Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/1978 E. 2023/994 K. 31.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO : 2019/1978
KARAR NO : 2023/994

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 17.04.2019
ESAS-KARAR NUMARASI : 2018/20 E., 2019/276 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLLERİ :

Davacı vekili tarafından yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352’nci maddesi uyarınca yapılan ön inceleme sonucu eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Davacı davalı kooperatifin ortağı olduğunu, davalı kooperatifin üstlenmiş olduğu inşaatı büyük ölçüde bitirdiğini, tüm dairelerin 9 yıl önce noter huzurunda kur’a ile sahiplerinin belirlendiğini, bu kur’a ile kendisine … ada … parselde bulunan … numaralı dairenin çıktığını ve dairenin teslim edildiğini, 7 yıldan fazla süredir fiilen kullanımında ve zilyetliğinde olduğunu, davacı dışında ortakların büyük bölümünün kendilerine düşen dairelerin tapularını aldığını, ortaklık başlangıcından itibaren davacının bütün yükümlülüklerini yerine getirdiği halde ve hiç bir borcu olmamasına rağmen kendisine henüz tapu tescili yapılmadığını ileri sürerek belirtilen bağımsız bölümün adına tapuya tesciline ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,-TL’lik miktar üzerinden davanın yürütülmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili davacının kooperatife aidat borcu bulunmadığını, diğer davalı olan …’ın kooperatifle imzaladığı sözleşme gereğince toplam 10 adet dairenin teslimini müteahhit olan davalı kooperatife sağlaması gerekir iken tüm dairelerin teslimini gerçekleştirmediğini, davalıların tüm dairelerini teslim almalarına rağmen teslimde gecikildiği iddiası ile talepte bulundukları davada davalı kooperatifin 222.214,-TL cezai şart ödemeye mahkum ettirildiğini, ilgili hükmün kesinleşmediğini, diğer davalı ile davalı kooperatif arasında akdedilen sözleşme gereğince müteahhide inşaatın bitirilmesini engelleyici hiç bir güçlük çıkarmayacaklarını taahhüt ettiklerini, ancak davalıların açmış oldukları gecikme cezası alacağı davaları ile kooperatifin %97 oranında işinin tamamlanmasının engellendiğini, bu dava ile tescil yükümlülüğünde olan ve halen mülkiyeti elinde tutanın diğer davalılar olduğunu, bu davanın haksız zenginleşme çabasında olan diğer davalılara yöneltilmesi gerektiğini, dava konusu gayrimenkulün mülkiyeti davalı kooperatif üzerinde olmadığından davalı kooperatif yönünden ifa imkansızlığının söz konusu olduğunu, bu nedenle davanın davalı kooperatif yönünden reddini talep ettiklerini beyan etmiştir.
Diğer davalılar vekili müvekkillerinin inşaat yapım işini üstlenen …Kooperatifi ve …. Şti’nin ihmali ve sözleşme şartlarına uymamaları nedeniyle zarara uğradığını, bu sebeple Ankara 12. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/52 E, 2014/519 K sayılı dosyası ile bu zararın tespit edildiğini, bu sebeple müvekkillerinin temerrüde düşmediğini ve devir borcu altında da olmadıklarını davacının zaten talep konusu dairede kira ödemeksizin oturduğunu ve zarara uğramadığını, aksine müvekkillerinin zarara uğradığını bildirerek davanın reddini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince “…Davalı arsa malikleri ile dava dışı … ve Tic. Ltd. Şti. arasında Ankara 40. Noterliğinin 12.01.2005 gün ve … yevmiye sayılı “Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözlemesi” imzalanmış, sonrasında dava dışı ….Ltd. Şti. ile davalı … arasında Ankara 1. Noterliğinde 27.05.2005 gün ve … yevmiye sayılı “Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi Devri” yapılmıştır. Bu sözleşme ile mülkiyeti arsa maliklerine ait olan … ilçesinde kain … ve … ada … parsel sayılı taşınmazlar üzerine 30 adet bağımsız bölümün, yüklenici olarak davalı kooperatif tarafından imali kararlaştırılmıştır. Taraflar arasındaki paylaşıma göre bağımsız bölümlerinin 20 adedinin arsa maliklerine, 10 adedide yükleniceye verilecektir. Sözleşmede inşaatın 48 ayda bitirileceği, sözleşmenin yüklenici tarafından ihlali halinde, cezai şart ödeneceğine kararlaştırılmıştır.
Arsa maliki olan davalılar, yüklenicinin edinimlerini süresinde yerine getirmediği iddiasıyla, Ankara 12. Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açmışlar, yapılan yargılama neticesinde, yüklenicilerin ifada gecikmesinin olması nedeniyle arsa maliklerinin sözleşmeye bağlı olarak cezai şart isteyebileceği kabul edilmiş ve yararlarına toplam 222.214,00TL cezai şarta hükmedilmiştir. Mahkemenin buna ilişkin 2014/519E., 2017/176K. sayılı ilamı kesinleşmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı, yüklenici konumda olan davalı kooperatifin üyesidir. Davacı üyelikten kaynaklı yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davalıların kendisi konumunda olan diğer üyelere karşı tapu verme (devretme) yükümlülüğünü yerine getirdiğini, kura çekimi neticesinde kendisine düşen bağımsız bölümün tapusunun verilmediğini bildirmiştir. Niza konusu edilen … ilçesi … mahallesinde kain … ada … parsel üzerinde bulunan 20 nolu daire mal sahibi ile yüklenici arasındaki paylaşıma göre, yüklenici kooperatife düşen daireler arasındadır. Kooperatifin çektirdiği kur’a neticesinde de davacıya tahsis edilmiştir. Kooperatifin diğer üyelere konut tahsisi yaptığı, davacının konutunun tapusunun mal sahibi tarafından devredilmemesi nedeniyle davacıya tapu devri yapılamadığı açıktır. Davacı, yüklenici olan kooperatifin halefidir. Tapuda hak talep edebilmek için yüklenicinin edinimini tam ve eksiksiz olarak yerine getirmesi gerekmektedir. Nizalı uyuşmazlıkta davacının halefi olan davalı kooperatifin (yüklenicinin) edimlerini eksiksiz yerine getiremediği (halen iskan alınmamıştır) belirlenmiştir. Öte yandan, yüklenicinin edinimini süresinde yerine getirmemesinden kaynaklı olarak Ankara12. AHM’de dava açılmış, mahkemenin 2014/519E., 2017/176K. sayılı ilamı ile mal sahipleri lehine 222.214,00TL cezai şarta hükmedilmiş, kararda kesinleşmiştir. Bu ilamda nazara alındığında, nizalı dairenin, teminat niteliğinde olduğu görülmektedir. Bu durumda davacı yararına tapu iptal ve tescil koşulları oluşmadığından, davanın reddine…” şeklinde karar verilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde:
– İlk derece mahkemesi kararının eksik incelemeye dayalı olduğunu, dosyadaki sözleşmelerin incelenmediğini,
– Mahkemenin davaya konu dairenin teminat kapsamında verildiğini yönündeki kabulünün neye dayandığının vardığını açıklamadığını,
– Yargıtayın yerleşik içtihatı haline gelen kooperatif hukukunda ferdileşme kavramına hiç değinilmediğini,
– Yapı kullanım izin belgesi alınma çabalarının arsa sahiplerinin hukuka aykırı tutumları ile engellediğinin göz ardı edildiğini,
– Bilirkişi raporuna yönelik itirazlarının dikkate alınmadığını,
– Müvekkilinin kooperatife karşı herhangi bir borcunun bulunmadığının tespit edilmesine rağmen borcu olan üyelere neden tapularının kooperatif tarafından verildiğinin yerel mahkemece değerlendirilmediğini ve bu durumun eşitlik ilkesine aykırı bir durum oluşturduğunu,
– Mülkiyet ve adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini,
– Davaya konu binada iskan alma çalışmalarının bitmek üzere olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili tarafından sunulan 23.09.2019 günlü dilekçede kooperatif genel kurul kararının iptali için Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan 2019/148 E sayılı dosyanın sonucunun bekletici mesele yapılması gerektiğini bildirmiştir.
HUKUKİ NEDEN VE GEREKÇE :
Dava; kooperatif ortaklığına dayalı tapu iptal ve tescil işlemine ilişkindir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359’uncu maddesinin 3 numaralı fıkrası uyarınca dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olayın saptanmasında ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine, mahkemece dava tarihindeki hukuki durum ve şartlar kapsamında değerlendirme yapılmasına, devam eden davaların sonuçlanması ve değişen şartlar itibariyle tekrar dava açılmasının mümkün bulunmasına göre kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.1 düzenlemesi gereğince davacı vekilinin istinaf başvuru sebeplerinin esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-HMK m. 353/1-b,1 gereğince; Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/20 E., 2019/276 K sayılı dava dosyasında verdiği 17.04.2019 tarihli kararına yönelik davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL’den peşin olarak yatırılan 44,40 TL’nin düşümü ile kalan 135,50 TL’nin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine,
5-HMK m.359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına,
31.05.2023 tarihinde dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda HMK m.361 gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Dairemize yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere OYBİRLİĞİYLE karar verildi. (GK Yazım Tarihi: 01.06.2023)

Başkan … Üye … Üye … Katip …