Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/2414 E. 2023/1449 K. 27.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2019/2414 – 2023/1449
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)
ESAS NO : 2019/2414
KARAR NO : 2023/1449

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 12/07/2019
ESAS-KARAR NUMARASI : 2012/349E., 2019/625K.

ASIL VE BİRLEŞEN DAVALARDA
DAVACI :
VEKİLİ :
ASIL VE BİRLEŞEN ANKARA 13. ATM
2015/588 E SY DOSYASI’NDA DAVALI :
VEKİLİ :

Asıl ve birleşen Ankara 13. ATM’nin 2015/588 E sayılı dosyasında davalı … Sigorta Aş vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Asıl davada davacı vekili, davacı ile davalı sigortacı … Sigorta A.Ş. arasında 34299011 nolu 03/08/2010-03/08/2011 arasını kapsayan 300.000,00 TL limitli Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi bulunduğunu, davacı hekimin tıbbi kötü uygulama yaptığı iddiasıyla Ankara 11. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2011/415 Esas sayılı dosyası ile manevi tazminat davası açıldığını, bu manevi tazminat davası kapsamında ödenmesi gereken tazminat ile ferilerinin sigortacı tarafından karşılaması gerekli olduğunu ileri sürerek, davacı tarafından Ankara 2. İcra Müdürlüğü’nün 2012/13493 Esas sayılı dosyasına yapılan toplam 30.293,77 TL ödemenin ticari faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/279 esas sayılı dosyasında, davacı ile davalı sigortacı… Sigorta A. Ş. arasında 2949115 nolu 07/05/2010-07/05/2011tarihleri arasını kapsayan 250.000,00 TL limitli Hekim Bireysel Mesleki Sorumluluk Sigorta Poliçesi bulunduğunu, asıl davadaki miktardan bu davalının da sorumlu olacağını ileri sürerek, toplam 30.293,77 TL ödemenin ticari faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/588 esas sayılı dosyasında, aynı olaya ilişkin olarak Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/249 Esas sayılı dosyasında dava ikame edilidğini, Ankara 11. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/415 Esas sayılı dosyasının aleyhe bozulduğunu ve bozma sonucunda aleyhe hükmedilen fazlaya ilişkin manevi tazminat miktarının Ankara 4. İcra Müdürlüğünün 2015/2337 Esas sayılı dosyasına 16/02/2015 tarihinde 34.435,75 TL olarak ödendiğini ileri sürerek, toplam 34.435,75 TL’nin davalı sigortacılardan müştereken tahsilini dava ve talep etmiştir.
Davalı… Sigorta A.Ş., davalının yerleşim yerinin İstahbul/Ümraniye olduğunu ve mahkemenin yetkisiz olduğunu, zorunlu mali mesuliyet sigortalarının ihtiyari sigortalara göre öncelikli olduğunu, ayrıca davacının kusurlu olmadığını tazminat doğmayacağını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş., davalı sigorta şirketi ile …. A.Ş. arasında sigortalının … olduğu 03.08.2010-03.08.2011 tarihleri arasında geçerli “Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi” akdedildiğini, davacı doktorun daha önce… … Sigorta A.Ş ile 07.05.2010-07.05.2011 tarihlerini kapsayan 19256942 numaralı “Hekim Bireysel Mesleki Sorumluluk Sigorta Poliçesi” akdettiğini, rizikonun gerçekleştiği 20.09.2010 tarihinde, davacı doktor …’ ın… … Sigorta A.Ş. ile akdetmiş olduğu Hekim Bireysel Mesleki Sorumluluk Sigorta Poliçesi ve …. A.Ş.’ nin davalı şirket ile akdetmiş olduğu Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi aynı anda yürürlükte bulunamayacağını, davacının talebini daha önce yürürlüğe girmiş olan “Hekim Bireysel Mesleki Sorumluluk Sigorta Poliçesi” sebebi ile diğer davalı… Sigorta A.Ş.’ ye yönlendirmesi gerektiğini, 6102 sayılı TTK’nın 1467. Maddesi ile çifte sigorta yasağı getirilmiş olduğunu, TTK’nın 1286. Maddesi hükmü ile değerinin tamamı sigorta olunan bir mal üzerindeki menfaat sonradan aynı kimse tarafından aynı rizikolara karşı sigorta ettirilemeyeceğinden çifte sigorta yasağı getirildiğini, bu nedenle davacının talebinin davalı şirkete ait poliçe henüz yürürlüğe girmediğinden teminat dahilinde olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince; “…TTK’nın 1467. maddesinde çifte sigorta düzenlenmiş “Değerinin tamamı sigorta olunan bir menfaat , sonradan veya farklı kişiler tarafından , aynı rizikolara karşı aynı süreler için sigorta ettirilemez; sigorta ettirilmişse , sigorta ancak aşağıdaki hal ve şartlarda geçerli sayılır; a) Sonraki ve önceki sigortacılar onay verirlerse ; bu takdirde ,sigorta sözleşmeleri aynı zamanda yapılmış sayılarak riziko gerçekleştiğinde sigorta bedeli , 1466’ncı maddede gösterilen oranda sigortacılar tarafından ödenir. b) Sigorta ettiren , önceki sigortadan doğan haklarını ikinci sigortacıya devir ve ya o haklardan feragat etmişse ; bu takdirde , devir veya feragatın ikinci sigorta poliçesine yazılması şarttır; bu takdirde ,yazılmazsa ikinci sigorta sözleşmesi geçersiz sayılır. c)Sonraki sigortacının ,ancak önceki sigortacının ödemediği tazminattan sorumluluğu şart kılınmışsa ; bu halde önceden yapılmış olan sigortanın ikinci sigorta poliçesine yazılması gerekir; yazılmazsa , ikinci sigorta sözleşmesi geçersiz sayılır.” hükmüne yer verilmiştir.
Görüldüğü gibi maddenin lafzı açıkça değerinin tamamı sigorta edilebilen bir menfaatten bahsetmektedir. Haksız eylem neticesinde kişi veya kişilerin uğrayacağı manevi zarar belirlenebilir değildir. Hiç bir şart altında bir kişinin manevi dünyasının değerinin tamamının tespiti ve sigorta edilmesi de mümkün olmayacaktır. Bu kapsamda kanunun açık lafzı karşısında manevi tazminat klozu içeren poliçelerin çifte sigorta yasağına tabi olduğu söylenemez. Bu sebeple mahkememizce her iki sigorta poliçesinin de riziko esnasında geçerli olduğu kabul edilmiştir.
Riziko dava konusu hekim hatasının yapıldığı tarihten sonra (20.09.2010) dava açılmakla gerçekleşmiştir ve davacı hekime dava dışı üçüncü kişi tarafından 26/08/2011 tarihinde dava acılmış, davalı sigortacılardan … Sigorta A. Ş. ve diğer davalı sigortacı… Sigorta A. Ş.’ne dosyada bulunan ihbar talebi yazısından ve cevabi yazılardan anlaşılacağı üzere ihbarlar yapılmış, dolayısı ile riziko davalılara süresinde ihbar edilmiştir. Davalıların poliçeleri incelendiğinde, poliçenin kapsadığı tarihlerde gerçekleşen olaylara ilişkin sonradan açılacak davaları da kapsadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle her iki davalıda dava konusu olay nedeni ile kusursuz sorumluluk esasına göre sorumlu tutulmalıdır.
Davalı … Sigorta A. Ş.’nin “Her tür manevi tazminat talepleri, poliçede belirlenen teminat limitlerinin içinde kalmak ve bu teminat limitinin en fazla % 50’si ile sınırlı olmak kaydıyla teminat kapsamındadır” genel koşuluna göre poliçe sorumluluk miktarının yüzde ellisi oranında olan 150.000,00 TL sigorta bedelini poliçe ile yükümlendiği, … Sigorta A. Ş.’nin ise kendi poliçesi nedeni ile poliçe limiti olan 250.000,00 TL sigorta bedelini poliçe ile yükümlendiği anlaşılmaktadır. Toplam yükümlenilen bedel 400.000,00 TL olup sigorta şirketleri arasında paylaştırma buna göre yapılacaktır.
Gerçekleşen rizikonun kapsamının Ankara 11. Asliye Hukuk Mahkemesinin 20/11/2014 tarihli, 2014/349 E. ve 2014/536 K. sayılı ilamı nedeni ile ödenmesi gerekli miktardan ibaret olduğu, her iki sigorta şirketine de davanın ihbar edilmesi nedeni ile yargılama devam ettiğinden manevi tazminatın işleyecek faizinin de riziko kapsamında olacağı, yine … Sigorta’nın poliçesinin sigorta kapsamını belirleyen A.1.c maddesi ve… Sigorta’nın atıfta bulunduğu Hukuksal Koruma Sigortası Genel Şartları A.2.4.1 maddesi gereğince manevi tazminatın tahsili için yapılan her iki icra takibine ilişkin masrafların ve dava masraflarının da riziko kapsamında olduğu, bu kapsamda 21/12/2012 ilk ödeme tarihi itibari ile ilamdan doğan sorumluluk miktarının 30.293,77 TL icra dosyasına ödenen, 16/02/2015 ödeme tarihi itibari ile ilamdan doğan sorumluluk miktarının 34.431,67 TL icra dosyasına ödenen olacağı kabul edilmiştir.
Kabul edilen dava değeri üzerinden rücu edilen manevi tazminata ödeme tarihinden itibaren işin ticari olması nedeni ile avans faiz işletilmesi gerekmektedir.
Her bir dava yönünden yukarıda izah edilen hususlar ve yapılan incelemede dosya bulunan bilgi ve belgeler ile bilirkişi raporundan;
Asıl davada; davalı … Sigorta A. Ş.’nin tazminle sorumlu olacağı miktarın 30.293,77 TLX150.000,00/400.000,00 = 11.360,16 TL olarak hesaplandığı anlaşılmış, açılan davanın kısmen kabulü ile 11.360,16 TL’nin 21/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile talep gibi bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi, 2013/279 Esas sayılı dosyasında; davalı… Sigorta A. Ş.’nin tazminle sorumlu olacağı miktarın 30.293,77 TLX250.000,00/400.000,00 = 18.933,61 TL olarak hesaplandığı anlaşılmış, açılan davanın kısmen kabulü ile 18.933,61 TL’nin 21/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/588 esas sayılı dosyasında; davalı… Sigorta A. Ş.’nin tazminle sorumlu olacağı miktarın 34.431,67 TLX250.000,00/400.000,00 = 21.519,79 TL olarak hesaplandığı, davalı … Sigorta A. Ş.’nin tazminle sorumlu olacağı miktarın 34.431,67 TLX150.000,00/400.000,00 = 12.911,88 TL olarak hesaplandığı anlaşılmış, açılan davanın kısmen kabulü ile 21.519,79 TL’nin 16/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalı… Sigorta A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine, 12.911,88 TL’nin 16/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalı … Sigorta A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine…” karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Asıl ve birleşen Ankara 13. ATM’nin 2015/588 E sayılı dosyasında davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: dava konusu olay için müvekkili şirket ile akdedilen poliçenin henüz yürürlüğe girmediğini, rizikonun gerçekleştiği 20.09.2010 tarihinde, davacı doktor …’ın… Sigorta A.Ş. nezdinde “Hekim Bireysel Mesleki Sorumluluk Sigorta Poliçesi” ile … Sigorta A.Ş.nezdinde ise “Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi” ile sigortalı olduğunu, iki poliçenin aynı anda yürürlükte bulunamayacağını, davacının talebini daha önce yürürlüğe giren “Hekim Bireysel Mesleki Sorumluluk Sigorta Poliçesi” sebebi ile… Sigorta A.Ş.’ye yöneltmesi gerektiğini, yerel mahkemece olayda çifte sigorta hükümlerinin uygulanamayacağı belirtilmişse de bu belirlemenin yerinde olmadığını, davacı tarafından yapılan 21.12.2012 ve 16.02.2015 tarihli ödemeler ile gerçek zarar belirli olduğundan; yani “somut olay gerçekleştiğinden” çifte sigortaya ilişkin hükümlerin uygulama alanı bulabileceğini, davayı kabul manasına gelmemekle birlikte, davacı hekimin tıbbi müdahalesi neticesinde hastaya ödenen tazminat bedellerinin sabit olduğunu, kaldı ki doktrindeki hakim görüşe göre sorumluluk sigortalarında gerçek zararın tespit edilebilir olması hasebiyle doktrinde çifte sigorta hükümlerinin sorumluluk sigortalarına uygulanabileceği görüşünün hakim olduğunu, kaldı ki sonradan yanılgı ile yaptırılan tıbbi kötü uygulamaya ilişkin zorunlu mali sorumluluk sigortasının ihtiyari sorumluluk sigortasının önüne geçemeyeceğini, davanın müvekkili şirket yönünden reddi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte yine yerel mahkemece icra dosyasına ödenen tüm tutardan müvekkili sigorta şirketinin sorumlu tutulduğunu, kararın bu yönüyle de hukuka aykırı olduğunu beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, mesleki sorumluluk sigorta poliçeleri kapsamında alacak istemine ilişkindir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; asıl ve birleşen Ankara 13. ATM’nin 2015/588 E sayılı dosyasında davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/349E., 2019/625K. sayılı dava dosyasında verdiği 12/07/2019 tarihli kararına yönelik asıl ve birleşen Ankara 13. ATM’nin 2015/588 E sayılı dosyasında davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Harlar Kanunu gereğince alınması gereken asıl davada 776,01 TL ve birleşen Ankara 13. ATM’nin 2015/588 E sayılı dosyasında 496,64 TL olmak üzere toplam 1.272,65 TL’istinaf karar harcından peşin olarak alınan 320,00 TL’nin mahsubu ile kalan 952,65 TL’nin davalı … sigorta Aş den alınarak Hazine’ye gelir kaydına.
3-Asıl ve birleşen Ankara 13. ATM’nin 2015/588 E sayılı dosyasında davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
27/09/2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,
HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya değeri iki yüz otuz sekiz bin yedi yüz otuz (238.730,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 28/09/2023

Başkan Üye Üye Katip