Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/1926 E. 2023/729 K. 26.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ (İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO : 2019/1926
KARAR NO : 2023/729
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 02.07.2019
ESAS-KARAR NUMARASI : 2017/27 E., 2019/605 K.
DAVACI :
VEKİLİ : Av. … – (E-tebligat)
DAVALILAR :
VEKİLİ : Av. … – (E-tebligat)

Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Davacı vekili, müvekkili firmanın davalılar tarafından yapılan inşaatların yerinde incelenmesi ve rapor hazırlanması için davet edildiğini, akabinde 17.02.2016 tarihli e-posta ile … tarafından projeler ile ilgili belgelerin linkinin; 18.02.2016 tarihli e-posta ile de havaalanı transferi ve İstanbul-Ankara uçak bileti ve kalacak yer ile ilgili bilgilerin gönderildiğini, bunun üzerine muhatap firma yetkilileri olan …, …, … ile toplantılar yapıldığını, sonrasında tüm belge ve bilgilerin müvekkili firmanın İsviçre merkezine gönderildiğini, rapor hazırlanması için çalışmalar başlatıldığını, 02.03.016 tarihinde raporun tercüme bir şekilde muhatap firma yetkililerine teslim edildiğini, işin bitiminde muhataplardan ayrı ayrı fatura bilgilerinin istendiğini, faturaların posta ve e-posta ile ayrı ayrı ilgililere gönderildiğini, yasal süresinde herhangi bir itiraz olmamasına rağmen … tarafından müvekkili firmaya verilen hizmet ile ilgili bedelin ödenmeyeceğinin bildirildiğini, söz konusu hususlarda ihtar da çekildiğini beyan ederek 41.000,00-TL bedelin davalılardan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davanın müvekkili ile bir ilgisinin bulunmadığını, müvekkili firma temsilcisinin davacı ile herhangi bir görüşme yapmadığını, herhangi bir iş ilişkisi içine de girmediğini, diğer davalılar ile yapılan anlaşmaya müvekkili firmanın taraf olmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar ….A.Ş., ….A.Ş. ve… İnş…A.Ş. vekili, huzurdaki uyuşmazlığa Türk hukukunun uygulanamayacağını, uygulansa dahi davaya bakmaya yetkili mahkemenin Ankara Asliye Ticaret Mahkemeleri olmadığını, davacının dava şartı olan teminat yatırma yükümlülüğünü yerine getirmediğini, davacının iddia ettiği şekilde müvekkilleri arasında herhangi bir ilişkinin kurulmadığını, …Adi Ortaklığını oluşturan ve her biri anonim şirket niteliğinde olan müvekkili şirketlerin kendi yönetim kurulları tarafından temsil edildiğini, adi ortaklığın temsilcisinin ise … olduğunu, davacının belirttiği temsilcilerin herhangi bir şirketi temsile yetkisinin olmadığını, davacı tarafın iddialarını ispatlamaya yönelik hiçbir delil sunmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince “…Mahkememizce yapılan yargılama sonunda, davacı tarafından davalıların oluşturduğu adi ortaklık adına kesinlen faturadan dolayı davalılar aleyhine alacak davası açıldığı, bu çerçevede yapılan incelemede; adi ortaklığın ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırıldığı, söz konusu inceleme sonucu hazırlanan rapora göre, davacı tarafından düzenlenen faturanın adi ortaklık ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, adi ortaklık ticari defterlerinde davacıyla herhangi bir hizmet alımına ve cari hesaba rastlanılmadığının rapor edildiği, davacı tarafından söz konusu faturanın düzenlenmesine sebebiyet veren ve adi ortaklıkça imzalanan herhangi bir sözleşmenin dosyaya sunulmadığı, faturanın konusun oluşturan mal ve hizmetin adi ortaklığa verildiğine dair davacı tarafından dosyaya hiçbir delilin sunulmadığı bunu üzerine davacının yemin deliline başvurduğu, davalı şirketlerin temsilcilerinin mahkememizde ve talimat dosyalarında yapılan duruşmalarda yeminlerini eda ettiği görülmüş olup tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde; davacının faturanın konusun oluşturan mal ve hizmeti davalıların oluşturduğu adi ortaklığa verdiğini ispatlayamaması, davalı şirketlerin temsilcilerinin yeminlerini eda etmesi nedeniyle mahkememizde davacının davasının ispatlayamadığı yönünde kanaat oluşmuş ve davanın reddine…” karar verilmiştir.
İstinaf yasa yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Müvekkili firma yetkilisinin İstanbul’a davet edildiğini, zemin üzerinde gerekli incelemeler yapıldığını ve bu konudaki raporların kendilerine teslim edildiğini, hayatın normal akışında, hiç kimsenin davet edildiği bir yerde, “…ben senin yaptığın şu işlere bir bakayım da, sana bir teknik rapor hazırlayım…” demeyeceğini, bu hususlar her ne kadar davalı firmaların yetkili kıldığı kişiler gözetiminde yapılmış ise de davalıların bu raporları kullandığını ve inşaatlarını sürdürdüklerini;
Mahkemece, taraflara verilen yemin metninin yanlış ve hatalı olduğunu, 17.10.2018 tarihli dilekçelerindeki yemin metnine itibar edilmeyip sadece taraflar arasında yazılı veya sözlü bir anlaşmanın olup olmadığı konusunda yemin metni hazırlandığını;
Sunmuş oldukları delillerin, bu hizmetin yapıldığını kanıtlamak için en azından delil başlangıcı niteliğinde olup mahkemenin bu hususlara girmeyerek en son davalıların yapmış oldukları yemin beyanlarına itibar edip davalarını reddettiğini beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, taraflar arasında akdedildiği bildirilen hizmet sözleşmesi kapsamında alacak istemine ilişkindir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/27 E., 2019/605 K. sayılı dava dosyasında verdiği 02.07.2019 tarihli kararına yönelik davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Alınması gereken 179,90-TL istinaf karar harcından, peşin alınan 44,40-TL harcın düşümü ile kalan 135,50-TL harcın davacıdan alınıp Hazine’ye gelir kaydına.
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
26.04.2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya değeri iki yüz otuz sekiz bin yedi yüz otuz (238.730,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 28.04.2023

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır