Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/1737 E. 2023/682 K. 12.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2019/1737 – 2023/682
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO : 2019/1737
KARAR NO : 2023/682

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 04.03.2019
ESAS-KARAR NUMARASI : 2017/593 E., 2019/170 K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
Davacı vekili, dava dışı … Müdürlüğü’nün liman silo tesislerinin jenaratör binasının müvekkili tarafından klasik yangın poliçesi ile 01.03.2015-2016 tarihleri arasında sigortalandığını, tesisin arka kısmındaki ihata duvarına 21.04.2015 tarihinde davalıya ait ve liman sahası içerisinde manevra yapan davalıya ait vagonun, vagon stoperini atlayarak raydan çıkması suretiyle çarparak kısmi yıkılmasına sebebiyet verdiğini, yapılan incelemede tespit edilen hasar bedeli olan 8.260,00-TL’nin sigortalıya ödendiğini, kazanın oluşumunda davalının tamamen kusurlu ve oluşan hasardan sorumlu olduğunu, müvekkilinin TTK’nun 1472. maddesine göre zarar görenin halefi olduğunu belirterek sigortalıya ödenen 8.269,00-TL hasar bedelinin 29.05.2015 tarihinden itibaren işleyecek olan avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, kurum içerisinde yapılan yazışmalarda hasarlanan duvara ilişkin bir bilgi ve belgenin olmadığının bildirildiğini, bu nedenle kazanın davacı tarafından ispatlanması gerektiğini, ayrıca davayı kabul etmemekle beraber hasarlı yerin tamir bedelinin çok yüksek olduğunu, bu yükseklik ve genişlikteki duvarın maliyetinin daha düşük olacağını, bu konuda bilirkişiden rapor alınması gerektiğini, TCDD 1. Bölge Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak kazaya sebebiyet veren makinistin bildirilmesini talep ettiklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince “…Toplanan delillere, sigorta poliçesine, hasar bedelinin ödendiğine dair dekonta, olayın oluş şekline ve alınan hasar bedeline ilişkin rapora ve tüm dosya kapsamına göre;
Olay tarihinde davalı tarafından işletilen vagon, rayda çıkarak dava dışı TMO’ya ait işyerinin duvarına çarparak hasarlanmasına neden olmuş, olayın oluş şekline göre davalı oluşan hasardan gerek kusur sorumluluğu gerekse de arızdan kaynaklanan bir nedenden kaynaklansa dahi tehlike sorumluluğu çerçevesinde oluşan hasardan, zarar gören TMO’ya karşı sorumludur. Dinlenen tanık beyanına tutulan tutanaklara ve olay yerine ilişkin fotograflara göre dava dışı TMO’ya ait işyerinin duvarının vagon çarpması neticesinde kısmen yıkılmış olup, alınan bilirkişi raporuuna göre de hasar bedeli 8.260,00 TL olup davalı bu zarardan sorumludur.
Kaza tarihinde, dava dışı TMO’ya ait işyeri davacı tarafından kara taşıtı çarpasından kaynaklanan hasarları da teminat altına alan sigorta poliçesi ile sigortalanmış olup, davacı tarafından bu sigorta kapsamında 8.260,00 TL hasar bedelini 29/05/2015 tarihinde dava dışı TMO’ya ödemiş olup, hasar bedeline uygun olan söz konusu ödemeyi TTK’nun 1472 maddesi gereğince rücuen zarar verenden talep edebilir. Bu nedenle davacının davasının kabulüne…” karar verilmiştir.
İstinaf yasa yoluna başvuran davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle:
Müvekkili şirketin 17 Haziran 2016 tarihinde tüzel kişiliğini kazandığını, 01 Ocak 2017 tarihi itibariyle faaliyetlerine başladığını; dava konusu olayın 21.04.2015 tarihinde meydana geldiğini, bu tarihte …A.Ş.’nin mevcut olmadığını, kanunun dahi çıkmadığını, bu nedenle husumet yöneltilemeyeceğini, tüzel kişilik kazanmasından önceki bir tarihte meydana gelmiş olan bir olay sebebiyle müvekkili şirketin sorumlu tutulabilmesinin hukuken ve fiilen imkansız olduğunu, dava konusu olayın müvekkili ile hiçbir ilgisinin bulunmadığını beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, TTK m 1472 uyarınca, yangın sigorta poliçesi kapsamında sigortalıya yapılan ödemenin, olay nedeni ile sorumlu olduğu belirtilen davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1,b,1 gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/593 E., 2019/170 K. sayılı dava dosyasında verdiği 04.03.2019 tarihli kararına yönelik davalı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE.
2-Alınması gereken 564,24-TL istinaf karar harcından, peşin alınan 141,05-TL harcın düşümü ile kalan 423,19-TL harcın davalıdan alınıp Hazine’ye gelir kaydına.
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan avansın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
12.04.2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya değeri iki yüz otuz sekiz bin yedi yüz otuz (238.730,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 13.04.2023

Başkan Üye Üye Katip