Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/1894 E. 2023/517 K. 22.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T…. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)
ESAS NO : 2019/1894
KARAR NO : 2023/517

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 21/02/2019
ESAS-KARAR NUMARASI : 2018/397E., 2019/79K.
DAVACI/MÜTEVEFFA :
MİRASÇILARI : a) … – … –
VEKİLİ : Av. … – E/Tebligat
DAVALILAR

Asıl ve birleşen davada tasfiye memurları tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Asıl ve birleşen davada davacı vekili, dava dışı kooperatifin üyesi olduğunu, … parselde kain taşınmazın davacı adına tahsisli olduğunu, taşınmazın tapusunun iptali ile davacı adına tescili için Dikili Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açıldığını, kooperatifin ihyasının gerektiğini ileri sürerek, Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasıyla kayıtlı … Kooperatifinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tasfiye memuru …, kendisinin davalı olarak gösterilmemesi gerektiği halde davalı olarak gösterilmesinin kanun ve usule aykırı olduğunu, husumet nedeni ile davanın reddi gerektiğini, davacının tebligatlara rağmen tapusunu almadığını, ayrıca bütün ihtar ve yazışmalara rağmen üyelik yükümlülüklerini yerine getirmediğini, üyelikten ihraç edildiğini,ihracın genel kurul tarafından onaylandığını, dava konusu parsel tapuda … Yapı Kooperatifi adına kayıtlı olduğunu, Kooperatifin tasfiyesinden sonra taşınmazın tüm üyelerin müşterek malı olduğunu, dava açılacaksa tüm üyeler hakkında açılması gerektiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tasfiye memuru …, kooperatifin 25/03/2007 tarihli olağan genel kurul toplantısında 2 yıl süre ile …, … ve …’ın seçildiğini kendisinin hatalı olarak tasfiye memuru olarak taraf gösterildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davalı davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince “…1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun “Anonim şirket hükümlerine atıf” kenar başlıklı 98. maddesinde Kooperatifler Kanununda aksine açıklama olmayan hususlarda Türk Ticaret Kanunundaki Anonim şirketlere ait hükümlerin uygulanacağı düzenlenmiştir. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “Ek tasfiye” kenar başlıklı 547. maddesi “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, ek bu işlemler sonuçlandırılıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir” hükmünü içermektedir.
Asıl davadaki davalı …’ın terkin öncesi son tasfiye kurulu üyeleri arasında yer almadığı anlaşılmakla hakkında açılan davanın husumet yokluğundan reddine karar vermek gerekmiştir.
Somut olayda, … Kooperatifi’nin 18/06/2009 tarihinde tasfiye kapanışı yapılarak sicilden terkin edildiği, terkin edilen kooperatif hakkında Dikili Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/260 esasına kayden açılan kooperatif üyeliğinden kaynaklanan davalı kooperatif adına kayıtlı taşınmazın tapusunun iptali ile davacı adına tescili talebine ilişkin davanın derdest olduğu anlaşıldığından davacının haklı sebebe dayalı ihya talebinin kabulüne, adı geçen kooperatifin tapu iptali ve tescil davasına münhasır ek tasfiye işlemleri yönünden ihyası ile yeniden ticaret siciline tesciline karar vermek gerekmiş, Kooperatifler Kanununun 98 maddesi atfı ile TTK 547/2. maddesi uyarınca daha önceki tasfiye memurları …, … ve …’in ihya, tescil ve ek tasfiye işlemlerinin yürütülmesi bakımından tasfiye memuru olarak atanmasına talebe esas olan Dikili Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen davanın tasfiye kapanışı yapıldıktan sonra açıldığı gözetilerek yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı tasfiye memurları … ve … vekili istinaf dilekçesinde özetle: davanın öncelikle zamanaşımı ve husumet yönünden incelenerek yerel mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini, hiçbir ihtara cevap vermeyen, toplantılara katılmayan ve en önemlisi kooperatife borcunu ödemekten imtina eden 10 nolu parsel kendisine düşen ve kooperatifin 2510 nolu ortağı olan davacı … tarafından hiçbir girişimde bulunulmadığını, davacının 14.06.1989 tarih, 111 sayılı yönetim kurulu kararı ile üyelikten ihraç edildiğini, davacının o dönem için kooperatife yaklaşık 95.523.000 TL borcu olduğunun kayıtlarda mevcut olduğunu, davacının kooperatif haklarını ve borçlarını …’a devrederek ortaklıktan istifa ettiğini, kooperatif yönetim kurulunun borçları yatırması durumunda bu kişinin üyelik işlemlerinin yapılacağını bildirmesine rağmen borçların yine ödenmediğini, aradan 30 yıl geçtikten sonra kooperatifin ihyasının talep edilmesinin hukuken dayanaksız olduğunu beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, dava dışı kooperatifin ihyasına ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davalı tasfiye memurları … ve …’in istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurularının esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/397E., 2019/79K. sayılı dava dosyasında verdiği 21/02/2019 tarihli kararına yönelik davalı tasfiye memurları … ve …’in İSTİNAF BAŞVURULARININ ESASTAN REDDİNE.
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile kalan 135,50 TL’nin davalılar … ve …’den ayrı ayrı alınmasına.
3- Davalı tasfiye memurları … ve … tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına.
22/03/2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nın 361/(1). maddesi uyarcınca, tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 22/03/2023

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır