Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/2634 E. 2023/409 K. 01.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)
ESAS NO : 2019/2634
KARAR NO : 2023/409

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 19/03/2019
ESAS-KARAR NUMARASI : 2018/566E., 2019/235K.
DAVACI : … …
VEKİLİ :
DAVALI : … …
VEKİLİ :

Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, taraflar arasında düzenlenen 10.08.2015 tarihli “Hırsız İhbar Sistemleri Montajı ve Bakım, Onarım Servis Sözleşmesi” uyarınca davalının, davacı şirkete hizmet sunmaya başladığını, 15.02.2017 tarihli fesih protokolü ile de sözleşmenin sona erdirildiğini, fesih protokolü ile tarafların birbirlerinden herhangi bir hak ve alacaklarının kalmadığı konusunda mutabık kaldıklarını, davacı tarafından fesihten sonra sehven 13.03.2017 tarihinde davalının hesabına 8.299,36 TL ödeme yapıldığını, ödemenin herhangi bir borç karşılığı yapılmadığını, muhasebe biriminde yaşanan aksaklık nedeniyle ödendiğini, iade talebine ilişkin ihtarname gönderildiğini, davalının cevabi ihtarnamesinde fesih protokolünün imzalanacağı esnada zaten cari alacağının bulunduğunu, ödeneceğinin sözlü olarak bildirilmesi üzerine fesih işlemini gerçekleştirdiklerini iddia etmişse de tüm bu hususların gerçeği yansıtmadığını, 8.299,36 TL’nin tahsili için icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın haksız itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davalının yasal tebligat adresinin Konya ilinde olduğunu, gerek icra takibinde gerekse iş bu davada Ankara İcra Müdürlükleri ve Ankara Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin yetkili olmadığını, HMK 6 ve 10.maddeleri gereğince Konya İcra Müdürlükleri ve Konya Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu savunarak, geçerli bir takip olmadığından davanın usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince “…davacı ile davalı arasında 10.08.2015 tarihinde “Hırsız İhbar Sistemleri Montajı ve Bakım, Onarım Servis Sözleşmesi” düzenlendiği ve davalının davacı şirkete hizmet sunmaya başladığı taraflar arasında düzenlenen 15.02.2017 tarihli fesih protokolü ile davacı şirket ile davalı arasındaki davacı şirket tarafından satışı yapılan ürünlerin montajını gerçekleştirip sistemin devreye alınması veya montaj sonrası bakımının yapılması ilişkisinin sona erdirilmesine karar verildiği, davacının 06.06.2017 tarihli sehven yapıldığını iddia ettiği 8.299,36 TL’nin tahsili için icra takibi yaptığı, uyuşmazlığın taraflar arasındaki sözleşme, fesih ve sebepsiz zenginleşme hükümlerinden kaynaklandığı, buna göre yetkili icra dairesinin usulün genel yetki kuralı kapsamında davalının icra takibinin yapıldığı tarihteki yerleşim yeri icra dairesi olan Konya yetkili icra dairesi olduğu ayrıca taraflar arasında feshine karar verilen sözleşmenin ifa yerinin davacıya hizmet sunan davalının yerleşim yeri olan Konya olduğu anlaşılmakla davalının yetki itirazı yerinde olup, davacı tarafça yetkili icra dairesinde usulüne uygun bir icra takibi yapılmadığından davanın usulden reddine…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Taraflar arasında akdedilen sözleşme ile sözleşme nedeniyle çıkan uyuşmazlıklarda Ankara İcra Müdürlüklerinin ve Mahkemelerinin yetkili olduğunun belirlendiğini, takibin, özel yetkili olan Ankara İcra Müdürlükleri’nde de açabileceğinin mümkün olduğunu beyan ederek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasındaki hizmet sözlemesinin sona ermesinden sonra davacı tarafından sehven ödendiği iddia edilen bedelin iadesine ilişkin başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/566E., 2019/235K. sayılı dava dosyasında verdiği 19/03/2019 tarihli kararına yönelik davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile kalan 135,50 TL’nin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine,
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
01/03/2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,
HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya değeri iki yüz otuz sekiz bin yedi yüz otuz (238.730,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 02/03/2023

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır