Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/1851 E. 2022/1842 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 20.11.2017
ESAS-KARAR NUMARASI : …
Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili; müvekkilinin SS …..dairede oturduğunu, kooperatif vekilinin Kayseri 1. Noterliği’nin 16/02/2009 tarihli …. yevmiye numaralı ihtarnamesi ile müvekkilinin parasını ödeyerek satın aldığı kooperatif dairesine karşılık tekrar arsa, bu olmadığı takdirde para istediğini, müvekkilinin sözleşme ile kooperatif yönetimine dairenin karşılığı olan parayı ödediğini, ancak kooperatif yönetiminin arsayı halen müvekkiline devretmediğini, haricen öğrendiklerinde aleyhlerinde şikayette bulunan şahısların sahipleri oldukları hisseyi aynı anda birden çok kişiye sattıklarını, suç duyurusunda bulunulduğunu ve kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, itiraz edildiğini ve itirazın reddine karar verildiğini, kooperatif adına düzenlenmiş Kayseri 1. Noterliği’nin …. Yevmiye numaralı ve 07/11/2014 tarihli ihtarnamesinde, müvekkilinin kooperatife ait 572 nolu arsa karşılığı üyeliği …’dan devraldığı ve bu üyelik karşılığı daireyi teslim aldığı, arsa karşılığı bu üyeliğe karşılık müvekkilinin kooperatife devredilmesi gereken 160 m2 arsanın ne kendileri tarafından ne de üyeliği devraldığı … tarafından devri yapılmadığı gibi karşılığında hiçbir aidat vb ödeme yapılmadığı, müvekkilinin kooperatife 160 m2 arsa edim borcu ya da bugüne kadar bir üyelik karşılığı yatırılması gereken 30/03/2014 tarihi itibariyle birikmiş toplam 41.379,40 TL üyelik aidat borcu bulunduğunu, üyelik aidat ödemelerinin devam ettiğini ve 1163 Sayılı Kooperatif Kanunu ve 02/07/2014 tarihli ve 114 nolu yönetim kurulu kararı gereğince yerine getirmelerinin istendiğini, bu ihtarnamenin hukuki mesnetten yoksun olduğunu, borcu bulunmadığını, Kayseri 8. Noterliği’nin …. yevmiye numaralı ve 19/11/2014 tarihli ihtarnameye cevaplarını bildirdiklerini, ikinci ihtarnameninde müvekkilinin kooperatife ait 572 nolu arsa karşılığı üyeliği …’dan devraldığı ve bu üyelik karşılığı daireyi teslim aldığı, arsa karşılığının bu üyeliğe karşılık müvekkilinin kooperatife devredilmesi gereken 160 m2 arsanın ne kendileri tarafından ne de üyeliğinin devraldığı … tarafından devrinin yapılmadığı gibi karşılığında hiçbir aidat vb ödeme yapılmadığı, müvekkilinin 41.379,40 TL üyelik aidat borcu bulunduğunu, üyelik aidat ödemelerinin devam ettiğini, 1163 Sayılı Kooperatif Kanunu ve 26/02/2015 tarihli ve 33 numaralı yönetim kurulu kararı gereğince yerine getirmeleri gerektiğinin belirtilmiş olup bu ihtarnamenin de hukuki mesnetten yoksun olduğunu bildirdiklerini, bunun üzerine kooperatifin Kayseri 1. Noterliği’nin …. yevmiye numaralı ve 27/07/2015 tarihli ihtarnamede taraflarına daha önce gönderilen birinci ve ikinci ihtara rağmen müvekkilinin kooperatife devretmesi gereken 160 m2 arsa borcunu ya da bir üyelik karşılığı yatırılması gereken birikmiş üyelik aidat borcunu süresi içinde yerine getirmediğini, müvekkilinin davalı kooperatife ortaklığı konusunda ihtilaf olmadığını, sabit ve peşin aidat ödemek suretiyle ortaklığa alınmadaki bu usule uyulmadığını, böyle bir ortağın üyelik aidat yükümlülüğünün devam ettiğini ileri sürerek, kooperatifin 21/07/2015 tarih ve 93 numaralı müvekkili … 572 numaralı üyelikten ihraç kararının iptaline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davacı müvekkili kooperatifin 572 nolu arsa karşılığı üyeliğini …’dan devraldığını ve bu üyelik karşılığı kendisine A 6 blok zemin kat 4 nolu 100 m2 lik daire teslim edildiğini, yapılan incelemeler sonucu iş bu üyeliğin 160 m2 arsa devri karşılığı üyelik olduğunu, ne davacının devraldığı …, ne de davacının bu üyelik karşılığı arsa edimi borcunu müvekkili kooperatife devretmedikleri gibi hiçbir surette buna karşılık bir aidat vb ödeme yapmadıklarının görüldüğünü ve müvekkili kooperatifçe davacıya 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu ile ilgili yönetim kurulu kararlarınca Kayseri 1. Noterliği’nin 07/11/2014 tarih, …. yevmiye nolu birinci ihtarnamesi çekilerek arsa devri ya da birikmiş aidat borcunu ödemesi için 10 gün süre verildiğini, yerine getirilmeyince Kayseri 1. Noterliği’nin 19/03/2015 tarih … yevmiye nolu ikinci ihtarnamesi çekilerek arsa devri ya da birikmiş aidat borcunu ödemesi için bir ay süre verildiğini, davacının yine edimini yerine getirmeyince de Kayseri 1. Noterliği’nin 27/07/2015 tarih, …. yevmiye nolu ihraç bildirimi ile üyelikten ihraç edildiğini, yapılan ihraç işleminin haklı olup usül ve yasaya uygun yapıldığını, davacının her ne kadar bedelini ödeyerek bir daire satın aldığını belirtse de müvekkili kooperatifte bedelinin ödenerek daire satılmasının tapusunun devredilmesinin söz konusu olmadığını, müvekkili kooperatifin tasfiye haline geçip henüz tapu çıkartmadığını, davacının arsa karşılığı üyelik devraldığını, aldığı üyelik karşılığını yerine getirmediği için ihraç edildiğini, davacı müvekkili kooperatife ne arsa devrettiğini ne de aidat ödemediğini, müvekkili kooperatifin sabit fiyat peşin ödeme sistemi uygulaması olmadığı gibi genel kurullarda da bu hususta alınmış bir karar olmadığını savunarak, haksız ve yersiz davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesi’nce “Dava; davalı kooperatifin üyesi iken yönetim kurulu kararıyla davacının üyelikten ihracı nedeniyle işbu ihraç kararının iptali talebine ilişkindir.
Davalı kooperatiften davacının üyelik dosyasının bir örneği, ihraç kararı, ihraç öncesi ihtarnameler, her birinin tebliği evrakı, … İl Müdürlüğü’nden davalı kooperatifin ticaret sicil kayıtları, ana sözleşmesi ve genel kurul kararları, Kayseri 1. Noterliği’nden de müzekkerede belirtilen ihtarnamelerin tebliğ şerhli fotokopileri istenmiştir. İkmalen gelen cevaplar incelenip dosyasına konulmuştur.
Tüm deliller ve kayıtlar toplandıktan sonra dosya bilirkişi heyetine tevdi edilerek rapor sunulması istenilmiştir. Bilirkişiler …, … 05/05/2016 tarihli raporda:” Davalı kooperatifin anasözleşme m14’de belirtilen ihraç amacı ile göndermiş olduğu ihtarların usulüne uygun olduğu, davalı kooperatifin göndermiş olduğu ihtarlarda faiz talep etmediği, ihtarlarda belirtilen borç miktarının ise tarafımızca tespit edilen borç miktarından 20 TL eksik olduğu, bunun alınan ihraç kararının iptaline sebebiyet vermeyeceği, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi Başkanlığının 6098 Sayılı TBK’nın 88 ve 120.maddelerindeki faiz düzenlemesi ile ilgili içtihatlarının dikkate alınarak yapılan hesaplamada, davacının davalı kooperatife 41.399,40 TL aidat, 57.289,42 TL faiz olmak üzere toplam 98.688,82 TL borcu olduğu” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Bu rapora yapılan itirazlar ve rapordan sonra dosyaya gelmiş olan yazı cevapları ve ekindeki belgeler yönünden de tekrar incelenip değerlendirilmek suretiyle ek rapor sunulması istenilmiştir. Bilirkişiler …, … 10/10/2017 tarihli ek raporda:” 29/05/2016 tarihli genel kurul toplantısının 7.maddesinde ihraç edilen üyelerin itirazlarının değerlendirilmesi başlıklı kararın hukuki değerlendirilmesinin takdirini mahkemeye ait olduğu, bunun dışında kök raporda oluşan kanaatimizde bir değişiklik olmadığı ” şeklinde rapor düzenlenmiştir.
Dosyaya sunulan delil, belge ve beyanlar, gelen tüm yazı cevapları, bilirkişi heyetinin ayrıntılı ve hüküm kurmaya elverişli bulunan rapor ve ek raporları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davalı kooperatif yönetim kurulunca davacı üyesi hakkında 21/07/2015 tarih ve 93 sayılı üyelikten ihraç kararı verildiği, bu ihraç kararına karşı davacı tarafından 06/08/2015 tarihinde yani yasal süresi içinde mahkememize işbu ihraç kararının iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
İşbu dava ve ihraç kararından sonra davalı kooperatifçe 29/05/2016 tarihinde genel kurul toplantısının yapıldığı, bu genel kurul toplantısında gündemin 7.maddesinde genel olarak ihraç kararına itiraz edenlerin durumlarının görüşülüp müzakere edildiği, herhangi bir isim zikredilmediği ve dolayısıyla açıkça itirazın reddine diye bir karar olmadığı ancak kararın bütünü yorumlandığında zımnen bu ihraç kararlarına yapılan itirazların reddedildiği anlaşılmıştır. Çünkü bu üyeler yönünden men’i müdahale davası vs. İşlemlerin yapılması davaların açılması için açıkça yönetim kuruluna yetki verilmiştir. Bu karar da oy birliği ile alınmıştır. Dolayısıyla söz konusu genel kurul toplantısında genel kurul tarafından davacı ortak aleyhine de bir karar alınmış olduğu kabul edilmiştir.Davacının itirazının kabul edildiğine dair bir karar alınmadığından mahkememizde görülmekte olan ihraç kararının iptaline dair bu davaya genel kurul kararına iptal davası olarak devam edilmesi gerekmiştir.
Her nekadar bilirkişi heyetinin raporunda davalı kooperatifin 14/06/2015 tarihli genel kurul toplantısından bahsedilerek ihracın görüşülüp itirazının reddedildiği ve ihraç kararı verildiği belirtilmiş ise de bu kararın davacının ihraç kararıyla ilgili olmadığı, olmasına da fiilen imkan bulunmadığı çünkü davacı üye hakkında davalı kooperatif yönetim kurulunca 21/07/2015 tarihinde yani 14/06/2015 tarihli genel kurul toplantı tarihinden sonra ihraç kararının verildiği, dolayısıyla söz konusu genel kurul toplantı tarihinde henüz davacı hakkında verilmiş dava konusu edilen bir ihraç kararı bulunmadığı anlaşılmıştır.
Ayrıntılı açıklama ve tespitleri bilirkişi heyetinin asıl ve ek raporlarında da belirtildiği üzere, kooperatif kayıtları üzerinde de yapılan incelemeye göre davacı ile davalı kooperatifin dönemin yönetim kurulu başkanı olan … arasında yapılan ve kooperatif yetkililerinin de imzası bulunan adi sözleşme ile 572 numaralı 100 m2’lik daireye ilişkin üyeliğin dava dışı …’ye satıldığı, parasının peşin alındığının belirtildiği, yine kooperatifin kağıdına kooperatif kaşesi altına atılan imzalı evrakla 572 nolu arsa karşılığı üye … …. (…)’ın eşi … 24/11/1998 tarihinde yukarıdaki üyelik için …’a 9.600,00 DM ödemiştir şeklinde yazılı olduğu, kooperatif kayıtlarında da dava dışı …’ın devrettiği 572 numaralı üyeliğin arsa sahibi üyelik olarak görüldüğü, ancak kooperatif kayıtlarında dava dışı …’ın kendi adına kooperatife arsa devri yapmadan onlarca üyelik çıkardığı, bu üyelikleri de davacı gibi onlarca kişiye peşin bedel ile sattığı ve yapılan adi satış sözleşmelerinde miktarların belirlenmediği bilirkişilerce tespit edilmiştir. Davalı kooperatifin aidat ödemesi ile üye olanlar ve arsa sahibi şeklinde üye olanlar diye iki türlü üyelik kabulü olmuştur. Arsa devir borcunu yerine getirmeyen üyelerden aidat ödemesi talep edilmiştir. Kooperatifin kayıtlarına göre davacı üyenin ve üyeliği devraldığı dava dışı …’ın davalı kooperatife herhangi bir aidat ödemediği ve yine herhangi bir arsa devir işlemi de yapmadığı anlaşılmıştır. Nitekim davacı taraf da davalı kooperatife bu üyeliğinden dolayı bir ödeme yaptığı ya da arsayı devrettiğine dair iddiası ve ispatı olmamıştır.Bu nedenle davacı üyenin devraldığı üyeliği nedeniyle ya arsa devir borcunu yerine getirmesi ya da yatırılması gereken aidatların tamamını yatırması gerekir.
Bilirkişilerin raporunda da hesaplandığı üzere davalı kooperatif tarafından davacı üyesine ihraç kararı öncesinde usulüne uygun olarak 1. Ve 2. İhtarnamelerini düzenleyip yine usulüne uygun olarak Noterlik kanalıyla tebliğ etmiştir. Bu ihtarnamelerin gerek istenen alacak miktarları gerekse ödeme için verilen süreler ve aksine hareket halinde yasal sonuçlarının ne olacağına dair hususlara ilişkin ihtarın yazılı içeriklerine göre 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 88 ve 120.maddeleri de dikkate alındığında ödenmesi istenen aidat miktarının (davalı kooperatif davacıdan ihtarlarla faiz, gecikme zammı talep etmemiştir.) Kooperatifin ana sözleşmesi hükümlerine,genel kurul kararlarına ve kooperatifler yasasına uygun olarak hesaplanıp talep edildiği, bu nedenlerle söz konusu 1. Ve 2. İhtarnamelerin gerek şeklen gerekse esas bakımından kooperatifler yasasına ve ana sözleşme hükümlerine uygun olduğu anlaşılmıştır.Usulüne uygun olan işbu 1. Ve 2. ihtarlara rağmen verilen süreler içinde davacı üye tarafından üyelikten kaynaklı bu borcunu ve yükümlülüğünü yerine getirmemiştir.Buna istinaden davalı kooperatifçe davacı üyesi hakkında yönetim kurulu tarafından davaya konu edilen 21/07/2015 tarihli 93 sayılı üyelikten ihraç kararı verilmiştir.Dolayısıyla işbu ihraç kararının kooperatifler yasasına, ana sözleşme hükümlerine ve genel kurul kararlarına uygun olduğu, bu ihraç kararı yönünden itirazen alınmış kabul edilen davadan sonraki 29/05/2016 tarihindeki genel kurul toplantısının 7.maddesinde alınan genel kurul kararının da aynı sebep ve gerekçelerle kooperatifler yasasına, ana sözleşme hükümlerine ve objektif iyiniyet ve dürüstlük kurallarına uygun olduğu kanaatine varıldığından söz konusu ihraç kararı yönünden açılmış iptal davasının reddine…” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran-davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: müvekkilinin ihraç kararının alındığı genel kurul da usulsüz çağrı üzerine toplandığını, bu genel kurul toplantısı için müvekkiline yapılması gereken çağrı yapılmadığını, yapılması gereken çağrının yapılmaması, müvekkilinin ortaklıktan doğan hak ve yükümlülüklerini kısıtlayıcı sonuç doğurduğunu, hal böyle olunca alınan genel kurul kararı her ne kadar, müvekkilinin aksi yönde karar alınmasını sağlayacak nicelikte oyu bulunmasa da kanuna, esas sözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırı olup, iptali gerektiğini, bilirkişinin iddia ve savunmalarını cevaplar mahiyette rapor tanzim etmemesinin usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini, bilirkişi raporunun hak, nesafet ve hukukun temel ilkelerine aykırı olduğunu, ayrıca bilirkişi raporunun denetime elverişli ve karar vermeye uygun mahiyette olmadığını, böyle usul ve yasaya aykırı bilirkişi raporuna itibar edilmesinin mağduriyetleri arttıracağı gibi suistimaller de yaratılacağını, kooperatif vekilinin, müvekkiline gönderdiği Kayseri 1. Noterliği’nin 16/02/2009 tarihli, ….. yevmiye numaralı ihtarnamesi ile müvekkilinin parasını ödeyerek satın aldığı kooperatif dairesine karşılık tekrar arsa, bu olmadığı takdirde para istediğini, müvekkilinin, kooperatif yönetim kurulu başkanı … ile yaptığı sözleşmeyle dairenin karşılığını peşin ödeyerek bu üyeliği devraldığını, müvekkilinin kooperatif üyeliğinin niteliği, yerleşik içtihatlara göre sabit ve peşin bedelli kooperatif üyeliği olduğunu, birinci ihtarda edimlerin yerine getirilmediği takdirde ihraç edileceği uyarısının bulunmadığını, müvekkilinin, davalı kooperatife ortaklığı konusunda ihtilafı olmadığını, müvekkilinin borcu bulunup bulunmadığının tespiti için müvekkilinin ortaklığının niteliği ve üyeliğinin türüne göre yapılması gereken ödemelerin miktarı ve bunu ödeyip ödemediğinin tespit edilmesi gerektiğini, 1163 Sayılı Kooperatifler Kanununun 23. maddesi hükmü uyarınca, ortaklar hak ve yükümlülüklerde eşit olduklarını, yönetim kurulu bu ilkenin dışına çıkmak istediği takdirde, bu hususu, genel kurul gündemine alarak, genel kurulun tartışmasına açıkça sunması gerekmekte veya Yargıtayın yerleşmiş içtihatlarına göre, Genel Kurulun yapılan uygulamayı açıkça ya da zımnen benimsemesinin icap ettiğini, yerleşik içtihatlara göre gönderilen ihtarnamelerde ilgilinin edimini yerine getirmediği takdirde üyelikten ihraç edileceğinin açıkça belirtilmesi gerektiğini, S.S. … … Kooperatifi’nin müvekkiline gönderdiği ihtarlarda bu hususun açıkça belirtilmemiş olduğunu, 1163 sayılı Kanunun 27. maddesine göre ihraç kararının iki defa istemde bulunulmak üzere alınabileceğini, ancak ilk uyarıda edimin yerine getirilmemesi durumunda doğacak yasal sonuçlar açıkça belirtilmediği sürece iki uyarı yapıldığının iddia edilemeyeceğini, müvekkilinin ihraç kararının alındığı genel kurul da usulsüz çağrı üzerine toplandığını, bu genel kurul toplantısı için müvekkiline yapılması gereken çağrının yapılmadığını, yapılması gereken çağrının yapılmaması, müvekkilinin ortaklıktan doğan hak ve yükümlülüklerini kısıtlayıcı sonuç doğurduğunu, hal böyle olunca alınan genel kurul kararı her ne kadar, müvekkilinin aksi yönde karar alınmasını sağlayacak nicelikte oyu bulunmasa da kanuna, esas sözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırı olup, iptalinin gerektiğini bildirerek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava; ihraç kararının iptali istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- HMK m. 353/1,b,1 gereğince; Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/1244E., 2017/905K. sayılı dava dosyasında verdiği 20.11.2017 tarihli kararına yönelik davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70-TL’den peşin olarak alınan 44,40-TL’nin düşümü ile kalan 36,30-TL’nin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına.
23.11.2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 361 gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 23.11.2022

Başkan … Üye … Üye … Katip …
e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır e-imzalıdır