Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/2340 E. 2023/848 K. 10.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(D Ü Z E L T E R E K Y E N İ D E N
E S A S H A K K I N D A K A R A R)

ESAS NO : 2019/2340
KARAR NO : 2023/848

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 15.10.2018
ESAS-KARAR NUMARASI : 2017/636E., 2018/819K.
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – E tebligat
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. … -E tebligat
Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili; davacının davalı kooperatifin üyesi olduğunu, yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında 2013 yılı Ocak ayından itibaren bağımsız bölümü kendisine teslim edilmeyen üyeler için aylık 400,00- TL kira ödemesi yapılmasına karar verildiğini, 01.01.2014 tarihinden itibaren genel kurul kararında belirtilen kira bedeli ödenmediği için davalı hakkında icra takibi başlattıklarını, davalının haksız itirazı üzerine icra takibinin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; genel kurulda “A Bloktaki çalışmaların ilerlemesi sonucunda alınacak şerefiye bedellerinden kira ödemelerinin yettiği yere kadar ödenmesine devam edileceği” koşulu ile kira ödemesi kararı alındığını, tahsil edilen şerefiye bedelleri kadar kira ödemesine devam edildiğini, 2014 yılı Olağan Genel Kurul toplantısında alınan 6 nolu karar ile A Blok üyelerinin şerefiye ödemelerini durdurmaları nedeni ile kira ödemesinin sona erdirilmesi kararı alındığını, davacının da bu genel kurula katılıp, karar lehinde oy kullandığını, bu karar ile kira talep edilmesinin dayanağının ortadan kalktığını, yıllık aidat ödemesi 300,00- TL olan üye için aylık 400,00- TL kira adı altında ödeme yapılmasının mümkün olmadığını savunarak, davanın reddine ve kötüniyet tazminatının davacıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince “…Dava, davacı alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yönelik davalı itirazının iptali istemine ilişkindir.
Davacı … davalı kooperatifin üyesi olup, bu konu taraflar arasında çekişmesizdir. Davacı bir kısım üyelere bağımsız bölümlerinin teslim edilip kullanılmaya başlanıldığını, kendisi gibi diğer üyelere bağımsız bölümlerinin öngörülen sürede teslim edilmemiş olması nedeni ile 24/11/2012 tarihinde yapılan Olağanüstü Genel Kurul toplantısında davacı gibi B Blokta daire sahibi olacak üyelere 2013 yılı Ocak ayından başlamak üzere 2 yıl süreli olarak ve aylık 400,00 TL kira ödenmesi yapılmasının karar altına alındığını, 2014 yılından başlamak üzere kira bedellerinin ödenmediğini belirtip, kira alacağının tahsili için davalı hakkında Ankara 4. İcra Müdürlüğünün 2014/20045 Esas sayılı icra takibini başlatmıştır. Davacı icra takibi ile 4.000,00 TL kira asıl alacağı ile işlemiş faizin tahsilini talep etmiştir. Ödeme emri 21/10/2014 tarihinde tebliğ edilen davalının 27/10/2014 tarihli itirazı üzerine icra takibi durdurulmuştur. Davalı itirazında kira ödemesinin A Bloktaki çalışmaların ilerlemesi sonucunda alınacak olan şerefiye bedellerinden kira ödemelerinin yettiği yere kadar devam edeceği koşuluna bağlı olduğunu, şerefiye bedeli tahsil edilemediği için davacıya ödenmesi gereken kira bulunmadığını ileri sürmüştür.
Davacının davalıdan kira alacağı adı altında talepte bulunmasının mümkün olup olmadığı, bu mümkün ise takip tarihi itibarı ile davacı alacağının miktarının belirlenmesi için bilirkişiden 05/03/2018 tarihli rapor alınmıştır. Bu raporda da belirtildiği gibi ; 24/11/2012 tarihinde yapılan davalı kooperatifin Olağanüstü Genel Kurul toplantısının 4. Maddesinde “2013 yılı Ocak ayından başlamak üzere 2 yıl süreli ve aylık 400,00 TL’nin B Blokta yer alıp, kendilerine daire teslim edilemeyen kişilere ödeme yapılması” kararı alınmıştır. Her iki tarafın kabulünde olduğu gibi 2013 yılına ait Genel Kurul Kararı ile belirlenen ödemeler yapılmış olup, davacı taraf 2014 yılı içinde ödeme yapılması gerektiğini ileri sürmektedir. Davalı taraf ise kira ödemesinin şarta bağlı olduğu, şerefiye bedeli tahsilatı karşıladığı kadar kira ödemeleri gerektiğini, şerefiye bedeli toplanamadığı için 2014 yılına ait kira bedeli ödenmesinin mümkün olmadığını ileri sürmektedir.
Davalı taraf her ne kadar daha sonrati tarihte yapılan Genel Kurul Kararı ile kira ödemelerinin yapılmasına son verildiğine ileri sürmüş ise de, 21/06/2014 tarihinde yapılan Genel Kurulda daha önce karara bağlanan kira ödemelerinin yapılmasından vazgeçildiğine ilişkin herhangi bir karar alınmadığı tesbit edelmiştir. 30/05/2015 tarihinde yapılan Genel Kurulda alınan 6 nolu karar ile 2014 yılına ait Genel Kurul toplantısında alınan kira ödemesi yapılmasına son verilmiş ise de, davacının talebinin 24/11/2012 tarihli Genel Kurulda alınan karara dayandığı, bu karar uyarınca 2013 yılı kira ödemelerinin yapıldığı, 30/05/2015 tarihli Genel Kurulda kira ödemelerinin şarta bağlanmasına ilişkin karar alınmış olmakla birlikte, davacının talebinin 2014 yılına ait kira alacağına ilişkin olduğu, 2015 yılında yapılan Genel Kurulda alınan karar ile geriye yönelik olarak üyelerin kira alacaklarının ortadan kaldırılmayacağı, bu kararın ancak 30/05/2015 tarihli Genel Kurul tarihinden sonraki döneme ilişkin kira ödemeleri için uygulanmasının mümkün olduğu, Genel Kurulda alınan kira ödemesine ilişkin kararın Yönetim Kurulu kararı ile ortadan kaldırılamayacağı, davacının bağımsız bölüm tapusunun 01/12/2016 tarihinde teslim edilmiş olması nedeni ile davacının 2014 yılı için kira alacağı talep etmesinin yerinde olduğu kabul edilmiştir.
Davalının savunmasında kira ödemesinin A Blokta yer alan üyelerin şerefiye bedeli ödemeleri yettiği kadar yapılacağını ileri sürmekle birlikte, bilirkişi raporunda açıkça belirlendiği gibi A Blokta yer alan ve kura çekimi yapılan 14 ortağın ödediği toplam şerefiye bedelinin 206.910,00 TL olduğu, B Blokta yer alan 6 ortağa kooperatif tarafından yapılacak iki yıl süreli kira ödemesinin bu miktar ile karşılanmasının mümkün olduğu kabul edilmiştir.
Her ne kadar bilirkişi 03/01/2016 tarihli Genel Kurulda yönetim kurulunun kira ödemelerinin durdurulmasına ilişkin kararının görüşülüp oylandığını, davacının bu toplantıya katılıp, karşı oy kullanmadığı gibi Genel Kurul Kararının iptalini dava konusu etmediği için kira alacağı talep edemeyeceğini belirtmiş ise de, tüm dosya kapsamına göre 24/11/2012 tarihli Genel Kurul Kararı ile 2013 yılı Ocak ayından başlamak üzere 2 yıl süre ile davacının da aralarında bulunduğu B Blokta yer alan kişiler için aylık 400,00 TL kira ödemesinin yapılmasına karar verildiği, bu karar uyarınca 2013 yılına ilişkin kira ödemelerinin yapıldığı, bilirkişi raporunda belirtildiği gibi A Blokta yer alan üyelerden alınması gereken şerefiye bedelinin 206.910,00 TL olduğu, bu miktarın 2014 yılı için B Blokta yer alan üyelere kira adı altında ödeme yapmak için yeterli olduğu, Genel Kurulda alınan kira ödemesi yapılmasına ilişkin kararın Yönetim Kurulu kararı ile durdurulmasının mümkün olmadığı, bu nedenle davacıya 2014 yılı için aylık 400,00 TL kira bedelinin takibin başlatıldığı tarih esas alındığında geriye doğru 10 ay için talep edildiği ve bu miktarın 4.000,00 TL olması gerektiği, itirazın iptali davasının sadece asıl alacağa yönelik olarak harç yatırılarak açıldığı, işlemiş faize yönelik itirazın iptali isteminin bulunmadığı, bu hali ile 4.000,00 TL asıl alacağa yönelik davalı itirazının haklı nedene dayanmadığı için iptali gerektiği, davalının haksız itirazı üzerine davacının alacağına ulaşması geciktirildiği için hüküm altına alınan miktarın % 20’si oranında inkar tazminatının davalıdan tahsili…””şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran-davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: 21.06.2014 tarihli Genel Kurul’da yönetim kurulu faaliyet raporunun oybirliği ile kabul edildiğini, davacının muhalefetinin olmadığını, icra takibinin bu genel kurul tarihinden sonra 22.10.2014’de başlatıldığını, bilirkişi raporundaki kira ödemelerinin Kooperatifler Kanunu’ndaki eşitlik ilkesine aykırı olacağı görüşünün dikkate alınmadığını, gerekçenin hatalı olduğunu, 206.910,00- TL şerefiye bedeline ilişkin bir bilirkişi raporu olmadığını, şerefiye bedellerinin tamamının kooperatif uhdesinde kalacağının belli olmadığını, Mahkemece 03.01.2016 tarihli Genel Kurul’da yeniden kira ödemesine ilişkin alınan kararın hiç değerlendirilmediğini, davacıya aylık 400,00- TL’den beş kira ödemesi yapıldığını bildirerek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, kooperatif üyeliğinden kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yönelik davalı itirazının iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili, B blok için üyelere 2 yıl süre ile (2013-2014 Aralık) aylık 400,00 TL kira bedeli ödenmesine ilişkin 27.11.2012 tarihli kooperatif Genel Kurulu kararına dayanarak, müvekkiline 2014 yılı kira bedelinin ödenmediğinden bahisle davalı kooperatif hakkında yapılan icra takibine yönelik davalı itirazının iptalini istemiştir.
Yargılama sırasında alınan 05.03.2018 tarihli bilirkişi …’ın raporunda özetle; 21.06.2014 tarihli Genel Kurulda, ortaklara ödenecek kiralarla ilgili bir karar alınmadığı ancak, 2013 yılı yönetim kurulu faaliyet raporunun okunduğu ve raporda”… B blok ortaklarına 12 ay boyunca kira ödemesi yapıldı, ancak bazı ortaklarımızın şerefiye bedellerini ödememesi nedeni ile 2014 yılında kira ödentileri mecburen durdurulmak zorunda kalınmıştır” denildiği ve bu faaliyet raporunun genel kurulda gündemin 3. maddesi içinde başkan tarafından okunup, yapılan oylama sonucunda yönetim kurulu raporu ile yönetim kurulu üyelerinin oybirliği ile kabul ve ibra edildiğini belirtmiş,
30.05.2015 tarihli Genel Kurulun 6. maddesinde de özetle, kira ödemelerinin durdurulmasının teklif edildiği ve oybirliği ile kabul edildiği belirtildikten sonra sonuç olarak; genel kurulun 2014 yılında kira ödemelerinin durdurulmasını onayladığı, davacının toplantıya bizzat katılmış olmasına rağmen, ne yönetim kurulu faaliyet raporunun kabulüne ve ne de kooperatifin yeterli geliri olmadığı gerekçesi ile 2014 yılında kira ödemelerinin yapılamadığını açıklayan yönetim kurulu üyelerinin ibrasına ret oyu kullanmadığı, muhalefetini tutanağa geçirip anılan kararın iptali için dava açmadığı, buna göre davacının takip ve dava tarihi itibariyle kira alacağının bulunmadığı açıklanmıştır.
Bilirkişi raporunda da ayrıntılı şekilde açıklandığı üzere, 21.06.2014 tarihli Genel Kurulda, teslimdeki gecikmeden dolayı A blok üyelerinin şerefiye bedeli ödemelerini durdurmaları nedeni ile kira bedellerinin ödenmesinin durdurulmasına ilişkin 2013 yılı yönetim kurulu faaliyet raporunun oybirliği ile kabul edilmesi, ve 30.05.2015 tarihli Genel Kurulun 6. Maddesinde kira ödemelerinin durdurulmasının oybirliği ile kabul edilmesi, davacı tarafından karara muhalif edilmemesi ve genel kurul kararının iptali yönünde dava açılmamış olması karşısında davalı kooperatifin 2014 yılına ilişkin kira borcu olmadığından davanın reddi gerekirken kabul edilmesi doğru olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK’nın 353/(1)-b.2. maddesi uyarınca, İlk derece Mahkemesi kararı düzeltilerek, davanın reddine dair yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
I-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile:
HMK m. 353/1,b,2 gereğince, Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/636E., 2018/819K. sayılı dava dosyasında verdiği 15.10.2018 tarihli KARARINI DÜZELTEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE.
Buna göre:
“1- Davanın REDDİNE,
2- Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL’den peşin olarak yatırılan 68,31 TL’nin düşümü ile kalan 111.59 TL’nin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 40,- TL posta masrafının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 9.200,00,- TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, “
II-Peşin alınan istinaf karar harcının iadesine,
III-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
10.05.2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya değeri iki yüz otuz sekiz bin yedi yüz otuz (238.730,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 10.05.2023

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır