Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/2428 E. 2021/1752 K. 24.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ ….
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)
….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
…..

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 31.10.2018
ESAS-KARAR NUMARASI …..
Davacı ve davalı… vekilleri tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, davalı … Genel Müdürlüğü’ne bağlı… Genel Müdürlüğü ile müvekkili şirket arasında 13.08.2010 tarihli ve 09.03.2010 tarihli endeksör ile endeks okuma hizmet alım sözleşmeleri imzalandığını, sözleşme uyarınca müvekkilinin davalı…’a bağl,,,, il, ilçe ve köylerinde bu hizmeti yürüteceğinin kararlaştırıldığını, okuma sırasında ilgili abonelerin sayaçlarının çeşitli nedenlerle okunamaması halinde ihale makamı olan davalıların yüklenici ile birlikte bu abonelerin bilgilerinin güncelleştirileceğini ancak ihale makamı davalıların bu güncellemeyi yapmadığı için ilgili abonelere tekrar gidilmek zorunda kalındığını ve özellikle yıkık, boş, sayaçları arızalı veya sökülmüş, aboneliği iptal edilmiş vs. tüketim yapılmayan adreslere ilişkin ödemelerin davalı ihale makamı tarafından müvekkiline ödenmediğini ve taraflar arasında uyuşmazlık çıktığını ileri sürerek şimdilik 30.000,00-TL eksik ödemenin avans faizi ile davalılardan tahsili ile müvekkiline ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 25.04.2016 tarihli dilekçesiyle talebini 835.235,77 TL. olarak artırmıştır.
Davalı … Genel Müdürlüğü vekili, bu davada müvekkiline husumet düşmeyeceğini, zira 01.03.2005 tarihinden beri sözleşmeye konu bölgede ayrı bir tüzel kişiliğe sahip diğer davalı…’ın faaliyet gösterdiğini, uyuşmazlığın müvekkili ile bir ilgisinin bulunmadığını, davaya bakma yetki ve görevinin Diyarbakır mahkemelerine ait olduğunu, davanın zamanaşımına uğradığını ayrıca sayacın çeşitli nedenlerle okunamaması halinde yüklenicinin kullanım yerine boş bir ihbarname ile aboneden sayaç değeri tespit edilerek idareye bildirilmesinin isteneceğini ancak bu endeks değerinin işletmeye ulaşma ve fatura düzenlenmesi halinde, yükleniciye hizmet bedelinin ödeneceğini ve tahakkuk yapılmaması halinde ödeme yapılmayacağını, bu nedenle yapılan işlemin doğru olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı… Genel Müdürlüğü vekili, davacı şirketle müvekkili arasında sözleşme imzalandığını, müvekkili olan ihale makamının davacı yükleniciye tüm borcunu ödediğini, davacının ödeme yapılmayacak işler için talepte bulunduğunu, davacının hakediş raporlarına ihtirazı kayıt koymadan imzaladığını, davacının TMK’nın 2. maddesinde düzenlenen dürüstlük kuralına aykırı olarak haksız talepte bulunup bu davayı açtığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece mahkemesi’nce “…Davacı şirket ile davalı… arasında tanzim edilen sözleşme ile davalı şirkete ait elektrik abonelerinin endeksör ile endeks okuma hizmetinin davacı tarafından üstlenildiği, davacının sözleşme kapsamında endeksörlerlde belirtilen talimat ile abonelerin adreslerine kadar gidilerek sözleşme ile yüklenen tüm görevleri yerine getirilmesine rağmen durum kodu ihtiva eden (yıkık, boş, tüketim yok vs.) abonelere ilişkin hizmet bedeli ödemesinin yapılmadığı iddiası ile tahsili talebi ile derdest davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında tanzim edilen sözleşme, şartname. dosyaya sunulan bilgi belgeler ve bilirkişi raporlarından anlaşılacağı üzere davacı tarafından yapılan endeks okumalarında yıkık, boş, tüketim yok vb. abonelere ilişkin durum kodlarının endeksöre girilerek davalı … bildirildiği, davalının teknik olarak endeksöre girilen bu bilgilerden sonra uygulanması gereken yaptırımları ve güncelleştirmeleri yapması gerekirken yapmadığı, bundan dolayı davacının bu abonelerin sayaç okuma hizmetlerini yapmak zorunda kaldığı ve bu fazla çalışmadan dolayı da dava konusu hizmet bedelinin hakettiği anlaşıldığından bilirkişi raporunda belirlenen ve ıslahla artırılan bedelin davalı … daha önce temerrüde düşürülmediğinden dava dilekçesindeki bedelin dava tarihinden itibaren, ıslahla talep edilen miktarın ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faiz ile birlikte davalı …’tan tahsili ile davacıya verilmesine, sözleşme davacı ile davalı … arasında tanzim edilmiş olduğu, … davalı … bağımsız tüzel kişiliği olan bir şirket olup sözleşmenin tarafı olduğu, davalı …’ın sözleşmenin tarafı olmadığı ve bu nedenle pasif husumet ehliyeti bulunmadığından …’a karşı açılan davanın reddine…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Mahkemenin davalı … hakkındaki davayı reddettiğini, oysa davalı …’ın diğer davalı …’ın talimatları doğrultusunda dava konusu talepleri hakkında hiçbir işlem yapmadığını, … ile … arasında organik bağ olduğunu, … Genel Müdürlüğü’nün 14.11.2010 tarihli yazısının diğer davalı …’a yönelik talimat mahiyetinde olduğunu, davanın … yönünden de kabulü gerektiğini istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
İstinaf yasa yoluna başvuran davalı… vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Davacının davacının hakedişlerin kendisine ödenmesinden 10 gün içinde ihtirazi kayıt koyabileceğini ancak bunu yapmadığını, bu konuda Bölge Adliye Mahkemesi, Yargıtay ve HGK kararları olduğunu, bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmeden karar verildiğini, davacının durum kaydı koyduğu abonelere ilişkin müvekkili şirkete karşı bildirim yükümlülüğünü yerine getirmediğini, bu husustaki itirazlarının mahkemece dikkate alınmadığını, durum kaydı konan abonelere ilişkin güncelleme yapılmamasının tek sorumlusunun müvekkili olarak kabulünün hukuka aykırı olduğunu, davacının basiretli bir tacir gibi davranmadığını, sözleşme uyarınca edimlerini yerine getirmediğini, mahkemenin sadece davacının sunduğu icmal listelerine göre karar verdiğini, davanın reddi gerektiğini istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR :
Uyuşmazlık, taraflar arasında akdedilen endeksör ile endeks okuma hizmet alım sözleşmesi nedeniyle davacı yüklenicinin hizmet bedelini tam olarak tahsil edip etmediği, miktarı ve davalıların bu miktardan sorumlu olup olmadıkları hususlarında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, davacı ile davalı… arasında tanzim edilen endeksör ile endeks okuma hizmeti alım sözleşmelerine dayanılarak istikaklardan haksız ve yasal olmayan bir şekilde kesinti yapıldığı ve eksik ödeme bulunduğu iddiasıyla eksik ödenen bedelin davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına ve özellikle davalı … hakkındaki davanın davalı sıfatı bulunmaması nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, 114/1-d maddesindeki dava ehliyetinin fiil ehliyetinin medeni usûl hukukunda büründüğü şekli olduğu, HMK’nın 50. maddesine göre, medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olan kişinin taraf ehliyetine de sahip olduğu yani davalı …’ın taraf ve dava ehliyetine sahip olduğu hususları gözden kaçırılarak davanın HMK m 114/1-d uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi doğru değil ise de, bu husus istinaf eden davacının aleyhine olacağından kararın kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasına gerek görülmemesine göre, HMK m. 353/1,b,1 gereğince, davacı ve davalı… Genel Müdürlüğü vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-HMK m. 353/1,b,1 gereğince, Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin…. sayılı dava dosyasında verdiği 31.10.2018 tarihli kararına yönelik davacı ve davalı… Genel Müdürlüğü vekillerinin İSTİNAF BAŞVURULARININ ESASTAN REDDİNE.
2-Alınması gereken 59,30-TL istinaf karar harcından, peşin alınan 44,40-TL harcın düşümü ile kalan 14,90-TL harcın davacıdan; Alınması gereken 57.054,94-TL istinaf karar harcından, peşin alınan 14.776,06-TL harcın düşümü ile kalan 42.278,88-TL harcın davalı… Genel Müdürlüğü’nden alınıp Hazine’ye gelir kaydına.
3-Davacı ve davalı… Genel Müdürlüğü tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına.
24.11.2021 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 361 gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 24.11.2021
….