Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/247 E. 2022/940 K. 01.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2019/247 – 2022/940
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ (E S A S I İ N C E L E M E D E N
K A R A R I N K A L D I R I L M A S I)
ESAS NO : 2019/247
KARAR NO : 2022/940
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 25.06.2018
ESAS-KARAR NUMARASI : 2014/319 E., 2018/499 K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
İFLAS İDARE MEMURLARI :

Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, müflis şirketin mahkemenin 2008/457 esas sayılı dava dosyasında 27.12.2011 tarihinde iflasına karar verildiğini ve Ankara 21. İcra Müdürlüğü’nün 2011/30 sayılı dosyası üzerinde iflas tasfiyesinin devam ettiğini, davalı müflis şirketin dava dışı müflis …Ltd. Şti. ile ortalık içinde ticari faaliyetlerine devam ettiğini, dava dışı müflis şirketin alacaklarını iflasının açıldığı İzmir 11. İflas Müdürülüğü’nün 2012/7 sayılı dosyasına bildirdiklerini, her iki şirketin gayri resmi ortaklığından ötürü şirketlerin iflasına karar verilen dava dosyasında teminat olarak gösterdikleri tüm malların aynı olduğunu, hangi malın hangi şirkete ait olduğu açıkca belirtilmediği için ve alacaklılara borçlarına karşılık verilen senet ve çeklerin her iki şirket tarafından birlikte imzalanarak verildiği gözetilerek hem davalı müflis şirket hem de dava dışı müflis şirketin iflas masasına alacaklarını bildirdiklerini, ancak alacak taleplerinin davalı müflis şirket iflas idaresi tarafından reddedildiğini, ret kararının 05.10.2012 tarihinde alındığı halde şehir dışında olmalarından ötürü kararın bir sene sonra 03.10.2013 tarihinde tebliğ olunduğunu ileri sürerek 198.692,47-TL alacaklarının davalı müflis şirket iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı iflas idare memurları, davanın süresinde açılmamış ise reddi gerektiğini savunarak davanın usul ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesi’nce “…İİK’nın 235. maddesine göre sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilânından itibaren onbeş gün içinde iflâsa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecburdurlar. Tebligat için gerekli giderler yatırılmamışsa dava açma süresi ilânla başlar. İİK’nın 223. maddesine göre tebliğe elverişli adres gösterilir ve gerekli masrafı avans olarak yatırılırsa, süre itiraz edene yapılan tebliğden itibaren hesaplanır. Masraf yatırılmadığı halde tebligat yapılmış olsa bile bu kural yine geçerlidir. Kanunda öngörülen 15 günlük süre hak düşürücü nitelikte olup mahkemece re’sen dikkate alınmalıdır. İtiraza uğrayan sıra cetvelinin en son 25.09.2013 tarihinde ilân edilmiş olup, dosya kapsamından davacının tebligat için masraf yatırmadığı anlaşılmıştır. Dava ise 15 günlük hak düşürücü süre geçirildikten sonra 21.10.2013 tarihinde açılmıştır. Davacı red kararının şehir dışında olmaları nedeniyle 1 yıl sonra tebliğ edildiğini ileri sürmüşse de iflas müdürlüğünün tebliğ masrafı yatırılmadığı sürece tebliğ zorunluluğu bulunmadığı gibi yukarıda belirtildiği üzere tebliğ masrafı yatırılmamasına rağme tebliğ yapılmışsa 15 günlük hak düşürücü süre ilanla başlayacağından davacının bu iddiası yerinde görülmemiştir.
Bu itibarla, davanın İİK’nın 235. maddesinde düzenlenen hak düşürücü süre içinde açılmaması sebebiyle, HMK’nın 114/2 ve 115/2. maddeleri uyarınca usulden reddine…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
İİK’nun 234 ve 166. maddeleri kapsamında, yasa maddesinde belirtilen tüm ilan ve bildirimler yapılmadan, Ankara ili dışında … Barosu’na bağlı olarak mesleki faaliyetlerini yürüttükleri dikkate alınmadan anılan kararın verildiğini, 03.10.2013 tarihinde tebellüğ edilen Ankara 21. İcra İflas Müdürlüğü’nün 2011/30 iflas sayılı dosyasından verilen karara karşı kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük dava açma süresi içinde işbu davanın açıldığını, çünkü iflas idaresinin anılan kararına karşı Ankara 5. Ticaret Mahkemesi’nde açılan işbu davanın yasal süresi içinde İzmir 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10.10.2013 perşembe havale tarihi ile İzmir PTT Adliye şubesi kanalıyla Ankara 5. Ticaret Mahkemesi’ne gönderildiğini, yasal olarak 10.10.2013 tarihinde işbu davanın açıldığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, anılan kararın tebliğ tarihi olan 03.10.2013 tarihinden 15 gün sonraki dava açma tarihi olan 18.10.2013 tarihinin ise 2013 yılının kurban bayramının 9 günlük tatil süresi içinde kaldığını, bayram sonrası olan 21.10.2013 pazartesi günü davanın açılmış kabul edilmesi halinde dahi davanın süresinde açıldığını beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, İİK m 235 uyarınca alacağın iflas masasına kaydı istemine ilişkindir.
6100 Sayılı H.M.K.nın 118/1. maddesi uyarınca dava, dava dilekçesinin kaydedildiği tarihte açılmış sayılır.
UYAP sistemi üzerinden yapılan incelemede, dava dilekçesinin İzmir’den Ankara İcra Mahkemeleri tevziine gönderildiği, İzmir tarama merkezinde 10.10.2013 tarihinde taranarak UYAP kayıtlarına girdiği, dolayısıyla bu tarihte kaydedildiği anlaşılmıştır. Buna göre dava, sıra cetvelinin davacı tarafa tebliği edildiği 25.09.2013 tarihinden itibaren 15 günlük yasal sürede açılmış olduğu halde, Ankara 2. İcra Mahkemesi tevzi formu üzerindeki 21.10.2013 tarihinin dava tarihi olarak kabulü ile davanın süreden reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.
Bu nedenle, HMK m 353/1,a.6 gereğince kararın kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile:
Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/319 E., 2018/499 K. sayılı dava dosyasında verdiği 25.06.2018 tarihli kararın, ESASI İNCELENMEDEN KALDIRILMASINA ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE.
2-Peşin alınan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve istek halinde iadesine.
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından hükümle birlikte değerlendirilmesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
01.06.2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 353/1,a ve 362/1,g gereğince KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 02.06.2022

Başkan Üye Üye Katip