Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/255 E. 2022/1639 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2019/255 – 2022/1639
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)
ESAS NO : 2019/255
KARAR NO : 2022/1639

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi
(Birleşen dava Ankara 8. ATM 2017/329)
TARİHİ : 16/10/2018
ESAS-KARAR NUMARASI : 2016/260E., 2018/635K.
ASIL VE BİRLEŞEN DAVADA
DAVACI :
VEKİLİ :
ASIL VE BİRLEŞEN DAVADA
DAVALI :
VEKİLİ :

Asıl ve birleşen davada davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Asıl davada davacı vekili, müvekkilinin denetiminde bulunan, maliki … Ulaşım Hiz İnş…Ltd Şti olan, … Sevk ve idaresindeki otobüsün 29.12.2006 tarihinde … plaka sayılı araca çarpması sonucu Dış İşleri Bakanlığı mensubu 9 kişinin vefat ettiğini, işleten sıfatı ile müvekkili hakkında maddi ve manevi tazminat davaları açıldığını, yargılama sonucunda hükmedilen tazminatlara ilişkin müvekkili tarafından toplam 248.771,48 TL ödendiğini, müvekkilinin 2016 yılında, muhtelif risklere karşı davalı ile sözleşme imzaladığını, sigorta teminatının toplam 1.900.000,00 TL olduğunu, 2006 yılında meydana gelen kazadan dolayı daha önce başka dosyalardan dolayı da müvekkili aleyhine açılan davalar sonucu hükmedilen maddi ve manevi tazminatların hak sahiplerine ödenmesinden sonra, ödenen bu miktarların tahsili amacıyla yine aynı davalı sigorta şirketine karşı açılan davaların kabulüne dair verilen kararların onanarak kesinleştiğini, rücu için başlatılan takibin davalının poliçe teminat limitinin tamamının dolduğu itirazı üzerine durduğunu, davalı sigorta şirketinin poliçe teminat limiti olan 1.900.000,00 TL’den sadece asıl alacak miktarlarının düşebileceğini ileri sürerek, davalının Ankara 25.İcra Müdürlüğü’nün 2016/4568 E sayılı dosyasına vaki itirazının iptali ile %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı vekili, müvekkili sigorta şirketi nezdinde davacı adına düzenlenmiş, maddi ve manevi tazminat taleplerini karşılamak üzere 1.900.000,00 TL azami limitli, 31.12.2005 – 31.12.2006 arası dönemi kapsayan Üçüncü Şahıs Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi kapsamındaki dönemde gerçekleşen olaylar sebebiyle davacı veya mağdurlara yapılan ödemelerin toplamlarının azami teminat limiti olan 1.900.000,00 TL’yi aştığını savunarak, davanın reddi ile %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatının tahsilini istemiştir.
Birleşen davada davacı vekili, müvekkilinin maliki olduğu 93-302 plaka sayılı aracın 03.01.2006 tarihinde dava dışı yaya …’a çarparak ölümüne neden olduğunu, müteveffanın mirasçıları tarafından açılan dava sonucu hükmedilen tazminatlar için müvekkilinin toplam 34.259,93 TL ödediğini, taraflar arasındaki poliçe kapsamında rücu için Ankara 14. İcra Müdürlüğünün 2015/17053 esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili, asıl davadaki savunmaları tekrar etmiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesi’nce “… taraflar arasında “Kuruluş Varlıklarının 2006 Yılında Muhtelif Risklere Karşı Sigortalanmasına Ait Sözleşme” imzalandığı ve bu sözleşme kapsamında davalı sigorta şirketi tarafından 31.12.2005 – 31.12.2006 tarihleri arasında geçerli olmak üzere “Üçüncü Şahıs Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi” düzenlendiği, bu poliçe ile davacı … Genel Müdürlüğünün araçlarının işletilmesi sırasında verilecek maddi ve manevi zararların 1.900.000,00 TL teminat limiti kapsamında davalı sigorta şirketi tarafından tazmin edileceği, davalı sigortacının gerçekleşen zarardan poliçe limitleri çerçevesinde sorumlu olduğu, poliçe limitleri ile gerçek zararın teminat altına alındığı, zararın geç tazmin edilmesi nedeniyle ödenecek olan gecikme faizi, yargılama gideri vb’lerin poliçe limiti dahilinde değerlendirilemeyeceği, davalı sigorta şirketinin poliçe kapsamında 27 adet hasar dosyasında toplam 974.72,94 TL ödeme yaptığı, poliçenin sağladığı azami teminat limitinin aşılmadığı, Sincan 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/159 Esas sayılı dosyasında ve Ankara 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/354 Esas sayılı dosyasında davaların, davalı borçlu … Sigorta AŞ’ye ihbar edildiği, bu nedenle davacı tarafın ödemiş olduğu asıl alacak ve ferilerinden sorumlu bulunduğu, davalı sigorta şirketinin gönderilen yazıya rağmen ödeme yapmadığı, işlemiş faiz taleplerinin haklı ve yerinde olduğu anlaşıldığından asıl ve birleşen davanın kabulüne…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Asıl ve birleşen davada davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Müvekkili şirketin sorumlu olduğu teminat miktarının tamamını ödemiş olduğundan, davacıya karşı herhangi bir sorumluluğunun kalmadığını,poliçe kapsamında 1.999.292,40 TL tutarında ödeme yapıldığını, poliçe genel şartlarının 9. maddesinin yerel mahkeme tarafından hatalı yorumlandığını, dosya kapsamında tanzim edilen kök rapor ile ek rapora karşı itirazlarının değerlendirilmediğini, ayrıca kök rapor ile ek rapor arasında çelişki bulunduğunu ve bu çelişkinin giderilmediğini, sigorta şirketlerinin dava masraflarından sorumluluğunun sınırsız tutulmasının hakkaniyete ve ilgili mevzuata uygun olmadığını, Yargıtay ilamlarının da bu doğrultuda olduğunu, kaza tarihinden önce yapılan ödemelerin, taraflarca imzalanan poliçe ile kapsama dahil edilip edilmediğinin araştırılmadığını, yerel mahkeme tarafından gerekli hukuki gerekçe gösterilmeden, tamamen bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmesinin hatalı olduğunu beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasındaki sigorta sözleşmesi kapsamında alacak istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına ve özellikle sigorta şirketince yapılan ödemelerden poliçe ile temin edilen döneme ilişkin olmayan riskler için olanların gözetilmiş olmasına göre; asıl ve birleşen davada davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/260E., 2018/635K. sayılı dava dosyasında verdiği 16/10/2018 tarihli kararına yönelik asıl ve birleşen davada davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2- Asıl dava için; Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 16.993,58 TL ve birleşen dava için Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.510,17 TL olmak üzere toplam 19.503,75 TL nispi istinaf karar harcından peşin olarak alınan 4.875,94 TL’nin mahsubu ile kalan 14.627,81‬ TL’nin asıl ve birleşen davada davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına.
3-Asıl ve birleşen davada davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4- HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına.
27/10/2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,
HMK m. 361 gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 09/11/2022

Başkan Üye Üye Katip
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır