Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/1863 E. 2023/396 K. 01.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(D Ü Z E L T E R E K Y E N İ D E N
E S A S H A K K I N D A K A R A R)

ESAS NO : 2019/1863
KARAR NO : 2023/396
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/05/2019
ESAS-KARAR NUMARASI : 2018/632 E.-2019/473 K.
DAVACI : …
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

Taraf vekillerince, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili; müvekkilince davalı şirket aleyhinde Eskişehir 6. İcra Müdürlüğünün 2016/6961 E. sayılı dosyasıyla 17.11.2015 tarihli 59.500,00 TL bedelli dekont dayanak gösterilerek faiz ve masraflar dahil 69.146,50 TL’lik takip açıldığını, takibe itiraz edildiğini ardından davalı şirketin iflasına karar verildiğini, iflas idaresince düzenlenen 18.06.2018 tarihli sıra cetvelinde “17.11.2015 tarihinde müflis banka hesabına sipariş bedeli gönderildiği iddiası ile alacak kaydı yapılmıştır. Ancak sözleşme, cari hesap, protokol vs bilgi ve belge| ibraz edilmediği gibi sipariş formu üzerindeki paraf kime ait olduğu belli değildir. Bu nedenle yargılamayı gerektirdiğinden red edilmiştir” gerekçesiyle müvekkiline yer verilmediğini, icra dosyasına sundukları dekonttaki bedelin müflis/borçlu şirkete gönderildiğini ancak siparişlerin müvekkiline ulaştırılmadığını, karşı tarafın müvekkiline gönderdiği sipariş formu üzerindeki bedel ile müvekkilinin gönderdiği bedelin aynı olduğunu, borçlu müflisin siparişi müvekkiline teslim ettiğine dair belge sunmadığını, iflas idaresince sipariş formu üzerindeki parafın kime ait olduğunun belli olmadığını belirtmişse de borçlunun bu parafın kendisine ait olmadığına dair bir itirazda bulunmadığını, ayrıca iflas idaresinin borçlu müflisin hesaplarına gelen paraları incelemeden, müflisin kesmiş olduğu fatura, sevk irsaliyesi ve teslim belgelerini karşılamadan alacak kaydı taleplerini reddettiğini ileri sürerek, alacaklarının sıra cetveline kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket iflas idaresi vekili; süresinde cevap dilekçesi sunmamış; bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde, davacının başvuru dilekçesi ekinde delil ve belge sunmaması nedeniyle alacak kaydının yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle talebinin reddedildiğini, bu hususun davanın açılmasına davacının sebebiyet verdiğini gösterdiğini, bu nedene yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılması gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesince; “Tüm dosya kapsamının değerlendirmesi sonucu; davacının davalıya 59.500,00.-TL bedelli 50 bin kg yuvarlak demir siparişi verdiği, buna ilişkin sipariş formunu müflis şirketin düzenleyip imzalayıp davacıya verdiği, söz konusu sipariş formuna göre müflisin satıma konu malzemeleri istenilen zamanda iş programı dahilinde peyderpey davacıya sevk edileceğini kabul ettiği, davacının sipariş bedelini davalının banka hesabına 17.11.2015 tarihinde havale ettiği, sipariş formundaki müflisin mal teslimini program dahilinde peyderpey yapacağını kabul etmesi nedeniyle malları teslim yükümlülüğünün yazılı belge ile müflisin kanıtlaması gerektiği, taraf defterlerinin fatura kayıtları ve tahsilatlar yönünden birbirini doğruladığı, davacı defterlerine göre davacının müflisten 50.423,73.-TL alacağının gözüktüğü, sipariş formundaki yukarıda belirtilen müflis teslim taahhüdüne göre mal teslimine ilişkin ispat külfetinin davalıya ait olduğu, davalının bu yönde dosyamıza herhangi bir delil sunmadığı” gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 50.423,73 TL’lik davacı alacağının davalı iflas masasına kaydına karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesindeki iddialarını tekrar ederek, İlk derece Mahkemesi tarafından alınan bilirkişi raporunda müvekkili ile davalı arasında cari hesap düzeyinde işleyen bir ticari ilişki olduğu, davaya konu 17.11.2015 tarihli sipariş formuna ilişkin olarak … Bankası’na yapılan 17.11.2015 tarihli 59.500,00 TL’lik ödemeye karşılık düzenlenen 30.11.2015 tarih 34849 nolu 59.500,00 TL bedelli faturadaki malların teslimi gerçekleşmediğinden müvekkilinin davalı müflis şirketten 59.500,00 TL alacağının bulunduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin demir siparişini verdiği gün … bankası A.Ş. aracılığı ile demir bedeli olarak sipariş formunda belirilen bedeli borçlu müflise gönderdiğini ancak ürünleri teslim almadığını, İlk derece Mahkemesince davacı defterlerine göre davacının müflisten 50.423,73 TL alacağının gözüktüğü, sipariş formundaki müflis teslim taahhüdüne göre mal teslimine ilişkin ispat külfetinin davalıya ait olduğu, davalının bu yönde herhangi bir delil sunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, müvekkilinin asıl alacağı 59.500,00 TL olup, faiz ve masraflar dahil 69.146,50 TL’lik açılan takibe yapılan itirazın kaldırılması gerekirken, kısmen kabul kararının yerinde olmadığını belirterek, İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile müvekkili alacağının sıra cetveline kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacının alacak kayıt dilekçesi ekinde sadece bir takım fatura örnekleri sunduğunu, alacağı tevsik eden nitelikte belge ve bilgi ibraz edilmediğinden dolayı iflas idaresince alacağın ispatı yargılamayı gerektirdiğinden reddedildiğini, davaya sebebiyet verenin ve alacağını ispat yükümlülüğü olanın davacı olduğunu, bu nedenle iflas masası aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek, İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk derece Mahkemesi yerine geçilerek karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
I-Dava, alacağın iflas masasına kaydı istemine ilişkindir.
Davacı tarafça; müvekkilince 17.11.2015 tarihli sipariş formuna göre müflis/borçlu şirketten KDV dahil 59.500,00 TL. bedelli yuvarlak demir siparişi verildiği, aynı tarihte borçlunun banka hesabına … Bankası A.Ş. aracılığı ile anılan tutarın gönderildiği ancak sipariş edilen demirlerin müvekkiline teslim edilmediği ileri sürülerek 59.500,00 TL. alacaklarının iflas tarihi itibariyle temerrüt faizi ile birlikte iflas masasına kaydı istenmiştir.
Dosya kapsamından davacı tarafça 17.11.2015 tarihli … Bankası A.Ş.’ne ait 59.500,00 TL.’lik dekont dayanak gösterilerek davalı aleyhine 59.500,00 TL.’nin tahsili talebiyle 26.04.2016 tarihinde ilamsız icra takibine başlandığı, davalının süresinde itirazı üzerine icra takibinin durduğu, davalının 15.05.2016 tarihinde iflas erteleme başvurusunda bulunduğu, Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesinin 08.11.2017 tarih ve 2016/511 E., 2017/914 K. sayılı kararıyla iflas erteleme isteminin reddine, davalı şirketin iflasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Uzman bilirkişi tarafından sunulan 01.04.2019 tarihli raporda; taraflar arasında cari hesap düzeyinde işleyen bir ticari ilişkinin bulunduğu, davalı tarafından düzenlenen 21.11.2015 tarihli 3.293,26 TL ve 24.03.2016 tarihli 59.500,00 TL (30.11.2015 tarihli yevmiye işlemiyle) tutarlı faturaların taraf defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı tarafça bu borca karşı 20.11.2015 tarihinde 3.293,26 ve 59.500,00 TL. (… Bankasına yatırılan açıklamasıyla) ödeme kaydı oluşturulduğu, ayrıca icra takibiyle aynı tarihli (26.04.2016) Eskişehir 6. İcra Dairesi 2016/6961 açıklamasıyla) 50.423,73 TL. alacak kaydı yapıldığı, bu alacak ve 108,15 TL. dışında taraf defterlerinin birbirini doğruladığı tespit edilmiş, İlk derece Mahkemesince belirlenen 50.423,73 TL. alacağın kaydına karar verilmiştir.
Bilirkişi raporundan; davacı tarafça 2015 yılı yevmiye defterinin kapanış tasdikinin 03.05.2015 tarihinde yaptırıldığı, davalı tarafça gönderilen (dava konusu sipariş ile ilgili olduğu anlaşılan) 24.03.2016 tarihli ve 59.500,00 TL. bedelli faturanın, kapanış tasdiki yapılmadan önce eski tarihli (30.11.2015) yevmiye işlemiyle yevmiye defterine kaydedilmiş olduğu, icra takibi ile aynı tarihli yevmiye işlemiyle icra müdürlüğü ve takip numarası belirtilerek icra takibindeki alacaktan farklı 50.423,73 TL. alacak oluşturulduğu, davalı müflis şirketçe de aynı faturanın 30.11.2015 tarihli yevmiye işlemiyle ticari defterlerine kaydedilmiş olduğu anlaşılmaktadır.
TTK’nın 23/2. maddesi uyarınca tebliğe rağmen faturayı süresinde itiraz ve iade etmeyerek, ticari defterlerine borç kaydeden tacir, fatura münderecatını aynen kabul etmiş ve faturayı gönderen taraf, faturaya dayalı bu alacağının varlığını HMK’nın 222. maddesi (TTK’nın 84. ve 85. maddeleri) uyarınca ispatlamış olur. Davacı taraf, davalı tarafından gönderilen ve sipariş formu ile banka dekontuna konu demir alımına ilişkin olduğu anlaşılan 24.03.2016 tarihli 59.500,00 TL. bedelli faturayı ticari defterlerine kaydettiğinden artık faturaya konu emtiayı teslim almadığını ileri süremez. Bu karinenin aksi, yani ticari defterlerine kaydedilmiş olan 59.500,00 TL. bedelli faturaya konu demiri teslim almadığını kanıtlama yükümlülüğü davacıya aittir.
Davacı tarafça ticari defterlerindeki kayıtların aksine herhangi bir delil ve belge sunulmamıştır.
Buna göre İlk derece Mahkemesince, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yanılgılı gerekçeye dayalı olarak karar verilmiş olması doğru olmamıştır.
Bu durumda Dairemizce, müflis davalı şirket iflas idaresi vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/(1)-b.2. maddesi uyarınca İlk derece Mahkemesi kararını düzelterek, davanın reddine dair yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
II-Kararın niteliğine göre davacı vekilinin istinaf itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
I-Yukarıda (I) nolu bentte açıklanan nedenlerle; müflis davalı şirket iflas idaresi vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/(1)-b.2. maddesi uyarınca, Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesinin 14.05.2019 tarih ve 2018/632 E., 2019/473 . sayılı kararını DÜZELTEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
Buna göre;
“1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 35,90 TL.’den mahsubu ile kalan 144,00 TL.’nin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.200,00 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davalı tarafça yapılan 121,30 TL. istinaf yoluna başvurma harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden alınarak yatırana iadesine,”
II-Yukarıda (II) nolu bentte açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf itirazlarının incelenmesine yer olmadığına,
III-Taraflarca yatırılan istinaf karar harcının istek halinde iadesine,
IV-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
01.03.2023 tarihinde, HMK’nın 362/(1)-a. maddesi uyarınca (Ek madde 1 uyarınca yeniden değerleme oranına göre belirlenen 238.730,00 TL. kesinlik sınırının altında kaldığından) KESİN olmak üzere, oybirliği ile karar verildi.

GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 01/03/2023

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza