Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/239 E. 2023/32 K. 18.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 23. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2019/239 – 2023/32
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO : 2019/239
KARAR NO : 2023/32

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/11/2018
ESAS-KARAR NUMARASI : 2017/1112 Esas-2018/842 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı idarenin açtığı inşaat ihalesini kazandığını ve inşaata başladığını, bu nedenle davalı sigorta şirketi ile aralarında “İnşaat Tüm Risk Sigorta Poliçesi” imzalandığını, ancak 07.07.2017 tarihinde inşaat alanında hırsızlık olayı meydana geldiğini ve elektrik kablolarının çalındığını, oluşan zararın poliçe kapsamında kaldığını ancak buna rağmen davalı sigorta şirketinin ödeme yapmadığını, çekilen ihtardan sonuç alınamadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin talepleri saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL tazminatın avans faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili ile davacı arasındaki sigorta sözleşmesinin 18.03.2015-24.11.2017 dönemine ilişkin olduğunu, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, zira davacının uğradığı zararın belirlenebilir olduğunu, bu nedenle davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, ayrıca sigorta poliçesindeki özel şart gereği malzemelerin bulunduğu alanın etrafının çitle çevrilmesi ve 24 saat güvenlik görevlisinin denetimi altında olması gerektiğini, oysa çalınan malzemenin açık alanda makaraya sarılı bir şekilde bırakıldığını ve hırsızlığın bu şartlar altında meydana geldiğini, müvekkilinin bu nedenle sigorta poliçesine dayalı bir ödeme yükümlülüğünün bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesi’nce “Bilirkişi raporu dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere uygun, hüküm kurmaya yeterli ve elverişli bulunmuş olup, yapılan keşif ve rapor ile belirlendiği üzere davacı şirketin, dava konusu makaralı kabloları hırsızlığa karşı ” etrafı dışarıdan girişi engelleyecek şekilde çevrilmiş ve bekçi korumalı yerde depolaması gerekmekte olup” davacı şirketin bu yükümlülüğü yerine getirmediği, çalınan kabloların şantiye alanında açık alanda bırakıldığı, sigorta genel şartları hükümleri gereğince düzenlenen sigorta poliçesinde yer alan ” malzemelerin depolandığı alanın etrafı çit ile çevrilecek ve 24 saat boyunca güvenlik/bekçi denetimi altında tutulacaktır. Mesai saati bitiminde açık alanda bırakılan malzemelerde meydana gelen hırsızlık hasarları teminat haricidir.” şeklindeki özel şart gereği hırsızlık suretiyle meydana gelen zararın poliçe teminatı dışında olduğu anlaşılmakla davanın reddine” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Yerel mahkemece … sigorta poliçesinin amacının dikkate alınmadığını, bu poliçenin tüm riskleri güvence altına aldığını, ani ve beklenmedik durumlarda ortaya çıkan riskleri önlemek amacıyla yapıldığını, dava konusu alanın üniversite kampüsü içinde kaldığını, bu alanın gözetimsiz olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, dosyanın yeni bir bilirkişi heyetine gönderilerek yeniden rapor alınması gerektiğini, buna ilişkin itirazlarının dikkate alınmadığını, bu konuda Yargıtay kararları bulunduğunu belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
UYUŞMAZLIK :
Uyuşmazlık; taraflar arasında akdedilen sigorta poliçesi nedeniyle davacının yüklendiği inşaat işine ilişkin olarak şantiye sahasında bulunan bir kısım malzemelerin çalınmasından dolayı davacının uğradığı zararın taraflar arasında akdedilen sigorta poliçesi kapsamında kalıp kalmadığı, bir başka deyişle davalı sigorta şirketinin sigorta poliçesi nedeniyle davacı sigortalıya ödeme yükümlülüğü altında olup olmadığı hususlarında toplanmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasında akdedilen sigorta poliçesi nedeniyle davacının yüklendiği inşaat işine ilişkin olarak şantiye sahasında bulunan bir kısım malzemelerin çalınmasından dolayı davacının uğradığı zararın taraflar arasında akdedilen sigorta poliçesi kapsamında davacıya ödenmesi istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/1112E., 2018/842K. sayılı dava dosyasında verdiği 01/11/2018 tarihli kararına yönelik davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf harcından peşin alınan 35,90 TL’nın mahsubu ile bakiye 144,00 TL’nın davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine,
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
18/01/2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya değeri miktar veya değeri iki yüz otuz sekiz bin yedi yüz otuz (238.730,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 18/01/2023

Başkan
Üye
Üye
Katip