Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/2277 E. 2023/1121 K. 21.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2019/2277 – 2023/1121
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO : 2019/2277
KARAR NO : 2023/1121

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 16.07.2019
ESAS-KARAR NUMARASI : 2016/646 E., 2019/635 K.
DAVACI :
VEKİLİ
DAVALI :

Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Davacı vekili, borçlu aleyhine Şanlıurfa 2. İcra Müdürlüğü’nün 2014/2699 sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinde yetkiye; Ankara 31. İcra Müdürlüğü kanalıyla gönderilen ödeme emrine de borca ve ferilerine itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, olayın aniden fırın gaz sıkışmasından dolayı fırının patladığı yönünde fabrika çalışanları ile teknik servis beyanının mevcut olduğunu, tüm bu raporları destekler şekilde … tarafından hazırlanan raporda ise sistemde LNG gazı kullanmadığının, infilak sebebinin ise yakıtın regülatörden gaz değil de sıvı fazda geçmesi olduğunun, sıvı fazında fırın içerisine gelen yakıtın aniden buharlaşınca patlamaya neden olduğunun, yine eksper raporunda teknik servis raporuna vurgu yapılarak söz konusu regülatörün olay esnasında gaz basıncını düşürmemesi sonucu patlama hadisesinin yaşandığının, açıkça regülatörün hatalı olması ve çalışamaz durum oluşturmasının patlamanın meydana gelmesine neden olduğunun belirtildiğini, bu nedenle davalı şirketin sorumluluğunun bulunduğunu ve taraflarının patlama meydana gelen şirkete tüm haklarını ödediğini, taraflarınca sunulabilecek dekont veya evrakların da sabit olduğunu, bu nedenle ödenen alacağın rücuen tazminini talep ettiklerini beyan ederek borçlu tarafından yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, borçlu aleyhine %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili tarafından satılmış olan regülatörün sorunsuz olduğunu ve dolayısıyla meydana gelen olayda kusurunun olmadığını, müvekkili firma tarafından tedarik edilen ürün isminin gaz regülatörü olduğunu ve bu regülatörün de sadece gaz fazında çalıştığını, sıvı haldeki doğalgazın bu regülatörde kullanılmamakta olduğunu, söz konusu kazanın ise ……Ltd. Şti.’nin gaz fazında çalışan bir regülatörün sıvı haldeki doğal gazda kullanılmasından meydana geldiğini, taraflarınca tedarik edilen regülatörün LNG tankında sıvı fazda duran gazın buharlaşarak regülatöre gelip regülatörde basıncı düşürülerek kullanıma sunulduğunu, buharlaştırıcı bozulur da gaz bulunması gereken boruya doğru likit yürür ise regülatörün işlevsiz hale geleceğini, ……Ltd. Şti.’nin sıvı haldeki doğalgazı, gaz regülatöründe kullanmaya çalıştığını ve bu nedenle de kazanın oluşumuna sebebiyet verdiğini, dolayısıyla kusurlu olan tarafın sigortayı yaptıran taraf olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince “…Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısı dava dışı …. …. Şti.’nin kullanmış olduğu fırında meydana gelen patlama nedeniyle dava dışı şirketin uğramış olduğu zararın karşılandığı, 17.500,00 TL ödemede bulunulduğu, zararın davalı şirketin satmış olduğu gaz regülatörün bozuk ve kusurlu olması nedeniyle gerçekleştiğinden bahisle oluşan zararın rücuen tahsilini istemiştir. Alınan bilirkişi raporunda dava konusu fırın patlama olayının gaz basınç regülatörünün arızalı olmasından ve gaz basıncını düşürmemesi ve bundan dolayı da fırına yüksek gaz basıncı vermesi ile fırın içinde aşırı gaz sıkışmasından dolayı hadisenin yaşandığı tespit edilmiştir. Her ne kadar bilirkişi raporunda ve davalının yargılamanın diğer aşamalarında verdiği beyan dilekçelerinde söz konusu regülatörün davalı firmaya ait olduğuna ilişkin belgelerin bulunmadığı belirtilmiş ise de dosya içerisinde mevcut …. Şti.’nin 16.04.2013 tarihinde düzenlemiş olduğu ekspertiz raporunda yer alan resimlerde söz konusu regülatörün üzerinde FRS soğuk damgasının bulunduğu ve regülatör üretici bilgilerinin FRS Regülatör olarak tespit edildiği anlaşılmıştır. Bu nedenle mahkememizce anılan ekspertiz raporundaki resimler ve tespitler ile bilirkişi raporu sonucu davalı tarafından üretilen ve satışa sunulan regülatörün ayıplı olduğu, ayıplı üründen dolayı oluşan zarardan davalının sorumlu olduğu, davacının dava dışı şirkete ödemiş olduğu 17.500,00 TL’yi davalıdan isteyebileceği davalının icra takibine itirazında haksız olduğu kanaatine varılarak alacak yargılamayı gerektirdiğinden davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine, davanın kısmen kabulüne…” karar verilmiştir.
İstinaf yasa yoluna başvuran davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Alınan bilirkişi raporuna tüm itirazlarında, kullanıcı hatası olduğunu, sıvı haldeki doğalgaz sisteminde gaz regülatörü kullanılmaya çalışıldığını beyan ettiklerini, yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasını talep ettikleri halde ısrarla tek bilirkişi raporuna göre hüküm kurulduğunu, konunun teknik bir konu olduğunu, bu nedenle tek bir bilirkişinin bilgisine bırakılmasının doğru olmadığını, ayrıca markanın gerçek olup olmadığı hususunda rapor alınması gerektiğini, “üzerinde kabartma var bu orjinal markadır” gibi hakimin hukuk dışı teknik konuda yoruma gitmesinin doğru olmadığını, her kabartmanın ürünün orjinal olduğu anlamına gelmeyeceğini beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

Dava, TTK m 1472 uyarınca, işyeri paket sigorta poliçesi kapsamında sigortalıya yapılan ödemenin, olay nedeni ile sorumlu olduğu belirtilen davalıdan rücuen tahsili için yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/646 E., 2019/635 K. sayılı dava dosyasında verdiği 16.07.2019 tarihli kararına yönelik davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Alınması gereken 1.195,43-TL istinaf karar harcından, peşin alınan 300,00-TL harcın düşümü ile kalan 895,43-TL harcın davalıdan alınıp Hazine’ye gelir kaydına.
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
21.06.2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya değeri iki yüz otuz sekiz bin yedi yüz otuz (238.730,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 23.06.2023

Başkan Üye Üye Katip