Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/1766 E. 2023/731 K. 26.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2019/1766 – 2023/731
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO : 2019/1766
KARAR NO : 2023/731

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 15.05.2018
ESAS-KARAR NUMARASI : 2016/879 E., 2018/410 K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Davacı vekili, müvekkili Kurum tarafından davalı aleyhine rücuen alacak talebiyle Ankara 22. İcra Dairesi’nin 2015/22411 esas sayılı dosyası üzeinden ilamsız takip başlatıldığını, borçlu tarafından borcun bulunmadığından bahisle itiraz edildiğini, … tarafından müvekkili Kurum ve davalı aleyhine işçilik alacağı talebiyle Ankara 6. İş Mahkemesi’nin 2010/160 esas sayılı dosyası üzerinden dava açıldığını, toplam 5.700,38-TL alacağın müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verildiğini, kesinleşen mahkeme kararında hükmedilen alacakların tahsilini teminen Ankara 16. İcra Müdürlüğü’nün 2011/10822 esas sayılı dosyası üzerinden müvekkili Kurum ve diğer davalılar aleyhine takip başlatıldığını, takibe konu borcun ifasını teminen müvekkilli Kurum tarafından toplam 12.824,20-TL ödeme yapıldığını, davalı ile müvekkili arasında imzalanan sözleşmede rücua ilişkin düzenlemeler mevcut olduğunu beyan ederek borçlunun haksız olan itirazının iptaline, takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, İş Kanunu’nda yapılan değişiklik ile kıdem tazminatı ödemelerinin ilgili kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılacağının hükme bağlandığını, söz konusu hüküm gereği kıdem tazminatı yönünden müvekkilinin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince “…Mahkememizce yapılan yargılama sonunda, tarafların bildirmiş olduğu deliller toplandıktan sonra dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği, söz konusu bilirkişi tarafından hazırlanan 05/07/2017 tarihli rapora göre, davalının sorumlu olduğu tutarın 1.539,10-TL olduğu, davacının icra takibine göre 1.539,10-TL asıl alacak, 145,73-TL takip öncesi işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.684,83-TL tutarında davalıdan alacaklı olduğunun rapor edildiği, söz konusu rapora taraflarca itiraz edilmesi üzerine dosyanın üç kişilik bilirkişi kuruluna tevdi edildiği, söz konusu bilirkişi kurulu tarafından hazırlanan 08/11/2017 tarihli rapora göre, davacının davalıdan 4.767,46-TL asıl alacak, 455,15-TL faiz olmak üzere toplam 5.222,61-TL alacaklı olduğunun rapor edildiği, söz konusu rapora itiraz edilmesi üzerine aynı bilirkişi kurulundan 19/02/2018 tarihli ek raporun alındığı, söz konusu ek raporda kök raporlarındaki görüşlerinde bir değişiklik olmadığının rapor edildiği görülmüş olup söz konusu raporlar mahkememizce değerlendirildiğinde, üçlü bilirkişi kurulu tarafından hazırlanan 08/11/2017 tarihli raporun usul ve yasaya uygun olarak hazırlandığı, denetime elverişli olduğu mahkememizce kabul görmüş olup tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, davacının davasının 08/11/2017 tarihli rapor doğrultusunda 4.767,46-TL asıl alacak, 455,15-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.222,61-TL yönünde kabulüne, yine asıl alacağın likit olması nedeniyle davacı lehine 4.767,46-TL asıl alacak üzerinden %20 inkar tazminatına hükmedilmesine…” karar verilmiştir.
İstinaf yasa yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Davalı ile kurumları arasında temizlik hizmetinin ifası kapsamında imzalanan sözleşmede, rücuya ilişkin düzenlemeler mevcut olduğundan kurumlarının işçilik alacağı olarak …’ya ödediği 12.824,20-TL’nin rücuen tahsilinin gerektiğini;
Mahkemece alınan bilirkişi raporunda rücuen alacak talepleri haklı bulunmakla birlikte eksik sözleşmeler bulunduğunun, sözleşmenin dosyada bulunmaması durumunda Yargıtay tarafından bozma kararı verildiğinin ve varsa sözleşmelerin tedarik edilmesi ve sözleşme hükümlerine göre hesaplama yapılması gerektiğinin belirtildiğini ve dosyada mevcut sözleşmeye göre hesaplama yapıldığını; bilirkişi raporu doğrultusunda yerel mahkemece, davanın 5.222,61-TL yönünden kabulüne karar verildiğini;
Müvekkili Kurum tarafından sunulan sözleşmeler göz önüne alınarak kurumlarınca işçilik alacağı olarak ödenen 12.824,20-TL’nin rücuen tahsili ve bu nedenle yeniden hesaplama yapılması gerektiğini beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, taraflar arasındaki hizmet sözleşmesi nedeniyle dava dışı işçiye ödenen işçilik alacağının tahsili istemiyle başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/879 E., 2018/410 K. sayılı dava dosyasında verdiği 15.05.2018 tarihli kararına yönelik davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Alınması gereken 179,90-TL istinaf karar harcından, peşin alınan 44,40-TL harcın düşümü ile kalan 135,50-TL harcın davacıdan alınıp Hazine’ye gelir kaydına.
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
26.04.2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya değeri iki yüz otuz sekiz bin yedi yüz otuz (238.730,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 28.04.2023

Başkan Üye Üye Katip