Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/2550 E. 2023/338 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO : 2019/2550
KARAR NO : 2023/338

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 01.10.2019
ESAS-KARAR NUMARASI : 2018/479E., 2019/555K.
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – E tebligat
DAVALI : … –
VEKİLİ : Av. … -E tebligat

Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili; müvekkilinin …adresinde bulunan taşınmazı 2014 yılında davalı kooperatiften satın aldığını ve oturmaya başladığını, zamanla evinin salon tavan ve duvarlarında, banyo ile mutfak tavan ve duvarlarında yağmur suyundan ve çim sulama sisteminden dolayı yeşillenme, sıva ve boya dökülmesi, küflenme ve bununla birlikte koku meydana geldiğini, müvekkilinin söz konusu sorunun çözümü için gerek kooperatife gerekse de site yönetimine bir çok defa başvurduğunu, sonuç alamayınca davalı kooperatife Ankara 35. Noterliğinden 13/04/2015 ve 07/07/2015 tarihlerinde toplam 2 adet ihtarname gönderildiğini ancak sorunların giderilmediğini, bunun üzerine müvekkilinin dairesindeki ayıpların tespiti için Ankara Batı 3. Sulh Hukuk Mahkemesinde 2017/41 Değişik İş numaralı dosya ile tespit davası açıldığını, bilirkişi raporu alındığını, müvekkilinin oturmakta olduğu dairesinin salon kısmını kullanamamakta olduğunu, banyo ve mutfağından da beklediği faydayı sağlayamadığını, zararların giderilmesi ve eksiklerin de tamamlanması gerektiğini ileri sürerek, müvekkiline ait dairenin salon, banyo ile mutfak duvar ve tavanlarındaki zararın miktarının tespit edilerek davalı tarafından ücretsiz onarılmasına, banyo ve mutfağın akmasına neden olan çatıdaki hatalı imalatın davalı tarafça ücretsiz onarılmasına, daireye iniş merdivenlerinin bahçeye bakan yüzeylerinde ise yapılması zorunlu olan koruyucu su yalıtımının davalı tarafça ücretsiz onarılmasına, ayıplı ve hatalı imalatlar giderilmediği takdirde ise şimdilik 7.000,00 TL’nin ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; görev, husumet ve zamanaşımı itirazlarının olduğunu, görevli mahkemenin Ankara Batı Sulh Hukuk Mahkemesi olduğunu, müvekkili kooperatifin ticari amaçla konut yapıp satmadığını, 12/02/2014 tarihinde konutların iskan ruhsatının alındığını, 03/04/2014 tarihinde kat mülkiyetine geçildiğini, kat mülkiyeti tapusu ile iskan ruhsatının kat maliklerine teslim edildiğini, esasen tasfiye aşamasına geldiğini, kooperatifin imarlı arsası lise ve ilköğretime tahsis edilmiş olduğu için iki adet imarlı arsa ile ilgili açılan tazminat davasının sonuçlanmadığını, dava konusu edilen teraslar ve merdivenlerin, gerek mimari projesine göre gerekse 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’na göre ortak yerler olduğunu, davacının ve davalı kooperatifin mülkiyetinde bulunmayan bir yer olduğunu, kooperatifin ortak alanlarda iş yapma yetki ve hakkı olmadığını, davacının aktif dava ehliyeti, kooperatifin de pasif dava ehliyetinin bulunmadığını, ortak yerlerle ilgili yapılacak bakım-onarım vb. işlerde uygulanması gereken prosedüre göre Site Genel Kurulunda karar alınıp; kat maliklerinden masraflar için para toplanmak suretiyle gerekli bakım-onarım işlerinin yapılması gerektiğini, davacının Site Yönetim Kurulu’na başvurmadığını, 03/02/2013 tarihinde, davacıya konutunun, teslim tutanağı ile tam, eksiksiz ve kusursuz olarak teslim edildiğini, yasal süre içerisinde ayıp ihbarı yapılmadığını, davanın Site Yönetimi ve söz konusu firmaya ihbar edilmesi gerektiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince “Dava; davalı kooperatif tarafından üyesi olan davacıya teslim edilen konuttaki ayıpların ücretsiz onarım suretiyle giderilmesi veya zararın tazmini talebine ilişkindir.
Ankara Batı 1. Tüketici Mahkemesinin 26/04/2018 tarih, 2018/24-110 E.-K. sayılı ilamı ile verilen görevsizlik kararı üzerine mahkememize gönderilen dava dosyası yukarıda belirtilen esas sırasına kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Taraf delilleri toplandıktan sonra, refakate alınan inşaat mühendisi ve kooperatifler konusunda uzman mali müşavir eşliğinde mahallinde keşif icra edilerek, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 18/03/2019 tarihli rapor dosyaya kazandırılmıştır. Söz konusu raporda özetle; davacının, davalı kooperatifin ortağı olduğu, davacıya ait konutta yapılan incelemede merdivenin yer aldığı taraftaki hem tavanda hem de duvarda nemden kaynaklanan kirlenme ve küf oluştuğunun tespit edildiği, tespit edilen bu hasarın bina ortak alanındaki hatalı imalattan (toprakla temas eden bina dış duvarında yeterli su yalıtımı yapılmamasından) kaynaklandığı, su yalıtımı toplam maliyetinin 9.854,92 TL olduğu yönünde görüş ve kanaat belirtilmiştir. Davalı vekilinin itirazı üzerine dosya kendilerine tekrar tevdi edilen bilirkişi heyetince düzenlenen 02/09/2019 tarihli ek raporda ise kök rapordaki görüş ve kanaatin yinelendiği görülmüştür.
Davacı vekili 09/04/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile, 7.000,00 TL olan tazminat talebini 2.854,92 TL artırarak 9.854,92 TL’ye yükseltmiştir.
Mahkememizce iddia, savunma, benimsenen 18/03/2019 tarihli rapor ve 02/09/2019 tarihli ek rapor ile tüm dosya birlikte değerlendirilmiştir:
Davalı kooperatifin ürettiği … konuta bağlı hissenin davacıya ait olduğu, söz konusu konutun 03/02/2013 tarihli “Daire Teslim Tutanağı” ile davacıya teslim edildiği anlaşılmıştır. Bahse konu tutanakta; dairedeki imalatların noksansız, çalışır vaziyette, sağlam olarak teslim edildiği, dairenin su testinin yapıldığı, don tehlikesine karşı dairenin ısıtılması gerektiği, hatalı kullanım sonucu meydana gelebilecek herhangi bir hasardan daire sahibinin sorumlu olduğunun belirtildiği görülmüştür. Bilirkişilerce, davacıya ait konutun merdivenin yer aldığı taraftaki tavan ve duvarlarında nemden kaynaklanan kirlenme ve küf oluştuğunun ve bunun toprakla temas eden bina dış duvarında yeterli su yalıtımı yapılmamasından kaynaklandığı tespit edilmiş ve su yalıtımı toplam maliyeti 9.854,92 TL olarak hesaplanmıştır. Davacının konutunda zamanla ortaya çıkan hasarın (ayıbın), hatalı kullanımdan değil bina ortak alanındaki hatalı imalattan kaynaklandığı, hal böyle olunca davalı kooperatif tarafından bu ayıbın giderilmesi ve davacı zararının karşılanması gerektiği sonuç ve kanaatine varıldığından davanın kabulüne…” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran-davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: dava konusu hususların açık ayıp niteliğinde olduğunu, yasal süresinde ayıp ihbarının yapılmadığını, davanın zamanaşımına uğradığını, 21.07.2013 tarihinde site yönetimine geçildiğini, 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu gereğince ortak yerlerle ilgili kooperatifin tasarruf yetkisinin olmadığını, aktif ve pasif dava ehliyetinin olmadığını, davacının izin almadan projeye aykırı olarak dış girişi cam bölme ile kapattığını, teras sundurmasını yönetim planında belirtilen ölçülerden daha geniş yaptırdığını, alt tarafını cam bölme ile kapattırdığını, yüklenici firma tarafından arızanın giderilmesi için iki kez teknik eleman geldiğini ancak daire kilitli olduğu için çatıya ulaşılamadığını, davacının dairesi dışında bilirkişinin iddia ettiği gibi merdivenlerden kaynaklanan küf ve pas oluşumuna dair bir şikayetin olmadığını, bilirkişi kurulunun toprak altında hiçbir inceleme yapmadan membranla su yalıtımı yapılmadığı ifadesinin gerçeği yansıtmadığını, küf ve nemin sebebinin evin girişinin cam balkonla kapatılması olduğunu, terasa odunla ısınan kuzine konduğunu, salonun yeterince hava almadığı için küf kokusu oluştuğunu bildirerek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, davalı kooperatif tarafından üyesi olan davacıya teslim edilen konuttaki ayıpların ücretsiz onarım suretiyle giderilmesi veya zararın tazmini istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-HMK m. 353/1,b,1 gereğince; Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/479 E., 2019/555 K. sayılı dava dosyasında verdiği 01.10.2019 tarihli kararına yönelik davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 673,18-TL’den peşin olarak yatırılan 168,30-TL’nin düşümü ile kalan 504,88-TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine,
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
22.02.2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya değeri iki yüz otuz sekiz bin yedi yüz otuz (238.730,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 23.02.2023

Başkan … Üye … Üye … Katip …