Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/2427 E. 2022/1032 K. 15.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ …
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
…..

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 03.07.2019
ESAS-KARAR NUMARASI …..
Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Davacı vekili, müvekkili bankaca … İnş…A.Ş.’ye 14.07.2004 tarihinde 3.000,00-TL, 27.07.2010 tarihinde 6.000.000.000,00-TL miktarlı 2 adet genel kredi taahhütnamesi ve 24.08.2012 tarihinde 25.000.000,00-TL miktarlı genel kredi sözleşmesi uyarınca kredi kullandırıldığını, kredilerin ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek Ankara 10. Noterliği’nin 28.02.2013 tarih ….. yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edilip firmanın kanuni takibe alındığını, takip devam ederken müşterinin Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/253 esas 2014/276 karar sayılı ilamı ile iflasına karar verildiğini, borcun ödenmemesi üzerine Ankara 23. İcra Müdürlüğünü’n 2013/3493 esas sayılı dosyasından genel haciz yolu ve yine Ankara 23. İcra Müdürlüğü’nün 2013/3494 sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine başlandığını, takiplerin kesinleştiğini, alacağın iflas masasına kaydı için Ankara 23. İcra Müdürlüğü’nün 2013/3493 esas sayılı dosyasında alacağın 2.301.394,05-TL olduğunu, Ankara 23. İcra Müdürlüğü’nün 2013/3494 esas sayılı dosyasında da alacağın 1.300.000,00-TL olduğunu iflas masasına bildirerek masaya kaydının talep edildiğini, ipotekli takipte taşınmazın satışından sağlanan tahsilat sonrası hesaplanan 3.231.971,73-TL alacağın halen tahsil edilmediğini, alacağın bu miktar üzerinden kaydedilmesinin talep edildiğini, daha sonra Ankara 23. İcra Müdürlüğü’nün 2013/3493 esas sayılı dosyasından takip edilen nakit alacaklarının … A.Ş.’ne devredildiğini, ancak gayri nakdi alacakların temlik edilmediğini, müvekkili banka alacağının kesinleşmiş icra takibine dayandığını, iflas masasının banka alacağını sadece kredi sözleşmesi ve ihtarnamelere dayandırdığı gerekçesi ile Ankara 21. İflas Müdürlüğü’nün 2014/7 sayılı dosyasından sadece rehin açığı belgesinde belirlenen alacağın kabul edildiğini, geri kalan bölümün haksız yere reddedildiğini, Ankara 23. İcra Müdürlüğü’nün 2013/3493 esas sayılı dosyasında müvekkili bankanın 965.455,00-TL gayri nakdi kredi alacağının olduğunu, bu nedenle reddedilen 2.301.384,00-TL alacağın 965.455,00-TL’sinin gayri nakdi kredi alacağı olduğu dikkate alınarak sıra cetvelinin iptalinin gerektiğini belirterek Ankara 21. İcra Müdürlüğü’nün 2014/7 esas sayılı iflas dosyasında iflas idare memurları tarafından hazırlanan sıra cetveline itirazlarının kabulü ile 15.09.2014 tarihli sıra cetvelinin iptali ile temlik edilmeyen 965.455,00-TL’nin müvekkili banka alacağının sıraya kaydının yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı İflas İdare Memurluğu vekili, dosyada taraf olan … ……A.Ş.’nin, Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10.04.2014 tarih 2013/253 esas, 2014/276 karar sayılı ilamıyla iflasına karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, tasfiye işlemlerinin Ankara İflas (21. İcra) Müdürlüğü’nün 2014/7 sayılı dosyası ile yürütüldüğünü, ilk alacaklılar toplantısının 17.07.2014 tarihinde, ikinci alacaklılar toplantısı ise 28.11.2017 tarihinde yapıldığını, alacaklılar toplantısında alınan karar ile iflas idare memurlarına vekil atama yetkisi verildiğini, davacı banka tarafından Ankara 21. İcra (İflas) Müdürlüğü’nün 2014/7 sayılı dosyasına 4 numaralı başvurusuyla alacak başvurusunda bulunulduğunu, bu başvurunun iflas idare memurlarının 4 numaralı kararı ile kısmen reddedildiğini, ticari defter ve müflis şirket kayıtlarının tetkiki ile temel borç ilişkisi saptandıktan sonra ancak alacağın kabulünün mümkün olabileceğini, denetime elverişli olmayan alacak talebinin yargılamayı gerektirdiğini, burada korunan hukuki menfaatin müflis şirketin değil, müflis şirketten alacaklı olup da alacağını somut belgelerle ispat etmiş diğer alacaklıların olduğunu, alacak talebinin denetime elverişli olmadığı için reddedildiğini ve dava açılmasına davacının kendisinin sebebiyet verdiğini, neticede haklı çıksa dahi yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafça karşılanması gerektiğini belirterek haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.
İlk derece Mahkemesi’nce “…Davacı banka ile davalı müflis şirket arasında tanzim edilen kredi sözleşmelerine istinaden davalıya nakdi kredi, çek karnesi ve teminat mektupları verildiği, kredinin geri ödenmemesi nedeniyle hesap kat edilerek borçlu aleyhine icra takibi yapıldığı, bu arada davalı şirket hakkında iflas kararı verilerek kararın kesinleşmesi üzerine iflas masası oluşturulduğu, davacı bankanın kesinleşen icra takiplerine istinaden alacaklarının iflas masasına kaydı için başvurduğu, iflas masasınca kısmen kabul edilerek geri kalanın reddedildiği, davacının 15 günlük yasal süre içerisinde derdest davayı açarak nakdi alacaklarını dava dışı şahsa temlik ettiğinden çek riski ve teminat mektubundan kaynaklanan gayrinakdi alacaklarının iflas masasına kayıt ve kabul talebinde bulunduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında tanzim edilen sözleşmeler, banka kayıtları ve bilirkişi raporuna göre davacı bankanın 863.000,00-TL teminat mektubu riski ve 20.900,00-TL çek riski olmak üzere toplam 883.900,00-TL gayrinakdi alacağının bulunduğu anlaşıldığından bu miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne, bu miktarın İİK’nun 197. maddesi kapsamında şarta bağlı olarak müflis şirketin iflas masasına kayıt ve kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine…” karar verilmiştir.
İstinaf yasa yoluna başvuran davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Kayıt kabul davalarında ticari defterler ve şirket kayıtlarının tetkiki ile temel borç ilişkisi saptandıktan sonra ancak alacağın kabulünün mümkün olduğunu, denetime elverişli olmayan taleplerin yargılamayı gerektirdiğini, burada korunan hukuki menfaatin müflis şirketin değil müflis şirketten alacaklı olup da alacağını somut belgelerle ispat etmiş diğer alacaklıların olduğunu, dolayısıyla müflis tarafından imzalanıp iflas masasına sunulan belgenin hukuken bağlayıcılığı bulunmadığını, müflis şirket tarafından imzalanmış belgeye itibar edilmesi suretiyle davanın ispatı yoluna gidilmesinin iflas hukuku ilkelerine aykırı olduğunu, şayet itibar edilse idi iflas alacaklılarının menfaatini korumanın hukuken ve fiilen imkansız bir hale gelebileceğini, bu ihtimalin müflis şirket yetkilisinin masaya kayıt talebinde bulunan alacaklılar hakkında hiçbir hukuki dayanağı olmadan ve tamamen kendi iradesi doğrultusunda borcunun olup olmadığı yönünde imzaladığı belgeler ile telafisi imkansız zararlar meydana gelmesine sebebiyet verebileceğini, bu çekinceler nedeniyle iflas alacağının hiçbir şüpheye yer bırakmayacak bir şekilde ispatı gerektiğini; bilirkişinin müflis şirketin iflas idaresine yazdığı yazıyı dayanak alarak hesaplama yaptığını, buna da ek olarak mahkemenin itirazlarını ve iflas hukukunun özel durumlarını göz önünde bulundurmayan bilirkişinin yaptığı hesapları hükme esas alıp karar verdiğini beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, banka kredi sözleşmesine dayalı olarak gayri nakdi alacağın iflas masasına kaydı istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/731 E., 2019/493 K. sayılı dava dosyasında verdiği 03.07.2019 tarihli kararına yönelik davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Alınması gereken 80,70-TL istinaf karar harcından, peşin alınan 44,40-TL harcın düşümü ile kalan 36,30-TL harcın davalıdan alınıp Hazine’ye gelir kaydına.
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına.
15.06.2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, İİK m. 364 gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 17.06.2022

……