Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/2348 E. 2023/1511 K. 04.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T…. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)
ESAS NO : 2019/2348
KARAR NO : 2023/1511

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 17/05/2019
ESAS-KARAR NUMARASI : 2015/376E., 2019/443K.
DAVACI : …
VEKİLİ :
DAVALI : …
VEKİLİ :
Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, davacı şirkete ait otelde davalı şirket yetkililerinin kaldığını, kalınan döneme ilişkin 7.135,00 TL bedelli fatura kesildiğini ve davalıya tebliğ edildiğini, faturaya itiraz edilmediğini, alacağın ödenmemesi üzerine Ankara 19. İcra Müdürlüğü’nün 2014/6288 E sayılı dosyası ile takip yapıldığını, davacının haksız itirazı ile takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı yandan hizmet alınmadığını, davacının takibe dayanak kıldığı faturaya ilişkin hizmeti veya malı hangi kişiye ne suretle verdiğini açıklaması gerektiğini ve ispat yükünün davacıda olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince “…davamıza konu hizmetin şirkete verildiği, kalan kişilerin şirket adına otelde bulundukları kanıtlanamamıştır. Kalan kişilerin şirket ortağı yada yetkilisi olmadıkları ticaret sicili kayıtlarından anlaşılmıştır. Tanık beyanları ile kalan kişilerin şirket müdürünün misafiri olduğu beyan edilmiştir. Başkaca delil sunulmamıştır. Davalı ile davacı arasındaki hizmet ilişkisinin tanık ile ispatı mümkün değildir. Bir an için bu hususun tanık ile ispatının mümkün olduğu düşünülse dahi şirket müdürünün misafirlerinin şirket adına fatura kesilmesine sebebiyet vermesi düşünülemez. Şirkete sunulan hizmet ispat edilememiştir. Öte yandan ticari defter ve kayıtların usulüne uygun tutulmuş olması yanında defterlerde yer alan kayıtların dayanağının da usulüne uygun olması gerekmektedir. Davacının usulüne uygun tutulan ticari defterlerinde kayıtlı olan faturanın dayanağının da usulüne uygun olduğunu ispatlanmalıdır. Davacının ticari defterinde kayıtlı olan faturanın davalının ticari defterine yansımadığı, iki tarafın ticari defterlerinin bir biri ile uyumlu olmadığı sabittir. Tüm bu hususlar bir arada değerlendirildiğinde, fatura düzenlenmesi ve dayanağı kanıtlanamayan bu faturanın davacı defterlerinde kayıtlı olması, faturaya itiraz edilmemiş olması tek başına akdi ilişkinin kanıtı olamayacağından açılan davanın reddine…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: 30.04.2019 tarihli celsede dinlenen mahkemenin davalı şirket müdürü olarak değerlendirdiği kişinin, davalı şirket yetkilisi ve sahibi … … olduğunu, şirket sahibi … …’un beyanında; “bu otelle bir ilişkisi olmadığını, bu kişileri ağırlamadığını ve şirket adına otel ile bir işlem yapmadığını, bu şahısların otelde kalarak, yiyip içtiklerini, ancak benim hayat anlayışımda içki içmek terstir” şeklinde beyanda bulunduğunu, oteli tanımadığını, bir ilişkisi olmadığını beyan ettiğini, bununla birlikte; ekte sundukları belgelerden de anlaşılacağı üzere davalı şirket yetkilisi … …’un 2010 yılından 14.02.2012 tarihi de dahil olmak üzere müvekkili şirket otelinde sürekli kalarak, yiyip içtiğini, … isimli kişilerin … tarafından yönlendirildiğini ve otelde 10 gün kadar kaldıklarını, tanık olarak dinlenmeleri veya isticvap edilmeleri gerektiğini, yerel mahkemenin hatalı hüküm kurduğunu beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, otel hizmeti verildiği iddiası kapsamında düzenlenen faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/376E., 2019/443K. sayılı dava dosyasında verdiği 17/05/2019 tarihli kararına yönelik davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 269,85 TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile kalan 225,45 TL’nin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına.
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4- HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
04/10/2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,
HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya değeri iki yüz otuz sekiz bin yedi yüz otuz (238.730,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 04/10/2023

Başkan … Üye … Üye … Katip …