K. 01.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 23. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2019/2659 – 2023/1729
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)
ESAS NO : 2019/2659
KARAR NO : 2023/1729

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/05/2019
ESAS-KARAR NUMARASI : 2017/475 Esas-2019/534 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı banka vekili, müvekkili ile dava dışı müşterisi olan şirketle 18.03.2014 tarihli, 600.000,00 TL tutarlı kredi sözleşmesi imzalandığını ve dava dışı şirkete çeşitli tarihlerde toplu olarak 503.630,00 TL tutarında krediler kullandırıldığını, kredinin teminatı olarak Kastamonu’da bulunan arsa vasfındaki taşınmaza 650.000,00 TL bedelli 1.derece 1.sırada ipotek konulduğunu, bahsi geçen taşınmazın değerinin tespiti amacıyla davalı şirketle yapılan anlaşma sonucu davalının verdiği raporda taşınmazın değerinin 310.000,00 TL olarak belirlendiğini, dava dışı borçlu şirkete 310.000,00 TL teminat üzerinden kredi verildiğini ancak borçlu şirketin borcunu ödememesi üzerine girişilen takip sonucu taşınmazın değerinin yüksek gösterildiğinin anlaşıldığını ve taşınmazın 171.750,00 TL bedel üzerinden 3.şahıs tarafından icra kanalıyla satın alındığını, davalı şirketin hatalı ekspertiz raporu sonucu müvekkilinin zarara uğradığını, gerçek değer tespit edilmiş olsa müvekkilinin daha düşük miktarda kredi vereceğini ileri sürerek müvekkilinin zararı olan 129.080,00 TL’nın avans faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın haksız açıldığını, müvekkili tarafından verilen rapordaki değer ile icra dosyasında aldırılan rapordaki değerin ve davacı banka tarafından haricen hazırlattırılan rapordaki tutarın karşılaştırmasının mümkün olmadığını, müvekkilinin rapor tarihinde taşınmazın değerini tespit ettiğini, müvekkilinin edimi ile davacının uğradığını iddia ettiği zarar arasında illiyet bağı bulunmadığını, cebri icra yoluyla yapılan satışlarda taşınmazların gerçek değerinin çok altında bir fiyatla satıldığını, davacı bankanın kredi müşterisinin ödeme gücüne göre kredi tahsis etmesi gerektiğini, davacının kendi kusuru ile zarara sebep olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesi’nce “Alacaklı … Bankası tarafından dava dışı borçlu … Tic. Ltd.Şti. hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takipte, 394.263,54 TL Asıl alacak, 22.808,06 TL Faiz +BSMV olmak üzere toplam 417.071,60 TL alacağın fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla, takip tarihinden tahsil edileceği tarihe kadar asıl alacağa işleyecek %36 faizi (faiz oranlarının artması halinde artan oranın uygulanması) BSMVsi ve ferileriyle tahsilinin talep edildiği,
Gayrimenkulün iade yolu ile satışının gerçekleştirildiği, bu satışın itiraz olunmaksızın kesinleştiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce Kastamonu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmak sureti ile yerinde inceleme yaptırılmak sureti ile gayrimenkul değerleme uzmanı bilirkişiden aldırılan 25/12/2018 tarihli rapor ile davalı şirketin ekspertiz olarak değer biçtiği, taşınmazın keşif tarihi, dava tarihi, davalı şirket tarafından değer biçildiği tarih, geçmişteki tarihlere ilişkin aşamalı olarak değerlerini gösteren gerekçeli ve denetime elverişli rapor aldırılmıştır.
Yine mahkememizce resen atanan bankacı bilirkişi tarafından 25/04/2019 tarihlinde düzenlenen raporda, taraflar arasındaki 12/04/2013 tarihli değerleme hizmet sözleşmesi, davacı ile dava dışı borçlu ….Teks. San. Tic. Ltd.Şti. Arasındaki genel kredi sözleşmesi, sözleşme kapsamında borçlu aleyhine yapılan Ankara 5. İcra Dairesinin 2015/25540 sayılı icra takip dosyası içeriği, dosya kapsamında sunulan değerleme raporları, dava dışı borçlu tarafından gösterilen kredi teminatları bütün olarak değerlendirilmek sureti ile,
Taraflar arasındaki sözleşmeye göre, davacı bankanın kredi alacağını tamamen tahsil edemediğini, ispatla yükümlü olmaksızın hatalı değerlendirme nedeni ile davalıdan zarar talebinde bulunulabileceği gibi, dava tarihi itibari ile değerleme konusu taşınmazların, icra satışının tamamlanmasına rağmen banka alacağının halen ödenmemiş olduğu, bankanın taşınmazların gerçek değerine göre fazla kredi kullandırmasında herhangi bir kusuru bulunmadığı, bu itibarla bankaya müterafik kusur izafe edilemediği, kredi teminat oranının sözleşmede kararlaştırılmadığı, bu oranın %100 (1’e bir) olarak kabul edilmesinin genel bankacılık uygulamasına ve hakkaniyete uygun olduğu,
Tüm bu unsurlar birlikte değerlendirildiğinde, davacının zararı taşınmazın değerleme tarihindeki gerçek değeri ile davalıların belirlediği değer arasındaki fark kadar olduğu, Davalı şirketçe dava konusu taşınmazların ekspertiz değerinin 310.000,00 TL olarak tespit edildiği, taraflar arasındaki sözleşmeye göre referans alınan İcra Mahkemesince kesinleşen kıymet takdir raporuna göre 171.750,00 TL ve Mahkemece atanan Bilirkişi tarafından 25.12.2018 tarihli rapora göre taşınmazın değerleme tarihindeki gerçek değerinin 248.375 TL olduğu , bu hale göre Davacı banka zararının fazladan kullandırdığı kredi tutarı olan 61.625 TL.sını kredinin takip hesaplarına aktarıldığı 29.09.2015 tarihinden itibaren avans faizi ile tahsilini talep edebileceği yönünde görüş belirtilmiştir.
