Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/1936 E. 2021/1420 K. 06.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 02.07.2019
ESAS-KARAR NUMARASI …
Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi
uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Davacı vekili, dava dışı … … tarafından davalı ……… 14.08.2015 tarih ve 48.757,60 USD miktarlı fatura düzenlendiğini, dava dışı ….., davalı şirketteki bahse konu faturaya dayalı alacağı Ankara 63. Noterliği’nin 18.05.2016 tarih ve …. yevmiye numaralı alacağın devri sözleşmesi ile müvekkili …’na devir ve temlik ettiğini, davalı şirketin temlik alınan fatura borcunu ödememesi üzerine, aleyhine Ankara 7. İcra Müdürlüğü’nün….. esas sayılı takip dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, ancak davalının borca haksız olarak itirazı üzerine icra takibinin durduğunu, itirazın haklı nedenlere dayanmadığını belirterek müvekkilinin alacağının devir sözleşmesinden kaynaklandığını, ayrıca takibe dayanak alacağın devri sözleşmesine konu edilen 14.08.2015 tarih ve 48.757,60 USD miktarlı faturanın davalı şirket kayıtlarında da yer aldığını belirterek davalı ……Ltd. Şti.’nin Ankara 7. İcra Müdürlüğü’nün…. E. sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine karşı yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davacının icra takibinde borcun sebebini “48.757,60 USD fatura” olarak belirttiğini, bu faturanın, dava dışı … İnş…Ltd. Şti. tarafından düzenlendiğini ve davacı ile … İnş…Ltd.Şti. arasında 18.05.2016 tarihinde yapılan alacağın devri sözleşmesi gereği davacı … tarafından takibe konu edildiğini, ancak takip dayanağı faturanın gerçek olmaması, herhangi bir ticari ilişkiye ve sözleşmeye dayanmaması, sonuç olarak faturanın bir borç doğurmaması gerçeğinin bu faturayı icra takibine konu eden davacının dışında bir konu olmadığını, … İnş…Ltd. Şti. tarafından düzenlenen dava konusu faturanın ne müvekkili açısından ne de alacağı temlik alan davacı açısından ticari dayanağı olabilecek bir iş, işlem, sözleşme bulunmadığını, müvekkili şirketin ne … İnş…Ltd. Şti., ne de davacı ile bir ticari ilişki, herhangi bir mutabakat, herhangi bir mal veya hizmet alımı olmadığını, alacağa konu faturanın teslim edildiğine dair bir kayıt bulunmadığı gibi BA formunun karşılıklı mutabakatının da bulunmadığını, … İnş…Ltd. Şti. ile davacının kötü niyetli olarak, hiçbir hukuki dayanağı olmadan alacak borç ilişkisi yaratmaya çalışmakta olduğunu, dava konusu faturanın dayanağı olan ticari ilişki ve belgesi olan sözleşme, protokol, anlaşmanın varlığı konusunda ispat yükünün karşı tarafa düştüğünü beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece mahkemesi’nce “…Buna göre; dava dışı … ….. davalı şirkete fatura düzenlendiği, dava dışı … İnş…Ltd. Şti.’nin davalıdaki alacağını alacağın devri sözleşmesi ile davacıya devir etmesi ve davalının fatura borcunu ödememesi üzerine davalı aleyhine başlatılan icra takibine davalı tarafça itiraz üzerine takibin durduğu, bu suretle eldeki itirazın iptali davasının davacı tarafça açıldığı anlaşılmıştır. Yargılamada toplanan deliller, incelenen icra dosyası kapsamı, taraflara ait incelemeye tabii tutulan ticari defter ve kayıtları, hüküm kurmaya ve denetime elverişli bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine girişilen icra takibinde asıl alacak tutarının 48.757,60 USD ve işlemiş faiz olarak da 2.618,22 USD olmak üzere toplam 51.375,82 USD meblağ belirtildiği, sözü geçen icra takibinde alacağın dayanağının 48.757,60 USD fatura (14.08.2015 açıklama Ankara 65. Noterliği’nin temlik sözleşmesi) olarak belirtildiği, dava konusu temlik sözleşmesine göre temliğe konu alacağın dava dışı … İnşaat tarafından davalı adına düzenlenmiş 14.08.2015 tarihli ve … nolu 48.757,60 USD’lik faturadan kaynaklanan alacağa ilişkin temlik sözleşmesinde danışmanlık hizmet bedeli ifadesine yer verilerek faturanın açık fatura olarak düzenlendiği, bu faturanın davalı defterlerinde yer almadığı, bununla birlikte düzeltme öncesi Ağustos 2015 ayı BA formu ile vergi dairesine bildirildiği, bu form gereğince davalının düzeltme beyanı verdiği, bu suretle daha önce 05.10.2015 onay tarihli BA formunda görülen faturanın düzeltme sonrası 21.02.2017 onay tarihli BA formunda görülmediği, dosya kapsamında alınan alınan 27.03.2018 tarihli raporda dava konusu faturanın dava dışı … İnş…Ltd. Şti.’nin ticari defterlerine işlenmiş olduğunun belirlendiği anlaşılmakla dava konusu faturanın davalı tarafından BA formu ile bildirilmiş olmasının alacağın varlığını ispata yeterli kanaat oluşturduğu gözetilerek hüküm kurmaya elverişli 09.03.2019 tarihli rapor doğrultusunda davanın kabulüne, bununla birlikte likit alacağa haksız itiraz ettiği anlaşılan davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Dava konusu alacağın ve dayandığı sözleşmenin varlığının ve ispatlanmasının mahkeme tarafından yargılama faaliyetine konu edildiğini, ancak bu inceleme için mahkemenin taleplerin neticelenmediği ve sözleşmenin varlığı ispatlanmadığı halde sözleşme varmış gibi karar verildiğini, Türk Borçlar Kanunu’nun 188. maddesi uyarınca davacının da sözleşme ilişkisi ve alacağın varlığını ispatlama konusunda ihbar olunan … İnş…Ltd. Şti. ile aynı yükümlülük altında olduğunu, ancak sözleşme ibrazı ve alacağın doğumunun ispatı konusunda dosyaya herhangi bir delil girmediğini, mahkemece istenmesine rağmen davacının ve/veya ihbar olunan şirketin sözleşmeyi dosyaya ibraz etmediğini, çağrılmasına rağmen ihbar olunan şirketin duruşmalara gelmediğini, dosyaya beyanda bulunmadığını, ihbar olunan şirketin bilirkişi ile görüşmeyi kabul etmediğini, defterlerinin incelenmesi talebini yanıtsız bıraktığını, Ba-Bs formlarının bildiri niteliğinde olduğunu, bu bildirimlerin ardından verilmesi gereken beyannameler olmadan vergiye esas kazancın gösterilemeyeceğini, dosya kapsamında aldırılan bilirkişi raporunda da açıkça tespit edildiği üzere, faturanın müvekkilinin ticari kayıtlarında yer almadığını, bu nedenle salt davacı tarafın ticari kayıtlarına göre hüküm kurulmasının ve dosyada hukukçu bilirkişiden rapor aldırılmasının ve bunun hükme esas alınmasının hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan alacağın temlik alınarak tahsili için yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
İİK m 67/2 uyarınca hükmedilecek icra inkar tazminatının, takip konusu yabancı paranın Türkiye …. takip tarihindeki döviz kurlarına göre belirlenecek Türk Lirası karşılığı tespit edilip bu miktar üzerinden tazminata karar verilmesi gerekmekte ise de istinaf sebebi yapılmadığından bu hususa değinilmekle yetinilmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….. sayılı dava dosyasında verdiği 02.07.2019 tarihli kararına yönelik davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Alınması gereken 9.792,00-TL istinaf karar harcından peşin alınan 2.448,00-TL harcın düşümü ile kalan 7.344,00-TL istinaf karar ve ilam harcının davalıdan alınıp Hazine’ye gelir kaydına.
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına.
06.10.2021 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 361 gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYÇOKLUĞUYLA karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 07.10.2021

Başkan … Üye … Üye … Katip …

KISMİ KARŞI OY YAZISI

Dava, davadışı temlik eden (ihbar olunan) … …. Danışmanlık…Ltd. Şti. tarafından danışmanlık hizmet bedelinden kaynaklanan alacağı için davalı adına düzenlediği 14.08.2015 tarihli 48.757,60 USD bedelli faturanın ödenmemesi nedeniyle davacı temlik alan … tarafından fatura alacağının tahsili için davalı aleyhine Ankara 7. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı icra dosyası ile girişilen takibe davalının itirazın iptali istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulü ile davalının itirazının iptaline ve İİK’nın 67. maddesi uyarınca asıl alacağın Amerikan Doları (USD) cinsinden %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Sayın çoğunlukla aramızdaki görüş farklılığı İİK’nın 67. maddesi uyarınca hükmedilen icra inkar tazminatının takip talebinde gösterilen Amerikan Doları (USD) cinsinden mi yoksa Türk Lirası cinsinden mi olacağı noktasında toplanmıştır.
Sayın çoğunluk icra inkar tazminatına takip talebinde gösterilen Amerikan Doları (USD) cinsinden hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön görmemiştir.
Oysa ki icra inkar tazminatı takibe haksız olarak itiraz edip bu nedenle takibin gecikmesine sebep olup alacaklının alacağına geç ulaşmasına sebep olan davalıya yönelik adeta medeni bir ceza mahiyetinde olup, kamu düzenine ilişkindir.
Nitekim Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarında da İİK’nın 67. maddesi uyarınca hükmedilecek icra inkar tazminatının Türk Lirası cinsinden olması gerektiği hususuna özellikle değinilmiştir. (Bknz. Yargıtay 19. HD 28.02.2019 gün, 2018/3749 E., 2019/1255 K., Yargıtay 11. HD 01.10.2020 gün, 2020/2489 E., 2020/3744 K., Yargıtay 11 HD. 13.03.1998 gün, 1997/8802 E., 1998/1702 K. ve Yargıtay 11 HD. 11.10.1994 gün, 1994/1501/7392)
Hal böyle olunca, mahkemece takip tarihi itibariyle hüküm altına alınan Amerikan Doları (USD)’nin merkez bankasınca belirlenen döviz efektif satış kuru üzerinden Türk Lirası karşılığının belirlenerek bu miktar üzerinden İİK’nın 67. maddesi uyarınca %20 oranında davalı aleyhine tazminata karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde Amerikan Doları (USD) cinsinden hüküm kurulmasında usul ve yasaya aykırılık gördüğümden sayın çoğunluğun bu yöndeki kararına katılamamaktayım.

….