Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/1798 E. 2023/219 K. 08.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)
ESAS NO : 2019/1798
KARAR NO : 2023/219
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/05/2019
ESAS-KARAR NUMARASI : 2018/225 Esas-2019/500 Karar
DAVACI : … – …
VEKİLİ :
DAVALI : …
VEKİLİ
Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, müvekkilinin 21.05.2008 tarihinde dava dışı şirkette çalışmaya başladığını ve bu çalışmasının 28.05.2014 tarihine kadar devam ettiğini, müvekkilinin çalıştığı sürede davalı sigorta şirketi ile 30.12.2013-30.12.2014 tarihleri arasında geçerli olmak üzere “Gelir Koruma Sigorta Poliçesi” imzalandığını, müvekkilinin iş akdinin 28.05.2014 tarihli ihtarname ile dava dışı işveren şirket tarafından feshedildiğini, müvekkilinin bunun üzerine davalı sigorta şirketine başvurup poliçe kapsamında tazminat talebinde bulunmasına rağmen red cevabı aldığını, ret kararının hukuka ve taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı olduğunu, bu nedenle dava açma zarureti doğduğunu ileri sürerek, poliçe teminatı olan 30.000,00 TL’nın temerrüt tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın kısmi dava olarak açılamayacağını, davacının tanık dinletmesine muvafakat etmediklerini, davacının dava dışı işveren hakkında açtığı işe iade davasının davacı lehine sonuçlandığını, ayrıca rizikonun poliçe dönemi içinde gerçekleşmediğini, bu nedenle müvekkili şirketin ödeme sorumluluğu bulunmadığını, müvekkilinin davacının tazminat talebini haklı olarak reddettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesi’nce “Dava, gelir koruma sigorta poliçesi kapsamında ödenmeyen riziko bedelinin tahsiline ilişkindir. Dava ve cevap dilekçesi, icra takip dosyası, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamına göre; davacının, dava dışı …. AŞ.’nde iş akdi ile 21/05/2008 tarihinde işe başladığı, dava dışı şirketin iş akdini haksız şekilde feshetmesi sonucu 28/05/2014 tarihinde işten ayrılmak zorunda kaldığı, davacının iş akti devam ederken davalı sigorta şirketi ile arasında gelir koruma sigorta poliçesi düzenlediği, poliçe gereğince istem dışı işsiz kalma hallerinde 30.000,00 TL bedel ödeneceğinin yer aldığı, davacının iş aktinin haksız şekilde sona erdirildiği hususunun Ankara 23. İş Mahkemesi’nin; 29.01.2016 tarih, 2016/342-15 kararı ile subut bulmasına rağmen davalı sigorta şirketi tarafından ödeme yapılmadığı, anlaşılmıştır.
Davalı vekilince poliçede belirtilen ödeme koşullarının gerçekleşmediği savunularak davanın reddinin talep edildiği anlaşılmakta ise de; taraflar arasında tanzim edilen poliçe hükümlerine göre, rizikonun poliçenin düzenlendiği tarihten itibaren 120 gün geçtikten sonra vuku bulduğu, davacının işsizlik durumunun 28.05.2014′ ten itibaren (6) aydan daha az sürdüğüne dair bir bilgi bulunmadığı, davacının son brüt ücretinin 10.000,00.-TL. kabul etmesi ile bağlı kalınarak aylık tazminat tutarının 10.000,00/2= 5.000,00.-TL. olduğu, buna göre: (6 ay) * 5.000,00.-TL.= (30.000,00.-TL.) tazminat tutarından davalının sorumlu olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafından davalıya gönderilen ihtarnamenin 24.06.2014 tarihinde davalı şirkete tebliğ edildiği anlaşılmakla, ihtarname ile tanınan 3 günlük sürenin 27.06.2014 tarihinde dolduğu anlaşılmakla, bu tarih itibariyle 30.000 TL’nin avans faizi ile davalıdan tahsiline” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Mahkemece davaya cevap dilekçesinin, delillerinin ve rapora itiraz dilekçesinin dikkate alınmadığını, davanın reddi gerekirken kabulünün doğru olmadığını, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, işe iade davasının davacı lehine sonuçlandığını, bu davanın kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin belgelerin dosyaya sunulmadığını, davacının sigorta tazminatına hak kazanmadığını belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
UYUŞMAZLIK :
Uyuşmazlık; taraflar arasında akdedilen “Gelir Koruma Sigorta Poliçesi” kapsamında davacının dava dışı işveren şirket tarafından iş akdinin sona erdirilmesi nedeniyle davacının poliçe kapsamında tazminat talebinin yerinde olup olmadığı, bir başka deyişle davalı sigorta şirketinin davacının tazminat talebinin reddi kararının yerinde olup olmadığı hususlarında toplanmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasında akdedilen “Gelir Koruma Sigorta Poliçesi” kapsamında davacının dava dışı işveren şirket tarafından iş akdinin sona erdirilmesi nedeniyle davacının poliçe kapsamında tazminat istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/225E., 2019/500K. sayılı dava dosyasında verdiği 21/05/2019 tarihli kararına yönelik davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 2.049,30 TL istinaf harcından peşin alınan 515,00 TL’nın mahsubu ile bakiye 1.534,30 TL’nın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine,
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
08/02/2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya değeri miktar veya değeri iki yüz otuz sekiz bin yedi yüz otuz (238.730,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.

GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 08/02/2023

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza