Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/243 E. 2023/528 K. 22.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO : 2019/243
KARAR NO : 2023/528

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …
İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/10/2018
ESAS-KARAR NUMARASI : 2016/971 E.-2018/613 K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili; müvekkili şirket ile …. A.Ş. arasında 01.01.2016/01.01.2017 vadeli Otel Paket Yangın Sigorta Poliçesi imzalandığını, sigortalı şirkete ait “…”ne ait otel binasının iş bu poliçe ile teminat altına alındığını,
Riziko adresinde 24.07.2016 tarihinde meydana gelen yangın sonucu maddi hasar oluştuğunu, Ankara Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı tarafından düzenlenen 24.07.2016 tarihli Yangın Raporunda yangının oluş şekli ve çıkış sebebinin “sauna içerisinde bulunan elektrikli ısıtıcının kısa devre yapması sonucu kablo izolelerinin tutuşarak yandığı, alevlerin etraftaki izolasyon ve ahşap malzemelere sirayet ederek genişlediği ve yangının da bu şekilde çıktığı” şeklinde belirtildiğini, ekspertiz raporunda yangının yayılış yönü dikkate alındığında, başlangıç noktasını … marka sauna elektrikli ısıtıcının oluşturduğu, sigortalı işletmenin Sauna kısmına bulunan elektrikli ısıtıcının iç aksamında meydana gelen kısa devre sonucu elektrik kablosu izolelerinin tutuştuğu tespitinin yapıldığını, ekspertiz raporu ile belirlenen 560.000,00 TL. hasar bedelinin 200.000,00 TL’sının 15.08.2016 tarihinde, 360.000,00 TL’sının 05.10.2016 tarihinde sigortalı şirkete ödendiğini,
Davaya konu yangının çıkması ve yangın sonucu hasarın meydana gelmesinde davalı …’nin kusur ve sorumluluğu bulunduğunu, davalının, yangına sebebiyet veren … marka ısıtıcının yer aldığı SPA bölümündeki tadilatları ve bu kapsamda “sauna sobasının değişimi” işini sigortalı ile davalı arasında imzalanan 29.06.2015 tarihli sözleşme ile üstlendiğini, hatta “Sauna Sobasının değişimi” işinin de davalı tarafından düzenlenen Hakediş Raporuna dahil edildiğini, davalının müvekkili şirkete gönderdiği yazıda yangının çıkışına sebep olduğu söylenen ısıtıcıyı, …. Şti.’nden satın aldığını belirttiğini, davalının yapmayı üstlendiği edimi gereği gibi özenle ifa etmediğini, ayıplı bir eser meydana getirerek kusuru ile zarara sebebiyet verdiğini, davalının meydana getirdiği eserdeki ayıbın “gizli ayıp” olduğunu, davalının, TBK’nın yüklenicinin “Malzeme Bakımından” borçlarını düzenleyen 472. maddesinin “Malzeme yüklenici tarafından sağlanmışsa yüklenici, bu malzemenin ayıplı olması yüzünden işsahibine karşı, satıcı gibi sorumludur.” hükmü gereği sorumlu olduğunu, sözleşmeden dönen alıcı (sigortalı …) ve zararı tazmin etmek suretiyle halefi olan müvekkili şirketin TBK m. 229/I-3 göre dönme üzerine, ayıplı maldan doğan doğrudan doğruya zararın tazmin edilmesini isteyebileceğini, burada kusura dayanmayan bir sebep sorumluluğunun sözkonusu olduğunu, davalının kusursuz da olsa ayıplı olduğu çekişmesiz olan ve kendisi tarafından tedarik edilen … marka ısıtıcı ile kontrol panelinin ayıplı olması sebebiyle meydana gelen yangın nedeniyle oluşan doğrudan zararları tazmin etme borcundan kurtulamayacağını,
İleri sürerek, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak üzere 560.000,00 TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; müvekkili ile sigortalı …. A.Ş. arasında “…” işine ilişkin olarak 29.06.2015 tarihinde sözleşme akdedildiğini, sözleşme kapsamında 25.07.2015 tarihinde …. A.Ş.’den … Marka bir adet sauna ısıtıcısı satın alındığını, davacı taleplerinin zaman aşımına uğradığını, hasarın meydana gelmesinde hiçbir kusuru bulunmayan müvekkili hakkında açılan davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek üzere gerek Yangın Raporu’nda gerekse de Ekspertiz Raporu’nda davaya konu hasara sebebiyet veren yangının “…” markalı sauna ısıtıcısından kaynaklandığının belirtildiğini, söz konusu ısıtıcının müvekkilince satın alındığını ancak …. Şti. tarafından sigortalı … A.Ş.’ne teslim edildiğini, montajının müvekkilince yapılmadığını, sigortalının şifahi talep ve talimatları ile söz konusu marka ve modelin satın alındığını, dolayısıyla yangına sebebiyet verdiği ileri sürülen ısıtıcıyı üretmeyen, satmayan, montajını yapmayan müvekkilinin dava konusu hasardan sorumlu tutulamayacağını, davanın satıcı firma …. A.Ş. ile üretici firma Finlandiya Merkezli … … firmasına ihbarını talep ettiklerini,
Yangının “…” markalı sauna ısıtıcısından kaynaklı olduğuna ilişkin iddiaları kabul etmediklerini, mahallinde keşif yapılarak yangının çıkmasına, büyümesine ve söz konusu hasara sebebiyet veren tüm etkenlerin belirlenmesi gerektiğini, söz konusu SPA merkezinde bir adet LCD televizyon bulunmakta olup, yangının SPA merkezi gibi sıcak bir ortamda bulunan LCV televizyondan da kaynaklı olabileceğinin değerlendirilmediğini, ısıtıcının kısa devre yapma sebebi hakkında da bir değerlendirme yapılmadığını, yangının binadaki elektrik tesisatından kaynaklı olduğunun anlaşılması halinde ise bina sahibinin kusursuz sorumluluk ilkesi uyarınca sorumlu olacağını, kesin hak ediş raporunda söz konusu işin “sauna soba alınması” olarak gösterildiğini, “montaj” ibaresine yer verilmediğini, buna göre müvekkilinin üstlenmiş olduğu tek işin satın almadan ibaret olduğunu, değişim, kurulum, montaj vb. başkaca işin üstlenilmediğini ve yapılmadığını, davacı tarafın yangına sebebiyet veren olayın kurulum veya montaj ile ilişkili olduğunu zımnen kabul ettiğini, davaya konu hasarın meydana gelmesinde ve/veya hasarın artmasında bizzat davacı … şirketinin sigortalısının kusurlu olduğunu,
Müvekkilince 31.10.2015 tarihinde sözleşme kapsamında üstlenilen işlerin tamamlanarak sigortalı şirkete teslim edildiğini, hasara sebebiyet veren yangının ise bu tarihten yaklaşık bir yıl sonra meydana geldiğini, sigortalı şirketin bakım, onarım gibi yükümlülüklerini yerine getirmeyerek, yüksek derecede yangın riskli bir alan olmasına rağmen muhtemel bir yangına karşı yeterli derecede önlem almayarak yangının çıkmasına, hasarın meydana gelmesine veya hasarın artmasına sebebiyet verdiğini,
Kabul anlamına gelmemek üzere müvekkilinin sorumlu olduğu tartışılacak olsa bile sigortalının müterafık kusurunun da değerlendirilmesi gerektiğini,
Borçlar Kanunu’nun 65 vd. maddelerinde kusursuz sorumluluk hallerinin tahdidi olarak sayıldığını, kusursuz sorumluluk hallerinin genişletilmesinin mümkün olmadığını, davacının müvekkili şirketi hangi kusursuz sorumluluk hali içerisinde değerlendirdiğinin anlaşılamadığını, dava dilekçesinde yer alan müvekkilinin sebep sorumluluğu ya da kusursuz sorumluluğuna ilişkin iddia ve değerlendirmelerinin hukuki dayanağı bulunmadığını,
Kabul ve ikrar anlamına gelmemek kaydıyla, süresinde ayıp ihbarında bulunmayan sigortalı/halefi sigortacının ayıptan doğan hakları kullanamayacağını, davacı tarafça hasara sebebiyet verdiği ileri sürülen … marka ısıtıcının gizli ayıplı olduğu ve gizli ayıptan doğan hakların halef sıfatıyla sigorta şirketine geçtiği iddia edilerek sözleşmeden dönme hakkının kullanıldığının iddia edildiğini, ayıplı olduğu ileri sürülen ısıtıcının üreticisi ve/veya satıcısı olmayan müvekkilinin ne satımdan, ne de montajdan kaynaklı ayıplı mal/ayıplı hizmetten sorumlu tutulamayacağını, müvekkilinin sorumlu olduğu hususu tartışılacak olsa dahi süresinde ayıp ihbarında bulunmayan sigortalının/halefi sigorta şirketinin ayıptan doğan hakları kullanmasının mümkün olmadığını,
Kabul ve ikrar anlamına gelmemek üzere talep edilen faizin başlangıç tarihi ve oranının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Savunarak, davanın öncelikle zaman aşımı nedeniyle, aksi halde usulden ve esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesince; “Toplanan deliller, dosya içeriği ve özellikle bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; davalı şirketin yüklendiği işler arasında elektrik tesisatının yenilenmesine dair bir edim bulunmadığı, sauna sobası davalı yüklenici şirket tarafından satın alınmış ise de, montajının dava dışı sigortalı şirketin teknik elemanları tarafından gerçekleştirildiği, yangının çıkış sebebinin sauna soba üreticisinin montaj talimatına uygun olmayan kesit değerinde besleme hattı kullanılması olduğu, yangının gerçekleştiği otelin elektrik tesisatına ait tadilatların 2007 tarihli projeler ile yapıldığı, yangının meydana gelmesinde davalı şirketin bir sorumluluğunun bulunmadığı” gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; hasarın sigortalı işyeri içerisinde SPA bölümünde yer alan sauna kısmında bulunan … marka ısıtıcının kısa devre yapması sonucu meydana geldiği tespit edilmiş olup, 2015 yılında sigortalı şirkete ait otel binasının SPA bölümünün tadilat ve yapım işlerini yapmayı üstlenen davalı …’nin kusur ve sorumluluğu bulunduğunu,
Hasara sebebiyet veren yangın hadisesinden 1,5 sene sonra gerçekleştirilen keşifle ulaşılan tespitin hatalı olduğunu, çelişkiler içerdiğini,
Hükme esas alınan bilirkişi kök ve ek raporunda yangının çıkış sebebinin sauna sobası üreticisinin “montaj talimatına uygun olmayan kesit değerinde besleme hattı kullanılması” olduğu görüşünün belirtildiğini, bilirkişi raporunda … Otel Elektrik Tesisatının Revizyonlarının 2007 yılında gerçekleştiği, kendilerine CD ile sunulan elektrik hat şemasının projesinin incelendiği ve bu incelemeye göre yangına sebebiyet veren sauna sobası için tasarımlanmış herhangi bir besleme hattının bulunmadığının tespit edildiğinin belirtildiğini,
Ancak her nasılsa böyle bir besleme hattı bulunmadığını ifade eden sayın Heyetin yangın hadisesi ve tüm onarımlardan yaklaşık 2 yıl sonra otel teknik birimi refakatinde gerçekleştirdiği fiili incelemede olmadığını belirttikleri sauna besleme hattında kumpasla yapılan bir ölçümden ve bu ölçüm sonucunun ısıtıcı teknik verileri ile besleme hattı arasındaki uyumsuzluktan ve bu uyumsuzluk nedeniyle de tesisat montaj hatasının söz konusu olduğunu raporlarında belirttiğini,
İtirazları üzerine alınan ek raporda bilirkişi heyeti tarafından, itirazları karşılanmaksızın, yangına sebebiyet veren sauna sobası için tasarımlanmış herhangi bir besleme hattının bulunmadığı tespitini tekrar ettiğini, hiçbir şekilde olmadığını belirttikleri sauna besleme hattını ne şekilde tespit etiklerine ilişkin herhangi bir açıklama yapmadıklarını, İlk derece Mahkemesince bilirkişi raporları arasındaki çelişkilerin giderilmesine dair itirazları değerlendirilmeksizin hatalı hükmün tesis edildiğini,
Keşifte çekildiği beyan edilen ve bilirkişi raporuna eklenen RESİM-1 olarak adlandırılan fotoğrafta görülen klemens grubuna bağlı olan ve üzerinde kumpas ile ölçüm yapıldığı belirtilen kablo hattının, cihazın ISITICI –HEATER kısmının bağlantı kablosu olduğunu, zaten 5×2,5 mm² kesitli olması gerektiğini, bir başka anlatımla, bilirkişinin zaten olması gereken değeri ölçtüğünü, cihazın bağlantı kablosunu, bir önceki sayfada olmadığını belirttikleri sauna besleme hattı imiş gibi ölçümleyen ve bu hattın, cihazın kriterlerine uyumlu olmadığını belirten, tamamen eksik inceleme ve hatalı değerlendirme sonucu çelişkilerle dolu bir rapor tanzim edildiğini,
Ölçüm yapılan kısmın besleme hattı olduğu düşünülse dahi üreticinin belirttiği kesit dışında kablo kullanımı halinde cihazın bu kadar uzun süre çalışabilmesi olanağı bulunmadığını, bu durumun cihazın fonksiyonlarının yerine getirememesine ve cihazın kendi bünyesinde bulunan şalt elemanlarının hızla tepki vermesine neden olacağını, yargılama sırasında tanzim edilen raporlar ve dahi toplanan delillerle kısa devre ile yangına sebebiyet veren sauna sobasının ne kadar sürede bir arıza ya da yangına sebebiyet vereceğinin tartışılmadığını ve bu yöndeki itirazlarının değerlendirilmediğini,
Yangın tarihinden sonra SPA bölümünün ve Sauna ısıtıcısının hasar nedeniyle bütünüyle tadilat geçirdiği/değiştirildiğinin açık olduğunu, bu aşamada mahallinde yapılacak tespitle hatalı sonuca ulaşıldığını,
Davalı tarafça sigortalı ile imzalanan sözleşme kapsamında otelin SPA bölümünde de tadilatının gerçekleştirildiğini ve hatta “Sauna Sobasının değişimi” işinin -davalı tarafından düzenlenen Hakediş Raporuna dahil edilmesi karşısında- davalı şirket tarafından üstlenildiğinin açık olduğunu, kaldı ki davalının sauna sobası değişimi işini üstlendiğini ikrar ettiğini, SPA bölümündeki tadilatı ve hatta “Sauna Sobasının değişimi” işini sözleşme kapsamında üstlenen davalının, taraflar arasındaki sözleşmenin bir eser sözleşmesi olduğu da göz önüne alındığında yalnızca sobayı satın alması ve montajından hiçbir şekilde sorumlu olmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu,
Sauna sobasının montajının davalı şirket tarafından yapılmadığı düşünülse dahi, davalı şirketin yangının başlangıç noktası olan Otelin SPA bölümü tadilatını ve dahi sauna sobası değişimi işini de 29.06.2015 tarihli sözleşme ile bütünüyle üstlenmiş olduğunu, değişim işini üstlendiği sauna sobasını yalnızca satın alıp, sorumluluğunda olan bir işi kendi kontrolü ve bilgisi dışında bir başka kişiye ya da şirkete yaptırmış olmasının davalıyı sorumluluktan kurtarmayacağını, her iki halde de davalı şirketin yapmayı üstlendiği edimi gereği gibi, özenle ifa etmediğini, ayıplı bir eser meydana getirerek kusuru ile zarara sebebiyet verdiğini,
Tadilat öncesinde sigortalı şirkete ait otelde yer alan SPA bölümünde böyle bir hadise yaşanmadığını, davalı şirket tarafından gerçekleştirilen tadilattan bir süre sonra davalı şirket tarafından Sauna bölümünde kullanılmak üzere satın alınan bir (… marka) ısıtıcının kısa devre yapması nedeniyle yangın hadisesinin yaşandığını ancak bu hususun İlk derece Mahkemesince tartışılmadığını, araştırılmadığını,
Sauna sobası işi değişimi işini de üstelenen davalı şirketin, sobanın satın alımı haricinde kurulum montaj vb. hiçbir işinden dolayı sorumluluğu bulunmadığının hüküm altına alındığını, davalı şirketin ısıtıcının montajı ya da hatlarının döşenmesi işlerinde gerekli dikkat ve özeni göstermemesi bir yana, satın aldığı ısıtıcı ve kontrol panelinin dahi güvenilir olup olmadığını, monte edileceği alana uygun olup olmadığını basiretli bir tacir olarak kontrol etmesi gerekirken, gerek ısıtıcı seçiminde gerekse de tadilat kapsamındaki işleri yerine getirirken basiretli bir tacir gibi davranmayıp gerekli dikkat ve özeni göstermemekle kusuruyla zarara sebebiyet verdiğini,
Sözleşme ekinde yer alan belgelerden davalı şirketin SPA bölümünün “Elektrik tesisatı yapımı işlerini” de üstlendiğini, ısıtıcının kısa devre yapması SPA Bölümünün elektrik tesisatından kaynaklanmakta ise bu halde de davalı şirketin ayıplı ifasının söz konusu olacağını,
Davalının sigorta ettirene teslim ettiği eserdeki ayıbın işin tesliminden aylar sonra meydana gelen yangın sonrasında düzenlenen Yangın Raporu ve Ekspertiz Raporu ile ortaya çıktığını, davalı şirket tarafından temin edilen ısıtıcıdaki kusurun ve/veya davalı şirket tarafından tadilatı üstlenilen elektrik tesisatındaki kusurun, tesisat zemin kaplaması ya da duvar altında kaldığından mal/hizmet kullanılmaya başlanmadan tespit edilemeyecek bir ayıp olduğunu, müvekkilinin ekspertiz raporlarının Ağustos 2016 sonunda hazırlanmasını müteakip kanunda da belirtildiği üzere “gecikmeksizin” 2016 Ekim ayı içerisinde davalı şirkete bildirimde bulunduğunu,
Davalı şirket tarafından sigortalı şirket ile aralarında imzalanan sözleşmeye istinaden düzenlenen 30.12.2015 tarihli Hakediş Raporları ekinde listelenen işler arasında 27. sırada “Sauna Sobası Alınması” işinin yer aldığını, TBK’nın yüklenicinin “Malzeme Bakımından” sorumluluğunu düzenleyen 472. maddesinde, “Malzeme yüklenici tarafından sağlanmışsa yüklenici, bu malzemenin ayıplı olması yüzünden iş sahibine karşı, satıcı gibi sorumludur.” hükmünün düzenlendiğini, bu yasal düzenleme ile eser sözleşmesinde malzemeyi temin eden yüklenicinin sorumluluğu belirlenirken “Satıcının ayıplı maldan sorumluluğu” hükümlerine yollama yapıldığını,
Müvekkilinin yüklenicinin tedarik ettiği malzemenin ayıplı olduğu iddiası ile ayıplı malın sebep olduğu yangın nedeniyle uğranılan doğrudan zararını sigorta ettirenin halefi sıfatıyla davalı şirketten talep ederek, TBK’da düzenlenen satıcıya karşı ileri sürülebilecek seçimlik haklardan “Sözleşmeden Dönme” yolundaki seçimlik hakkının kullanıldığı yönündeki irade beyanını zımni olarak ortaya koyduğunu, ayıplı malın sebep olduğu doğrudan zararı talep hakkının, Sözleşmeden Dönmenin sonuçlarını düzenleyen TBK 229/1-3 bendinde düzenlendiğini, her ne kadar sözleşmeden dönme halinde alıcı satılan malı geri verecek ise de TBK m. 228/I’deki, “Alıcıya ayıplı olarak teslim edilmiş olan satılanı, ayıptan, beklenmedik halden veya mücbir sebepten dolayı yok olması veya ağır biçimde zarara uğraması alıcının sözleşmeden dönme hakkını engellemez. Bu durumda alıcı satılandan elinde ne kalmışsa onu geri vermekle yükümlüdür.” hükmü uyarınca ısıtıcı tamamen yanarak kullanılamaz hale geldiğini, sözleşmeden dönen alıcı ve huzurdaki davada halefi sıfatıyla müvekkili şirketin TBK m. 229/I-3 göre, dönme üzerine ayıplı maldan doğan doğrudan doğruya zararın tazmin edilmesini isteyebileceğini, burada kusura dayanmayan bir sebep sorumluluğunun söz konusu olduğunu, İlk derece Mahkemesince davalı şirketin TBK 472/1 madde kapsamındaki kusursuz sorumluluğunun tartışılıp değerlendirilmediğini,
Yangın sonrası mahalde ilk incelemeleri yapan ve bu konuda yasal otorite niteliğinde olan itfaiyenin tespitleri ile oluşturulan raporu ve onarımlar öncesi uzman kişilerce inceleme yapılarak düzenlenen ekspertiz raporu değerlendirme dışı bırakılarak hatalı sonuca ulaşıldığını,
Belirterek, İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, sigortalıya Otel Paket Yangın Sigorta Poliçesi kapsamında ödenen hasar bedelinin rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine ve gerekçeli, tarafların ve mahkemenin denetimine elverişli, oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenmiş olmakla Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporu uyarınca karar verilmiş bulunmasına göre, İlk derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, HMK.’nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3) maddeleri uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK.’nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3) maddeleri uyarınca davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL. istinaf karar harcından peşin alınan 35,90 TL’nin mahsubuyla kalan144,00 TL.’nin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin Dairemizce yerine getirilmesine,
22.03.2023 tarihinde, HMK’nın 361/(1). maddesi uyarınca, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek dilekçe ile Yargıtay nezdinde temyizi kabil olmak üzere, oybirliği ile karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 22/03/2023

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza