Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/2279 E. 2023/992 K. 31.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO : 2019/2279
KARAR NO : 2023/992

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : Doç. Dr. … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 22.05.2019
ESAS-KARAR NUMARASI : 2018/447 E., 2019/440 K.

DAVACI :
DAVALI :
VEKİLİ

Davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352’nci maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Davacı ortağı olduğu davalı kooperatifin 19. olağan genel kurulunun 31/03/2018 günü gerçekleştirildiğini, ancak yapılan oylamanın şaibeli ve hukuka aykırı olduğunu, nisabın gerçek olmayan vekaletnamelerle sağlandığını; sunulan bilanço ve tahmini bütçenin, usulsüz hesaplara dayandığını ve birbirini teyit etmediğini, genel kurula yeni katılan ortakların ortaklıklarının genel kurul tarafından kabul edilmeden sayıma dahil edildiğini, genel kurul toplantı tutanağında hazirun sayısı 56 olarak yazdığını, ancak bu sayının gerçeği yansıtmadığını, ölü kişinin payının satıldığını fakat devralan ortağın hazirun cetveline dahil edilmediğini, cetvelde vefat etmiş kişinin adına yer verildiğini, faaliyet raporunda açıklanan borç beyanının da hesapların altında gösterildiğini, teknik şartnamenin genel kurul tarafından kabul görmediğini, kooperatiften ayrılan ortakların hazirun cetvelinde vekalet yoluyla imza attığını, son toplantı da dahil olmak üzere şu ana kadar mağdur edildiklerini belirterek usulsüz alınan kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili genel kurul toplantı nisabının ana sözleşmenin 33. maddesinde 1/4 olarak belirtildiğini, 56 üyenin 26’sının toplantıya bizzat katıldığını, imzaların divan önünde ve bakanlık temsilcisi nezaretinde atıldığını, yapılan bilançonun 2017 yılına ait olup tahmini bütçenin 2018 yılında yapılması planlanan işlerle ilgili olduğunu, yeni ortak kaydının anasözleşmenin 10 ve 11’inci maddelerindeki koşulları sağlamaları halinde yönetim kurulu kararı ile ortaklığa kabul edileceğini ve bu hususun Kooperatifler Kanunu’nda düzenlendiğini, genel kurulda alınan kararların oylamaya sunulduğunu, divan kurulu ve bakanlık temsilcisinin huzurunda yapılan işlemlere yönetimin herhangi bir müdahalesinin söz konusu olamayacağını, hazirun cetvelindeki adreslerin üyelerin kendi bildirdikleri adresler olduğunu ve doğal olarak tebligatların da bu adreslere yapıldığını, faaliyet raporunda açıklanan miktarların SGK ve vergi borçları ile ilgili olduğunu ve geçmiş dönemi kapsadığını, ortakların bir kısmının tapularını aldıkları halde aidatlarını ödemediklerini 3 yıl genel kurul yapılmadığı iddiasının gerçek dışı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince “…dinlenen tanık anlatımları içeriği itibariyle itirazların belirtildiği, açıkça gündem maddelerine ilişkin oylama yapılırken kararlara muhalif kaldığı ve bu hususların tutanağa geçilmediği iddiasının kanıtlanamadığı, toplantıya katılınıp muhalefet şerhinin tutanağa yazdırılmamış olması nedeniyle iptal davası açmak koşulunun oluşmadığı…
Alınan kararların yoklukla malul olması, butlanı durumunda muhalefet şerhi yasal olarak gerekmemektedir, ancak iş bu davada alınan kararların içerikleri itibariyle yoklukla batıl kararlardan olmadığı, toplantı nisabının sağlanmış olduğu…” gerekçesiyle açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde :
– Genel Kurul toplantısında Hükümet Komiseri bulunduğu halde sözlü itirazları ve yazılı dilekçesinin muhalefet şerhi olarak kurul karar tutanağına geçmediğini,
– Kooperatif ortaklarına yapılan çağrının usulüne uygun olmadığını,
– İlk derece mahkemesi tarafından alınan bilirkişi raporunda tanıkların muhalefet şerhinin tutanağa geçirilmediği yönündeki beyanlarının yok sayıldığını,
– Toplantının 6 numaralı gündem maddesinin Kooperatifler Kanunu’na aykırı olduğunu, bu maddede yer alan inşaatın yapım şeklinin ne olacağının, bu işin kime verileceğinin belirlenmediğini,
– Gündemin 7 numaralı maddesinde kabul ve red oyu sayılarının belirtilmediğini,
– Gündemin 4 numaralı maddesinde yer alan bilançonun istenilen değerlere ulaşması için gerçek olmayan rakamlar yazıldığını,
– Bütün borçlarını ödemiş olmasına rağmen kendisinin borçlu gösterilerek haksız kazanç elde edildiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

HUKUKİ NEDEN VE GEREKÇE :
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359’uncu maddesinin 3 numaralı fıkrası uyarınca dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olayın saptanmasında ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine göre kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.1 düzenlemesi gereğince davacının istinaf başvuru sebeplerinin esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-HMK 353/1-b.1 düzenlemesi gereğince Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/447 E., 2019/440 K sayılı dava dosyasında verdiği 22.05.2019 tarihli kararına yönelik davacının İSTİNAF BAŞVURU SEBEPLERİNİN ESASTAN REDDİNE
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL’den peşin olarak yatırılan 44,40 TL’nin düşümü ile kalan 135,50 TL’nin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına
4-Kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine
5-HMK m.359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına
31.05.2023 tarihinde dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK m.361 gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Dairemize yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere OYBİRLİĞİYLE karar verildi. (GK Yazım Tarihi: 01.06.2023)

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır