Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/2286 E. 2023/1513 K. 04.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(D Ü Z E L T E R E K Y E N İ D E N
E S A S H A K K I N D A K A R A R)

ESAS NO : 2019/2286
KARAR NO : 2023/1513
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 15.05.2019
ESAS-KARAR NUMARASI : 2017/294 E., 2019/473 K.

Asıl davada:
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

Davalı … vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde/duruşmalı yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, davalının müvekkilinin eski eşi olduğunu, davacının yurtdışında çalıştığı dönemlerde 1996 yılında … Konut Yapı Kooperatifi’ne ortak olduğunu, müvekkilinin kooperatif iş ve işlemlerini yürütmesi için davalının babası …’a vekaletname verdiğini, …’ın vekaletnameye dayanarak kooperatif ortaklığını kendi üzerine aldığını, bu durumdan müvekkilinin 4-5 sene sonra haberinin olduğunu ve Kayseri 3. Noterliği’nin 18.02.2004 tarih ve 5268 yevmiye sayılı azilnamesi ile davacının …’ı vekillikten azlettiğini, akabinde …’ın kooperatif üyeliğini kızı davalıya devrettiğini, davacı ile davalı arasında boşanmanın tanınması davası açıldıktan 7-8 ay sonra üyeliği hileli ve muvazaalı bir şekilde, bedelsiz olarak damadı …’e 10.03.2014 tarihinde devrettiğini, daha sonra …’in tekrar davalıya ortaklığı devrettiğini, tarafların Arnhem Mahkemesi’nin 05.10.2006 tarihli, 143918/ES RK 06-570 sayılı kararı ile boşandıklarını ve bu boşanma kararının Kayseri 5. Aile Mahkemesi’nin 29.04,2014 tarihli, 2013/542 Esas, 2014/355 Karar sayılı kararı ile tanındığını, davacının üyelik devrini davalıdan istediğini, ancak devrin gerçekleşmediğini belirterek davalı adına olan kooperatif hissesi üzerine tedbir konulmasına ve … Konut Yapı Kooperatifi bünyesindeki davalı adına olan üyeliğinin/ortaklığının iptali ile davacı adına kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili, müvekkilinin Hollanda’da yaşadığını, işbu davanın açıldığı zaman müvekkilinin yurt dışında olduğunu ve söz konusu davadan bu zamana kadar haberi olmadığını, dava konusu kooperatif hissesinin …’ın dava dışı davalının babası …’a vekalet vermesi ile alınmadığını, söz konusu hisseyi …’ın kendi üstüne aldığını ve parasını da kendisinin karşıladığını, zamanla kızının ve damadının işbu yatırımdan kar etmeyi dilediği için ücret mukabilinde onlara verdiğini, geçmiş zamandan kaynaklı adet gereği kadının üstüne bir şey olmaz düşüncesi ile söz konusu hak sahipinin … olarak bilindiğini, bu nedenle Kayseri 5. Aile Mahkemesi’nin 2015/111 Esas sayılı dosyasındaki tanık beyanlarının davanın aslının yansıması olmadığını, kooperatif hissesinin devrine ilişkin olarak bunca yıl hiçbir girişimi olmayan davacının davalı … Kaynar’ın boşanma kaynaklı hak ve alacaklarına yönelik açılmış dava neticesinde böyle bir hakkının olduğu iddiası ile bu bu davayı açtığını, ayrıca zamanaşımının da söz konusu olduğunu, … ile müvekkilinin 05.10.2006 tarihinde Arnhem Mahkemesi kararı ile boşandıklarını, boşanmadan sonra davalıya hiç bir maddi destekte bulunmadığını ve tazminat ödememiş olan davacının “babanın üstüne kooperatif hissesi var, o da senin olsun işte” demesi üzerine …’ın söz konusu hisseyi davalı …’a devrettiğini, müvekkilinin yurt dışından gelip haklarını aramak için davalar açtığında, davacının da karşılık olarak işbu davayı açtığını beyan ederek haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince “…Davacının istemi mülkiyet hakkına dayalı olup, ortaklığın mevcudiyetini ve bir nevi mülkiyet hakkının tespiti ve adına tesciline ilişkin talep için zamanaşımı süresinden bahsedilmesi mümkün değildir. Ayrıca 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 319. madde hükmü uyarınca savunmanın değiştirilmesi yasağı cevap dilekçesinin verilmesiyle başlayacağından, zamanaşımı def’inin cevap dilekçesi ile ileri sürülmesi gerekmektedir. Davalı …’ın 07/02/2018 tarihli dilekçesi ile ileri sürdüğü zaman aşımı def’inin süresinden sonra olduğu anlaşılmaktadır. Tüm bu nedenlerle davalı …’ın zaman aşımı def’inin reddine,
…Konut Yapı Kooperatifi’ne müzekkere yazılarak davacının 1996 tarihinde kooperatif üyeliği olup olmadığı, daha sonra bu üyeliğin …, … ve başka şahıslara devredilip devredilmediği, halen üyeliğin kimin adına olduğu ve en son tarih itibarı ile üye olarak görünen kişinin açık kimlik ve adres bilgilerinin sorularak üyeliğe, ödemelere, üyeliğin devirlerine ilişkin tüm kayıt ve belge örnekleri istenilmiştir.16/11/2017 tarihli cevabi yazıda davacının kooperatife hiç bir zaman üye kaydının olmadığı, üyeliğin … adına kayıtlı iken 18/06/2005 tarihinde …’a devredildiği bildirilmiştir.

Yargılama sonunda toplanan tüm delillere, özellikle davalı …’ın tevil yollu ikrarı, mahkememizde dinlenen tanıkların anlatımları, Kayseri 5. Aile Mahkemesi’nin 2015/111 Esas, 2017/584 Karar sayılı dosyasında ve Kayseri 6. Aile Mahkemesi’nin 2015/705 Esas sayılı dosyasında dinlenen tanıkların anlatımları dikkate alındığında; dava konusu edilen davalı …’ın birleşen dosyada davalı …Konut Yapı Kooperatifi’ndeki ortaklık hissesinin davacıya ait olduğu, davacının boşanmalarından sonra bu hisseyi boşandığı davalı …’a boşanma diyeti olduğu savunmasına ilişkin delil bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmış olmakla asıl ve birleşen dosyadaki davaların kabulüne…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Davada, tanık …’ın ve …’in beyanları dikkate alınarak karar verildiğini, oysa ilk üyeliğin 1995 yılında direkt … üzerine yapıldığını, davacının hiçbir zaman hissenin devrini talep etmediğini, zaten yurt dışında boşanma sürecine de girildiğinden davacı …’ın, hissesinin …’a devrini istediğini, devrin gerçekleştiğini ve yurt dışında boşanma tarihi olan 2006 yılından Türkiye’de maddi ve manevi tazminat talepli olarak açılmış olan dava dosyalarının açılma tarihine kadar ne bir ihtar gönderildiğini ne de başka bir hukuki işlem yapıldığını;
Adeta bağış niteliğinde olan ve gerekçeyi oluşturan …’ın beyanlarının neden sadece yarısına değer verilip kalan kısmının bağış niteliğinde değerlendirilmemesinin tartışma konusu olduğunu, davacının bildirdiği tanıkların, hissenin iadesi konusunda davacının herhangi bir girişimi olsa idi bilebilecek kişiler olduğunu, bu konuda bilgi sahibi dahi olmamalarının ilgili hissenin bağış olduğunun somut ve apaçık göstergesi olduğunu, bunca yıl davacının ilgili hisse kaynaklı hiçbir vergi ödememesinin ve başkaca hukuki işlemleri ile ilgilenmemesinin de başka türlü kanıt olduğunu;
Ayrıca beyan dilekçelerinde zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu ancak cevap dilekçesi zamanında verilmediğinden bu itirazlarının da reddedildiğini, oysa Tebligat Kanunu gereği müvekkili yurt dışında yaşadığından usulüne uygun tebliğ işlemi gerçekleşmediğini, HMK’nun 145. maddesi gereği davayı uzatma kasıtlarının bulunmadığının aşikar olduğunu, taleplerinin tümden reddinin hukukun amacına ve lafzına aykırı olduğunu beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
1-Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davalı … vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m 353/(1)-b.1 uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
2-HMK m 355 uyarınca yapılan incelemede:
Dava, kooperatif ortaklık kaydının iptali ile davacı adına tescili istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, davalıya ait ortaklık kaydının iptali ile davacı adına tesciline tesciline karar verilmiştir.
Üyeliğin iptaline ilişkin kararın infazı aşamasında davalı kooperatifçe üyeliğin tescili yapılacak olup, mahkemece üyeliğin iptali ile yetinilmesi ve tescil isteminin reddi gerekirken, “tesciline” şeklinde davalı kooperatif yönetiminin yerine geçerek idari nitelikte tescile de karar verilmesi doğru olmamıştır.
Bu durumda Dairemizce, HMK’nın 355. ve 353/(1)-b.2. maddeleri uyarınca re’sen, ilk derece mahkemesi kararı düzeltilerek, yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
I-Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı … vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
II-Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle:
HMK m 355 ve 353/(1)-b.2. maddeleri uyarınca, Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/294 E., 2019/473 K. sayılı dava dosyasında verdiği 15.05.2019 tarihli KARARINI DÜZELTEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE.

Buna göre:
“1-2017/294 Esas sayılı asıl dava dosyasında ve birleşen 2019/69 Esas sayılı dava dosyasında, davacının davasının KABULÜ ile davalı …’ın birleşen dosyada davalı …Konut Yapı Kooperatifi’ndeki ortaklık kaydının iptaline,
2-Alınması gereken 341,55 TL karar harcından peşin alınan 85,39 TL harcın mahsubuna, bakiye 256,16 TL harcın davalı …’ dan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 31,40 TL başvurma harcı, 85,39 TL peşin harç, 225,40 TL posta giderleri toplam 652,34 TL yargılama gideri ile 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davalı … tarafından yapılan gider olmadığından karar verilmesine yer olmadığına, bu davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Birleşen dava yönünden alınması gereken 269,85-TL karar harcından peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubuna bakiye 225,45-TL harcın davalı kooperatiften alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
6-Birleşen dosyada davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı, 44,40 TL peşin harç toplam 88,80 TL yargılama giderinin ve 2.725,00 TL vekalet ücretinin birleşen dosyada davalı kooperatiften alınarak davacıya ödenmesine,
7-Birleşen dosyada davalı tarafından yapılan gider olmadığından karar verilmesine yer olmadığına,”
III-Alınması gereken 269,85-TL istinaf karar harcından peşin alınan 121,30-TL harcın düşümü ile kalan 148,55-TL harcın davalı …’dan alınıp Hazine’ye gelir kaydına.
IV-Davalı … tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına.
V-HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına.
04.10.2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 361 gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 06.10.2023

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır