Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/2026 E. 2023/726 K. 26.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ (İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO : 2019/2026
KARAR NO : 2023/726

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 04.04.2019
ESAS-KARAR NUMARASI : 2015/843 E., 2019/286 K.
DAVACI :
VEKİLİ : Av. … – (E-tebligat)
DAVALILAR :
VEKİLİ :

Davalılar …..Ltd. Şti. ve … vekilleri tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Davacı vekili, müvekkili şirket tarafından … Sokakta bulunan … Sitesi’ndeki gayrimenkuller için akkonut paket sigorta poliçesi düzenlediğini, sigortalı gayrimenkullerin bulunduğu sitede zeminden kaynaklanan kayma olayı (heyelan) nedeniyle, sigortalılara ait gayrimenkullerin bir çoğunda ve sitenin ortak alanlarında hasar meydana geldiğini, meydana gelen hasarın giderilmesi ve önleyici tedbirlerin alınması için 7.000.000,00-TL tutarında bir maliyetin hesaplandığını, … Site Yönetimi tarafından gönderilen Ankara 33. Noterliği’nin …yevmiye nolu ve 26.03.2015 tarihli ihtarnamesiyle, zararın giderilmesinin müvekkili şirket sigortalılarından talep edildiğini, sigortalıların da müvekiline başvurması üzerine hasar dosyası oluşturduklarını ve anılan ortak alanların, alt yapıların onarımı ile heyelanın devamının önlenmesi amacıyla yapılan giderler nedeniyle, müvekkili şirket tarafından 1.091.125,22-TL tutarındaki zararın sigortalılara ödendiğini ve 6102 sayılı TTK’nun 1472. maddesi uyarınca sigortalıların haklarına halef olduklarını, bu zararın meydana gelmesine neden olan davalılar … (yüklenici), … (zemin etüd raporunu hazırlayan) ve … (yapı denetim firması) tarafından ödenmesini talep ettiklerini, ancak davalıların zararı ödemediklerini belirterek ödenen bu miktarın davalılardan noter ihtarlarının tebliğinden itibaren avans faizi ile birlikte müteselsilen tahsiliyle müvekiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Ltd. Şti. vekili, söz konusu binaların bulunduğu sitenin yapı denetim firması olduklarını, görevlerini yasa ve yönetmeliğe uygun yerine getirdiklerini, Belediye tarafından yapı ruhsatı ve oturma izinlerinin verildiğini, daha sonra Belediyelerin yol çalışması ve ASKİ’nin alt yapı çalışması nedeniyle yaptığı müdahaleler ile arazi zeminine yönelik zayıflatıcı etki yapan toprak alma eylemlerinin, söz konusu heyelana ve zarara neden olduğunu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ….Ltd. Şti. vekili, dava konusu heyelanın olduğu siteyi yapan yüklenici firma olduklarını, müvekkili şirketin bilim ve fennin gerektirdiği şekilde projesine ve proje notlarına uygun olarak, Belediyeler ve yapı denetim firmasının gözetiminde, onların tüm isteklerini yerine getirecek şekilde inşaatı yaptıklarını, inşaat sırasındaki denetim kayıtlarında kusur görülmediğini ve oturma izni alındığını, Büyükşehir Belediyesi, … Belediyesi, arsa tahsisi yapan …, … ve ….’nın öngöremediği, kooperatif arsasını da içine alan bir eski heyelanın bulunduğu ayıplı arsa üzerindeki inşaatları kusursuz olarak tamamladıklarını, arsanın güneyinde ve güneybatısında eski heyelan topuğundan … Belediyesi’nin yol kazısı sırasında yük alması, …teraslama çalışması sırasında kazı yapması ve ASKİ’nin kanalizasyon için kanal kazısı yapması nedeniyle eski heyelanın harekete geçerek yapılara kadar gelmesine ve kusursuz olan kooperatif yapılarını üzerinde kaydırarak hasar görmesine neden olduklarını, müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Tasfiye Halinde ….Ltd. Şti. vekili duruşmada, aleyhlerindeki davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince “…Tüm dosya kapsamı, dava, cevaplar, hüküm kurmaya elverişli usul ve yasaya uygun hazırlanan bilirkişi heyeti rapor ve ek raporu birlikte değerlendirildiğinde; davacı … şirketine akkonut sigorta poliçesiyle sigortalı, dava dışı sigortalı …Sitesi’nde yer kayması-heyelan olması nedeniyle, site ortak alanında gerçekleşen hasarın onarım bedeli olarak 4.933,33-TL, yine kaymayı/heyalanı durdurma (hasarı önleme) çalışması için yapılan harcamalardan dolayı sigortalı bu villaya düşen 152.792,17-TL nin sigortalıya davacı … tarafından ödendiği, 07/07/2015 tarihli ibraname ve temliknamenin düzenlendiği, sigorta şirketi’nin ödediği bu bedel kadar TTK’nun 1472. maddesi gereğince sigortalıya halefiyet ilkesi gereğince, zararın doğmasına neden olan davalılardan talep edebileceği anlaşılmıştır.
TBK nun 61. maddesi gereğince, zararın meydana gelmesinde değişik nedenlerle sorumlu birden fazla kişinin bulunması halinde haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümlerin uygulanacağı belirtildiğinden kusur oranlarına bakılmaksızın zararın tümünün, sigortalıya ait binanın ve içinde bulunduğu sitenin yapımını üstlenen yüklenici firman … Ltd. Şti.’den, yine zemin etütünü yapan …’dan ve Yapı denetim firması olan …’dan müteselsilen tahsiline,
Yine davadan önce zararın ödenmesi için noter vasıtasıyla gönderilen ihtarnamenin tebliği ve verilen ödeme süresi nazara alındığında; davalı … Ltd. Şti.’nin 24/09/2015 tarihinde, …’nin 10/10/2015 tarihinde temerrüde düştüğü, davalı … Taah…Ltd. Şti’ye çıkarılan ihtarın tebliğ edilemediği vede davadan önce temerrüde düşürülmediği gözetilerek ödenenin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline…” karar verilmiştir.
İstinaf yasa yoluna başvuran davalı ….Ltd. Şti. vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Yerel mahkemenin müvekkilini inşaat yapım aşamasında, zemindeki problemleri görmesi ve binaları dolgu zemine oturtması gibi iki nedenden dolayı olayda % 15 kusurlu kabul ettiğini, mahkemenin binaların dolgu zemine yapıldığı şeklindeki gerekçesinin 16.01.2019 tarihli bilirkişi kurulu ek raporu ve taraflarınca dosyaya sunulan uzman raporları ile açıkça çeliştiğini;
Müvekkilinin 2010 yılında inşaata başladığını ve 10.12.2012 tarihinde inşaatı bitirerek geçici kabule hazır hale getirdiğini, inşaatın yapıldığı süre içerisinde zeminde heyelana bağlı olarak çökme, kırılma, toprak kayması şeklinde bir hareketlilik ortaya çıkmadığını;
Dosyaya sunulan belgelerin, müvekkilinin geçici kabul tutanağının düzenlendiği 10.12.2012 tarihinden önce inşaatları bitirdiğini gösterdiğini, dolayısıyla bilirkişi heyetinin heyelanın başlangıç tarihi kabul ettiği Eylül 2012 tarihinde inşaatların bitirilip fiili iskana açılmış olduğu, bu tarihe kadar heyelan belirti vermediği için bunu mal sahibine bildirmesine imkan bulunmadığı, heyelanın 2013 yılı Ekim ayında binalarda sıva çatlağı ile belirti verdiği, sıva çatlaklarının heyelandan kaynaklandığı tespitinin 2014 yılında … firması ve … tarafından yapılan inceleme sonucu anlaşıldığı mahkeme tarafından dikkate alınmadan müvekkilinin kusurlu kabul edildiğini;
İnşaat ruhsatının, zemin etüdünün ve mimari projesinin mal sahibi tarafından hazırlanmak suretiyle müvekkiline ihale edildiğini, inşaat yapılan alanın ilgili belediyeler tarafından imara açılmış olup mal sahibinin hazırladığı zemin etüdü ile mimari projenin imar plan notlarına uygun bulunarak inşaat izni verildiğini, basiretli her tacirin kamu makamları tarafından verilen bu izin ve onaylara dayanarak inşaatın yapımında bir sakınca görmeyeceğinin açık olduğunu;
Kusur durumunun somut veri ve gerekçe gerektirdiğini, davaya konu raporda davalı yüklenicinin inşaat aşamasında kaymanın varlığını öğrendiği halde inşaata devam ettiğini, bilirkişinin somut verilere dayandırmak zorunda olduğunu, aksi halde gerçeğe aykırı rapor düzenlemekten sorumlu olacağını;
… Belediye Başkanlığı’nın İller Bankası tarafından hazırlanan 1996 tarihli rapor ile 1/1000’lik imar plan notlarını karşılaştırıp, konut alanı olarak imara açılan bölgelerde ne şekilde yapılaşmaya gidilmesi gerektiğini denetlemek suretiyle planları onaylaması gerekirken eksik inceleme ile planları onayladığını, Belediye’nin 1/1000’lik imar planlarını özenle incelemediği için ayrıca kusurlu olduğunu;
Müvekkili şirketin dava dışı …’nin, S.S. …Kooperatifi’ne tahsis ettiği arsa üzerine inşaat yaptığını, bu dava kusura dayalı bir dava olması nedeniyle ayıplı arsa tahsis eden … ile müvekkilinin yaptığı sözleşmenin tarafı olan ve plan, proje, zemin etüdünü hazırlatıp yapı ruhsatını almak suretiyle sadece üst yapı inşaatını yapmak üzere müvekkili ile sözleşme imzalayan …’nin ayıplı arsa tahsisi ve zemin etüdü yapılmasında, gerekse …denetim firmasının mal sahibi adına yaptığı denetimlerden dolayı sorumluluğunun ve kusurunun belirlenmesi gerektiğini;
Rücuen tazminata konu sigorta poliçesinin yasaya aykırı bir şekilde hasar meydana geldikten sonra yapıldığını, mahkemenin bu yöndeki itirazları dikkate almadan karar verdiğini;
Mahkemenin olayda sorumlulukları bulunanların kusurunu dikkate almadan davalıları tüm zarardan müşterek ve müteselsil olarak sorumlu kabul etmesinin 6098 sayılı BK’nun 61 ve 62. maddelerine aykırı olduğunu beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İstinaf yasa yoluna başvuran davalı … Ltd. Şti. vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Davacının zararının oluşmasına neden olan heyelanın, dava konusu yapının bulunduğu parselde değil, diğer adalarda meydana geldiğini, dolayısıyla dava konusu yapının da etkilendiğini, … Belediyesi’nin gerekli incelemeleri yapmadan yarattığı zaafiyetin toprak hareketine sebebiyet verdiğini, … ve … Belediyesi’nin bu alanın yapılaşma koşullarına bir sınırlama getirmediğini, plan notlarında yapılaşma koşullarında heyelan riski hususunda önlem almadan ve bu durumları gözetmeksizin yapı ruhsatı verdiğini, ayrıca ….Ltd. Şti. tarafından zemin etüdü yapıldığının ve zemin etüt raporu düzenlendiğinin açık olduğunu, bu nedenle bilirkişi kurulu raporundaki kusur dağılımına yönelik itirazları olduğunu;
Yapılaşma alanına ait 1/1000 ölçekli uygulama imar planı çalışmaları sırasında imar planına esas arazi ve laboratuvar deneylerine dayalı jeolojik-jeoteknik inceleme yaptırılmasının müvekkilinin yetkisinde olmadığını, ….Ltd. Şti.’nce hazırlanan raporun Jeoloji Mühendisleri Odası ve … Belediyesi tarafından onaylandığını, yapı denetim olarak jeoloji etüdünün incelenmesi ve onaylanmasının taraflarınca bu resmi verilere dayanılarak yapıldığını, sadece villa yapımı için yapılan sondaj raporunun tüm bölgenin heyelan alanının tespitini ve 20-24 m derinlikteki heyelan yapısını yakalamasının mümkün olmadığını, ayrıca yapılan deneylerde yeraltı suyuna rastlanmadığının belirtildiğini, dolayısıyla bu olayın gerçekleşmesine kadar burasını jeolojik açıdan sakıncalı bölge olarak bilmelerinin imkanı olmadığını;
15.11.2012 tarihi itibariyle sözleşmelerinin feshedildiğini ve %95 seviyesine kadar hak ediş yapıldığını, dolayısıyla binaların 2012 yılına kadar taraflarınca kontrol edildiğini, iddia edilen zararı meydana getiren unsurun, inşaatın imalatı ve proje aykırılığına ilişkin olmadığını, zararın alt yapıya ait unsurlardan oluştuğunu, müvekkilinin sorumluluğunun üst yapı imalatına ilişkin olduğunu, müvekkilinin tüm zarardan müteselsilen sorumlu tutulmasının kanuna aykırı olduğunu beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, TTK m 1472 uyarınca, akkonut paket sigorta poliçesi kapsamında sigortalılara yapılan ödemenin, olay nedeni ile sorumlu olduğu belirtilen davalılardan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davalılar …..Ltd. Şti. ve … vekillerinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/843 E., 2019/286 K. sayılı dava dosyasında verdiği 04.04.2019 tarihli kararına yönelik davalılar …..Ltd. Şti. ve … vekillerinin İSTİNAF BAŞVURULARININ AYRI AYRI ESASTAN REDDİNE.
2-Alınması gereken 10.778,78-TL istinaf karar harcından, peşin alınan 5.388,78-TL harcın düşümü ile kalan 5.390,00-TL harcın davalılar …..Ltd. Şti. ve …’den alınıp Hazine’ye gelir kaydına.
3-Davalılar …..Ltd. Şti. ve … tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
26.04.2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya değeri iki yüz otuz sekiz bin yedi yüz otuz (238.730,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 28.04.2023

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır