Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/2381 E. 2023/340 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2019/2381 – 2023/340
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO : 2019/2381
KARAR NO : 2023/340

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 17.04.2019
ESAS-KARAR NUMARASI : 2015/906E., 2019/357K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili; müvekkil firma ile davalı … arasında 10/12/2013 tarihli, 2013/146520 ihale kayıt numaralı, … 136 kişi ile hizmet alım sözleşmesi imzalandığını, müvekkili firmanın 2015 yılı Haziran ve Ekim aylarına ait hak edişlerinden toplam 35.903,99 TL eksik ödeme yapıldığını, eksik ödemelerin talep edildiğini ancak sonuç alınamadığını, Ankara 11. İcra Müdürlüğünün 2015/26822 E. sayılı dosyası ile alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın itirazı üzerine takibin durdurulduğunu ileri sürerek, davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına, davalı tarafın %20 icra inkar tazminatı ödemesine hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; müvekkili idare ile davacı arasında muhtelif hizmet alımı işi için 17/01/2014 tarihinde sözleşme imzalandığını, sözleşme devam ederken davacı tarafın işçilerinden dava dışı … ve …’ın kıdem tazminatlarının hesaplanarak ödenmesini talep ettiklerini, …’e 16.191,19-TL ve …’a 17.687,39-TL kıdem tazminatı ödemesi yapıldığını, toplam 33.801,23-TL’nin davacı taraftan rücu edildiğini, işlemin hukuka ve taraflar arasındaki sözleşmeye uygun olduğunu, davacı tarafın tacir olduğunu, işçilere ödenecek tazminat miktarlarının tamamından sorumlu tutulmasına ilişkin hizmet alım sözleşmesi ile ekleri idari ve teknik şartnamedeki hükümleri bilerek ihaleye girdiğini ve en uygun teklifi vererek sözleşme imzaladığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince “…Dava, itirazın iptaline ilişkindir.
Davacı tarafından Ankara 11. İcra Müdürlüğünün 2015/26822 esas sayılı takip dosyası ile davalı … İşletmelerine karşı 2 adet hak ediş karşılığı olarak düzenlenen 2015 yılı haziran ve ekim aylarına ait faturalardan kaynaklı 35.903,99-TL asıl alacak, 631,44-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 36.535,43-TL üzerinden takip yapıldığı, takip talebinin 11/12/2015 tarihinde davalıya tebliğ edildiği, 22/12/2015 tarihinde davalı borçlu tarafından itiraz edildiği, 25/12/2015 tarihinde süresi içerisinde işbu davanın açılmış olduğu anlaşılmakla davacı tarafından davalı ile aralarında 10/12/2013 tarihinde hizmet alım sözleşmesi imzalanmış olduğu, kendisi tarafından hak ve yükümlülüklerinin yerine getirildiği, buna karşılık davalı tarafından davacının göndermiş olduğu Haziran ve Ekim aylarına ilişkin faturalar eksik ödenmiş olduğundan bahisle yapılan icra takibine karşı itirazın haksız olduğu iddia edilmiş olup, davalı tarafından dava dışı işçiler … ve …’a ödenen kıdem tazminatları sebebiyle hakedişlerden kesinti yapıldığını, bu sebeple faturaların eksik ödendiğini beyan etmiş mahkememizce;
Davacının 2015 yılı haziran ve ekim aylarında hak edişlerinde yapılan kesintilerinin sebebinin ve miktarının tespiti, müteakiben … ve …’ın kıdem tazminatından davacının bünyesinde çalıştığı süre ile sınırlı olarak sorumlu olduğu gözetilerek ve akdedilen hizmet alım sözleşmesi nazara alınarak davacının talep edebileceği alacak miktarının tespiti amacıyla mahkememize sunulan 18/07/2018 tarihli bilirkişi raporunda; davanın hizmet alım sözleşmesine dayalı olarak bakiye fatura alacağının tahsili amacıyla Ankara 11. İcra Müdürlüğünün 2015/26822 sayılı dosyasına vaki itirazın iptali davası olduğu, dava değerinin 35.903,99-TL olduğu, dava dışı işçilere ödenen kıdem tazminatından, davacı şirketin sorumlu olduğu tutarlar düşüldükten sonra, davacının takip tarihi itibariyle 32.313,71-TL alacağının bulunduğu, icra dosyasında talep edilen takip öncesi işlemiş faiz dava değerine dahil edilmediğinden, takip öncesi işlemiş faiz hesap yapılmadığı tespit edilmiştir.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun olarak hazırlanan bilirkişi raporu denetime elverişli olması nedeni ile kabul edilmiştir.
Davalı vekili tarafından her ne kadar Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/622 esas sayılı dosyası ile birleştirme talep edilmiş ise de, söz konusu davada her ne kadar taraflar arasındaki sözleşme aynı ise de hak edişlere ait yıl ve aylar ve hak ediş kesintilerinin dayanağı farklı olduğundan ve iş bu dosyanın yargılamasında gelinen aşama dikkate alınarak birleştirme talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, hak edişlerde yapılan kesintinin dava dışı işçiler olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin 36.maddesi ve teknik şartnamenin 9.maddesi ile idari şartnamenin 47/2.maddesi uyarınca davacının çalıştırdığı işçilerin kıdem tazminatından sorumlu olduğu, kaldı ki Yargıtay Yerleşik İçtihatları ile bu hususun sabit olduğu, söz konusu işçilere ait davacının sorumlu olduğu miktarın toplam 3.667,73-TL olması gerektiği, bu sebeple davacı tarafından yapılan takip miktarı gözetilerek davacının sorumlu olduğu miktarın talepten düşülmesi ile davanın kısmen kabulü ile takibin 32.313,71-TL üzerinden devamına, alacak likit olmadığından inkar tazminatı talebinin reddine…” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran-davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: davacının son işveren sıfatıyla işçilere ödenen kıdem tazminatının tamamından sorumlu olduğunu, asıl ve alt işveren arasındaki ilişkide iş hukukunun değil Borçlar Kanunu ve sözleşme hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği, yüklenicinin işçilik alacaklarının tamamından sorumlu tutulması için sözleşmede açıkça kıdem tazminatı lafının geçmesi aranmadığı gibi sözleşmede hüküm olması halinde dönemsel sorumluluğa gidilemeyeceğinin açkıca ifade edildiğini, 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 2. md gereğince işyeri devri kuralları gereğince de davacının kıdem tazminatının tamamından sorumlu tutulması gerektiğini, bilirkişi raporuna yönelik itirazlarının karşılanmadan karar verilmiş olmasının savunma hakkının ihlali niteliğinde olduğunu, mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen bilirkişi raporunun kıdem tazminatı hesabı dışında hiçbir hukuki geçerliliğinin bulunmadığını, kararın bu yönüyle de hukuka aykırı olduğunu bildirerek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-HMK m. 353/1,b,1 gereğince; Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/906 E., 2019/357 K. sayılı dava dosyasında verdiği 17.04.2019 tarihli kararına yönelik davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.207,34-TL’den peşin olarak alınan 551,83-TL’nin düşümü ile kalan 1.655,51-TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
22.02.2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya değeri iki yüz otuz sekiz bin yedi yüz otuz (238.730,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 23/02/2023

Başkan Üye Üye Katip