Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/2050 E. 2023/927 K. 24.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO : 2019/2050
KARAR NO : 2023/927

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 20.03.2019
ESAS-KARAR NUMARASI : 2016/785E., 2019/283K.
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. … -E tebligat
DAVALI : …
VEKİLİ :

Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili; davalı şirketin iştiraklerinin … A.Ş olduğunu, davalı ve müvekkili arasında … HES’e ilişkin olarak 19.01.2016 tarihli Bağlantı Anlaşması ve Sistem Kullanım Anlaşması imzalandığını, yerleşik Yargıtay içtihatları ile sabit olduğu üzere işletmeler ve davalar arasında imzalanan sistem kullanım anlaşması ve bağlantı anlaşmalarından kaynaklanan uyuşmazlıklarda Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğunu, müvekkili şirket ile … A.Ş.arasında 17 Eylül 2015 tarihinde EPDK tarafından verilmiş bulunan 23.11.2015 tarihli ve 590 numaralı üretim lisansı kapsamında işletilen … HES’in müvekkil şirkete devrine ilişkin sözleşme imzalandığını, … Hidroelektrik Santrali üretim tesisinin 81 MW kurulu gücünde, lisansa derç edilen yıllık üretim miktarım 257.400.000 kWh saat olan nehir tipi hidroelektrik tesisi olduğunu, 29 Temmuz 2010 tarihinde işletmeye alındığını, devreye alınma tarihinden itibaren 10 yıl boyunca …kanunu ekinde yer alan fiyatlardan çerçevesinde yeni piyasa yapısına uygun olarak faaliyetlerini yürüttüğünü, …’ın kurulması öngörülen yeni iletim tesisleri için yatırım planı yapmak, yeni iletim sistemi kurmak ve iletim sistemine elektrik enerjisi üretimi ve tedarikinde rekabet ortamına uygun şekilde işletmek ve gerektiğinde iletim sisteminde ikame ve kapasite artırma yatırımı yapmak ile yükümlü olduğunu, lisans yönetmeliği uyarınca üretim tesisleri kurulması aşamasındaki en önemli unsurlardan birisinin sistem operatörü yani davalı şirket tarafından verilen olumlu bağlantı görüşü olduğunu, 02.03.2005 tarihli olumlu görüş yazısında konu hatların taşıma kapasitesini, gerilimler ve kısa devre akımlar açısından değerlendirildiğinde herhangi bir problem tespit edilmemiştir denilerek bağlantı ve sistem kullanımı açısından olumlu görüş verildiğini, vekil şirketin davalı şirkete sistem kullanım ve sistem işletimi bedeli olarak yıllık ortalama 4.000.000 TL ödeme yaptığını, 1 Mayıs 2016 sonrasında ise müvekkil şirkete ait olan ve dengeleme birimi olmayan nehir tipi … santralı bakımından DUY madde 75/2 uyarınca uzlaştırma yapıldığını ancak yeni getirilen destekleme sistemi çerçevesinde YEKF-PTF farkının üretilen enerji kadar hesaplandığından YAT talimatı verildiği sürece şirket bakımından zarar oluşmaya devam ettiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla taraflar arasında akdedilen bağlantı anlaşması ve sistem kullanım anlaşmasına ve yasal mevzuata aykırı verilen YAT talimatları sonucu davacı şirketin uğramış olduğu 5.560.952 74 TL zararın avans faizi ile davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde; Kanunun Elektrik Piyasası ve Lisanslar başlıklı 2. bölümünde elektrik enerjisi iletim faaliyetinin lisansı kapsamında münhasıran … tarafından yürütülmesi hükmü bulunduğunu, 1 Mayıs 2016 tarihinden önce …santrallerine verilen talimatların acil durum kapsamında verildiğini, yapılan uygulamaların Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve EPDK bilgisi dahilinde yapıldığını, hem Nisan 2016 döneminde hem de Mayıs ve Haziran 2016 dönemlerinde verilen talimatlarının enterkonnekte elektrik sisteminin güvenilir işletilmesinden sorumlu olan teşekküllerince 31.03.2015 tarihinde yaşanan sistem oturması gibi bir durumun önüne geçmek üzere, riskleri azaltmak için davacı şirket ile birlikte tüm sistem kullanıcılarına verildiğini, dolayısıyla davacının …destekleme fiyatı ile PTF arasındaki farktan kaynaklanan ve gelir kaybına neden olduğunu iddia ettiği ödeme şeklinin belirlenmesi ve uygulanması ile teşekküllerinin ilişkisinin bulunmadığını, santrallere verilen YAL ve YAT talimatlarının Milli Yük Tevzi İşletme Müdürlüğü ve Bölgesel Yük Tevzi İşletme Müdürlükleri sorumluluğunda olduğunu savunarak, davanın usulden ve esastan reddini istemiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince “…Dava, davalı tarafından verilen yük atma talimatları nedeniyle uğranılan zararın tazmini talebine ilişkindir.
Sunulan belgelerle tarafların beyanından … ilçesinde kurulacak olan … – … regülatörleri ve … Hidroelektrik Santrali Üretim tesisine yönelik EPDK tarafından dava dışı … A.Ş.’ye verilen 23/11/2005 tarihli üretim lisansının sonlandırılarak davacıya 24/12/2015 tarihli üretim lisansının verildiği, söz konusu lisans kapsamında davacı tarafından hidroelektrik santralinin işletilerek üretilen enerjinin davalıya ait iletim hatlarına verildiği, taraflar arasında 19/01/2016 tarihli sistem kullanım anlaşması ve aynı tarihli bağlantı anlaşmasının imzalandığı anlaşılmıştır. Taraflar arasında bu konuda uyuşmazlık da bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık, davalı tarafından davacıya verilen yük atma talimatları nedeniyle, davacının zararının bulunup bulunmadığı varsa miktarı ve zarardan davalının sorumlu olup olmadığı konusundan kaynaklanmaktadır.
Davalı tarafından davacıya gönderilen 14/03/2016 tarihli yazıda özetle; içinde bulundukları mevsim itibariyle başlamış bulunan feyezan döneminde orta karadeniz, doğu karadeniz ve doğu anadolu bölgelerinde bulunan ve 2016 yılı itibariyle toplam olarak 8.913 MW ‘a ulaşan hidrolik kaynaklı üretimin sisteme güvenli bir şekilde aktarılmasında sorun yaşanacağı, bu kapasitenin tamamının sisteme aktarılmayacağı, yapılan etüt ve değerlendirmeler sonucunda açıkça belirlendiğini, feyezan dönemi süresince milli yük tevzi işletme müdürlüğü ve bölgesel yük tevzi müdürlüğü tarafından sistem güvenliği göz önünde bulundurularak eşitler arasında ayrım yapılmaması ilkesi çerçevesinde bir bölgedeki hidroelektrik santrallerin hepsinden aynı oranda yük düşme talebinde bulunulacağı ve söz konusu talimatlara uymayan santrallerin ” elektrik şebeke yönetmeliği ” madde 65 uyarınca tamamen servis hariç edinmeleri söz konusu olacağı, bölgesel kısıt sebebi ile verilecek talimatlar PYS sistemi üzerinden verilecek olup dengeleme güç piyasası katılımcısı santrallere dengeleme uzlaştırma yönetmeliği doğrultusunda dengeleme güç piyasası kapsamında, …katılımcısı santrallere ise acil durum talimatları kapsamında verileceği ve bu talimatların bölgesel yük tevzi işletme müdürlükleri tarafından takip edileceği bildirilmiştir.
Söz konusu yazı gereğince de davacı şirkete dava dilekçesi ekinde sunulan yük atma talimatları verilmiştir.
Davacı şirket YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARININ ELEKTRİK ENERJİSİ ÜRETİMİ AMAÇLI KULLANIMINA İLİŞKİN KANUN kapsamındadır. Davacıya verilen yük atma talimatları, davacının …kapsamında olması nedeniyle acil durum gerekçesiyle verilmiştir.
Elektrik piyasasında acil durum, EPDK tarafından 28/03/2014 tarihli resmi gazetede yayımlanan Elektrik Şebeke Yönetmeliğinde düzenlenmiştir. Yönetmeliğin 4. Maddesinde; Acil durum, ” Bu Yönetmelik, …’ın lisansı ve ilgili mevzuatın diğer hükümleri çerçevesinde, sistem kararlılığı ve emniyeti açısından tehlike arz eden durumları ” , Acil durum bildirimi, ” Acil durumlarda iletim sisteminin işletme güvenliğini korumak için üretim faaliyeti gösteren tüzel kişilere ve/veya diğer kullanıcılara yükümlülükler getiren ve telefon, faks, paks, PYS gibi iletişim araçları kullanılarak MYTM ve/veya BYTM tarafından iletilen bildirimi ” olarak tanımlanmıştır.
Aynı yönetmeliğin 63/2 ve 3 maddesinde ; ” Üretim gücünün düşmesi ve/veya iletim sisteminde, uluslararası enterkonneksiyon hatları dahil, arıza nedeniyle açma ve/veya aşırı yüklenme durumlarında işletme yedeklerinin yetersiz kalması gibi nedenler sonucunda kritik veya kararsız işletme koşullarının oluşması halinde veya bu Yönetmeliğin ilgili maddelerinde belirtilen gerilim sınırları dışında aşırı gerilim düşmelerinin oluşması halinde, … ve kullanıcılar tarafından aşağıda belirtilen esaslar çerçevesinde acil durum önlemleri uygulanır:
a) Bu yönetmeliğin ilgili maddesi kapsamında üretim faaliyeti gösteren tüzel kişilere acil durum bildirimi yapılması,
b) Elektrik Piyasası Yan Hizmetler Yönetmeliği kapsamında tüketim tesisi sahibi tüzel kişilerin anlık talep kontrolü hizmeti sağlaması,
c) Otomatik olarak düşük frekans röleleri ile talebin kesilmesi,
ç) … tarafından talebe planlı veya plansız olarak kesinti/kısıntı uygulanması.
(3) Kısmi sistem çökmeleri veya bölünmeleri ve benzeri durumlarda sistem frekansının kabul edilebilir sınırlar içinde tutulabilmesi ve işletme güvenliğinin korunması için, ikinci fıkrada belirtilen acil durum önlemleri uygulanabilir. ” hükmü düzenlenmiştir.
Yapılan yargılama sonucunda, toplanan delillerden davacı şirketin 14/03/2016 tarihli yazısı üzerine Milli Yük Tevzi Müdürlüğü tarafından verilen yük atma talimatları gereğince davacı tarafından üretilen elektrik enerjisinin iletim hattına verilmeden atıldığı, bilirkişi raporuna göre bu talimatlar gereğince oluşan davacı zararların 5.532.275,59 Tl olduğu, davacının, davalının …kapsamında olması nedeniyle verilen lisans ve yapılan sözleşme kapsamında üretilen elektrik enerjisini satın alma taahhüdünün bulunduğu, sözleşme ve lisans kapsamında iletim hattından verilen enerji bedelinin ödenmesi gerektiği, acil durum kapsamında verilen yük atma talimatları dışında davacının alacağının ödenmesi gerektiği, Elektrik Şebeke Yönetmeliğinin 63/2 ve 3 maddesi kapsamında acil durumun oluştuğunun davacı tarafça ispat edilemediği, bu nedenle verilen yük atma talimatlarının acil durum kapsamında değerlendirilemeyeceği, zira acil durum gerekçesi olarak gösterilen feyezan döneminde artacak üretimin iletim hattına verilemeyeceğine ilişkin gerekçenin somut olarak gerçekleştiğinin ispat edilemediği, oysa ki yönetmeliğin 63/2 maddesinde acil durum önlemlerinin üretim gücünün düşmesi ve/veya iletim sisteminde, uluslararası enterkonneksiyon hatları dahil, arıza nedeniyle açma ve/veya aşırı yüklenme durumlarında işletme yedeklerinin yetersiz kalması gibi nedenler sonucunda kritik veya kararsız işletme koşullarının oluşması halinde veya bu Yönetmeliğin ilgili maddelerinde belirtilen gerilim sınırları dışında aşırı gerilim düşmelerinin oluşması halinde, … ve kullanıcılar tarafından maddede belirtilen esaslar çerçevesinde acil durum önlemleri uygulanacağı, sonuç olarak yönetmelik kapsamında acil durum olmadan davacıya yük atma talimatlarının verildiği ve toplam 5.532.275,59 TL zararın oluşmasına sebebiyet verildiği, bu zarardan davalının sistem kullanım anlaşması ve bağlantı anlaşması gereğince sorumlu olduğu kanaatine varılmakla davacının davasının kısmen kabulüne…” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran-davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: bilirkişi raporuna itirazlarının giderilmediğini, 2016 senesinde barajlara gelen su miktarına ne kadar yüksek olduğunun değerlendirilmediğini, davalıya atfedilecek bir kusurun olmadığını, Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı ve İPDK’nın görüşleri çerçevesinde hareket edildiğini, bilirkişi raporunda 2016 yılında bölgenin yoğun yağış almış olması hususunun değerlendirilmediğini, eksik inceleme ile karar verildiğini, 24.04.2016 tarihinde acil durum oluştuğunu, yük atma talimatı verildiğini, Mayıs 2016 tarihinde …Yönetmeliğinin 23.maddesinde yapılan değişiklik ile söz konusu talimatların maddi karşılığının aylık olarak belirlenen piyasa takas fiyatına göre … A.Ş. tarafından ödenmesinin hükme bağlandığını, zarar oluşmadığını, müvekkilinin bir dahlinin bulunmadığını, davalıya husumet yöneltilemeyeceğini bildirerek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, davalı tarafından verilen yük atma talimatları nedeniyle uğranılan zararın tazmini talebine ilişkindir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-HMK m. 353/1,b,1 gereğince; Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/785E., 2019/283K. sayılı dava dosyasında verdiği 20.03.2019 tarihli kararına yönelik davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 377.909,75 TL harçtan peşin olarak alınan 94.477,44 TL’nin düşümü ile kalan 283.432,31 TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına.
24.05.2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 361 gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 24.05.2023

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır