Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/2411 E. 2023/82 K. 25.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2019/2411 – 2023/82
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO : 2019/2411
KARAR NO : 2023/82

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 21.05.2019
ESAS-KARAR NUMARASI : 2018/902E., 2019/593K.
DAVACI : TESLİME KÜÇÜK – 33313745290
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili; davalının sigortaladığı dava dışı … adına tescilli ancak şoförlüğünü müvekkilinin yaptığı… plakalı araç ile karşılaştığı yaralamalı trafik kazası neticesinde kendisine karşı açılan dikkatsizlik ve tedbirsizlikle taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmak fiilinden Ankara 14. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/863 Esas sayılı dosyasıyla sanık olarak yargılandığını, müvekkili davacının söz konusu yargılanmadan mütevellit kendisini vekille temsil ettirdiğini, avukatına KDV dahil 5.900,00-TL ücret ödediğini, karşı yan vekillerine de ayrı ayrı 1.500,00-TL’er TL vekalet ücreti ödediğini, ayrıca ilamda belirtilen 274,00-TL yargılama giderini de ödediğini, tüm bu ödemelerin kasko poliçesinde teminat altına alındığını, bu nedenle ödenen bedelin kasko poliçe limitlerinde olduğundan sigorta şirketine ödeme yapılması açısından 22/06/2016 tarihinde başvuruda bulunduğunu ancak herhangi bir yanıt alamadığını, bunun üzerine Ankara 27. İcra Müdürlüğü’nün 2016/9651 sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiğini belirterek, yapılan itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili; karşı taraf lehine hükmedilen vekalet ücretinin teminat dahilinde olmadığını, genel şartlarda belirtilen vekalet ücretinin kendi avukatına ödediği vekalet ücreti olduğunu savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince “Dava, Sigorta Poliçesindeki Hukuksal Koruma Klozundan kaynaklanan tazminat alacağının tahsili için yapılan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır. (İİK 67)
2004 sayılı İİK’nın 67/1. fıkrası gereğince , Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.
Ankara İcra Dairesinin 2016 / 9651 Esas sayılı icra dosyasının tetkikinde davacı tarafından davalı aleyhine 9174,00 TL asıl alacak talebinde bulunulduğu, borçlunun yasal süre içinde borca ve faize itiraz ettiği, takibin durduğu davacının 1 yıllık hak düşürücü süre içinde itirazın iptali davası açtığı görülmüştür.
Ankara 27.İcra Müdürlüğünün 2016/ 9651 Esas sayılı dosyası, hasar dosyası , kaza tespit tutanağı, Ankara 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/ 863 Esas sayılı dosyası , poliçe , ödeme belgeleri, avukatın düzenlediği serbest meslek makbuzu delil olarak incelenmiştir.
Dava dışı … adına tescilli … plakalı … Marka aracın 23.09.2014- 23.09.2015 tarihleri arasında Bireysel Genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalandığı ,sürücü hukuksal koruma klozunun 10.000 TL olduğu anlaşılmıştır.
Davalı tarafından sigortalanan aracın Poliçesinde Sürücü Hukuksal Koruma Sigortası Klozu bulunmaktadır. Bu klozda vekalet ücreti %20, dava masrafları %20, danışmanlık %4 icra masrafı %18, … Olarak belirlenmiş , ödenecek tazminat tutarı üzerinden her bir hasarda %10 da muafiyet uygulanacağı da yer almıştır.
HMK nın 266. Maddesi gereğince Tüketici Mahkemesince 04.04.2017 tarihli rapor ve mahkememizce sigorta hukuku konusunda uzman bilirkişiden alınan 25.03.2019 tarihli bilirkişi raporunda poliçe hükümleri esas alınarak hesaplama yapılmış davacının 1834,80 TL tazminat talep edebileceği %10 muafiyet düşüldüğünde kalan miktarın 1.651,32 TL olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekili rapora itiraz etmiş ise de, bilirkişi raporu poliçe hükümlerine göre yapılan hesaplamayı içerdiğinden raporda bir yanlışlık görülmeyerek, Yargıtay 17. Hukuk dairesinin 2010/ 3147 Esas 2010/8046 Karar sayılı ve 2014/ 5526 Esas 2014/ 6565 Karar sayılı emsal ilamları da göz önüne alınarak bilirkişi raporundaki hesaplama hükme esas alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Alacak likit (belirlenebilir) olduğundan davacı lehine İİK 67/2 maddesi gereğince icra inkar tazminatına hükmedilmiştir….” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran-davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: bilirkişi raporuna itirazlarının karşılanmadığını, muafiyet indiriminin yanlış hesaplandığını, teminat miktarının altında kalan ve belgeye dayalı 9.174,00-TL bedelden davalının sorumlu olduğunu, davanın kabulünün gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, sigorta poliçesindeki “sürücü hukuksal koruma klozundan kaynaklanan alacağının tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- HMK m. 353/1,b,1 gereğince; Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/902E., 2019/593K. sayılı dava dosyasında verdiği 21.05.2019 tarihli kararına yönelik davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90-TL’den peşin olarak alınan 44,40-TL’nin düşümü ile kalan 135,50-TL’nin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-(HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
25.01.2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya değeri iki yüz otuz sekiz bin yedi yüz otuz (238.730,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 25.01.2023

Başkan Üye Üye Katip