Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/2407 E. 2022/1449 K. 05.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO : 2019/2407
KARAR NO : 2022/1449

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 25.06.2019
ESAS-KARAR NUMARASI : 2018/16 E., 2019/534 K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Davacı vekili, davacı ile davalı şirket arasındaki ticari ilişki nedeniyle tutulan cari hesap ve muavin defter kayıtları ile karşılıklı mutabakata istinaden 25.412,15-TL alacağın tahsili amacıyla Ankara 29. İcra Müdürlüğü’nün 2017/21951 sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının borca itirazı üzerine takibin durduğunu, borçlunun itirazının haksız, kötüniyetli ve alacağın tahsilini uzatmaya yönelik olduğunu beyan ederek davalının kötüniyetli ve haksız itirazının iptaline, icra takibinin devamına ve davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının dava dilekçesinde iddia ettiği hususların gerçeği yansıtmadığını, icra takibine ilişkin olarak kesilen faturalara karşılık olarak davacıdan herhangi bir hizmet alınmadığını, davacı şirket tarafından kesilip gönderilen faturalara karşılık iade faturası kesilmek istenmişse de davacı tarafından kabul edilmediğini, davacının faturalara karşılık verdiği hizmeti ispat edemediğini, davalının davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını beyan ederek tüm taleplerin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece Mahkemesi’nce “…Davalının ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda; ticari defter ve kayıtların TTK ve V.U.K uygun şekilde tutulduğu, davacının 2017 yılında düzenlediği toplam 112.108,63-TL tutarındaki 9 adet faturanın davalı defterlerinde kayıt altına alındığı, davalının defterlerindeki kayıtlara göre takip tarihi olan 23.11.2017 tarihi ve dava tarihi olan 08.01.2018 tarihi itibariyle davacıya 25.412,15-TL borçlu olduğu, ticari defterlerin birbirini teyit ettiği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde davacı şirketin davalı şirketten takip tarihi ve dava tarihi itibarıyla 25.412,15-TL alacaklı olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne…” karar verilmiştir.
İstinaf yasa yoluna başvuran davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Davacının davasının haklı olduğunu kanıtlaması için müvekkili şirkete hizmet karşılığı fatura kestiğini ispatlaması gerektiğini, ancak bunu ispat edemediğini; iade faturası kesmek istenmiş ise de davacının bu konuda olumsuz yanıt verdiğini beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, taraflar arasındaki hizmet ilişkisinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına, faturaların davalı defterlerine kaydedilmiş bulunduğunun bilirkişi raporu ile saptanmış bulunmasına göre davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/16 E., 2019/534 K. sayılı dava dosyasında verdiği 25.06.2019 tarihli kararına yönelik davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Alınması gereken 1.735,90-TL istinaf karar harcından, peşin alınan 422,88-TL harcın düşümü ile kalan 1.313,02-TL harcın davalıdan alınıp Hazine’ye gelir kaydına.
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
05.10.2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 06.10.2022

Başkan … Üye … Üye … Katip …