Bilirkişi raporuna karşı davalı vekilince ve ihbar olunan vekilince itiraz dilekçesi sunulmuş ise de, raporun gerekçeli ve denetime elverişli olması nedeni ile ek rapor alınması cihetine gidilmemiştir.
Kabul edilen asıl alacak için kredinin takip hesaplarına aktarıldığı, temerrüte esas 29/09/2015 tarihi ile 05/07/2017 olan dava tarihi arasındaki dönem için işlemiş faiz mahkememizce resen hesaplanmıştır.
Taraflar arasında değerleme (ekspertiz) hizmet sözleşmesinin varlığı ihtilafsızdır.
İddia, savunma, icra dosyası içeriği, taraflar arasındaki sözleşme ile davacı banka ile dava dışı şirket arasında mevcut kredi sözleşmesi ve bu sözleşme kapsamında kullandırılan kredinin tahsil edilemeyen bölümü, bilirkişi raporu, taraflarca dayanılan deliller ve dosya kapsamı bütün olarak değerlendirildiğinde, davalı şirketin, davacı banka ile dava dışı şirket arasında mevcut kredi sözleşmesinin teminatı olarak gösterilen Kastamonu ile merkez ilçesi …. … ada, … parselde bulunan arsa vasıflı taşınmaza gerçek değerinden daha fazla değer biçilmesi nedeni ile davacı bankanın 61.625,00 TL maddi zarara uğradığı, temerrüt tarihi ile dava tarihi arasındaki dönem için 11.198,86 TL işlemiş avans faizi talep edebileceği anlaşılmış ve mahkememizce de bu yönde kanaat edinilmiş olmakla, asıl alacak ve işlemiş faiz toplamı 72.823,86 TL için davanın kısmen kabulüne” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Müvekkili tarafından hazırlanan raporun hatalı olduğu yolundaki iddiaları kabul etmelerinin mümkün olmadığını, müvekkili şirkete başvuru şartlarının oluşmadığını, davacının zarar koşulunun gerçekleşmesi ve tüm hukuki yolları tüketmesi gerektiğini, bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığını, kredi kullanımı hususunda tüm değerlendirme ve takdir yetkisinin davacı bankaya ait olduğunu, sadece teminata dayalı olarak kredi verilmesinin mümkün olmadığını, davacının uğradığını iddia ettiği zarar hesabının yanlış değerlendirildiğini, davacı bankanın kredi müşterisinden eksik teminat aldığını ve fazla kredi limiti tahsis ettiğini, somut olayda davacının kusurlu olduğunu belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
UYUŞMAZLIK :
Uyuşmazlık; taraflar arasında akdedilen hizmet sözleşmesi nedeniyle davacı bankanın dava dışı müşterisine tahsis edeceği kredinin teminatı olan taşınmazın değerinin belirlenmesi için davalı tarafından verilen gayrimenkul değerlendirme raporunun yanlış olduğu iddiasıyla davacı bankanın zarara uğrayıp uğramadığı, bir başka deyişle davalı şirketin hizmet sözleşmesine dayalı edimini gerekli şekilde yerine getirip getirmediği ve davacının uğradığı zarardan dolayı kusurunun bulunup bulunmadığı hususlarında toplanmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasında akdedilen hizmet sözleşmesi nedeniyle davacı bankanın dava dışı müşterisine tahsis edeceği kredinin teminatı olan taşınmazın değerinin belirlenmesi için davalı tarafından verilen gayrimenkul değerlendirme raporunun yanlış olmasından kaynaklandığı iddia olunan zararın tazmini istemine ilişkindir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/475E., 2019/534K. sayılı dava dosyasında verdiği 30/05/2019 tarihli kararına yönelik davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 4.974,60 TL istinaf harcından peşin alınan 1.244,00 TL’nın mahsubu ile bakiye 3.732,00 TL’nın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine,
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
01/11/2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya değeri miktar veya değeri iki yüz otuz sekiz bin yedi yüz otuz (238.730,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 02/11/2023

Başkan
Üye
Üye
Katip