Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/2584 E. 2023/1182 K. 11.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ (D Ü Z E L T E R E K Y E N İ D E N
E S A S H A K K I N D A K A R A R)
(İ S T İ N A F D İ L E K Ç E S İ N İ N
R E D D İ )
ESAS NO : 2019/2584
KARAR NO : 2023/1182

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/04/2019
ESAS-KARAR NUMARASI : 2015/948 Esas-2019/230 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

Taraf vekillerince, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 22.09.2010-15.10.2013 dönemini kapsayan özel güvenlik hizmet alım sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin sözleşme uyarınca 21.09.2010 tarihli, 47.000,00 TL bedelli kesin teminat mektubunu davalı ihale makamına teslim ettiğini, müvekkilinin sözleşme uyarınca tüm edimlerini yerine getirdiğini ve Aralık-2013 dönemine ilişkin olarak 14.000,00 TL hakediş bedeli ile bahsi geçen teminat mektubunun iadesi için davacıya başvurusuna rağmen sonuç alınamadığını, oysa müvekkilinin SSK’dan alınan ilişiksizlik belgesi ve vergi borcu olmadığına ilişkin vergi dairesinden aldığı belgeyi davalıya sunduğunu, müvekkilinin istihdam ettiği işçilerin kıdem tazminatı alacakları olduğu hususunda ne müvekkiline bir başvuru yapıldığı ne de bu konuda mahkeme kararı alındığını, ayrıca işçilerin kıdem tazminatından davalı idarenin sorumlu olduğunu ileri sürerek, müvekkilinin hakediş bedeli olan 14.000,00 TL ile 1.000,00 TL komisyon ücreti alacağının davalıdan tahsili ile 47.850,00 TL bedelli teminat mektubunun iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davanın zamanaşımı nedeniyle usulden reddi gerektiğini, taraflar arasında akdedilen sözleşme uyarınca iş bitiminde yüklenicinin istihdam ettiği bütün personelden ibraname alması ve ibranamede belirtilen miktarın bankaya ödendiğine ilişkin belgeyi sunması gerektiğini, aksi halde son istihkakının ödenmeyeceğini, ayrıca davacının edimlerini tam ve eksiksiz olarak yerine getirmediği için de teminat mektubunun iade edilmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesi’nce “17/01/2017 günlü bilirkişi raporunda özetle; Taraflar arasında hizmet alımlarına ait tip sözleşme düzenlendiği, işin konusunun … İşletme Müdürlüğünün 14 kişilik ve üç yıl süreli özel güvenlik personeli hizmet alımı işi olup asıl işverenin … ( … İşletme Müdürlüğü ) olduğu, sözleşmenin 12.3 maddesinde yazılı koşullar itibariyle kıdem tazminatından kaynaklı alacaklarla ilgili davacının sorumluluğunun bulunduğundan söz edilebilmesi için öncelikle dava dışı işçilerin iş sözleşmelerinin kıdem tazminatına imkan verir şekilde sona ermiş olmasının gerektiği, oysa davacı firmanın işinin bittiği dönemde işçilerin iş akitlerinin son bulmadığı ve bu nedenle işçilik haklarından kaynaklı kıdem ve diğer tazminat alacaklarının doğmadığı herhangi bir şekilde bu yönde açılan bir takip ve bir davanın bulunmadığı, olduğu taktirde ise iş yeri devri kurallarına göre uyuşmazlıkların çözümüne gidilmesinin yerinde olacağı, davacı yanın bu anlamda davalı tarafından son hakedişinde kesinti yapılmasının yerinde olmadığı ve teminat mektubunun da nakde çevrilmesinin doğru bulunmadığının değerlendirildiği, hakedişin bloke edilmesi konusunda ise aynı koşulların geçerli olup davacının13.546,16 TL tutarlı hakedişi bloke edemeyeceğinin değerlendirildiği, teminat mektubunun iadesi yönünden ise iş tamamlanmış olup davacının işyeri dosyasının yapılan incelemesinde 15/10/2013 tarihinde 5510 sayılı yasa kapsamından çıkarıldığı ve herhangi bir borcun bulunmadığının bilgisinin verildiği, vergi dairesinde davacı adına bir borç kaydına rastlanmadığı ve sgkya ait ilişiksizlik belgesinin alındığı ve yazıların davalı şirkette olduğunun belirlendiği dikkate alındığından davacının hakediş ve kesin teminat mektubunun iadesi istemlerinin yerinde olduğunun açıklandığı görülmüştür.
Davalı vekili sunulan bilirkişi raporuna karşı özetle; işçilik alacaklarından kaynaklı müvekkilinin üst işveren sıfatıyla sorumlu tutulmasının kuvvetli muhtemel olduğu dikkate alındığında sözleşmesel yükümlülüklerini yerine getirmeyen davacının müvekkilinin zor durumda bıraktığını, bildirerek raporun kabulünün mümkün olmadığının itirazlarının karşılanması gerektiğini bildirmiştir.
Mahkememizce davalı yanın itirazlarının değerlendirilmesi yönüyle ek rapor istenilmiş ve 19/11/2018 günlü ek raporda aynı sonuç bilirkişilerce rapor edilmiştir.
Davacı vekili komisyon masrafına ait miktar yönünden 1.000,00 TL’lik talepte bulunmuş ise de bu komisyon masraflarını ödediğini belgelendiremediğinden bu isteğin mahkememizce muacceliyet gerçekleşmediğinden reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Diğer yönden tüm kanıtlar birlikte değerlendirilmiş, konunun teknik yönünün bilirkişiler tarafından açıklanmasını takiben yapılan hukuki inceleme ve işin davacı tarafça tamamlanmış olması ve davalı tarafından rapora ve davanın esasına ilişkin ileri sürülen itirazların hukuki mahiyet arz etmesi nedeniyle sözleşmenin 12.3.Maddesi ve diğer sözleşme hükümleri karşısında başkaca bir inceleme ve araştırmaya gerek görülmeksizin davacının haklı hakediş bedeli olan 13.546,16 TL’nin dava tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazla hakediş talebinin reddine, nakde çevrilmediği açıkça beyan edilen Bankasya 0658193 sayılı 21/09/2010 tarihli ve 47.000,00 TL bedelli kesin teminat mektubunun davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Mahkemece teminat mektubu komisyon bedeline ilişkin talebin reddedildiğini, hükmün eksik tesis edildiğini, kararın düzeltilmesi gerektiğini belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
İstinaf yasa yoluna başvuran davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Bu davada işçilerin tüm işçilik alacaklarının doğup doğmadığının araştırılamayacağını, işçilerin bu hakları gerçekleşmeden dava yolu ile takip etmeseler dahi bu yönde ödeme yapılmasını engelleyici bir durum olmadığının Yargıtay içtihatlarında belirtildiğini, müvekkilinin teminat mektubunu iade etmemesi ve son istihkakları ödememesinin sözleşmeye uygun olduğunu, teminat mektubunun Asya Katılım Bankasının iflas etmesi nedeniyle iflas masasına alacak olarak kaydedildiğini, kararın kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasında akdedilen hizmet alım sözleşmesi nedeniyle davacı yüklenicinin 14.000,00 TL hakediş bedeli nedeniyle davalı ihale makamından tahsili ile sözleşmenin imza tarihinde davalı ihale makamına sunulan 47.000,00 TL tutarlı teminat mektubunun davacıya iadesi istemine ilişkindir.
I-Davacı vekilinin istinaf başvurusu yönünden; Dava dilekçesinde dava değeri 62.850,00 TL olarak gösterilmiş, mahkemece 13.546,16 TL alacak, 47.000,00 TL bedelli teminat mektubu yönünden kabul kararı verilmiş, reddedilen 2.303,84 TL davacı tarafından istinafa getirilmiştir.
02/04/2019 hüküm tarihi itibarıyla miktar veya değeri 4.400,00 TL’yi geçmeyen davalara ilişkin verilen kararlar kesin olduğundan davacı tarafın istinaf kanun yolu başvuru dilekçesinin 6100 sayılı HMK’nun 341/2.maddesi gereğince reddine karar verilmek gerekmiştir.
II-Davalı vekilinin istinaf başvurusu yönünden;
Taraflar arasında akdedilen hizmet alım sözleşmesinin 11., 12.1, 12.3 ve 22. maddeleri ve emsal Yargıtay kararları uyarınca davacı yüklenicinin istihdam ettiği bütün personelinin tüm işçilik alacaklarının ödendiği ve buna ilişkin bir sorumluluğunun bulunmadığına dair ibraname sunması gerektiği, somut olayda bu hususun yerine getirilmediği açıktır.
Buna göre İlk derece Mahkemesince, davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
Bu durumda Dairemizce, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle, HMK’nın 353/(1)-b.2. maddesi uyarınca, İlk derece Mahkemesi kararını düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
I-Yukarıda (1) nolu bentte anlatılan nedenlerle; İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karar miktar itibarıyla kesin olduğundan davacı vekilinin İSTİNAF DİLEKÇESİNİN REDDİNE,
II-Yukarıda (2) nolu bentte anlatılan nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile:
HMK m. 353/1,b,2 gereğince, … 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/948E., 2019/230K. sayılı dava dosyasında verdiği 02/04/2019 tarihli KARARINI DÜZELTEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
Buna göre:
“1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 269,85 TL harcın peşin alınan 1.073,33 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 803,48 TL’nın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kendisini vekille temsil ettiren davalı için hesaplanan 10.056,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarfedilen yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davalı tarafından sarfedilen 32,50 TL posta, 121,30 TL istinaf yoluna başvuru gideri toplamı 153,80 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine, “
III-Taraflarca yatırılan istinaf karar harcının talep halinde taraflara İADESİNE,
IV-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, avansın kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine,
V-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
11/07/2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya değeri miktar veya değeri iki yüz otuz sekiz bin yedi yüz otuz (238.730,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 11/07/2023

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza