Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/1714 E. 2022/1477 K. 05.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 23. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)

ESAS NO : 2019/1714
KARAR NO : 2022/1477
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/07/2018
ESAS-KARAR NUMARASI : 2017/552 E.-2018/472 K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

Davacı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili; müvekkilinin davalı müflis kooperatifin üyeliğinden noterden keşide ettiği ihtarname ile istifa ettiğini, bu nedenle davalı müflis kooperatifin müvekkiline 102.000,00 TL borcu bulunduğunu, müvekkilinin iflas masasına 31.07.2013 tarihinde alacak yazdırdığını, iflas idaresinin 02.01.2017 tarih ve 40 numaralı kararı ile, “alacaklının üye iken istifa ettiği, istifanın geçerli bir istifa olmadığı ve geçerli kabul edilse dahi yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle alacak talebinin reddine…” karar verildiğini, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 2013/3502 E. ve 2013/4141 K. sayılı emsal kararına göre iflas idaresi kararının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, müvekkilinin alacağının iflas masasına kaydına karar vserilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; kayıt kabul davasının 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması gerektiğini, iflas idaresinin ret gerekçesinde yasaya aykırılık bulunmadığını, iflas idaresinin Kooperatifler Kanunu gereğince iflas halinde üyelik hak ve yetkileri donduğundan üyelikten ayrılma ve yeni üye alımı yapılamadığını bildirerek alacaklının istifasının yasal olarak geçerli bir istifa olmadığını değerlendirdiğini, aksinin kabulü halinde alacak miktarının, çıkma durumunda alacaklının ödemesi gereken masraflar ile kooperatifin müflis olma durumu karşısında payına düşen zarar miktarının alacaktan mahsubu gerekeceğinden alacak talebinin yargılamayı gerektirdiğinin düşünüldüğünü ve talebin reddine karar verildiğini, kayıt kabul davalarında ispat külfetinin davacı yanda olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAH. KARARI ÖZETİ :
İlk derece Mahkemesince; “Kooperatifler Kanununun 81/1-3 maddesine göre kooperatifler iflasın açılması ile birlikte dağılmaktadırlar. Somut olayda iflas 15/07/2009 tarihinde açılmış ve iflas kararı 20/04/2010 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı bu tarihten sonra 07/11/2012 tarihinde noter aracılığıyla istifa ettiğini bildirmiş olup, kooperatif dağıldıktan sonra üyelerin kooperatiften istifa edemeyeceği, tasfiyeye giren kooperatifin 3. kişilere olan borçları ödendikten sonra kooperatif mal varlığından kalan olur ise üyelerin ortaklıktan kaynaklanan alacaklarının tasfiye memurlarınca re’sen ödeneceğini değerlendirilerek ve geçerli olmayan istifaya dayalı olarak talepte bulunulamayacağı gözetilerek davanın reddine” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesindeki iddialarını tekrar ederek, devamlılık kazanan emsal Yargıtay kararında da görüldüğü üzere üye iken istifa eden müvekkilinin alacağının iflas masasına kaydı mümkün alacaklardan olduğunu belirterek, İlk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, davalı kooperatifin iflasından sonra istifa edilmesi nedeniyle çıkma payı alacağının kaydı istemine ilişkindir.
Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine ve emsal gösterilen Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 17.06.2013 tarih ve 2013/3502 E., 2013/4141 K. sayılı kararına konu olayda çıkma payı alacağı iflas tarihinden önce doğmuş olup, davacının iflas tarihinden sonra istifa etmiş olması nedeniyle somut olay yönünden emsal teşkil etmeyeceğinin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, İlk derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, HMK.’nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3) maddeleri uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK.’nın 353/(1)-b.1 ve 359/(3) maddeleri uyarınca davacı vekilinin İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL. istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubuyla kalan 56,30 TL.’nin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın karar kesinleştiğinde gideri içerisinden alınarak iadesine,
4-Davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Karar tebliği, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi, harç ve avans iadesi işlemlerinin İlk derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
05/10/2022 tarihinde, HMK’nın 362/(1)-a. maddesi uyarınca (Ek madde 1 uyarınca yeniden değerleme oranına göre belirlenen 107.090,00 TL. kesinlik sınırının altında kaldığından) KESİN olmak üzere, oybirliği ile karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 06/10/2022

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …