Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/241 E. 2022/1295 K. 14.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2019/241 – 2022/1295
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO : 2019/241
KARAR NO : 2022/1295

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 05.06.2018
ESAS-KARAR NUMARASI : 2016/690E., 2018/449K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

Davalı tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili; davalı borçlu şirkete pos cihazı bağlandığını, ancak pos cihazından yapılan harcamalara ilişkin gelen şikayetler üzerine pos harcamalarının bir kısmının kart sahiplerine iade edildiğini ve davalı şirketin davacı bankadaki hesabında bu bedellerin karşılığı bulunmadığından davalı şirkete Kahramanmaraş 1. Noterliğinin 06/11/2015 tarihli ve … yevmiye sayılı ihtarnamesinin keşide edildiğini, ihtarnameye rağmen verilen süre içerisinde davalı şirketin borcunu ödemediğini, bunun üzerine Ankara 25. İcra Müdürlüğünün 2015/25672 E. Sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz etmesi üzerine takibin durmuş olması üzerine işbu davanın ikame edildiğini, dava dilekçesi ekinde sunulan hesap hareketlerinde de görüleceği üzere, pos cihazından geçen bedellerin davalının hesabına yattığı ve kullanıldığı, ancak daha sonra davalının müşterilerinin şikayetleri üzerine zorunluluk gereği müşterilerin kartlarına söz konusu bedellerin iade edildiğini, ancak bu bedellerin davalı tarafından davacıya ödenmeyerek, 3. şahıslarla arasındaki hukuki sorunların davacıya yönlendirildiği, davacının davalıdan talep ettiği slip evraklarının da ibraz edilmediğini ileri sürerek, davanın kabulü ile alacağın işleyecek temerrüt faizi ve haksız itiraz nedeniyle %20 tazminatı ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesi’nce “Bilirkişi ek raporda özetle; taraflar arasında pos cihazı kullanım sözleşmesi imzalandığını, son hesap kesim tarihi olan 14/04/2015 tarihi itibariyle davacı bankanın davalıdan alacağının 4.050,00 TL ana para, 1.158,75 TL işlemiş faiz, 57,94 TL BSMV olmak üzere toplam 5.266,69 TL olarak gösterildiğini, bu tutarın 06/11/2015 tarihli ihtarname ile kredi hesabının 05/11/2015 tarihinde kat edilerek davalıya tebliğe çıkartıldığını, bu miktar üzerinden asıl alacak esas alınarak işlemiş faiz BSMV, masraf eklenerek icra takibi yapıldığını, sözleşmenin 13.maddesine göre ” üye iş yeri sahibi, personelin ve 3.kişilerin ihmal ve/veya suistimali…gibi yapılan gerçek dışı ve usulsüz işlemler nedeniyle bankanın yapacağı ödemelerden üye iş yeri sorumlu olup böyle bir durumun ortaya çıkması halinde, üye iş yeri, bankanın ödediği tutarı ilk ödeme yapıldığı tarihten; mükerrer veya diğer bir nedenle üye iş yeri hesabının borç bakiye ye dönüşmesi halinde ise hesabın borca dönüştüğü tarihten, bu tutarların tamamen bankaya iade edeceği tarihe kadar geçen günler için 7.maddede belirtilen oranlardan temerrüt faizi ve bunun fon ve gider vergisi ile birlikte bankaya ödemeyi kabul, beyan ve taahhüt eder” şeklinde hüküm bulunduğunu, 7.maddede ise temerrüt faizinin bankanın en yüksek faiz oranı uyguladığı kredi türünün faiz oranına, bu oranının %50 ilavesi suretiyle bunulacak oran üzerinden hesaplanacağının tarif edildiğini, dosyadaki belgelere göre davacı banka tarafından uygulanan akdi faizin yıllık %50, temerrüt faizinin yıllık %75 olarak uygulandığını, bu oran üzerinden hesaplama yapıldığında 06/11/2015 tarihli ihtarnamede 4.050,00 TL ana para borcunun akdi faiz olarak hesap kesimi ile ihtarname tarihi arası için yıllık %50 faiz uygulandığında 1.158,75 TL, BSMV tutarının 57,94 TL, toplam borcun 5.266,69 TL olup 17/11/2015 temerrüt tarihinden 20/11/2015 takip tarihine kadar yıllık %75 oranında temerrüt faizi uygulandığında 32,47 TL temerrüt faizi olup talep edilen toplam miktarın 5.500,51 TL olduğunu, ancak 4.050,00 TL asıl alacak üzerinden temerrüt tarihi olan davacı tarafından beyan ve kabul edilen 17/11/2015 tarihinden takip tarihi olan 20/11/2015 tarihine kadar yıllık %75 faizi üzerinden hesaplanan temerrüt faiz miktarının 24,97 TL, BSMV’nin 59,19 TL, masrafın 199,73 TL toplam alacağın ise 5.492,64 TL olduğunu, ana para tutarına takip tarihinden ödeme tarihine kadar yıllık %75 oranında temerrüt faizi uygulanarak %5 BSMV ve ferileri ile takibin devamına karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; taraflar arasında tanzim edilen kredi kartı pos cihazı kullanım sözleşmesi uyarınca davacı banka tarafından davalı üye iş yerine pos cihazı verildiği, pos cihazının usulsüz kullanımı nedeniyle meydana gelen zararlarının davalı banka tarafından hak sahiplerine iade edildiği, bunun tahsili için yapılan ihtarnameye rağmen davalı ödemede bulunmadığından davacı tarafından davalı aleyhine icra takibi yapıldığı, itiraz üzerine takibin durduğu, davacı banka tarafından bir yıllık yasal süre içerisinde derdest itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında tanzim edilen sözleşme, banka kayıtları, taraf delilleri, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre davalı iş yerinde bulunan pos cihazının usulsüz şekilde kullanıldığı, bu hususun davalı tarafın da kabulünde olduğu, davalının itirazının usulsüz kullanımın kendisi değil muhasebecisi tarafından yapıldığı noktasında toplanmaktadır.
Taraflar arasında tanzim edilen sözleşmenin 13. maddesinde üye iş yeri sahibi, personeli veya 3.kişilerin ihmal veya suistimalinden kaynaklanan gerçek dışı ve usulsüz işlemler nedeniyle sözleşmenin tarafı olan iş yeri sahibinin sorumlu olduğu dolayısıyla davalının görevlendirdiği ve yetkilendirdiği personeli olan muhasebecinin yapmış olduğu gerçek dışı ve usulsüz işlemlerden doğan zarardan davalının sorumlu olduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne bilirkişi raporunda belirtilen miktarlar üzerinden takibin devamına fazlaya ilişkin talebin reddine, davalı haksız olarak itiraz edip takibin durmasına ve davacının zamanınında alacağına ulaşmasına engel olduğundan İİK 67/2 mad. uyarınca hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine…” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran-davalı istinaf dilekçesinde özetle: davacı bankaya hiçbir borçları olmadığını, evrakların tamamının sahte olduğunu, davanın tümüyle reddi gerektiğini bildirerek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasındaki POS sözleşmesine aykırılıktan kaynaklanan alacak nedeni başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davalının istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-HMK m. 353/1,b,1 gereğince, Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/690E., 2018/449K. sayılı dava dosyasında verdiği 05.06.2018 tarihli kararına yönelik davalının İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 292,62-TL’den peşin olarak alınan 73,20-TL’nin düşümü ile kalan 219,42-TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
14.09.2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 15.09.2022

Başkan Üye Üye Katip