Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/1807 E. 2023/727 K. 26.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2019/1807 – 2023/727
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ (İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO : 2019/1807
KARAR NO : 2023/727

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 22.03.2019
ESAS-KARAR NUMARASI : 2016/681 E., 2019/260 K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI
VEKİLİ :

Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Davacı vekili, müvekkiline ait işyerinde 12.03.2016 tarihinde hırsızlık hadisesi meydana geldiğini, müvekkiline ait işyerinden çalınan 5053 paket sigara karşılığı 39.739,43-TL emtia zararının meydana geldiğini, sigorta eksperine sunulan mali kayıtlara göre 01.01.2016 ile 12.03.2016 arasında dönem sonu mal mevcudunun 126.028,34-TL ve 01.01.2016 ile hadise günü 11.03.2016 arasında alım yapılan sigara paketinin 7294 adet olduğunu, bu hususun eksper raporunda belirtildiğini,, hal böyle iken davalı sigorta şirketi tarafından müvekkiline 11.526,86-TL ödeme yapıldığını, ancak ödemenin eksik olduğunu, müvekkilinin zararının eksper tarafından afaki hesaplama ile 11.526,86-TL olarak tespit edildiğini, bu tespitin geçerli bir dayanağının bulunmadığını, müvekkilinin yılbaşı olması sebebiyle stoklu çalıştığı için belirtilen rakamda mal almış olduğunu, ancak riziko tarihinde cüzi bir satış yapabildiğini, eksperin ise çalınan sigara paketinin 1482 olduğunu, işyerinin bulunduğu mahal dikkate alındığında bu kadar satım yapılacağının şüpheli olduğunu bildirdiğini, bu nedenle eksper tarafından yapılan hesaplamanın hayatın olağan akışına uygun olmadığını, öncelikle hasar dosyasının getirtilmesi, bilahare müvekkilinin ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılması gerektiğini, TTK’nun 1409/1. maddesi uyarınca sigortacının sözleşmede öngörülen rizikonun gerçekleşmesinden doğan zarardan veya bedelden sorumlu olduğunu ve bu nedenle davalı sigorta şirketinin müvekkilinin zararını karşılaması gerektiğini beyan ederek 25.391,31-TL maddi zararın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacıya ait işyerinin müvekkili şirket tarafından 21.01.2016-21.01.2017 tarihleri arasında “İşyeri Paket Sigorta Poliçesi” ile sigortalandığını, 12.03.2016 tarihinde davacıya ait işyerinde hırsızlık olayının meydana geldiğini, müvekkili şirketçe olayla ilgili hasar ve zarar bedeli konusunda bağımsız sigorta eksperi vasıtasıyla ayrıntılı inceleme yapıldığını, eksper tarafından sigara alış frekansı ve sirkülasyon, işletmenin sigara istiflediği alanların hacimleri ile görsel kayıtlar dikkate alınarak ve hırsızlık esnasında zarar verilen ahşap raflar, yazar kasa ve kepenk hasarları da dahil edilerek 11.526,18-TL hasar bedeli tespit edildiğini, %10 muafiyet düşülerek 10.374,17-TL tazminat ödemesinin gerçekleştirildiğini, müvekkili sigorta şirketinin üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirerek bağımsız eksper tarafından hesaplanan ve somut olaya uygun zararın tamamını ödemiş olduğunu, büfe içerisinde ve kamera kayıtları izlenerek yapılan incelemeler neticesinde sigaraların konulduğu, istiflendiği, depolandığı bölümlerin sayımlarında toplam 2148 paket kapasitesinin bulunduğunun tespit edildiğini, talep olunan tutarın ise bunun oldukça üzerinde olduğunu, büfenin koşulları da göz önüne alındığında somut olaya uygun olmadığını, uzman bilirkişiler aracılığıyla sigortalı işyerinin ve olay anındaki kamera görüntülerinin incelenmesi neticesinde de iddia edildiği kadar emtianın sigortalı işyerinde bulunmasının fîziken mümkün olmadığının anlaşılacağını, zararın daha fazla olduğunu iddia eden davacının bu iddiasını somut delillerle kanıtlaması gerektiğini, iş durması ve kira kaybı zararının poliçe teminatı kapsamında bulunmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince “…Davacının işletmekte olduğu … adresinde 12 Mart 2016 tarihinde gerçekleşen hırsızlık olayıyla ilgili olarak söz konusu iş yerinin davalı tarafından 106000000047678 poliçe no ile sigortalı bulunduğundan zararın tazmini talep edilmiş olmakla, mahkememizce gerçekleşen olayda davacının zarar miktarının hesaplanması için alınan 05/11/2018 tarihli Bilirkişi Heyet Raporunda; dava konusu edilen hırsızlık olayının taraflar arasındaki mün’akid poliçe geçerli ve yürürlükte iken meydana gelmiş olduğu, gerçekleşen hırsızlık olayının poliçe özel ve genel şartları uyarınca poliçe teminat kapsamında bulunduğu, 01/01/2016-12/03/2016 tarihleri arasında, sigara alış ve satışlarından kaynaklı bu sonuca göre işletmenin olay tarihine kadar dönem başı dahil 127.542,97-TL stoku veya Dönem Başı hariç 50.592,97-TL tutarında stok (kalan) tespit edildiği, yapılan tespitte demirbaş ve tamir faturalarının dava dosyasında var olduğu ancak işletme defterlerine demirbaş olarak kaydedilmemiş olduğu, sigorta mevzuatı gereği davacının gerçek zararının hırsızlık meydana gelmeden bir gün önceki mallarla sınırlı olması gerektiği, buna göre; ticari defter ve kayıtların incelenmesinden ve söz konusu hırsızlığa konu sigaraların sayısının mensel ölçüler ile hesaplanamayacağı teknik değerlendirmesi karşısında dosyada yapılan teknik değerlendirmeler ışığında yapılan hesaplamada davacının ödenmeyen bakiye zararının 25.391,31-TL olarak hesaplandığı bildirilmiş olmakla mahkememizce usul ve yasaya uygun olarak hazırlanan bilirkişi raporu denetime elverişli olması nedeni ile dosya içerisinde bulunan tutanak, vergi kayıtları, sigorta poliçesi, ekspertiz raporu ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulü ile sigorta şirketine başvuru tarihi dikkate alınarak 23/06/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizine hükmedilmesine…” karar verilmiştir.
İstinaf yasa yoluna başvuran davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Müvekkili şirketçe olayla ilgili, hasar ve zarar bedeli konusunda uzman bağımsız sigorta eksperi vasıtasıyla ayrıntılı inceleme yaptırıldığını, eksper tarafından sigara alış frekansı ve sirkülasyon, işletmenin sigara istiflediği alanların hacimleri ile görsel kayıtlar dikkate alınarak ve hırsızlık esnasında zarar verilen ahşap raflar, yazar kasa ve kepenk hasarları da dahil edilerek 11.526,18-TL hasar bedeli tespit edildiğini, %10 muafiyet düşülerek 10.374,17-TL tazminat ödemesi gerçekleştirildiğini;
Müvekkili şirketin üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirerek bağımsız eksper tarafından hesaplanan ve somut olaya uygun zararın tamamını ödediğini;
Büfe içerisinde ve kamera kayıtları izlenerek yapılan incelemeler neticesinde sigaraların konulduğu, istiflendiği, depolandığı bölümlerin sayımlarında toplam 2148 paket kapasitesinin bulunduğunun tespit edildiğini, bilirkişinin yapmış olduğu hesaplamanın ise fiziki koşullar göz ardı edilerek tespit edildiğini, kaldı ki davalının da olayın gerçekleştiği tarihte stoklu çalıştığını beyan ettiğini ve o tarihlerde işyerinde davacının iddia ettiği kadar emtia bulunduğunu kanıtlayacak delilleri dosyaya sunmadığını beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, işyeri sigorta poliçesi kapsamında, hırsızlık hasarından kaynaklı tazminat istemine ilişkindir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/681 E., 2019/260 K. sayılı dava dosyasında verdiği 22.03.2019 tarihli kararına yönelik davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Alınması gereken 1.734,48-TL istinaf karar harcından, peşin alınan 434,00-TL harcın düşümü ile kalan 1.300,48-TL harcın davalıdan alınıp Hazine’ye gelir kaydına.
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
26.04.2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya değeri iki yüz otuz sekiz bin yedi yüz otuz (238.730,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 28.04.2023

Başkan Üye Üye Katip