Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/198 E. 2023/333 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F D İ L E K Ç E S İ N İ N R E D D İ)
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO : 2019/198
KARAR NO : 2023/333

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …
İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/11/2018
ESAS-KARAR NUMARASI : 2016/625 Esas-2018/901 Karar
DAVACI : …
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :
Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirketler arasında hizmet alım sözleşmesi imzalandığını, davalılar nezdinde çalışan dava dışı işçinin işçilik alacakları nedeniyle Tavşanlı 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nde (İş Mahkemesi Sıfatıyla) dava açıldığını ve bu davanın işçinin lehine sonuçlandığını, kararın Yargıtay’ca onanarak kesinleştiğini ve müvekkili tarafından dava dışı işçiye 18.670,40 TL ödeme yapmak zorunda kalındığını, işçilerin tüm işçilik haklarından davalı yüklenilerin sorumlu olduğunu, bu nedenle dava açma zarureti doğduğunu ileri sürerek 18.670,40 TL’nın ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı …..Ltd.Şti.vekili, davacının talebinin zamanaşımına uğradığını, daha önce bu konuda açılan davanın kesin hükümle sonuçlandığını, ayrıca sorumluluğun davacı işverende olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı…..Ltd.Şti.vekili; işçilik alacakları ile ilgili sorumluluğun yüklenici ile alt işverene ait olduğunu, asıl işverenin talebi ile iş akdinin feshedilebileceğini, müvekkilinin taşeron firma olup işçilik alacakları ile ilgili bir sorumluluğunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesi’nce “Tüm dosya kapsamı ve deliller, yaptırılan bilirkişi incelemesi kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; dava dosyasına kazandırılmış olan belgelerin tetkikinden dava dışı işçinin 05.08.2005-29.07.2012 tarihleri arası davacı idareden ihale ile iş alan taşeron firmalarda Belirli Süreli İş Sözleşmesi ile çalışmış olduğunun tespit edildiği,
Davacı idare ile davalı Yüklenici firmalar arasında imzalanmış sözleşmelerin dava konusu (işçi ücret ve sosyal hakları ile ilgili) ile ilgili maddelerinin incelenmesinde, taraflar arasında mevcut bir asıl işveren, alt işveren ilişkisinin kurulmuş olduğu, Yüklenicilerin, ihale kapsamında üstlenmiş oldukları işte çalıştıracakları tüm işçilerin özlük haklarından sorumlu olacaklarının sözleşmelere derç edilmiş olduğu, ayrıca sözleşmelerde Yüklenicilerin işçilere karşı 1475 Sayılı Kanunun yürürlükte bulunan maddeleri, 4857 İş Kanunu, SGK Kanunu ve işçi çalıştırılması ile ilgili mevzuattan kaynaklanan yükümlülüklerden sorumlu olacağının da sözleşmelere derç edilmiş olduğu, sözleşmelerde, Yüklenici işçilerinin davacı idare işçilerinin çalışma usul ve esaslarına ve çalışma saatlerine göre çalışacakları ile davacı idare yetkilileri emir ve talimatlarına uymaları gerektiği yönündeki düzenlemelerin iş verimliliği ve hizmetin aksamaması için gerekli olan bir düzenleme olduğu, Hizmet Alım Sözleşmesinde yer alan bu türden maddelerin muvazaalı işlem yapmak ve muvazaayı gizlemek amacıyla sözleşmelere derç edilmiş olamayacağı kanısına varıldığı, Danıştay Onüçüncü Daire kararlarında sözleşmeye konu hizmet alım ihalelerinin yapılabileceği, … Genel Müdürlüğünün ana statüsü gereğince bu türden ihaleler sonucunda imzalamış olduğu sözleşmelerin muvazaalı olmadığına karar vermiş olduğu,
Davacının eldeki davası ile işe iade tazminatı olarak ödediği bedelin alt işveren olan davalıdan tahsilini istediği, Yargıtay içtihatlarında, asıl işveren, alt işveren ilişkisi nedeniyle doğan uyuşmazlıkların, sözleşme hükümleri ve benzer hususta verilmiş mahkeme kararlarına göre çözümlenmesi gerektiğine hükmedildiği, taraflar arasında imzalanmış olan sözleşmede, işçi hak ve alacaklarından yüklenicilerin (alt işverenlerin) sorumlu olacağı ile işçilerin alt işverenlerce SGK girişlerinin yapılacağı, tahakkuk edecek SGK Primlerinin ait işverenlerce ödeneceği, alt işverenlerin 1475 ve 4857 sayılı yasalardan kaynaklanan işçi haklarından sorumlu olacaklarının açıkça belirtilmiş olduğu, Yargıtay içtihatları gereği sözleşme ve sözleşme eki şartnamelerin tarafları bağlayacağı, davacının üst işveren olarak yasadan kaynaklanan yükümlülük nedeniyle İş Mahkemesi kararı gereği işçiye ödediği tutarları alt işverenlere rücu edebileceği yönündedir.
Davalı yüklenici firmalar işçisi olarak görev yapmakta iken İş Akdi 29.07.2012 tarihinde feshedilmiş dava dışı işçi …’nın işe iade edilmesi amacıyla davacı idare ve davalı … …Ltd.Şti. aleyhine Tavşanlı 1 Asliye (İş) Hukuk Mahkemesi 2011/402 E. sayılı dosyası üzerinden açmış olduğu davanın yargılaması sonucunda verilmiş olan 18.03.2013 tarih ve 2013/882 K. sayılı kararda, davanın … yönünden kabulüne, … ..Ltd.Şti. yönünden reddine, işçinin asıl işveren konumunda olan …’ne iadesine ve boşta geçen sürelerle ilgilide 5 aylık brüt ücreti tutarında tazminat ödenmesine hükmedilmiştir. Söz konusu kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmesinden sonra … Genel Müdürlüğünün …’ya 23.07.2013 tarihinde 15.790,80 TL ödemiş olduğu tespit edilmiştir. İşçinin iş akdinin feshi sonucunda açılmış işe iade davalarında hükmedilen tutarların işçiyi en son istihdam eden yüklenici firmaca tazmin edilmesi gerekmektedir. Dava dışı işçinin iş akdi en son çalıştığı firma … …. Şti.’nce feshedilmiş olması nedeniyle … Genel Müdürlüğünün dava dışı işçiye 23.07.2013 tarihinde ödemiş olduğu 15.790,80 TL’yi Yargıtay kararları gereğince anılan şirketten rücuen talep edebileceği, diğer davalı şirketlere husumet yöneltilemeyeceği kanaatine varılmıştır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 29.04.2015 tarihli E.2015/22-772, 2015/1280 K. sayılı ilamı doğrultusunda dava dışı işçi … 14 dönem… ile getirilen ücret ve sosyal haklardan faydalanamayacağı değerlendirildiğinden, davacı idarenin dava dışı işçiye TİS farkı olarak ödediği tutarları davalı firmalara rücu edemeyeceği” gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 15.790,00 TL.’nin 23.07.2013 tarihinden itibaren davalı … İnş. ….Ltd. Şti.’den tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine, diğer davalılar ile ilgili davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Tüm işçilik alacaklarından davalıların birlikte sorumlu olduğunu, müvekkili şirketin ödediği bedeli davalılardan talep etme hakkına sahip olduğunu, mahkemece davanın tamamen kabulü gerekirken kısmen kabulüne karar verildiğini, oysa tüm davalıların bu bedelden sorumlu olduğunu, kararın kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
UYUŞMAZLIK :
Uyuşmazlık; davacı işveren ile davalı yükleniciler arasında akdedilen hizmet alım sözleşmesi nedeniyle dava dışı işçinin işçilik alacaklarından dolayı iş mahkemesinde açtığı davanın lehine sonuçlanması nedeniyle davacının ödediği bedelin davalı yüklenicilerden tahsili talebinin yerinde olup olmadığı ve davalıların sorumlu oldukları miktarlar hususlarında toplanmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, davacı işveren ile davalı yükleniciler arasında akdedilen hizmet alım sözleşmesi nedeniyle dava dışı işçinin işçilik alacaklarından dolayı iş mahkemesinde açtığı davanın lehine sonuçlanması nedeniyle davacının ödediği bedelin davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
1-Davacı vekilinin ….. Şti.’ne yönelik karara karşı istinafı yönünden;
Karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK’nın 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 41. maddesi ile değişik 341/(1) maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 6763 sayılı Kanunun 44. maddesiyle HMK’na eklenen Ek-Madde 1’de öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında karar tarihi itibariyle 3.560,00 TL.’dir. İlk derece Mahkemesince reddine karar verilen alacak (2.897,60 TL.) tutarına göre karar, davacı taraf yönünden kesin niteliktedir.
HMK’nin 346/1. maddesi uyarınca istinaf dilekçesi kanuni süre geçtikten sonra verilir veya kesin olan bir karara ilişkin olursa, kararı veren mahkeme istinaf dilekçesinin reddine karar verir. Ayrıca 352. maddenin 1. fıkrasının (b) bendinde kararın kesin olması halinde fıkra uyarınca mahkemece gerekli kararın verileceği belirtilmiştir. Öte yandan 360. madde gereğince de bu bölümde aksine hüküm bulunmayan hâllerde, ilk derece mahkemesinde uygulanan yargılama usulü, Bölge Adliye Mahkemesi’nde de uygulanacaktır.
Bu nedenle davacı vekilinin davalı … …. Şti.’ne yönelik karara karşı istinafı yönünden istinaf dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin diğer davalılar ile ilgili istinaf istemi yönünden; HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı vekilinin diğer davalılar ile ilgili hükme yönelik istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Yukarıda (1) nolu bentte anlatılan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf dilekçesinin REDDİNE,
2-Yukarıda (2) nolu bentte anlatılan nedenlerle; Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/625E., 2018/901K. sayılı dava dosyasında verdiği 08/11/2018 tarihli kararına yönelik davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf harcından peşin alınan 35,90 TL’nın mahsubu ile bakiye 144,00 TL’nın davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine,
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
22/02/2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya değeri miktar veya değeri iki yüz otuz sekiz bin yedi yüz otuz (238.730,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 22/02/2023

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza