Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/2436 E. 2023/1120 K. 21.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ (İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)
ESAS NO : 2019/2436
KARAR NO : 2023/1120
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : Doç. Dr. … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 25.06.2019
ESAS-KARAR NUMARASI : 2018/760 E., 2019/426 K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI (MÜTEVEFFA) : … – …
MİRASÇILAR :
Davalı tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Davacı vekili, davalı borçlunun, müvekkili kooperatifin ortağı olduğunu, genel kurulca toplanmasına karar verilen 54.125,00-TL tutarında aidat ile 13.378,90-TL gecikme zammı olmak üzere toplam 67.503,90-TL borcu bulunduğunu, şifahi uyarılara rağmen ödememekte ısrar ettiğini, davalının borcun tahsili amacıyla Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün 2018/4473 E. sayılı dosyası üzerinden başlatılan takibin 22.500,00-TL’lik kısmına itiraz ederek takibin durmasını sağladığını beyan ederek itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamına ve kötüniyetli itiraz nedeniyle % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, kooperatife borcunun olduğunu, ödemek istediğinde icralık olduğu için yatırmak istediği paraların alınmadığını, paraların alınmadığı için biriktiğini, avukat masrafları ve % 20 gecikme bedeline itiraz ettiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince “…Dosya kapsamına göre; davalının kooperatife üye olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmadığı gibi, yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan 28/05/2019 tarihli raporda, davalının davacı kooperatif ortağı olduğu, davalıyı bağlayıcı nitelikte olan ve iptal edilmemiş kooperatif genel kurul kararları gereği davalının, 54.125,00 TL asıl, 13.378,90 TL faiz borcunun bulunduğu hesaplanmıştır. Faiz hesabında TBK nın 88 ve 120. maddeleri gözetilerek hesaplama yapılmıştır.
Kooperatifler Yasası gereği tüm kooperatif ortaklarının kooperatifin amacının gerçekleşmesi için gereken aidat ve genel gider paylarını ödemek zorunda olduklarından, yapı kooperatifi örnek anasözleşmesinin 23/6. maddesi ile ortaklardan tahsil edilecek taksit miktar ve ödeme şartları ile gecikme halinde uygulanacak esasların tespit edilmesi, genel kurulun yetkisi dahilinde olmakla, kararların tebliği gerekmeksizin ortakları bağlayıcı olduğu açıktır. Dava tarihi itibariyle kooperatife ortak olan davalının hesaplanan borcunun tahsiline yönelik olarak davanın kabulüne…” karar verilmiştir.
İstinaf yasa yoluna başvuran davalı istinaf dilekçesinde özetle:
Yerel mahkemenin verdiği 9.121,10-TL asıl, 4.500,00-TL icra inkar tazminatı ve 2.725,00-TL vekalet ücretine itiraz ettiğini; kooperatifin iddia ettiği borç miktarını döneminde ödemek istediği halde kooperatif yetkililerince bu miktarın alınmadığını; icra miktarına kısmen itirazda bulunduğunu, bahsi geçen borcu kabul ettiğini, bu nedenle tarafına icra inkar tazminatı yönünde ceza verilmesini ve gecikme zammını kabul etmediğini beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, kooperatif üyeliğine dayalı parasal yükümlülüklerin yerine getirilmemesi nedeni ile yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davalının istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/760 E., 2019/426 K. sayılı dava dosyasında verdiği 25.06.2019 tarihli kararına yönelik davalının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Alınması gereken 1.536,98-TL istinaf karar harcından, peşin alınan 384,24-TL harcın düşümü ile kalan 1.152,74-TL harcın davalıdan alınıp Hazine’ye gelir kaydına.
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
21.06.2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya değeri iki yüz otuz sekiz bin yedi yüz otuz (238.730,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 23.06.2023

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır