Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/1761 E. 2022/1402 K. 28.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2019/1761 – 2022/1402
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO : 2019/1761
KARAR NO : 2022/1402

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 31.05.2019
ESAS-KARAR NUMARASI : 2018/739E., 2019/529K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili; müvekkili şirketin, davalı tarafından 25/11/2017 tarih ve 45897392 nolu Geniş Kapsamlı Yangın Paket Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, müvekkili fabrikasında sigorta kapsamında olan makinelerden bir tanesinin hasarlanması sonucu hasarın karşılanmasının sigorta şirketinden talep edildiğini, davalı tarafından eksik sigorta hükümleri uygulanarak eksik sigorta ve muafiyetler düşüldükten sonra ibraname verilmesi şartıyla 37.493,13 TL ödeme yapılacağının bildirildiğini, eksik sigorta iddiasının yerinde olmadığını, sigorta poliçesi düzenlenirken müvekkilinin fabrikasında 4 adet makine bulunduğunu, sigorta bedelinin bu makinelerin mizan kayıtları değerinden yapıldığını, bunun mail çıktılarında da görüleceğini, davalının eksik sigorta iddiasının hasar anında fabrikada 6 adet makine bulunduğu ve bu 6 makinenin değerinin sigorta bedelini aştığı olgusuna dayandığını, eksik sigorta konusunun sigorta yapıldığı anda mevcut olup da sigorta şirketine bildirilmeyen makinenin bulunması halinde uygulanacak bir hüküm olduğunu, sigorta dışında olan 2 makinenin sigorta poliçesi düzenlendikten çok sonra alındığını, bildirilmeyen bir makinenin olmadığını, davalının, sonradan alınan makinelerin zeyil verilmek suretiyle kendilerine bildirilmesi ve sigorta bedelinin artırılması gerektiği iddiasının yerinde olmadığını, bu iki makinenin 2 yıl üretici firma garantisinde olduğunu, poliçenin devamında “üretici, tedarikçi, müteahhit ya da tamir eden kişinin kanun ya da bir anlaşma gereği sorumlu olduğu hasarlar teminat dışıdır” ve “garanti kapsamındaki hasarlar teminat dışıdır” şeklinde hüküm bulunduğunu, müvekkilinin zeyilname vererek sigorta bedelini artırmak yükümlülüğünün bulunmadığını ileri sürerek, şimdilik müvekkiline ait makinede meydana gelen ve sigorta kapsamında olan hasar bedelinin 50.000,00 TL’sinin ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili, ıslah dilekçesi ile tazminat talebini 93.028,61 TL’na arttırmıştır.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesi’nce “Somut olayda; davacı taraf şirketin davalı sigorta şirketi tarafından Geniş Kapsamlı Yangın Paket Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, şirketteki makinelerden birinin hasarlandığını, davalı tarafa başvurulmasına rağmen eksik sigorta iddiası ile ödeme yapılmadığını, poliçe düzenlendiğinde şirkette dört adet makine bulunduğunu, sigorta yaptırıldıktan sonra iki makine daha alındığını bu makinelerin garanti sürelerinin devam ettiğini, bu nedenle sigorta şirketine zeyilname vermesine gerek olmadığını, poliçe düzenlenirken sigortalanan makinelerin değerinden çok daha yüksek sigorta bedeli belirlendiğini belirterek, sigortalı makinede meydana gelen ve sigorta bedeli kapsamında olan hasar bedelinin fazlaya yönelik hakları saklı kalmak üzere şimdilik 50,000-TL’nin davalıdan ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etimiştir.
Dosya kapsamı incelendiğinde taraflar arasında 25/11/2017-25/11/2018 dönemine ilişkin geniş kapsamlı yangın paket sigorta sözleşmesi akdedildiği, makine kırılma sigortası bu sözleşmede 5.000.000-TL limitle sigorta kapsamında olduğu görülmektedir. Davaya konu fiber lazer kesim makinesindeki zararın teminat kapsamında olduğu ihtilaf dışıdır. İhtilaf eksik sigorta nedeniyle davalının ödemesi gereken bir meblağ bulunup bulunmadığı hususundadır. Poliçenin makine kırılması sigortasına ilişkin bölümünde ” İş bu poliçe ile bir tesiste bulunan tüm makinaların ve ekipmanların teminat altına alınmış olması esastır, herhangi bir hasar anında tesiste mevcut makine ve ekipmanların bir kısmının sigorta edildiği tespit edilirse, poliçede aksi belirtilmedikçe eksik sigorta hükümlerinin uygulanacağı” hükmü yer almaktadır. Davaya konu makinenin sigortası yapılırken davalı sigorta şirketi tarafından makine listesi düzenlenmeden sözleşmenin yapıldığı görülmektedir. Oysa poliçede makine listesinin marka, model, tip, seri no, yeni ikame bedeliyle bulunması gerektiği, hasar anında anılan bu listeye göre tazminat ödemesi yapılacağı düzenlenmiştir. Hal böyle iken sigortacının kendi yükümlülüğünü yerine getirmediği açıktır. Yine poliçe de garanti kapsamında olan hasarların teminat dışında olduğu belirtilmiş olup davacı taraf sigorta sözleşmesi yapıldıktan sonra almış olduğu iki makineye yönelik faturaları dosyaya sunmuştur.
Eksik sigorta, kısmi rizikonun gerçekleştiği anda, sigorta bedelinin sigorta konusu malın gerçek değerinden düşük olması ve o ölçüde zararın kısmen tazmini halinde söz konusudur. Eksik sigorta, sigorta değerinin, sigorta konusu malın gerçek değerinden bilinçli olarak düşük gösterilmesiyle söz konusu olabileceği gibi, poliçe süresi içerisinde malın gerçek değerinin enflasyon veya başka bir sebeple yükselmesiyle de ortaya çıkabilir. Sigorta değeri (TTK.m.1460), sigorta konusu mal üzerindeki çıkarın para ile anlatımıdır. Sigorta bedeli ise (TTK.m.1461), sigortacının sorumlu olduğu en yüksek tutarı belirleyen primin hesaplanmasında rol oynayan, tarafların anlaşmasıyla belirlenen miktardır. Eksik sigorta, sigorta bedeli ve sigorta değeri birlikte dikkate alınarak belirlenir. Eksik sigortanın uygulanması için riziko anında sigorta bedelinin sigorta değerinden düşük olması, bu düşüklüğün önemli ölçüde olması ve tam hasarın söz konusu olmaması gerekir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2016/13927 esas, 2018/1130 karar sayılı ilamı)
Yapılan açıklamalar doğrultusunda davacının sigorta sözleşmesinden sonra aldığı iki adet makineyi sigorta şirketine bildirmemesi eksik poliçe hükümlerinin uygulanmasını gerektirmez. Bu durumda davacı tam sigorta değerini talep edebilmektedir. Poliçede sigorta bedeli 250.001-TL’yi aşan makine tesisat ve ekipmalarda her bir hasarda makine başı 1000 Euro’dan az olmamak üzere hasar bedelinin %10 oranında tenzili muafiyet uygulanır denilmiştir. Ancak poliçenin sonunda ” Her bir makine kırılması hasarında beher makine hasar bedelinin %10’nu asgari 1500 Euro muafiyet uygulanacaktır.” hükmüne yer verilmiştir. Sonuç olarak hasar tarihinde toplam zararın 13.936,98 Euro olduğu, muafiyete ilişkin özel şart gereğince 1500 Euro muafiyet uygulanması gerektiği, davalının 12.436,98 Euro’nun hasar tarihindeki karşılığı olan 93.028,61-TL’den sorumlu olacağı, davacının 50.000-TL ye yönelik belirsiz alacak davası açtığı ve 12/04/2019 tarihli dilekçesi ile davası ıslah ederek dava değerini 93.028,61-TL’ye çıkardığı görüldüğünden davanın kabulüne, 93.028,61-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine…” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran-davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: bilirkişi heyetinin eksik sigorta uygulanmaması gerekeceği kanaati ile rapor hazırladığını, mahkemenin ise poliçedeki açık hüküm karşısında eksik sigorta uygulanmayacağı görüşünün doğru olmadığı yönündeki itirazlarına rağmen bilirkişi raporundaki hatalı görüşlere itibar ederek karar verdiğini, yansıtma faturası olmadığı halde KDV ödenmesine hükmedildiğini, bütün içtihatların aynı istikamette olması ve yansıtma faturası olmadan KDV ödenmeyeceği hususunda birleşmelerine rağmen, mahkemenin bu itirazlarını da dikkate almayarak eksik sigorta uygulanmadan tespit edilen bedel üzerinden ayrıca KDV ödenmesine de hükmettiğini bildirerek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, Geniş Kapsamlı Yangın Paket Sigorta Poliçesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-HMK m. 353/1,b,1 gereğince; Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/739E., 2019/529K. sayılı dava dosyasında verdiği 31.05.2019 tarihli kararına yönelik davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 6.354,78-TL’den peşin olarak alınan 1.589,00-TL’den düşümü ile kalan 4.765,78-TL’nin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
28.09.2022 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya değeri yüz yedi bin doksan (107.090,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 29.09.2022

Başkan Üye Üye Katip