Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/2229 E. 2023/1076 K. 14.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2019/2229 – 2023/1076
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ (E S A S I İ N C E L E M E D E N
K A R A R I N K A L D I R I L M A S I)

ESAS NO : 2019/2229
KARAR NO : 2023/1076

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 07.11.2018
ESAS-KARAR NUMARASI : 2018/273E., 2018/892K.
DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
Davacılar vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde/duruşmalı yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacı …’nin …’ya gebe kaldığında, … Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesine başvurduğunu, davacı …’nin gebelik takiplerinin ilk 7 ayını bu hastanedeki Dr. …’a (TC No:…- Uzmanlık No:… ) yaptırdığını, 29.01.2014 tarihinde çocuğun down sendromlu olarak dünyaya geldiğini, gebeliği takip eden Dr. …’un tıbbı özen eksikliği gösterdiğini, ailenin küçük …’nun Down Sendromlu olarak doğacağından haberdar olamadığını ve eğer aile down sendromu tespit edilebilseydi istenmeyen gebeliği sonlandırabilmek imkanı tıbben ve hukuken mevcut iken bu haktan davalının sigortalısı Dr. …’un tıbbı özen eksikliği nedeniyle yararlanamadığını, küçük …’nun down sendromuna nedeniyle verilen özür raporunda %80 engelli olduğunu ileri sürerek, fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere müvekkili küçük … için; 1.000,- TL işgöremezlik-maddi tazminat (bakıcı ücreti dahil), 50.000,- TL manevi tazminat, anne … için 50.000,- TL manevi tazminat, baba Mehmet için 50.000,- TL manevi tazminat olmak üzere, toplam 151,000,- TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; dava konusu alacağın zamanaşımana uğradığını, gerekli ve yeterli bir incelemenin yapılabilmesi için dava dışı hekim ve hastanenin de davaya müdahil olması gerektiğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince “…Dava, tıbbi kötü uygulamadan kaynaklı maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Davacı tarafından ihbar olunan … tarafından gerekli tıbbi özenin gösterilmemesi sebebiyle zamanında davacı … ‘nin zamanında down sendromlu olduğunun tespit edilmemesi sebebiyle davacıların maddi ve manevi zarara uğradığı anlaşılmıştır.
Davalı … Sigorta tarafından ihbar olunan adına düzenlenen sigorta poliçesi incelendiğinde sigorta poliçesinin tanzim ve başlangıç tarihinin 23/08/2017 olduğu anlaşılmış olup söz konusu poliçenin incelenmesinde poliçeye istinaden yapılacak istemlerin alacağın muaccel olduğu tarihten itibaren 2 yıl her halükarda rizikonun gerçekleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçmekle zamanaşımına uğrayacağı teminat altına alınmıştır. … Devlet Hastanesinin sunulan tedavi evrakları ve … Kadın Hastalıkları ve Doğum Hastanesi hasta epikriz raporlarının incelenmesinde davalı … ‘nin 28/04/2014 tarihinde down sendromlu olduğunun belirlendiği ve bu tarihten itibaren davalıların alacağının muaccel hale geldiğinin kabul edilmesi ile, dava tarihi itibari ile 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmış olup bu sebeple davanın reddine…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran-davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının Genel Şartları gereğince zarar gören bizzat doktora başvurmadan doktorun bağlı olduğu sigortaya karşı maddi ve manevi zararlarının giderilmesi bakımından dava açabilir hükmü gereğince davanın doktorun sigortasına karşı açıldığını, zamanaşımı süresinin TTK 1482 nedeniyle de 10 yıl olduğunu bildirerek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, “Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi” kapsamında tazminat istemine ilişkindir.
Dosyanın tetkikinde;
Davalı sigorta şirketi tarafından 23.08.2017 başlangıç ve 23.08.2018 bitiş tarihli Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesinin düzenlendiği, sigortalının dava dışı hekim … olduğu anlaşılmıştır.
Davacı anne …’nin gebelik nedeniyle ilk muayenesinin 19.06.2013 tarihinde yapıldığı ve davacı küçük … ‘nin 29.01.2014 tarihinde dünyaya geldiği, 28.04.2014 tarihli hastane epikriz raporunda küçüğün down sendromlu olduğunun tespit edildiği görülmüştür.
Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi kapsamındaki mesleki faaliyeti ifa ederken, sözleşme tarihinden önceki on yıllık dönemdeki veya sözleşme süresi içinde mesleki faaliyeti nedeniyle verdiği zararlara bağlı olarak sözleşme süresi içinde kendisine yapılan tazminat taleplerine poliçede belirlenen limitler dahilinde teminat sağlandığı ancak on yıllık dönemin başlangıcının 30 Temmuz 2009’u geçemeyeceği düzenlenmiştir.
TTK 1482.md’de sorumluluk sigortalarında zamanaşımı “sigortacıya yöneltilecek tazminat istemleri sigorta konusu olaydan itibaren on yılda zamanaşımına uğrar…” şeklinde düzenlenmiştir.
Tıbbi Kötü Uygulamaya ilişkin zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları C.9 zamanaşımı başlığı altında “sigorta sözleşmesinden doğan bütün istemler, alacağın muaccel olduğu tarihten başlayarak iki yıl ve sigorta tazminatına ilişkin istemler her halde rizikonun gerçekleştiği tarihten itibaren on yıl geçmekle zamanaşımına uğrar…” denilmiştir. Genel şartların zarar ve tazminat başlıklı B.1. Rizikonun gerçekleşmesi başlıklı maddesinde ise “sigorta sözleşmesinin konusuna ilişkin olarak sigortalının kendisine tazminat talebinde bulunulduğunu öğrendiği ya da zarar görenin doğrudan doğruya sigortacıya başvurduğu anda riziko gerçekleşmiş sayılır…” denilmiştir.
Somut olayda, davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenen dava dışı sigortalı hekim …’a ilişkin poliçenin başlangıç tarihi 23.08.2017 tarihi olup geriye doğru on yıllık sigorta dönemini kapsadığından ve dava konusu küçük …’nun down sendromlu olduğu 28.04.2014 tarihli epikriz raporu ile belirlenmiş olduğundan zarar verici olayın sigorta teminatı kapsamında olduğu ihtilaf konusu değildir. TTK’nun 1482.md düzenlenmiş olan on yıllık zamanaşımı süresi ve genel şartlarda düzenlenmiş olan iki yıllık zamanaşımı süresinin hangi tarihte başlayacağı meselesi ihtilaf konusu olup genel şartlardaki rizikonun gerçekleşmesi başlıklı ilgili maddesinde “zarar görenin doğrudan doğruya sigortacıya başvurduğu anda riziko gerçekleşmiş sayılır” düzenlemesi karşısında dava tarihi itibariyle henüz zamanaşımı süresi dolmamıştır.
İlk derece mahkemesince yanılgılı gerekçe ile zamanaşımı süresinin dolduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiş olması doğru olmamıştır.
Bu durumda Dairemizce, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle, HMK’nın 353/(1)-a.6. maddesi uyarınca, İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile:
HMK m. 353/1,a.6. gereğince, Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/273E., 2018/892K. sayılı dava dosyasında verdiği 07.11.2018 tarihli kararın, ESASI İNCELENMEDEN KALDIRILMASINA ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE.
2-Peşin alınan istinaf karar harcının iadesine.
3-Davacılar tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından hükümle birlikte değerlendirilmesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
14.06.2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 353/1,a ve 362/1,g gereğince KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 14.06.2023

Başkan Üye Üye Katip