Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/1848 E. 2023/1601 K. 18.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)
ESAS NO : 2019/1848
KARAR NO : 2023/1601
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : Dr. … …
ÜYE : … …
KATİP : … …
İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/12/2018
ESAS-KARAR NUMARASI : 2016/366 Esas-2018/1018 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin 126 nolu bağımsız bölümünü satın almakla davalının üyesi olduğunu ve kat mülkiyetine geçildiğini ancak müvekkilinin sahibi olduğu villa nitelikli bağımsız bölümün bahçesinin iki ayrı noktasında toplam 30 m2 büyüklüğündeki yerin yola dahil edilmek suretiyle misafir otoparkı yapılacağı iddiasıyla davalı kooperatif tarafından müdahale edilmekle el atıldığını ve bahçe duvarının yıkıldığını, müvekkilinin bu durumu komşularından öğrendiğini, kooperatif genel kurulunun yeterli çoğunluk sağlanmadan bu kararı aldığını, bu durumun müvekkilinin mülkiyetine müdahale niteliğinde olduğunu ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek davalının yaptığı müdahalenin men’i ile eski hale iadesine, oluşan zararın tespiti ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili kooperatifin 22.03.2015 tarihli genel kurul toplantısının 7 nolu gündem maddesi ile alınan karar üzerine dava konusu işlemin yapıldığını, davacının da bu toplantıya katılarak oy kullandığını, muhalefet şerhi ileri sürmediğini ve genel kurul kararının halen yürürlükte olduğunu, ayrıca müvekkilinin Etimesgut Belediye Başkanlığı’na başvurarak görüş aldığını ve işlemi yaptığını, davanın haksız açıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesi’nce “Davacının davalı kooperatifin üyesi olduğu, 126 nolu bağımsız bölümün davacıya tahsis edildiği, davalı tarafından davacıya ait villanın yeşil alanını çevreleyen duvarın kısmen yıkılarak ortak kullanıma açıldığı taraflar arasında çekişmeye konu değildir.
Davacı taraf her bir villa için özel alan tahsis edilip etrafı bahçe duvarı ile çevrilerek bağımsız bölüm sahiplerine teslim edildiğini, villaların konumu, tahsis edilen özel alan ve diğer ayrıcalıkları dikkate alınarak üyelerin farklı miktarlarda şerefiye bedeli ödediklerini, kendilerine tahsis edilen villanın özellikleri nedeni ile fazla şerefiye bedeli verdiklerini, sonradan projeye aykırı biçimde ve haksız olarak bahçe duvarının yıkılarak kendilerine ait yeşil alanın bir kısmının ortak kullanıma açıldığını ileri sürüp mahkememizde bu davayı açmıştır.
Temin edilen ticaret sicil bilgi özetine göre, davalı kooperatif henüz bireysel mülkiyete geçmek, her bir üyesi adına ayrı tapu oluşturmak sureti ile varlığını sona erdirip, kat mülkiyetine geçilmemiştir. Kat mülkiyeti hükümlerinin henüz uygulanmaya başlanmadığı yerlerde bağımsız bölüm sahiplerinin belirli bir alanın kendilerine tahsis edildiğinden söz etmeleri mümkün olmayıp, ortak alanlardan her bir kooperatif üyesinin yararlanma hakkı devam etmektedir.
Her ne kadar davacı kendilerine ayrılan bahçeye duvar kısmen yıkılmak sureti ile müdahele edildiğini, bu müdahalenin haklı nedene dayanmadığını ileri sürmekte ise de ; yerinde keşif yapılmak sureti ile düzenlenen 21/02/2017 tarihli bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi, kooperatife ait mimarı proje Etimesgut Belediyesi tarafından onaylanmış, mimari projeye uygun biçimde 144 adet bağımsız konut ve 6 katlı bina inşaatı yapılmıştır. 2013 yılında vaziyet planına göre ortak alanlar oluşturulmuş ve peyzaj projesine uygun olarak müstakil konut bahçeleri ile ortak alanlarda ağaç dikmek sureti ile uygulama yapılmıştır. Davalı kooperatifin 07/08/2007 tarihli 1/250 ölçekli peyzaj projesinin 08/07/2011 tarihinde Etimesgut Belediyesi tarafından tadil edilmesi sonrası tadil edilen projeye göre bağımsız konutlara bitişik ön ve yan taraflarda kalan ortak alanlar ve bahçeler bordür taşı ile çevrilmiştir. Davalı kooperatifin yapı kullanım izin belgesi alabilmesi için tadil edilmiş projeye uygun biçimde işlem yapması zorunluluğu mevcut olup, 2013 yılında peyzaj projesi ve vaziyet planına uygun olarak ortak alanlarda yüksekliğin 50-80 cm arasında değişen beton duvarlar örülmüştür. Duvarların yıkılarak bordür taşı ile çevreleme işi davalı kooperatifin 22/03/2015 tarihli Genel Kurulunda alınan karar gereği Etimesgut Belediye Başkanlığının 01/12/2015 tarih ve 12704-20825 sayılı yazıları üzerine gerçekleştirilmiş olup, davacı 05/07/2015 tarihinde devir yolu ile kooperatif üyesi olduğu için kendisi üye olmadan önce alınan 22/03/2015 tarihli Genel Kurul Kararının davacı yönünden de bağlayıcı olduğu, kooperatif bağımsız mülkiyete geçip tasfiye olmadığı için kişilere özgülemiş ve sadece onların kullanımına açık yerlerden söz etmek mümkün olmayıp, ancak kat mülkiyeti oluşturulup, buna ilişkin yasaya tabi hale geldikten sonra bağımsız alanlardan söz edilmesinin mümkün olduğu, bu hali ile davalı kooperatif tarafından Genel Kurul Kararına uygun ve Etimesgut Belediye Başkanlığı tarafından gerçekleştirilen tadil edilmiş projeye uyularak yapılan değişikliklerin yasal düzenlemeye uygun ve iskan ruhsatı alınması için zorunlu olduğu, bu nedenle haksız müdahaleden söz edilemeyeceği anlaşılmakla davanın reddine” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Genel kurulda alınan kararın yasaya ve amaca aykırı olarak kullanıldığını, yolun en geniş noktasındaki bahçe duvarının yıkıldığını, çok dar yollara dokunulmadığını, davalının kötü niyetli olduğunu, simetrik olarak çirkin ve şehircilik uygulamalarına uymayan bir görüntüye sebep olduğunu, davalının 130 villanın bahçesine dokunmadığını, toplam villa sayısının 144 olduğunu, davalının haksız işlem yaptığını, eşitlik ilkesinin uygulanmadığını, kararın kaldırılması gerektiğini belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

UYUŞMAZLIK :
Uyuşmazlık; davalı kooperatif üyesi olan davacıya ait villa niteliğindeki taşınmazın alınan genel kurul kararı uyarınca bahçe duvarının toplam 30 m2’lik bölümüne yapılan müdahalenin yerinde olup olmadığı, bir başka deyişle davacının dava konusu taleplerinde haklı olup olmadığı hususlarında toplanmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, davalı kooperatif üyesi olan davacıya ait villa niteliğindeki taşınmazın alınan genel kurul kararı uyarınca bahçe duvarının toplam 30 m2’lik bölümüne yapılan müdahalenin men’i istemine ilişkindir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/366E., 2018/1018K. sayılı dava dosyasında verdiği 10/12/2018 tarihli kararına yönelik davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu (07.07.2023 tarih ve 32241 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 7344 sayılı Cumhurbaşkanı kararı ile 492 sayılı Harçlar Kanununa Bağlı Tarifelerde Yer Alan Maktu Harç Tutarlarının Yeniden Belirlenmesine Dair Karar) uyarınca alınması gereken 269,85 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubuyla kalan 225,45 TL’nin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine,
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
18/10/2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 361 gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 18/10/2023

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza