Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/205 E. 2022/884 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ (E S A S I İ N C E L E M E D E N
K A R A R I N K A L D I R I L M A S I)
….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

….
İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 07/06/2018
ESAS-KARAR NUMARASI : …

Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, davalının müvekkili kooperatifin 37 nolu ortağı olduğunu, davalı kooperatif genel kurul kararıyla belirlenen aidat yükümlülüklerini yerine getirmediğinden davalıya davet mektubu gönderildiğini, herhangi bir ödeme yapılmadığından icra takibi başlatıldığını, davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı, üyeliği boyunca aidatlarını düzenli olarak ödediğini, 16/12/2007 tarihinde kooperatife 74.640,00 TL ödeme yaptığını, gelecek kooperatif aidat ve borçlarına mahsuben 45.150,00 TL daha ödeme yaptığını, bu ödemeler karşılığı geleceğe yönelik borcunun bulunmadığı kararı alınarak daire tapusununun verildiğini, kooperatifin belirlediği 45.150,00 TL’yi ödeyebilmesi için banka kredisi çektiğini, taksitlerin halen devam ettiğini, kiracının ödemesi gereken aidatların da kendisinden istendiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesi’nce “…Kooperatif kayıtlarında yaptırılan bilirkişi incelemesi ile davalı tarafın 137.740,00 TL. ödemesi gereken bedel olduğu tespit edilmiştir. Davalı ödeme belgelerinde 139.176,09 TL ödeme olmasına karşın kooperatif kayıtlarında 134.429,78 TL. ödemesi görünmektedir. Zira, davalı tarafından sunulan belgeler içinde kooperatifçe de itiraz edilen 3. şahıs senetleri bulunduğu bu senet hamillerinin kooperatif yönetiminde dahi bulunmadığı nazara alınarak bu bedeller mahsup edilmiştir.
Davalı, kooperatife geleceğe dönük ödeme yaptığını, geleceğe yönelik ödenen bu bedel için faiz hesabı yapılması gerektiğini belirtmiş ise de, kooperatif yönetim kurulunun 16/11/2007 tarihli kararından davalının peşin ödeme yapmayı kendisinin istediği , kaldı ki 2008 yılını da ödemesiz gecirdiği anlaşılmıştır.Yapılan bilirkişi incelemelerinde davalı tarafın borcunun 2010 yılından itibaren doğmuş bir borç oduğu tespit edilmiştir. Bu tarihten sonra kooperatif genel kurulu kararları ile talep olunan genel giderler nedeniyle borçlu konuma geldiği tespit edilmiştir.

…icra takibi itibarıyla davalının 18.30,22 TL. aidat, 3.783,69 TL. gecikme cezası olmak üzere 19.093,91 Tl toplam borcu olduğu” gerekçesiyle kanaatine varılmıştır. İİK. 67. maddesi gereği alacak likit olduğundan %20 oranında icra inkar tazminatına da hükmesilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Dosyaya atanmış olan bilirkişinin daha önce davacı kooperatif ile bağı olduğunu, tarafsız olarak kendisine verilen görevi icra etmediğini, yanlış değerlendirme ile peşin ödemeli üye olmadığının değerlendirildiğini, bu konuda 16.11.2007 de alınmış imzalı ve kaşeli yönetim kurulu kararının mevcut olduğunu, peşin ödemeli üyelik şartlarını bilmesinin mümkün olmadığını, taşınmazın tapusunun tarafına ibraz edildiğini, site ve kooperatif aidatlarını da düzenli olarak ödediği için davacı kooperatife ve site yönetimine herhangi bir borcunun bulunmadığını beyan ederek yerel mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
Davacı vekili katılma yoluyla sunduğu istinaf dilekçesinde özetle: Davalının istinaf taleplerinin haksız ve yersiz olduğunu, kooperatiflerde eşitlik ilkesinin esas olduğunu, aksine işlem yapması için genel kurulun yönetim kuruluna verdiği bir yetkinin bulunmadığını, davanın tamamının kabulüne karar vermek gerekirken kısmen ret kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğunu beyan ederek, davalının haksız ve yersiz istinaf taleplerinin reddini, katılma yoluyla istinaf taleplerinin kabulü ile davanın kısmen reddi yönünden kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
1-Dava, kooperatif aidat alacağından kaynaklanan icra takibine vaki itirazın iptali ilişkindir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 23. maddesi uyarınca ortaklar, hak ve yükümlülüklerde eşit konumdadır. Yönetim kurulu bu ilkenin dışına çıkmak istediği takdirde, bu hususu, genel kurul gündemine alarak, genel kurulun tartışmasına açıkça sunması gerekmekte veya genel kurulun yapılan uygulamayı açıkça ya da zımnen benimsemesi icap etmektedir. Bu nedenle, sabit ve peşin bedel ödemek suretiyle ortaklığa alınmadaki bu usule uyulmamışsa, böyle bir ortağın (devam eden inşaatların finansmanına katılımı için) üyelik aidat yükümlülüğü devam eder. Açıklanan usule uyulmuşsa, ortaklığa alınmadaki bu farklılık, ortaklığa alındıktan sonra üyelik aidatı istenmesini mümkün kılmaz ise de kooperatifin amacına ulaşıncaya kadar yapılan genel yönetim ve alt yapı giderlerinden ortağın sorumluluğu devam eder. Genel kurulca açık yetki verilmedikçe ya da benimsenmedikçe, 1163 sayılı Kanun’un 23. maddesine aykırı şekilde yönetim kurulunun diğer ortaklardan farklı statüde ortaklığa kabul kararı vermesine veya akçalı konularda bir ortağı farklı statüde konumlandırmasına geçerli hukuki sonuç bağlanamaz.
Genel kurulca önceden ya da sonradan açıkça alınan bir karar ile üyenin peşin bedelli ortak olarak kabul edilmediğinin belirlenmesi halinde, üyeden inşaat finansmanı için uzunca bir süre aidat istenilmemişse ya da bilançolarda, hesap cetvellerinde, faaliyet raporlarında, genel kurullarda ve üye kayıt defterlerinde bu yönde bir borç kaydı yer almamışsa, üyenin peşin bedelli ortak olduğunun kooperatifçe zımnen benimsendiği ve sadece genel yönetim ve altyapı giderlerinden sorumlu olduğu sonucuna varılması gerekir.
Somut olayda davalı, peşin bedel ödeyerek davalı kooperatife üye olduğunu, tapusunu aldığını ve kendisinden aidat istenemeyeceğini ileri sürmektedir. Davalı kooperatifin 09/05/2005 tarihli genel kurul toplantısının 7. gündem maddesinde en fazla 10 dairenin her birinin asgari değeri 90.000,00 TL olmak üzere satışının kararlaştırıldığı ve yönetim kuruluna yetki verildiği açıktır. Davalıya tapusu verilen dairenin bu 10 daireden biri olup olmadığı konusunda dosyada bir araştırmaya rastlanmamıştır. Mahkemece, yukarıda açıklanan ilkeler ve ihtimaller dahilinde inceleme yapılarak davalının peşin ödemeli ortak olup olmadığının net olarak belirlenmesi, yapılacak tespite göre kooperatife karşı üyeliğin türünün gerektirdiği parasal yükümlülüklerini tam olarak yerine getirip getirmediğinin tartışılması gerekir.
Açıklanan nedenlerle, Dairemizce davalı yanın istinaf isteminin kabulü ile HMK’nın 353/1,a,6 m. uyarınca esası incelemeden kararın kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
2- Kararın kaldırılması nedenine göre davacı vekilinin istinaf itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-a)Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile: HMK m. 353/1,a.6 gereğince, Ankara 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/634E., 2018/284K. sayılı dava dosyasında verdiği 07/06/2018 tarihli kararın, ESASI İNCELENMEDEN KALDIRILMASINA ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE.
b)Davacı vekilinin istinaf itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına.
2-Peşin alınan istinaf karar harçlarının iadesine.
3-İstinaf yoluna başvuranlar tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından hükümle birlikte değerlendirilmesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
26/05/2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,
HMK m. 353/1,a ve 362/1,g gereğince KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 21/06/2022