Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/1990 E. 2023/1136 K. 21.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ (E S A S I İ N C E L E M E D E N
K A R A R I N K A L D I R I L M A S I)

….
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 11.06.2019
ESAS-KARAR NUMARASI : …
Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili; 30.05.2016 tarihinde … adresine bulunan iş yerlerinde meydana gelen yangında müvekkili şirkette sigortalı bulunan …. numaralı ‘Geniş Kapsamlı Yangın Paket Sigorta Poliçesi’ ile sigortalı … …. ait Kayseri …. adresinde bulunan işyeri olmak üzere 2 adet iş yerinin tamamen yanarak zarar gördüğünü, söz konusu zarar nedeniyle 22.08.2016 tarihinde 133.655,50 TL olmak üzere müvekkili şirket tarafından çıkan yangın sonucu toplamda 533.705,50 TL tazminat ödemek zorunda kaldığını, söz konusu yangında zarar gören 3. iş yeri olan davalı … … … … … ait iş yerlerinin müvekkili şirkette sigortalı olmadığını, yangın nedeniyle üç adet yerin zarar gördüğünü, yangının tespiti için Kayseri 2. Sulh Hukuk Mahkemesinde delil tespiti yapıldığını, meydana gelen yangının … Plastikteki kaynak çalışması sonucu … … sıçrayan kor tanelerinin yangına sebebiyet vermesi ve üç iş yerinin yanmasına neden olduğunun anlaşıldığını belirterek, sigortalı iş yerine ödenen toplam 533.705,50 TL tazminatın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … … A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkiline ait …. adresinde bulunan ve niteliği fabrika olan taşınmazda, … 12.01.2011 tarihinden, … … Tic. Ltd. Şti. 01.04.2014 tarihinden itibaren, … … … Tic. Ltd. Şti. 30.04.2016 tarihinden ve … … … Tic. şirketi ise 01.02.2014 tarihinden itibaren kiracı sıfatıyla oturmakta olduğunu, müvekkile ait taşınmazda yangın meydana geldiğini, itfaiye raporuna göre … … ve … … … içerisinde bulunan elektrik panolarında birbirine yakın süreler içerisinde kısa devre meydana gelerek yangın başlangıcı oluştuğunu, her iki yangının da bir birinden bağımsız geliştiğinin tespit edildiğini, emniyet raporunun da aynı istikamette yangının elektrik panosundan çıktığını tespit ettiğini fakat firma isimlerinin yanlış yazıldığını, Kayseri 4. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2016/50 D.iş sayılı dosyasında yapmış olduğu tespit ile taşınmaz yapıda meydana gelen yenileme bedelinin işçilik ve malzeme dahil 644.820,00 TL olabileceğine, zarar gören makinelerin 152.000,00 TL olabileceğine karar verildiğini, sigorta poliçesinde teminatlar içerisinde kiracının malike karşı sorumluğu, demirbaş ve enkaz kaldırma teminatları dahil edildiğini ancak müvekkiline ödenmesi gereken sigorta bedelinin … ve … Ltd. Şti.’lerine Ağustos 2016’da ödendiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı … … …San. ve Tic. Ltd. Şti. cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince “…Davacı … şirketinin halefiyet hakkını kullanabilmesi için; a)geçerli bir sigorta sözleşmesinin bulunması, b)sigortalının zarar verene dava açma hakkının bulunması, c)sigorta şirketinin sigortalısına ödeme yapmış olması şartları aranır. Davacı … şirketi ile sigortalı … … ….arasında «….» imzalanmıştır. Yangının davalı … … Ltd. Şti’nde başladığı ve diğer davalı şirkete de yayılarak ayrıca dava dışı sigortalı … … San. Tic. Ltd. Şti’ne dağıldığı anlaşılmakla, bu nedenlerle davacı … şirketinin davalılardan rücuen tazminat talep etmesi hukuken mümkündür.
Mahkememizce yapılan keşif ve keşif sonucu hazırlanan bilirkişi raporunda; davalı şirketler ile dava dışı … … Mob. San. Tic. Ltd. Şti’nin aynı çatı altında oldukları, yangının çıkış noktasının … … ve … … birleşik duvarından başladığı, yangının yayılmasında duvarda bulunan açıklığın da etkisi olduğu ve iki fabrikanın birlikte tutuştuğu, ayrıca her üç fabrikada da yangın söndürme sistemi bulunmadığı tespit edilmiştir. Bu tespitler sonucunda bilirkişi heyeti, yangının başlangıç yeri olan … … Ltd. Şti’ni asli kusurlu bulmuştur. Asli kusurlu olması, yangın söndürme tertibatı bulunmadığı, yanında bulunan … … ile boşluklu duvarında gerekli tedbiri almadığından dolayı %60 kusurlu, … … Ltd. Şti’ni yangın söndürme tertibatı bulunmadığı, yanında bulunan … … ile boşluklu duvarında gerekli tedbiri almadığından dolayı %20 kusurlu, … Ltd. Şti’ni yangın söndürme tertibatı bulunmadığından %10 kusurlu bulmuştur. Mahkememizce bilirkişi heyetinin kusur yönünden yaptığı tespit ve değerlendirmeler dosya kapsamına uygun bulunmuştur. Yangın raporu, dinlenen tanıkların beyanları söz konusu yangının davalı … … Ltd. Şti’nde başladığı ve sonrasında sigortalı iş yerine sıçradığını ortaya koymaktadır. Bu sebeple davalı şirketler bu yangın sebebiyle kusurludur. TTK 1472 maddesi uyarınca da sigorta şirketine karşı sorumludur.
Mahkememizce alınan uzman bilirkişi rapor ve ek raporunda davacının dava dışı … … Ltd. Şti’ne ödenen miktar olan 133.655,50 TL bakımından, … Ltd. Şti’nin 80.193,30 TL’sinden ve dava tarihi olan 08/02/2017 tarihine kadar işleyen faizi, 10/08/2016 tarihinden itibaren 3.519,71 TL olarak, … A.Ş’nin ise, zararın 13.655,50 TL’sinden ve dava tarihi olan 08/02/2017 tarihine kadar işleyen faizi, 10/08/2016 tarihinden itibaren 599,34 TL olarak sorumlu olacaktır. Dava dışı … Ltd. Şti’ne ödenen miktar olan 400.050,00 TL bakımından, … Ltd. Şti’nin 240.030,00 TL’sinden ve dava tarihi olan 08/02/2017 tarihine kadar işleyen faizi, 22/08/2016 tarihinden itibaren 9.824,78 TL olarak, … A.Ş’nin ise, zararın 40.050,00 TL’sinden ve dava tarihi olan 08/02/2017 tarihine kadar işleyen faizi, 22/08/2016 tarihinden itibaren 1.639,30 TL olarak sorumlu olacaktır.
Davacı … şirketi 533.705,50 TL talep etmekte olup, talep edebileceği rücuen tazminat miktarı davalı … … … San. Ve Tic. Ltd. Şti yönünden 320.223,30 TL, davalı … … … A.Ş yönünden ise 53.705,50 TL’dir. Bu nedenle mahkememizce davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiş ve sigorta şirketinin ödeme tarihlerinden itibaren itibaren yasal faizine hükmedilmesi …” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran-davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle:bilirkişi ek ve kök raporları arasındaki çelişkilerin giderilmediğini, kök ve ek raporlardaki müşterek ve müteselsil sorumluluk esası değerlendirilmeden karar verildiğini bildirerek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
1-Dava, davacı … şirketi tarafından dava dışı iş yerleri için düzenlenen sigorta poliçeleri nedeni ile iş yerlerinde meydana gelen zarar dolayısı ile yapılan ödemelerin bu zarara neden olduğu ileri sürülen davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
Yargıtay İBK’nin 22.03.1944 tarih ve 37 E., 9 K. sayılı kararında, “…Sigortacının, sigortacılık mutlak bir ticari muameledir diye kanuni halefiyetine istinaden açacağı rücu davası için dava ikamesi icap eder, denecek olursa, menşei, mahiyeti ve illeti aynı olan ve haksız fiil faili için tecezzisi mümkün bulunmayan bir borç için, iki ayrı kaza merciinde birden dava açılmış olabileceği kabul edilmiş olur. Bu ise kanuna ve hukuka uygun düşmez.
Bu itibarla sigortacının, sigorta poliçesinden münbais olmayıp, kanundan aldığı selahiyete istinaden ve haksız fiil sebebiyle alacaklı yerine kaim olarak hareket ettiği davada hukuk mahkemesine başvurulması gerekir.” denmiştir.
Buna göre, TTK’nın 1472. maddesine dayalı tazminat davaları, sigorta şirketince halefiyet hakkına dayalı olarak açılmış olup, sigorta poliçesinden doğmadığından, mutlak ticari dava olduğu söylenemez. Bu davalarda, davacı … şirketinin halefi olduğu sigortalı ile zarar sorumlusu arasındaki hukuki ilişkinin niteliğine göre görevli mahkemenin belirlenmesi gerekir. Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 29.11.2016 tarih ve 13158 E., 9204 K., Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 11.02.2016 tarih ve 1084 E., 1497 K., aynı Dairenin 20.09.2016 tarih ve 6280 E., 7990 K., 20. Hukuk Dairesi’nin 10.02.2016 tarih ve 2015/15593 E., 2016/1517 K. sayılı ilamları da aynı yöndedir.
6100 Sayılı HMK’nın 4. maddesinde Sulh Hukuk Mahkemelerinin bakmakla görevli olduğu davalar düzenlenilmiş olup, “a” bendi, “Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları, görürler.” hükmünü içermektedir.
Somut olayda, dava dışı sigortalılar … ….Tic. San. ve … …. Ltd. Şti. ile davalı … … ….A.Ş arasında kira ilişkisi olduğu anlaşılmaktadır. Davacı … şirketince sigortalı kiracıların halefi sıfatıyla 6100 sayılı HMK’nın 4/(1)-a maddesi hükmünce davalı kiralayan … … … …A.Ş. aleyhine dava açılmış olup, davaya bakmakla sulh hukuk mahkemeleri görevlidir.
HMK’nın 1. maddesindeki göreve ilişkin kuralların kamu düzenine ilişkin olduğu hükmü ile HMK’nin 353/(1)-a.3. maddesinin mahkemenin görevli olmamasının mutlak kararın kaldırılması nedeni olduğuna ilişkin hükmü karşısında, görev hususunun somut olayda olduğu gibi, açıkça istinaf konusu edilmese dahi istinaf mahkemesince re’sen gözetilmesi gerekmektedir.
Buna göre ilk derece mahkemesince, davalılardan … … … A.Ş yönünden davanın tefrik edilerek Sulh Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan, göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle HMK’nın 114/(1)-c ve 115/(2). maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi, kira ilişkisi olmayan davalı … … … ..Ltd. Şti. yönünden ise yargılamaya devam edilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Bu durumda Dairemizce, HMK’nın 353/(1)-a.3. maddesi uyarınca, HMK’nin 114(1).c ve 115/2. maddeleri uyarınca davalı … … … A.Ş yönünden görev yönünden usulden ret kararı verilmesi ve HMK’nin 20. maddesinde belirtilen görevsizlik veya yetkisizlik kararı üzerine yapılacak işlemlerin yerine getirilmesi için esası incelenmeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Kararın kaldırılması nedenine göre, davacı vekilinin diğer istinaf itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığı değerlendirilmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile:
HMK m. 353/1,a.3. ve HMK 355.maddesi gereğince, Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/341E., 2019/538K. sayılı dava dosyasında verdiği 11.06.2019 tarihli kararın, ESASI İNCELENMEDEN KALDIRILMASINA ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
Kararın kaldırılması nedenine göre davacı vekilinin istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
2-Peşin alınan istinaf karar harcının iadesine.
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından hükümle birlikte değerlendirilmesine,
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
21.06.2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 353/1,a ve 362/1,g gereğince KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 22.06.2023

Başkan … Üye … Üye … Katip …