Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/1748 E. 2023/741 K. 26.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 23. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2019/1748 – 2023/741
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(D ÜZ E L T E R E K Y E N İ D E N E S A S
H A K K I N D A K A R A R)
ESAS NO : 2019/1748
KARAR NO : 2023/741

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/11/2017
ESAS-KARAR NUMARASI : 2014/379 Esas-2017/838 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLLERİ :

Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, müvekkili ile davalı adi ortaklık arasında temizlik işi ile ilgili olarak hizmet alım sözleşmesi imzalandığını, davalıların istihdam ettiği dava dışı işçinin işçilik alacaklarına ilişkin olarak Ankara 5. İş Mahkemesi’nde açılan davanın kabulüne karar verildiğini, kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiğini, kararın icraya konulması sonucu müvekkilince icra dosyasına sunulan teminat mektubunun nakde çevrilmesi sonucu müvekkilinden tahsilat yapıldığını, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca bu bedelden davalıların sorumlu olduğunu ileri sürerek, 11.295,80 TL’nın ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı adi ortaklık yetkilisi; Dava dışı işçinin müvekkili adi ortaklık bünyesinde yaklaşık 2 ay çalıştıktan sonra 03.03.2011 tarihinde istifa ettiğini, iş ortaklığının sorumluluğunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı…. Şti. vekili; 04.03.2016 tarihli dilekçesi ile dava dışı işçinin davacı kurumun işçisi olduğunu müvekkili firma bünyesinde iki ay çalıştığını, davacının işçisine yaptığı işçilik ödemelerini müvekkiline rücu edemeyeceğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Diğer davalılar usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen yargılamaya katılmamışlardır.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesi’nce “Dava, davacı ile davalılar arasındaki hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir.
Ankara 5. İş Mahkemesi’nin dava konusu ödemeye esas 2011/303 Esas sayılı dosyasında, davacı … mirasçıları tarafından,…Şti aleyhine kıdem tazminatı isteminde bulunmuş, mahkemece davanın kabulü ile 6.121,19 TL kıdem tazminatının davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş, karar kesinleşmiştir.

Ankara 29. İcra Dairesinin 2013/3426 sayılı dosyasında, mahkeme ilamı, … aleyhine takibe konulmuş, 02.04.2014 tarihinde 10.100,00 TL teminat mektubu nakde çevrilerek ödenmiştir.
Taraflar arasındaki Hizmet Alımlarına İlişkin Tip Sözleşme-Birim Fiyat Hizmet Alım Sözleşmesi 22. maddesinde yüklenicinin çalıştırılan işçilere karşı sorumluluğu düzenlenmiştir. Sözleşmede Hizmet İşleri Genel Şartnamesine de atıf yapılmıştır. Şartnamenin 6. bölümünde işçilerin alacaklarından alt işverenin sorumlu olacağı beliritilmiştir.
Dava dışı kıdem tazminatı alacaklısı işçi için, davacı ve davalıların hizmet alım sözleşmesi uyarınca, davacının asıl işveren, davalıların alt işveren olduğu analaşılmaktadır. Bu husus İş Mahkemesi kararı ile kesinleşmiştir. Davacı ve davalı, işçiye karşı müteslesilen sorumlu olmakla birlikte, alt işverenlerin davacı üst işverene karşı ödemekle yükümlü oldukları tazminat tutarı, alt işverenlerin sorumluluklarıyla sınırlıdır. Mahkememizce, davalıların sorumlu tutulacakları kıdem tazminatı alacağının belirlenmesi için bilirkişi raporu alınmış, bilirkişi raporunda Ankara 5. İş Mahkemesi tarafından hükme esas alınan rapor da dikkate alınarak davalıların dava dışıya işçiye karşı kendi çalıştırdıkları dönem itibariyle sorumlulukları dikkate alınarak, tazminat tutarı ve bununla birlikte yargılama giderleri ve icra dosyası masraflarının anılan sınırlı sorumluluk tutarı dikkate alınarak hesaplamış, bilirkişi raporu doya kapsamına uyumlu, teknik verilerle düzenlenmiş ve denetime açık olduğundan hüküm kurmaya yeterli görülmüş” gerekçesiyle, toplam 271.12.TL.’nin ayrı ayrı ödenen miktarlara ödeme tarihlerinden itibaren avans faizi yürütülerek davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İstinaf yasa yoluna başvuran davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Hükmün açık olmadığını, tereddüte yol açtığını, hükmedilen miktarın hangi davalıdan tahsil edileceğinin açıklanmadığını, mahkeme kararında hangi şirketin vekille temsil edildiğinin belli olmadığını, kısmi kabul kararına itiraz ettiklerini, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
I-Dava, taraflar arasında akdedilen hizmet alım sözleşmesi nedeniyle davalı tarafın istihdam ettiği işçinin işçilik alacakları üzerine açtığı dava sonucu alınan kararın icraya konulması nedeniyle davacı işverenin ödediği bedelin davalı yüklenicilerden tahsili istemine ilişkindir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer hususlara ilişkin istinaf sebeplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
II-Davacı ile davalı şirketlerin oluşturduğu, yine davalı olarak gösterilen adi ortaklık arasında hizmet alım sözleşmesi yapılmış, hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava dışı işçinin davalı adi ortaklık yanındaki çalışma süresine göre davalıların sorumlulukları belirlenmiştir.
İlk derece Mahkemesince hüküm altına alınan tutarın infazda tereddüt uyandıracak şekilde “…davalıdan alınarak davacıya ödenmesine” karar verilmesi ve yine yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin belirlendiği bentlerde hangi davalı olduğu belirtilmeksizin hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Ayrıca gerekçeli karar başlığında vekille temsil edilen davalıların vekillerinin isminin yazılmaması HMK’nın 297/(1)-b maddesi hükmüne aykırı olmuştur.
Bu durumda Dairemizce, davacı vekilinin bu yönlere ilişkin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/(1)-b.2. maddesi uyarınca, İlk derece Mahkemesi kararı düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
I-Yukarıda (I) nolu bentte açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin diğer istinaf sebeplerinin reddine,
II-Yukarıda (II) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/(1)-b.2. maddesi uyarınca, Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24.11.2017 tarih ve 2014/379 E., 2017/838 K. sayılı kararını DÜZELTEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
Buna göre;
“1-Davanın Kısmen Kabulü ile,
0,58 TL’nin, 2,84 TL’nin, 0,72 TL’nin 25/02/2013 tarihinden, 0,76 TL’nin 26/02/2013 tarihinden, 6,25 TL’nin 07/03/2013 tarihinden, 8,09 TL’nin 07/03/2013 tarihinden, 251,89 TL’nin 02/04/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte olmak üzere toplam 271,12 TL’nin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alınması gereken 31,40 TL harcın peşin alınan 192,95 TL harçtan düşümü ile fazla alınan 161,55 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
3-Davacının bu dava için harcadığı 25,20 TL başvurma harcı, 31,40 TL peşin harç 3,80 TL vekalet harcı, 268,00 TL posta – davetiye gideri ve 500,00 TL bilirkişi inceleme gideri olmak üzere toplam 989,95 TL yargılama giderinden harçlar oran dışı tutularak haklılık oranına göre 78,83 TL’si ile istinaf aşamasında yapılan 121,30 TL. istinaf yoluna başvurma harcı, 154,00 TL. tebligat gideri, 120,60 TL posta gideri olmak üzere toplam 395,90 TL.’nin haklılık oranına göre 7,91 TL’sinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, kalan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak davacıya iadesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca belirlenen 271,12 TL vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca belirlenen 271,12 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,”
III-Davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcının istek halinde iadesine,
IV-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına,
26/04/2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya değeri miktar veya değeri iki yüz otuz sekiz bin yedi yüz otuz (238.730,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 26/04/2023

Başkan
e-imza
Üye
e-imza
Üye
e-imza
Katip
e-imza