Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/185 E. 2022/1305 K. 14.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)
ESAS NO : 2019/185
KARAR NO : 2022/1305

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 21/11/2018
ESAS-KARAR NUMARASI : 2017/1225E., 2018/869K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ
Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, davacının yeminli mali müşavirlik ve bağımsız denetim hizmetleri veren bir AŞ , davalının ise inşaat şirketi olduğunu, davalı tarafından faaliyettte bulunduğu işlerinden dolayı 2016 yılsonu itibari ile şirkete tahsis edilen 7.542.400,00 TL ödenmiş sermayenin şirket ihtiyaçlarının üzerinde olduğundan bahisle sermaye azaltımı işlemi yapılması talep edildiğini, yapılan inceleme ile 4.000.000,00 TL sermayenin azaltılması halinde alacaklıların zarara uğratılmayacağının tespit edildiğini, incelemeler sonucu 16.05.2017 tarihli raporun düzenlendiğini,sermaye azaltımı işleminin ortaklar kurulu kararı alınarak ve TTK gereği ticaret sicil gazetesinde üç defa ilan ettirilmesini müteakip hazırlanan anasözleşme değişikliğinin tescil ettirilmesi için Ticaret Siciline başvurduklarını,tescilden imtina üzerine yeniden 30.06.2017 tarihli bilonçonun yapıldığını, yeni rapordan sonra tescil işleminin yapıldığını, verilen hizmete ilişkin faturanın 13.10.2017 de tebliğ edildiğini ancak ödeme yapılmadığını ileri sürerek, 20.000,00 TL nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; mahkemenin görevli olmadığını, taraflar arasında herhangi bir ücret sözleşmesi yapılmadığını, ücret hesabının afaki olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesi’nce “… davacının dava konusu sermaye azaltım işlemi nedeni ile raporunu düzenleyerek ticaret sicil gazetesi aracılığı ile durumu ilan ve tescil ettirerek davalıya söz konusu hizmeti verdiği ticaret sicil kaydı evrakları, davacı ve davalı tarafın beyanları ile anlaşılmış olup, davacının yapmış olduğu hizmet nedeniyle dava konusu faturadan kaynaklı miktar itibari ile davalıdan alacaklı olduğu mali müşavir bilirkişinin dosyaya sunmuş olduğu 25/06/2018 tarihli raporu ile anlaşılmış ve yine davalı tarafın dosyaya sunduğu dekontta dikkate alınarak davalının davacıya herhangi bir borcunun olup olmadığı hususunun değerlendirilmesi için alınan 10/09/2018 tarihli ek raporda da, davalı tarafından dava konusu hizmetten kaynaklı fatura nedeni ile yapılmış bir ödemenin olmadığının tespit edilmesi karşısında, davacının davasında haklı olduğu ve davalıdan yapmış olduğu hizmet nedeni ile alacaklı olduğu…” gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: cevap dilekçesindeki beyanlarını tekrarlayarak; hazırlanan bilirkişi raporunun hakkaniyete uygun olmadığını,taraflar arasındaki sözleşme döneminin 31/12/2016 olduğunu, sonraki dönemler için müvekkilinin talep ettiği yada imzaladığı bir sözleşme bulunmadığını, davacının kusurundan kaynaklanan bir sebepten dolayı davacının iki defa rapor yazdığını, ayrıca müvekkiline ve Kayseri Ticaret odasına ikinci bir rapor teslim edilmediğini, genel kurul işlemlerin ilan ve ikmal edilmesi, ana sözleşme değişikliğin hazırlanması, tescil ve takip işlemlerinin müvekkili tarafından yapıldığını, davacının bu işlemlerle ilgili hiç bir katkısının bulunmadığını, bilirkişi raporunun eksik inceleme ile hazırlandığını, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Asgari Ücret Tarifesinde düzenlenmeyen bir durum hakkında rapor yazıldığını,Ankara Yeminli Mali Müşavirler Odasından görüş bile alınmadığını, bilirkişi tarafından taktir edilen bedellerin oldukça fahiş olduğunu, davacılara 15/06/2017 tarihinde 57.133,47-TL ödeme yapıldığını, bilirkişinin söz konusu ödeme dekontunu dikkate almadığını beyan ederek, yerel mahkeme kararının kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, tacir olan taraflar arasındaki mali müşavirlik hizmet sözleşmesine dayalı ücret alacağının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali ismetine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına ve özellikle davacı tarafından tek işlem için bedel istenmiş olması ile ödeme savunmasının somut olayla ilgisi bulunmamasına göre; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/1225E., 2018/869K. sayılı dava dosyasında verdiği 21/11/2018 tarihli kararına yönelik davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.366.00-TL nispi istinaf karar harcından peşin olarak alınan 305,60-TL’nin mahsubu ile kalan 1.060,4‬0-TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına.
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
14/09/2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,
HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 19/09/2022

Başkan … Üye … Üye … Katip …