Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/2104 E. 2023/189 K. 01.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)
ESAS NO : 2019/2104
KARAR NO : 2023/189

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 08/07/2019
ESAS-KARAR NUMARASI : 2018/625E., 2019/562K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, taraflar arasında 04.10.2016 tarihinde hizmet sözleşmesi imzalandığını ve müvekkilinin sözleşme gereğince davalı işyerine iş sağlığı ve iş güvenliği faaliyetleri konusunda hizmet verdiğini, vermiş olduğu hizmet karşılığı fatura tanzim ederek davalıya gönderdiğini, davalının faturalara itiraz etmediğini, ödeme yapılmaması üzerine icra takibi başlatıldığını ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, cari hesapta bahsedilen şekilde bir miktar olmadığını, bedelin 3.449,00 TL olduğunu, söz konusu faturların hizmetin verileceği inancı ile sisteme işlendiğini, davacıdan gerekli hizmetin alınmaması nedeniyle böyle bir borçlarının olmadığını, faturanın kaydedilmesinin hizmetin verildiği anlamına gelmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince; “…Dava, davacının davalıya verdiği hizmet nedeniyle hizmet bedelinin ödenmediği iddiasına dayalı olup, davalı tarafından hizmetin veriliği iddiası kabul edilmediğinden davacı hizmetin verildiğini kanıtlamakla yükümlüdür. Mahkememizce de davacının hizmetin veriildiğine ilişkin iddilarını değerlendirmek ve alacak bedelinin tespiti açısından dosyanın bilirkişiye verilmesine karar vermiş, bilirkişi ücretinin davacı tarafından karşılanması gerektiğine hükmedilerek 25/03/2019 tarihli celse de, davacının bir önceki celse eksik bilirkişi ücretini ikmal etmemesi nedeniyle, eksik ücreti ikmal etmsi için kesin süre verilerek kesin sürenin sonuçları ihtar edilmiştir. Buna rağmen davacı tarafından ödeme yapılmadığından dosya bilirkişiye verilememiştir. Davacı dosyada bilirkişi raporu alınaması gerekiyor ise delil ikame avnasının HMK’nun 324 maddesi gereğince yatırmakla yüümlüdür. Davacı tarafından sonuçları hatırlatılmasına rağmen delil ikame avansını ikmal etmediğinden bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılmıştır. Mevcut delil durumana göre davacı tarafından taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davalıya hizmet sunduğunu iddia etmiş ise de, davalı tarafından hizmetin verilmediği iddia edildiğinden, hizmetin verildiği de bilirkişi incelemesi ile kanıtlanamadığından davanın reddine…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Mahkemece gider avansının tamamlanması için kesin süre verildiğini ancak ara kararda delil avansı olduğu açıklamasının bulunmadığını, ara kararın usule aykırı olduğunu, dava dilekçesindeki delillerin bizzat mahkemece toplaması gerektiğini beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasındaki hizmet sözleşmesinden kaynaklanan faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına ve özellikle 25.03.2019 tarihli ara kararın usule uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/625E., 2019/562K. sayılı dava dosyasında verdiği 08/07/2019 tarihli kararına yönelik davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak 44,40 TL’nin mahsubu ile kalan 135,50 TL’nin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına.
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
01/02/2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,
HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya değeri iki yüz otuz sekiz bin yedi yüz otuz (238.730,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 01/02/2023

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır