Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/1837 E. 2022/81 K. 26.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(D Ü Z E L T E R E K Y E N İ D E N
E S A S H A K K I N D A K A R A R)

….

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 06.03.2019
ESAS-KARAR NUMARASI : …
Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında hizmet alım sözleşmesi imzalandığını, davalı şirket tarafından yapılan ihale sonucunda müvekkili şirketin destek hizmet alımı işini taahhüt ettiğini, taraflar arasında imzalanan 22.09.2014 tarihli hizmet alım sözleşmesine istinaden müvekkili şirketin 01.10.2014 – 30.09.2017 tarihleri arasında destek hizmetleri işini gereği gibi yerine getirdiğini, sözleşmenin 12. maddesi gereğince davalı şirkete….nolu 5.640.000,00 TL bedelli, …. nolu 900.000,00 TL bedelli teminat mektuplarının teslim edildiğini, 22.09.2014 tarihli sözleşmenin sona erdiğini, sözleşmeye ait mektupların iadesi talebiyle davalıya başvurulduğunu, ancak yapılan başvurudan sonuç alınamadığını, müvekkili şirketin yüklendiği edimi yerine getirerek davalı şirkete vermiş olduğu teminat mektuplarının iadesini istemeye hak kazandığı halde verilen teminat mektuplarının iadesi aşamasında uyuşmazlık söz konusu olduğunu, bankaların müvekkili şirkete teminat mektubu vermediğinden müvekkilinin iş yapamaz hale geldiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile müvekkilinin davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine, sona eren sözleşmeye istinaden davalı uhdesinde bulunan teminat mektuplarının iadesine, aksi halde teminat mektuplarının iptaline, davanın safahatında mektupların davalı şirket tarafından tahsil edilmesi halinde bu bedelin ödeme gününden itibaren işleyecek ticari reeskont faizi ile istirdatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, 22.09.2014 tarihli destek hizmeti alım sözleşmesinin “kati teminat ve iadesi” başlıklı 12. maddesine göre teminatların iadesi koşullarının oluşmadığını, taraflar arasında imzalanan sözleşme kapsamında çalışan personel tarafından açılan davaların bir kısmının sona erdiğini, dava sonucu cebri icra tehdidi altında toplam 277.563,78-TL ödemenin müteselsil sorumluluk dolayısıyla müvekkili şirket tarafından yapıldığını, yapılan ödemenin teminattan kesilmesinin söz konusu olabileceğini, taraflar arasında imzalanan sözleşme kapsamında çalışan personel tarafından açılan davaların bir kısmının halen devam ettiğini, yaklaşık 660.000,00-TL dava riskinin mevcut olduğunu, sözleşme kapsamında çalışan personel tarafından açılan davalar sonuçlanmadan teminatın iadesinin mümkün olmadığını, önceki dönem sözleşmelerde alınan teminat mektuplarının imzalanan protokol kapsamında davacı firmaya iade edildiğini, dava konusu olan 22.09.2014 tarihli destek hizmeti alım sözleşmesi kapsamında alınan teminat mektuplarının taraflar arasında bugüne kadar imzalanan tüm sözleşmelerin risklerini kapsadığının sözleşme içeriğinde açıkça yazılı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece mahkemesi’nce “…Taraflar arasında imzalanan 22.09.2014 tarihli hizmet sözleşmesinin teminatı olarak verilen… ait 01.10.2014 tarih 900.000,00-TL bedelli ve yine aynı bankaya ait 26.09.2014 tarih 5.640.000,00-TL bedelli iki adet teminat mektubunun iadesi talep edilmiş olup; taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre davacının sunduğu teminat mektubunun iade edilebilmesi için alt işveren olarak işçileri çalıştıran davacının işçilere herhangi bir borcunun olmaması ve SGK’dan da ilişiksiz belgesinin getirilmesi gerektiği, sözleşme hükümlerinin yasa maddelerine aykırı olmayıp uygulanabilir nitelikte olduğu, davacının çalıştırdığı, bir kısım işçiler tarafından işçi alacaklarının alt işveren olarak davacı tarafından ödenmediği iddiasıyla taraflar aleyhine iş mahkemelerine dava açıldığı, bir kısımının sona erdiği ve davalı tarafça ödemeler yapıldığı, bir kısmının ise halen devam ettiği, davacı tarafından taahhüdün sözleşme hükümlerine uygun olarak yerine getirilmesinin ve davalının herhangi bir borcu olmadığının tespit edilmesini ön koşul olarak arayan ve teminatın iadesi koşullarını düzenleyen 12. madde koşullarının gerçekleşmediği ve davalının teminatı iade etme yükümlülüğü oluşmadığından açılan davanın reddine…” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Müvekkili şirketin, taraflar arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesi uyarınca yüklendiği edimi gereği gibi yerine getirdiğinden, davalı şirkete vermiş olduğu teminat mektuplarının iadesini istemeye hak kazanmış olduğu halde teminat mektuplarının iade edilmediğini, personeller tarafından açılmış devam eden, açılma ihtimali bulunan davaların her daim mevcut olduğunu, ancak açılan davalara müvekkilinin sebebiyet vermediğini, personellerin iş akdinin müvekkili şirket işyerinde meydana gelen sebeplerle ya da müvekkili şirket iradesiyle sona erdirilmediğini, müvekkili şirketin ihale konusu işi sadece ihale süresince icra ettiğini ve ihalenin sona ermesi itibariyle de müvekkili bünyesindeki işinin ve sorumluluğunun sona erdiğini, ihale ile belirlenen işin kapsamına matt hizmetlerinin yürütülmesi de dahil olup işbu hizmetlerin sona erdiğini, matt hizmetlerinin sona ermesi ile burada çalışan personellerin çalışabileceği başka bir alan kalmadığını ve asıl işverenin talimatı ile personellerin iş sözleşmelerinin geçerli sebebe istinaden sona erdirildiğini, işyeri bünyesindeki işçilerin işe alım ve işten çıkarılmalarıyla ilgili tek yetkili mercinin davalı olduğunu, iş akdine son verilen personellere kıdem tazminatı ödemesi için müvekkilinden kesilen paraların fona aktarıdığını, müvekkilinden tahsil edilerek oluşturulan fondan personellere 6.036.563,63-TL kıdem tazminatı ödemesi yapıldığını, müvekkilinin, personellere ödemekle yükümlü olduğu başkaca bir bedel bulunmadığını, kaldı ki davalı ile müvekkili arasındaki ihale döneminde çalışan yüzlerce personelin, ilerleyen süreçte dava açmayacağının hiçbir garantisi olmadığı gibi mektupların iadesi talebiyle taraflarınca ikame edilen dava da reddedildiğinden, teminat mektuplarının ne zaman iade edileceğinin davalı kurumun insafına kalmış olacağını, müvekkilinin mağduriyetini önlemenin hukuken imkansızlaşacağını, yerel mahkemenin, devam eden yargılamalara ilişkin personellerin 01.10.2014-30.09.2017 tarihleri arasında çalışıp çalışmadığını dahi irdelemediğini, eksik inceleme yaptığını, taraflar arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesinin 12. maddesinde teminatların ne şekilde alınacağının ve hangi koşullarda iade edileceğinin belirtildiğini, 12. madde gereğince iade edilmesi gereken teminat mektuplarının davalı tarafça iade edilmediğini, bankaların uygulamaları ve ticari hayatın olağan akışı gözetildiğinde takdir edileceği üzere, 6.540.000,00-TL değerinde teminat mektubunu davalıdan iade alamayan müvekkili şirketin kredi limitinin düştüğünü, bankalardan yeni teminat mektubu alamaz hale geldiklerini, ticari hayatına devam edemediğinden batma aşamasına geldiğini beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
1-Dava, taraflar arasında imzalanan hizmet alım sözleşmesi kapsamında teminat mektuplarının iadesi, aksi halde iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili istinaf aşamasında sunduğu 03.01.2022 tarihli dilekçesinde, Dairemizin 2019/1837 E. sayılı dosyasında davadan feragat ettiğini bildirmiş, vekaletnamesinde davadan feragat yetkisi olduğu anlaşılmıştır.
HMK’nin 5. Kısım 3. Bölümünde yer alan ve davaya son veren taraf işlemlerinden olan feragat, 6100 sayılı HMK’nin 311/(1). maddesi hükmü uyarınca, kesin hüküm sonuçlarını doğurduğu gibi, aynı Kanun’un 309/(2). maddesi uyarınca karşı tarafın kabulüne de bağlı bulunmamaktadır. Öte yandan, aynı Kanun’un 310/(1). maddesi uyarınca davadan feragat karar kesinleşinceye kadar her aşamada mümkündür.
Bu durumda Dairemizce, davacı vekilinin karar kesinleşmeden önce, istinaf aşamasındaki davadan feragati nedeniyle, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın feragat nedeniyle reddine ilişkin yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
2-Kararın niteliğine göre, davacı vekilinin istinaf başvurusu ile ilgili herhangi bir karar verilmesine gerek görülmemiştir.

HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
I-Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle; HMK m. 353/1,b,2 gereğince, Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/300 E., 2019/165 K. sayılı dava dosyasında verdiği 06.03.2019 tarihli KARARINI DÜZELTEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE.
Buna göre:
“1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE.
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70-TL karar ilam harcından peşin ve tamamlama sureti ile alınan toplam 111.686,85-TL harçtan düşümü ile fazla alınan 111.606,15-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine.
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına.
4-Davalı tarafça yapılan 43,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine.
5-Taraflarca yatırılan avanstan artan kısmın karar kesinleştiğinde iadesine.
6-Davalı vekilince UYAP ortamında sunulan dilekçe dikkate alınarak davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına.
II-Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesine yer olmadığına.
III-Peşin alınan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve istek halinde iadesine.
IV-HMK m. 359/4 gereğince kararın taraflara resen tebliğine; tebliğ, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemlerinin Dairemiz tarafından yapılmasına.
26.01.2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 361 gereğince tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 07.02.2022