Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/2197 E. 2023/1413 K. 27.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO : 2019/2197
KARAR NO : 2023/1413

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 30.01.2019
ESAS-KARAR NUMARASI : 2015/445 E., 2019/46 K.
Asıl davada:
DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

Davacılar … ve arkadaşları vekili, …, … vekili ile davalı … vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Asıl davada:
Davacılar vekili, müvekkilinin ortağı olduğu davalı kooperatifin 06.06.2015 tarihli genel kurulunda gündemin 4. maddesiyle yönetim kurulunun ve 6 nolu gündem maddesiyle bilanço ve gelir-gider hesaplarının ibra edildiğini, alınan kararların 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na, ana sözleşmeye ve iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu, Kooperatifler Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca oy hakkı olmayanların oy kullandığını, ilk oylamada ibra edilmeyen yönetim kurulunun genel kurula hiçbir açıklama yapmaksızın ikinci oylamada ibra edilmesinin genel kurul iradesinin tahakküm altına alındığının göstergesi olduğunu, denetçi … tarafından düzenlenen raporda, kooperatif zararının 14.966.356,62-TL olarak tespit edildiğini, yönetim kurulunun yüklenici … Firması’na fatura ve hakediş olmaksızın avans ödemeleri yaptığını, faiz kaybına sebebiyet verdiğini, kooperatif yönetim kurulunun bir yandan müteahhide faturasız hakedişsiz avans ödemeleri yaptığını, öte yandan bankalardan kredi kullanmak suretiyle kooperatif ortaklarını borçlandırdığını, bazı hakedişlerin üstünde oynamalar yapıldığını, hakedişlerin hiçbirinde imza olmadığının taraflarınca tespit edildiğini, denetim firması olan …’nin raporunda pek çok usulsüzlükler tespit edildiğini, yönetim kurulunun maliyet tablosunun, yüklenici firma olan ….Ltd. Şti.’nin görüşünü alarak düzenlendiğini, … Firması’nın raporunda yer alan mevzuata aykırılıkların görüşülmesinin sonrasında yönetim kurulunun toplam maliyetin 7.500.000,00-TL gibi çok büyük bir tutarda düşürülmesini teklif etmesinin yönetimin büyük çapta mevzuata aykırılıklar yaptığı şüphesini yoğunlaştırdığını, denetçi raporunda yönetim kurulu üyelerinin eşleri ve yakınlarının hep aynı aidat ödediğinin tespit edildiğini, 2014 yılında müteahhidin hakediş bedellerinin ödenmiş olmasına rağmen 2015 yılından itibaren karşılıkları ödenen hakedişler üzerinde elle düzeltmeler yapıldığının maliyet keşif komisyonu kurulduktan sonra anlaşıldığını, müvekkillerinin kararlara karşı muhalefet şerhlerini koyduklarını belirterek 06.06.2015 tarihli genel kurul toplantısında, gündemin 4 ve 6 nolu maddeleri ile alınan kararların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, 19.04.2015 tarihli genel kurulda, okunmadığı iddia edilen tüm raporların okunduğunu ancak denetçi …’in genel kurula sağlıklı bir denetim raporu sunamadığını, genel kurul gündemindeki 4, 5, 6, 7, 10. maddelerin görüşülmesinin birkaç ay sonra yapılacak olan olağanüstü genel kurula ertelendiğini, iptali istenen 06.06.2015 tarihli genel kurulun 4. maddesi ile alınan kararın ana sözleşmenin 31. maddesine uygun olarak yönetim ve denetim kurulları faaliyet raporlarının okunması, bilanço gelir-gider hesaplarının görüşülmesinden sonra alınmış bir karar olduğunu, ….Ltd. Şti.’ne iş yapan kişilerin genellikle tüzel kişi şirketler, kooperatif ortağı olan kişilerin ise gerçek kişiler olduklarını, 2013-2014 bilanço dönemlerinde yapılan tüm işler ve ödemelerin denetçi …’in öneri ve tavsiyeleri de gözetilerek bilgisi dahilinde yapıldığını, bu nedenle 2013-2014 bilanço dönemlerinde bir hata varsa bu hatanın nedeninin, …’e inceleme ve denetlemeleri sırasında tespit ettiği hataları denetçi sıfatıyla yönetim kuruluna zamanında bildirip düzeltilmesini sağlamak yerine gizlemesi olduğunu, kooperatif hesaplarının, serbest muhasebeci mali müşavir tarafından takip edildiğini, yönetim kurulu faaliyet raporları hakkında da ayrıntılı olarak tüm ortaklara bilgi verildiğini, denetçi …’in aynı maliyetleri 2013 bilanço döneminde kabul edip, 2014 bilanço döneminde ortaya atmasının hem kendi içinde bir çelişki hem de kötü niyetli yaklaşım içinde olduğunun kanıtı olduğunu, söz konusu farkın 2014 dönemine kadar 4 yıl boyunca ibra edildiğini, bu hususun 2014 yılında incelenebilmesi için öncelikli olarak 2010-2011-2012-2013 dönemi ibra kararlarının iptali gerektiğini, 15.000.000,00-TL gibi bir avans ödemesi olmadığından herhangi bir faiz kaybının da söz konusu olmadığını, … Firması ile tam bir metraj, maliyet ve hakediş hesapları çıkarılması için sözleşme yapma çalışmalarının sürdüğünü, tüm imalatların Çevre ve Şehircilik Bakanlığı birim fiyatları üzerinden yaptırıldığını, 06.06.2015 tarihli genel kurul kararlarından 4 ve 6. maddelerin iptalini gerektirir bir durumun olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen Ankara Asliye 11. Ticaret Mahkemesi’nin 2015/420 esas sayılı davasında:
Davacılar, genel kurul karar tutanağının 4. maddesinde genel kurulca alınan yönetim kurulunun ibra edilmemesi kararı sonrasında, herhangi bir somut gerekçe olmaksızın, yönetim kurulunun ibrası için ikinci defa oylama yapıldığını ve ikinci oylama sonucu bu kez yönetim kurulunun ibra edilmesine karar verildiğini, bu kararın Kooperatifler Kanunu 53. maddesine aykırı olduğunu, taşeronların 2014 yılında kooperatife iş yapmadıkları yönündeki beyanların gerçeği yansıtmadığını, denetçi … tarafından, yönetim kurulu üyeleri ve müteahhidin denetim raporunda açıkladığı zimmet, resmi evrakta sahtecilik ve Kooperatifler Kanunu’na muhalefeti içeren fiilleri nedeniyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğunu, …’nin hazırladığı raporun 21. sayfasında konut, sosyal tesis, altyapı, çevre duvarı, tesisatlar dahil inşaat maliyetlerinin şu ana kadar ödenen paralarla karşıladığının, hatta kooperatifin fazla ödeme yaptığı müteahhitten alacaklı olduğunun tespit edildiğini, rapora müteakip müteahhidin 7.500.000,00-TL tutarında teminat senedi vereceğinin, bu tutarın da 19.04.2015 tarihli genel kurul toplantısında üyelerin borçlarını içeren maliyet dağılım tablosundaki tutardan düşüleceğinin açıklandığını, düzenlenen her iki rapor ve bir ikrar niteliğinde olan bu açıklama sonucunda yönetim kurulunun ibrasının, iyi niyet kuralları ile bağdaşmayan, ahlaka ve kamu düzenine aykırı bir karar olduğunu, kabul edilen revize tabloda ödenmesi veya kredi çekilmesi istenen tutarlar fahiş olup, somut bir hesaplamaya dayanmadığını, yönetim kurulu çalışma raporu ekinde yer alan, bilirkişi görüşü uyarınca farklı ada ve parseldeki inşaat maliyetlerinin, kendi içinde ada-parsel bazında paylaştırılması gerektiğinin açıklandığını, 7.500.000,00-TL tutarında azalan maliyetlerin revize tabloya aktarılmasında da içeriğine önem verilmediğini belirterek 06.06.2015 tarihli olağanüstü genel kurulda alınan 4, 6 ve 8 numaralı kararların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, genel kurul tutanağının 4. maddesi nedeniyle yönetim kurulunun ibrası sırasında iki oylama yapıldığını, yönetim kurulunun ibra edilmemesi için en az 37 ortağın ret oyu kullanması gerektiğini, ilk oylamada alınan 24 kabul 32 ret oyuyla ibra edilmediği şeklindeki kararın baştan usul ve yasaya aykırı olduğunu, karar nisabı sağlanmadığı için ikinci oylamanın yapılmasının zaten zorunlu olduğunu, ilk oylamada oylamadan ayrık tutulan ortakların çoğunun kooperatif yüklenicisi ….Ltd. Şti.’ne iş yapan tüzel kişilerle ilişkili olduğunu, bu ortakların oylamadan ayrık tutulmasının usul ve yasaya uygun olduğunu, kooperatifle iş anlamında fiili ve hukuki bağlarının olmadığını, denetçi …’in kendi fikir ve değerlendirmelerini 19.04.2015 tarihinden sonra özel bir maliyet hesap firması olan …’nin hazırlamış olduğu rapor ile desteklediğini, 2013-2014 bilanço dönemlerinde yapılan tüm işler ve tüm ödemelerin denetçi …’in öneri ve tavsiyeleri de gözetilerek bilgisi dahilinde yapıldığını, diğer denetçi …’nun denetim raporu hakkında olumsuz herhangi bir değerlendirme ve eleştirisinin olmadığını, 06.06.2015 tarihinde yapılan genel kurulda denetim raporları 19.04.2015 tarihli genel kurulda okunduğundan maliyet ve keşif kurulu raporu okunduktan sonra bilanço ve gelir-gider tablosunun oylanarak ibra edildiğini, 06.06.2015 tarihli genel kurul kararlarından 4, 6 ve 8. maddelerinin iptalini gerektirir bir durumun olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen Ankara Asliye 6. Ticaret Mahkemesi’nin 2015/427 esas sayılı davasında:
Davacı vekili, müvekkilinin ortağı olduğu davalı kooperatifin 06.06.2015 tarihli genel kurulunda, gündemin 4. maddesiyle yönetim kurulunun ve 6 nolu gündem maddesiyle bilanço ve gelir-gider hesaplarının ibra edildiğini, alınan kararların 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’na, ana sözleşmeye ve iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu, Kooperatifler Kanunu’nun 50. maddesi uyarınca oy hakkı olmayanların oy kullandığını, ilk oylamada ibra edilmeyen yönetim kurulunun genel kurula hiçbir açıklama yapmaksızın ikinci oylamada ibra edilmesinin genel kurul iradesinin tahakküm altına alındığının göstergesi olduğunu, denetçi … tarafından düzenlenen raporda, kooperatif zararının 14.966.356,62-TL olarak tespit edildiğini, yönetim kurulunun yüklenici … Firması’na fatura ve hakediş olmaksızın avans ödemeleri yaptığını, faiz kaybına sebebiyet verdiğini, kooperatif yönetim kurulunun bir yandan müteahhide faturasız, hakedişsiz avans ödemeleri yaptığını, öte yandan bankalardan kredi kullanmak suretiyle kooperatif ortaklarını borçlandırdığını, banka faizi ödemekle yükümlü kıldığını, denetçi raporunda kooperatifin müteahhide ödediği avanslar nedeniyle faiz kaybının 3 milyon TL civarında olduğunun bildirildiğini, bazı hakedişlerin üstünde oynamalar yapıldığını, hakedişlerin hiçbirinde imza olmadığının taraflarınca tespit edildiğini, denetim firması olan …’nin raporunda pek çok usulsüzlükler tespit edildiğini, yönetim kurulunun maliyet tablosununu, yüklenici firma olan ….Ltd. Şti.’nin görüşünü alarak düzenlediğini, … Firmasın’ın raporunda yer alan mevzuata aykırılıkların görüşülmesinin sonrasında yönetim kurulunun toplam maliyetin 7.500.000,00-TL gibi çok büyük bir tutarda düşürülmesini teklif etmesinin yönetimin büyük çapta mevzuata aykırılıklar yaptığı şüphesini yoğunlaştırdığını, genel kurulda dört ayrı maliyet tablosu düzenlendiğini, denetçi raporunda yönetim kurulu üyelerinin eşleri ve yakınlarının hep aynı aidat ödediğinin tespit edildiğini, 2014 yılında müteahhidin hakediş bedellerinin ödenmiş olmasına rağmen 2015 yılından itibaren karşılıkları ödenen hakedişler üzerinde elle düzeltmeler yapıldığının maliyet keşif komisyonu kurulduktan sonra anlaşıldığını, müvekkillerinin kararlara karşı muhalefet şerhlerini koyduklarını belirterek 06.06.2015 tarihli genel kurul toplantısında alınan gündemin 4 ve 6 nolu maddeleri ile alınan kararların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, 19.04.2015 tarihli genel kurulda, okunmadığı iddia edilen tüm raporların okunduğunu ancak denetçi …’in genel kurula sağlıklı bir denetim raporu sunamadığını, genel kurul gündemindeki 4, 5, 6, 7, 10. maddelerin görüşülmesinin birkaç ay sonra yapılacak olan olağanüstü genel kurula ertelendiğini, iptali istenen 06.06.2015 tarihli genel kurulun 4. maddesi ile alınan kararın ana sözleşmenin 31. maddesine uygun olarak yönetim ve denetim kurulları faaliyet raporlarının okunması, bilanço gelir-gider hesaplarının görüşülmesinden sonra alınmış bir karar olduğunu, ….Ltd. Şti.’ne iş yapan kişilerin genellikle tüzel kişi şirketler, kooperatif ortağı olan kişilerin ise gerçek kişiler olduklarını, 2013-2014 bilanço dönemlerinde yapılan tüm işler ve tüm ödemelerin denetçi …’in öneri ve tavsiyeleri de gözetilerek bilgisi dahilinde yapıldığını, bu nedenle 2013-2014 bilanço dönemlerinde bir hata varsa bu hatanın nedeninin, …’e inceleme ve denetlemeleri sırasında tespit ettiği hataları denetçi sıfatıyla yönetim kuruluna zamanında bildirip düzeltilmesini sağlamak yerine tespit ettiği durumları gizlemesi olduğunu, kooperatif hesaplarının, serbest muhasebeci mali müşavir tarafından takip edildiğini, yönetim kurulu faaliyet raporları hakkında da ayrıntılı olarak tüm ortaklara bilgi verildiğini, denetçi …’in aynı maliyetleri 2013 bilanço döneminde kabul edip, 2014 bilanço döneminde ortaya atmasının hem kendi içinde bir çelişki hem de kötü niyetli yaklaşım içinde olduğunun kanıtı olduğunu, söz konusu farkın 2014 dönemine kadar 4 yıl boyunca ibra edildiğini, bu hususun 2014 yılında incelenebilmesi için öncelikli olarak 2010-2011-2012-2013 dönemi ibra kararlarının iptali gerektiğini, 15.000.000,00-TL gibi bir avans ödemesi olmadığından herhangi bir faiz kaybının da söz konusu olmadığını, … Firması ile tam bir metraj, maliyet ve hakediş hesapları çıkarılması için sözleşme yapma çalışmalarının sürdüğünü, tüm imalatların Çevre ve Şehircilik Bakanlığı birim fiyatları üzerinden yaptırıldığını, 06.06.2015 tarihli genel kurul kararlarından 4 ve 6. maddelerin iptalini gerektirir bir durumun olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen Ankara Asliye 3. Ticaret Mahkemesi’nin 2015/481 esas sayılı davasında:
Davacı, davalı kooperatifin ortağı olduğunu, 2014 dönemi ile ilgili olarak denetim kurulu üyelerinden …’nun usul ve yasaya uygun olarak bir denetim raporu hazırlayarak ortakların incelemesine sunduğunu, raporun 19.04.2015 tarihli olağan genel kurulda okunduğunu, buna karşın diğer üye …’in usul ve yasaya uygun bir denetim raporu hazırlamadığını ve incelemeye sunmadığını, maliyet ve keşif komisyonu kurularak bağımsız bir denetim kurumuna 50.000,00-TL karşılığı denetim yaptırılmasına karar verildiğini, kooperatifin manevi zarar yanında maddi zarara da uğratıldığını, iptali istenilen 5. madde ile denetçi …’in ibra edilmediği halde, ibra edilmiş gibi bir karar ortaya çıktığını, aynı genel kurulun 14. maddesi ile denetim kuruluna verilecek yetkilerin görüşüldüğünü, danışmanlık alınması yetkilerinin verilmesinin oybirliğiyle kabul edildiğini, en sonuna da hiçbir görüşme ve oylama olmaksızın divan heyetince usul ve yasaya aykırı olarak maliyet ve keşif ile ilgili çalışmaların … ile yürütülmesine oybirliğiyle karar verildi cümlesinin eklendiğini, bu konuda bir gündem maddesi olmadığını, görüşme ve oylama da yapılmadığını, … ile çalışma kararının yönetim kuruluna danışmanlık alınması yetkisi verilmesi kararı ile çelişen bir durum olduğunu belirterek 06.06.2015 tarihli genel kurulda 5 ve 14 maddesi ile alınan kararların iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, 11.05.2013 tarihli genel kurulda denetim kurulu asil üyeliklerine 3 yıllığına … ve …’in seçildiklerini, 19.04.2015 tarihli genel kurulda, biri ön rapor olmak üzere iki ayrı denetim raporu okunduğunu, … tarafından hazırlanan denetim raporunun ortakların incelemesine sunulduğunu ve herhangi bir eleştiri almadığını, … tarafından hazırlanan ön rapor isimli yazının toplantı sırasında dağıtıldığını, Bakanlık tebliğinde belirtilen formata uygun olmadığının belirtildiğini, bu yazı üzerine gündemin diğer maddelerinin görüşülmesinin ertelenmesine karar verildiğini, maliyet ve keşif komisyonu için 50.000,00-TL bütçe konulduğunu, 06.06.2015 tarihinde olağanüstü genel kurul çağrısı yapıldığını, 05.06.2015 tarihinde denetçi …’in denetim raporunun ortaklara e-mail yoluyla gönderildiğini, gündemin 3. maddesi ile maliyet ve keşif komisyonu raporu okunduğunu, denetim kurulunun ibrasına dair açılan davayı denetçi … yönünden kabul ettiklerini, genel kurul gündeminde çalışmaların nasıl yürütüleceği, … Firması ile çalışma gibi bir gündem maddesi olmadığını, genel kurul gündeminde olmayan bir konunun, görüşülmeden tartışılmadan, usul ve esasları belirlenmeden, belli bir bütçe ayrılmaksızın, üstelik bu konuda özel bir oylama yapılmaksızın, emri vaki olarak genel kurul tutanağında karar altına alındığını, çalışmaların … Firması ile yürütülmesinin iptaline dair açılan davayı usul yönünden kabul ettiklerini belirterek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/415 esas sayılı davasında:
Davacı, 06.06.2015 tarihli genel kurul gündeminde, 19.04.2015 tarihli genel kurulda seçilen maliyet ve keşif komisyonunun görevine devam edip etmeyeceği hususunun görüşülmesinin olmadığını, genel kurulda maliyet ve keşif komisyonunun görevine devam edip etmemesi hususunun görüşülmediğini ve oylamaya da sunulmadığını, hatta komisyon üyelerinin görevlerinin sona erdiğini beyan ettiklerini, halen bugüne kadar maliyetlerden hissesine düşen miktarı ve bundan sonra ne kadar ödemesi gerektiğini öğrenemediğini, toplantıda ortaklara birer tablo dağıtıldığını, ancak bu tablonun kesin olup olmadığının belli olmadığını, komisyonun da imzası olmadığını, maliyet ve keşif komisyonunun görevine devam etmesinde kooperatifin hiçbir menfaati olmadığını belirterek dosyanın Ankara Asliye 3. Ticaret Mahkemesi’nin 2015/481 esas sayılı dosyası ile birleştirilmesi ve 06.06.2015 tarihli genel kurulun 14. maddesinde alınan kararın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, genel kurul gündeminde olmayan bir konunun, görüşülmeden tartışılmadan, usul ve esasları belirlenmeden, belli bir bütçe ayrılmaksızın, üstelik bu konuda özel bir oylama yapılmaksızın, emri vaki olarak genel kurul tutanağında karar altına alındığını, maliyet ve keşif komisyonunun 19.04.2015 tarihindeki yetkiler ile alınacak kesin hakediş dahil olmak üzere görevine devam etmesinin iptaline dair açılan davayı usul yönünden kabul ettiklerini belirterek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince “…Mahkemece yapılan inceleme ve tüm dosya kapsamına göre; bilirkişi heyeti 29/05/2017 tarihli raporunda da açıklandığı üzere; 2014 faaliyet dönemine ilişkin ibralara yönelik olarak 2014 yılına özgü yapılan incelemede 440.322,47 TL fazla ödeme yapıldığı, 2014 yılına ilişkin yapılan fazla hakediş ödemesi dışında yönetim kurulunun ibra edilmeme gerekçesi olarak ileri sürülen hususların yerinde olmadığı, 2014 faaliyet dönemine ilişkin bilanço ve faaliyet raporlarının onaylanması, yönetim kurulunun ibrası olarak 2014 dönemine ilişkin işlemlere yönelik olmakla bu dönem itibariyle ibranın yerinde olup olmadığı, faaliyet raporu ve bilançonun onaylanmasının yerinde olup olmadığının irdelenmesi gerekmiş, daha sonraki yıllardaki hakedişlerdeki durumların davanın niteliği gereği sonuca etkili olmadığı, açıklanan nedenlerle 06/06/2015 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında gündemin 4. maddesi ile ilgili dava açma hakkı bulunan davacılar yönünden (feragat edenler dışında) 4. maddenin iptali talebinin yerinde olduğu, yine 6. madde 2014 bilançosu ile gelir ve gider tablosunun ibrasına ilişkin olup, yönetim kurulunun ibrasına ilişkin maddeyle ilgili belirtilen gerekçelerle yönetim kurulunun ibra edilmesinin yerinde olmadığı durumda, bilanço ve gelir ve gider tablosunun ibrasının da yerinde olmayacağı anlaşılmakla, 4. madde ile ilgili olarak feragat eden davacılar dışında asıl ve birleşen Ankara Asliye 6. Ticaret Mahkemesi’nin 2015/427 esas sayılı ve Birleşen Ankara Asliye 11. Ticaret Mahkemesi’nin 2015/420 esas sayılı dosyasında dava açan davacılar yönünden davanın kabulüne, 6. Madde ile ilgili olarak dava açma koşulunun oluştuğu belirtilen asıl davadaki davacılar ile birleşen Ankara Asliye 11. Ticaret Mahkemesi’nin 2015/420 esas sayılı dosyasında davacılar yönünden davanın kabulüne, 6. Madde ile ilgili olarak dava açma koşulu oluşmayan (muhalefet şerhi koymayan) asıl davada davacılar …, …, …, … ve … ile birleşen Ankara Asliye 6. Ticaret Mahkemesi dosyasında davacı … tarafından açılan davanın reddine,
Birleşen Ankara 11. Ticaret Mahkemesi’nin 2015/420 esas sayılı dosyada davacılar … ve … 06/06/2015 tarihli genel kurul toplantısında gündemin 8. Maddesi ile ilgili alınan kararın iptali talebinde bulunduğu, bu taleple ilgili olarak mahkemece yapılan inceleme ve tüm dosya kapsamına göre; …’in muhalefet şerhi bulunduğu, dava açma koşulunun oluştuğu, bu madde içerisinde kooperatif adına kredi kullanılması yönünde herhangi bir kararın alınmadığı, alınan kararda kanuna, ana sözleşmeye, iyi niyet kurallarına aykırı bir durum bulunmadığından ve ayrıca diğer davacı … yönünden muhalefet şerhi olmayıp dava açma koşulu oluşmadığından açılan davanın reddine,
Birleşen Ankara Asliye 3. Ticaret Mahkemesi’nin 2015/481 esas sayılı dosyada davacı … 06/06/2015 tarihli genel kurul toplantısında gündemin 5. ve 14. maddeleri ile ilgili alınan kararların iptali talebinde bulunduğu, davalı kooperatif vekili tarafından cevap dilekçesindeki ve yargılama sırasındaki beyanında davanın kabul edildiği belirtilmiş ise de; davalı … temsilen yönetim kurulunun kabul beyanının tek başına davanın niteliği gereği yeterli olamayacağı, kabul beyanında bulunabilmek için yine bir genel kurul kararı gerektiği, buna yönelik kararı sunmak üzere davalı tarafa süre verildiği, davalı kooperatif vekili 23/03/2016 tarihli oturumda beyanında yönetim kurulundan, genel kurulca davayı kabul yetkisi verilmediğini, kabul beyanını bu nedenle geri çektiklerini bildirmiş olup, kabul nedeniyle davanın kabulüne karar verilemeyeceği, yapılan incelemede 14. maddede alınan kararın oybirliğiyle verildiği, hem birleşen Ankara Asliye 3. Ticaret Mahkemesi hem de birleşen Ankara Asliye 2. Ticaret Mahkemesi davasında talepte bulunulmakla mükerrer talebin olduğu gibi, dava açma koşulunun oluşmadığı, 5. madde denetim kurulunun ibrasına ilişkin olup, bu maddede denetçilerin tek bir oylama ile ibra dyslyses, iki ayrı denetçinin ayrı ayrı değil denetim kurulu olarak ibra edildiği, önceki genel kurul toplantısında denetçiler tarafından sunulan ve iki ayrı rapor halinde okunmuş olan raporların tek seferle oylama yapılmasını engelleyen bir durumun bulunmadığı, kanun ana sözleşme ve iyi niyet kurallarına aykırı olmadığı anlaşılmakla açılan davanın reddine,
Davalı kooperatifin yöneticileri hakkında zimmet, görevi kötüye kullanma, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işledikleri iddiasıyla Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2016/420 esas sayılı dosyada verilen kararın kesinleşmediği, işbu davanın genel kurul kararlarının iptaline ilişkin olduğu, toplanan deliller, dosya kapsamı, davanın niteliği de nazara alınarak kararın kesinleşmesinin sonuca etkili olamayacağı anlaşıldığı…” gerekçesi ile:
“…1-Asıl davada;
a)Davacılar … ve … davadan feragat etmekle bu davacılar tarafından açılan davanın reddine,
b)Diğer davacılar tarafından davalı kooperatifin 06/06/2015 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında gündemin 4. maddesi ile ilgili açılan davanın kabulüne, bu maddede alınan kararın iptaline,
c)Diğer davacılar …, …, …, … ve … tarafından davalı kooperatifin 06/06/2015 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında gündemin 6. maddesi ile ilgili açılan davanın reddine,
ç)Diğer davacılar …, …, …, …, …, …, …, … tarafından davalı kooperatifin 06/06/2015 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında gündemin 6. maddesi ile ilgili açılan davanın kabulüne, bu maddede alınan kararın iptaline,
2-Birleşen Ankara Asliye 6. Ticaret Mahkemesi’nin 2015/427 esas sayılı davada;
Davanın kısmen kabulü ile; davalı kooperatifin 06/06/2015 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında gündemin 4. maddesi ile ilgili açılan davanın kabulüne, bu maddede alınan kararın iptaline, 6. maddede alınan kararın iptal talebinin reddine,
3-Birleşen Ankara Asliye 11. Ticaret Mahkemesi’nin 2015/420 esas sayılı davada;
Davanın kısmen kabulü ile; davalı kooperatifin 06/06/2015 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında gündemin 4. ve 6. maddeleri ile ilgili açılan davanın kabulüne, bu maddede alınan kararın iptaline, 8. maddede alınan kararın iptal talebinin reddine,
4-Birleşen Ankara Asliye 3. Ticaret Mahkemesi’nin 2015/481 esas sayılı davada;
Davanın reddine,
5-Birleşen Ankara Asliye 2. Ticaret Mahkemesi’nin 2015/415 esas sayılı davada;
Davanın reddine…”karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran asıl davada davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Nakliye bedeli ödemelerinin usulsüz olduğunun ağır ceza mahkemesi kararıyla belirlendiğini, sanıkların bu nedenle görevi kötüye kullanma suçundan cezalandırıldığını;
….Ltd. Şti. ile imzalanan sözleşmenin son halinin genel kurulda görüşülmediğini, müteahhidin firmaya yapılan avans ödemelerinin hem sözleşmenin 21. maddesine, hem de genel kurul iradesine aykırı olduğunu, 2014 yılında yönetim kurulunca, genel kurul kararı olmaksızın 8.750.000,00-TL kredi kullanıldığını, kooperatifin yersiz olarak borçlandırıldığını, dava dışı müteahhitle davalı kooperatif arasındaki sözleşmenin 7. maddesine rağmen, yıllarca müteahhidin ödemesi gereken elektrik, su ve şantiye kurulum bedellerinin davalı kooperatif tarafından ödendiğini, 29.05.2017 tarihli bilirkişi raporunun 31. sayfasında, ilk oylamada genel kurula katılan 73 ortaktan, yönetim kurulu hariç 70 kişinin oy hesabında dikkate alındığının, 24’ünün ibra yönünde, 32 ortağın ret yönünde oy kullandığının, 14 ortağın ise çekimser kaldığının, Yargıtay içtihatları gereğince çekimserlerin de ibra etmeyenlere ilavesi ile 46 ortağın ibra etmemiş olduğunun tespit edildiğini; öte yandan 6 nolu gündem maddesine ilişkin muhalefet şerhleri olmadığı gerekçesiyle asıl davada davacılar …, …, …, … ve … yönünden ret kararı verilmiş ise de Yargıtay HGK içtihatlarına göre, ayrı gündem maddeleriyle karara bağlanan konuların aralarında sıkı bağ bulunması halinde, ayrıca muhalefet şerhine gerek olmadığının hükme bağlandığını, bu nedenlerle bilirkişi raporunun isabetli olmadığını beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İstinaf yasa yoluna başvuran davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Dava konusu uyuşmazlığın çözümünün dava dışı ….Ltd. Şti. ile kooperatif arasındaki ilişkinin eksiksiz olarak incelenmesine bağlı olduğunu, nitekim kooperatifin muhasebe kayıtları incelendiğinde, fazla ödeme olmadığının tespit olunacağını, ancak ilk derece mahkemesi tarafından bu husus incelenmeksizin eksik inceleme ile karar tesis edildiğini;
Dosyada, fazla ödeme yapılmadığını kanıtlayan …, … ve … Firması’nın kontrol raporları bulunduğunu, söz konusu raporlara rağmen eksik, hatalı ve şüpheli bir şekilde … tarafından hazırlanan denetim raporunun dikkate alınarak karar verildiğini;
Bilanço ve gelir gider hesaplarının ibrasına ilişkin 6. maddenin iptaline karar verilmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu;
İstinafa konu dava ile benzer hususları konu edinen sair davalarda alınmış olan bilirkişi raporları ile karara esas alınan bilirkişi raporları açıkça çelişkili olduğundan işbu çelişki giderilmeden karar verilmesinin Yargıtay kararlarına aykırı olduğunu, bu nedenle raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için yeni bir heyetten rapor alınması gerekirken çelişen raporlara göre karar verildiğini beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İstinaf yasa yoluna başvuran davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Dosyada alınan bilirkişi raporunda, kooperatifi zarara uğratıcı hakedişlerin kontrolünde, …’nin raporunda yaptığı tespitlerin müteahhit firma ve kooperatif kontrolörü ile kabul edilen ve imza altına alınan 18.06.2015 tarihli tutanağın yolsuzluğu açıkça ortaya koyduğunu ve 2014 yılı sonu itibariyle 4.236.063,36-TL müteahhit firmaya fazla ödeme yapıldığının açıkça anlaşıldığını, bu tutarın, … ile kooperatif kontrolörü ve müteahhidi ile imzalanan tutanakta yazılandan daha fazla olduğunu, kesin delil olan bu tutanak karşısında bu rakamın daha düşük gösterilmeye çalışılmasının kabul edilemeyeceğini;
Bilirkişi heyetinin, bu davanın bir alacak davası olmayıp ibranın iptaline ilişkin olmasını gerekçe göstererek inşaattaki usulsüzlüklerin, hakedişlerle yapılan fazla ödemelerin net bir şekilde ortaya konmasının gerek olmadığını belirttiklerini, yapmış oldukları tespitlerin yönetim kurulunun ibrasının iptaline karar verilmesine fazlası ile yeter olduğunu açıkladıklarını;
Ankara 3. ATM’nin kararının da genel kurulda karara bağlanan sözleşmeden, nakliye bedeli ödenmeyeceğine dair maddenin çıkarılması ile yükleniciye fazla ve yersiz ödeme yapılmak suretiyle kooperatifin zarara uğratıldığını gösterdiğini, bu nedenle derdest davadaki nakliye bedellerinin ödenebileceği yönündeki zımni kararı kabul etmenin mümkün olmadığını beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İstinaf yasa yoluna başvuran davalı … istinaf dilekçesinde özetle:
Birleşen Ankara 3. ATM’nin kararı yönünden; denetim kurul raporlarının ayrı ayrı müzakere edilmemesinin ve denetçilerin eylemlerinin ayrı ayrı ibra edilmemesinin hukuka aykırı olduğunu;
Denetim belgesi olarak sunulan belgelerin, Kooperatifler Kanunu’na, ana sözleşmeye ve Bakanlık tebliğine uygun olmadığını, bu belgelerin mevzuata uygun olmaması bir yana, üç ayrı görüş bildiren, üç ayrı denetim raporunun çıktığını ve mahkemenin bu üç raporunda geçerli ve rapordaki bilgilerin doğru olduğunu ifade ettiğini, hangi denetim raporunun geçerli ve bilgilerinin doğru olduğunun anlaşılamadığını;
Yerel mahkemenin, yönetim kurulunun eylemlerini hukuka aykırı, denetim kurulunun eylemlerini hukuka uygun bularak kendi kararıyla çeliştiğini;
Her şeyden önce “Maliyet ve keşif çalışması yapılıp yapılmaması, yapılacaksa bunun nasıl ve kiminle yapılacağı” ve “Maliyet ve keşif komisyonunun görevine devam edip etmemesi” diye bir gündem maddesi olmadığını, bu konular gündemde olmadığından, bir müzakere ve oylama da yapılmadığını, divan heyeti tarafından maddeye haricen sıkıştırıldığını, bu durumdan, tutanak taraflarına gönderildikten sonra haberleri olduğunu, bu nedenle karara muhalefet şerhi konulamadığını;
Birleşen 2. ATM’nin kararı yönünden; davanın, 06.06.2015 tarihli genel kurulun 14. maddesiyle “yönetim kuruluna verilecek yetkilerin görüşülmesi” başlığı altında alınan, “Maliyet ve keşif komisyonunun 19.04.2015 tarihindeki yetkiler ile alınacak kesin hakediş dahil olmak üzere görevine devam etmesine” kararının iptali ile ilgili olduğunu beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
1-Davalı vekili, karara karşı süresinde istinaf başvurusunda bulunmuş ise de UYAP üzerinden gönderdiği 05.07.2023 tarihli dilekçede istinaf başvurusundan feragat ettiğini bildirmiş, incelenen vekaletnamesinde yasa yollarından feragat etmeye yetkili kılındığı görülmüştür.
6100 sayılı HMK’nin 349/2. maddesinde yazılı “Başvuru yapıldıktan sonra feragat edilirse, dosya bölge adliye mahkemesine gönderilmez ve kararı veren mahkemece başvurunun reddine karar verilir. Dosya, bölge adliye mahkemesine gönderilmiş ve henüz karara bağlanmamış ise başvuru feragat nedeniyle reddolunur.” yolundaki düzenleme uyarınca istinaf başvurusunun feragat nedeni ile reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Dava ve birleşen davalar, kooperatif genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davacılar … ve arkadaşları, … vekilleri ile …’in istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurularının esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
I-Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı kooperatif vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE.
II-Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/445 E., 2019/46 K. sayılı dava dosyasında verdiği 30.01.2019 tarihli kararına yönelik davacılar … ve arkadaşları, … vekilleri ile …’in İSTİNAF BAŞVURULARININ AYRI AYRI ESASTAN REDDİNE.
III-Davalı kooperatiften peşin alınan istinaf karar harcının istek halinde iadesine; Alınması gereken 269,85-TL istinaf karar harcından, peşin alınan 88,80-TL harcın düşümü ile kalan 181,05-TL harcın davacı …’den; 225,45-TL harcın …’den; 225,45-TL harcın … ve arkadaşlarından alınıp Hazine’ye gelir kaydına.
IV-Bir kısım davacılar tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
V-HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına.
27.09.2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 361 gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 29.09.2023

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır