Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi 2019/1694 E. 2023/802 K. 03.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2019/1694 – 2023/802
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
23. H U K U K D A İ R E S İ
(İ S T İ N A F B A Ş V U R U S U N U N
E S A S T A N R E D D İ)
(D Ü Z E L T E R E K Y E N İ D E N
E S A S H A K K I N D A K A R A R)
ESAS NO : 2019/1694
KARAR NO : 2023/802

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN:
MAHKEMESİ : Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 18/04/2019
ESAS-KARAR NUMARASI : 2016/1219E., 2019/405K.
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI
VEKİLİ
Davalı vekili tarafından, yukarıda belirtilen karara karşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK m.) 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçildi. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ :
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı vekili, eczacı olan davacının, davalı nezdinde 04/08/2009 – 04/08/2010 tarihlerini kapsayacak şekilde mesleki sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkilinin 18/08/2009 tarihinde …’a yanlış ilaç vermesi nedeniyle aleyhinde açılan manevi tazminat talepli davanın karara çıktığını, 35.000,00 TL tazminata karar verildiğini, faiz ve ferileriyle birlikte bu rakamın 67.216,00 TL’ye ulaştığını, müvekkilinin 65.000,00 TL ödeme yaptığını, dava devam ederken sigorta şirketine müracaat ettiklerini davalı sigorta şirketi tarafından verilen cevabi yazıda davanın ihbar edilmesinin istenildiğini ve bunun üzerine davanın sigorta şirketine ihbar edildiğini ancak yapılan ihbar üzerine manevi tazminat taleplerine ilişkin teminatın poliçe kapsamında yer almadığı beyan edilerek hukuki sorumluluğun kabul edilmediğini, ödenen paranın rücuen tazmini için başlatılan icra dosyasına davalı tarafından itiraz edildiğini ileri sürerek; itirazın iptali ile davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminat mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili; davalının sorumlu olduğu miktarın 27.850,00 TL olarak hesaplandığını, bu doğrultuda da Kayseri 3. İcra Müdürlüğü’nün 2016/7794 nolu dosyasında da talep miktarını harcını yatırarak 27.850,00 TL’ye düşürdüklerini, 66.162,60 TL olan dava değerini 27.850,00 TL olarak düzelttiklerini beyan etmiştir.
Davalı vekili, davacının talebinin sigorta poliçesi teminat kapsamı dışında kaldığını, davanın reddi gerektiğini, talebin sigorta limitini aştığını, davacının zamanında bildirim yapmadığını savunarak, davanın reddi ile %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatının tahsilini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ :
İlk derece mahkemesince; “…Davalının ticari şirket olması ve davacının da tacir kabul edilen eczacı olması nedeniyle TTK’nın 4/1. Maddesi gereğince nisbi ticari dava niteliğindeki iş bu davaya bakmakla mahkememizin görevli olduğu kanaatine varılarak yargılamaya devam edilmiştir.
Davaya konu Kayseri 3. İcra Müdürlüğü’nün 2016/7794 esas sayılı icra takip dosyası üzerinde yapılan incelemede; alacaklısının mahkememize ait işbu dava dosyası davacısı …, borçlusunun yine mahkememize ait işbu dava dosyası davalısı … Sigorta A.Ş. olduğu, alacaklı tarafından borçlu aleyhine toplam 66.162,60 TL üzerinden 06/06/2016 tarihinde ilamsız icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin usulüne uygun olarak 14/06/2016 tarihinde tebliğ edildiği, alacaklı borçlu vekilinin 21/06/2016 havale tarihli dilekçesi ile takibe borca ve tüme ferilere itiraz ettiği ve takibin durdurulmasına karar verilmesini talep ettiği, icra müdürlüğünden verilen 22/06/2016 tarihli dilekçe ile takibin durdurulmasına karar verildiği, alacaklı vekilinin 14/07/2016 havale tarihli dilekçe ile takibin 27.850,00 TL’lik kısım üzerinden devam edilmesini talep ettiği, 38.312,60 TL’lik kısımdan feragat ettiği görülmüştür.

Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının dava dışı kişilere yaptığı manevi tazminat ödemesinin Sektör Sigorta Poliçesi Kapsamında olup olmadığı, kapsamında ise davacının talep edebileceği bedel ve tarafların İİK’nın 67/2. Maddesi uyarınca tazminat talep edip edemeyecekleri hususlarına ilişkindir.
… numaralı 04/08/2009-04/08/2010 dönemine ait sektör sigorta poliçesi bir paket poliçe olup içerisinde birde fazla teminat barındırmaktadır. Teminat başlıklarının açık olarak düzenlendiği ve bunlar içerisinde de mesleki sorumluluk sigortasının bulunduğu anlaşılmıştır. Mesleki sorumluluk sigortasına ilişkin olarak; “Eczacının mesleki uygulamaları sırasında, mesleki yetersizlik, hata, kusur ya da yeterli özen gösterilmemesinden kaynaklanan bedensel veya ruhsal zararların tazmini ile yasalar gereği sigortalı tarafından ödenmesi gereken maddi ve bedeni tazminat taleplerini olay başına ve yıllık toplam olmak üzere poliçede belirtilen limit dahilinde kapsamaktadır.” şeklinde açıklama yer almaktadır.
Mesleki mali sorumluluk sigortasına ilişkin genel şartların A.4.2 maddesi uyarınca aksine sözleşme yoksa maddi tazminat talepleri teminat dışıdır. Yukarıda yer alan sigorta poliçesinde ki teminat kapsamını tanımlayan açıklama içeriğinde ki; “…mesleki yetersizlik, hata, kusur ya da yeterli özen gösterilmemesinden kaynaklanan bedensel veya ruhsal zararların tazmini…” şeklinde ki ifade uyarınca manevi tazminat talebinin ruhsal zararlar kapsamı içerisinde poliçe dahilinde yer aldığı kanaatine varılmıştır, zira Kayseri 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/890 esas 2015/327 karar sayılı dosyasına ilişkin gerekçeli kararda da açıklandığı üzere … eczacılık faaliyetini yürüttüğü esnada reçetede yazılı olan ilaç dışında yanlış bir ilacı dava dışı müşterisine vermiştir. Yani bu eylemi mesleki hata ve kusur kapsamında kabul edilmelidir, ayrıca yine ilgili dosya kararında belirtildiği üzere dava dışı kişilerin duymuş oldukları üzüntülerinin giderilmesi amacıyla kişilik haklarına yapılan haksız saldırı nedeniyle manevi tazminata hükmedilmiştir. Manevi tazminat, ruhsal bütünlükle meydana gelen objektif eksilme ile bu eksilmenin hissedilmesi bir duyusal kaybın gerçekleşmesidir. Duyulan üzüntünün sebep olduğu manevi tazminatın ruhsal zarar kavramı kapsamının içine gireceği de bu nedenle açıktır. Davalı vekilinin bu yöndeki itirazlarına itibar edilmemiş, emsal olarak gösterdiği Yargıtay İştahatlarının da iş bu dava dosyası yönünden uygulanabilirliği olmadığı ve aynı konuya ilişkin kararı içermedikleri kanaatine varılmıştır. Ruhsal zarar kavramının maddi tazminat talebine ilişkin olarak düzenlendiğine yönelik itirazına ise poliçe kapsamında maddi ve bedeni tazminat taleplerinin açıkca ve ayrıca açıklama kısmında yer almış olması nedeniyle itibar edilmemiş ruhsal zarar kavramının manevi tazminata ilişkin yapılan ödemeleri de kapsar şekilde poliçe kapsamında ayrıca düzenlendiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce nitelikli hesaplama uzmanı bilirkişiden aldırılan 05/04/2019 tarihli bilirkişi ek raporundaki hesaplamaya itibar edilmiş, poliçe kapsamında yıllık olarak olay başına düzenlenen sorumluluk limitinin davalı sigorta şirketi yönünden 15.000,00 TL olduğu bu limite içerisinde yalnızca asıl alacak miktarının yer aldığı yargılama gideri şeklindeki feri alacak kaleminin ayrıca talep edilebilecek miktarla bağlantılı olarak davalı sigorta şirketinden istenilebileceği tespit edilmiştir. Bu nedenlerle de davacının dava dışı kişilere yapmış olduğu tazminat ödemesinden 15.000,00 TL tazminatı, bu tazminata ilişkin yargılama giderlerinden 2.850,01 TL’yi asıl alacak kalemi olarak talep edebileceği, bu miktara ilişkin olarak taleple bağlılık ilkesi çerçevesinde davacının isteyebileceği yasal faiz oranı üzerinden yapılan hesaplama neticesinde 664,60 TL işlemiş faiz talep edilebileceği kanaatine varılmıştır. Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, Kayseri 3. İcra Müdürlüğü’nün 2016/7794 esas sayılı icra takip dosyasına davalının yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 17.850,01 TL asıl alacak ve 664,60 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 18.514,61 TL üzerinden devamına, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.
Dava dilekçesinde davacı vekili dava değerini 66.162,60 TL olarak gösterip bu bedel üzerinden yasal nispi harcı yatırdığı, ayrıca işbu itirazın iptali davasına dayanak icra takip dosyasında da takip çıkış bedelinin 66.162,60 TL olduğu anlaşılmıştır. Ancak davacı vekilince dava tarihi olan 14/07/2016 tarihinde icra takip dosyasına takibin 38.312,60 TL’lik kısmından feragat edildiğine dair dilekçe gönderilmiş, ardında da 15/07/2016 tarihinde işbu davasına maddi hatanın düzeltilerek dava değerinin 27.850,00 TL miktar üzerinden görülmesi talebini içeren ek dilekçe sunulmuştur. Dava tarihi ile icra dosyasına sunalan kısmi feragate ilişkin dilekçenin tarihi 14/07/2016 tarihidir. Bu tarihlerin aynı olması nedeniyle uyap sistemi üzerinden yapılan kontrolde davanın saat 11:10 açıldığı, icra takip dosyasına gönderilen kısmi feragat dilekçesinin ise aynı gün saat 14:53’te uyap sistemi üzerinden gönderildiği anlaşılmıştır. Buna dair uyap kaydı da dosya arasına alınmış olmakla davacının icra takip dosyasındaki takip konusu alacağa ilişkin kısmi feragatin dava açıldıktan sonra olduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle de davacının sonradan 15/07/2016 tarihinde maddi hataya dayanarak dilekçe sunarak davanın 27.850,00 TL miktar üzerinden görülmesi talebi hukuka uygun değildir. Dava açıldıktan sonra icra takibinden feragat edilmesi halinde de bu bedel üzerinden davanın görülmesi gerekmektedir…” gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile takibin 17.850,01 TL asıl alacak 664,60 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 18.514,61 TL üzerinden devamına, %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: talebin sigorta poliçesi kapsamı dışında olduğunu, ruhsal zarar ibaresinin manevi tazminatı da kapsayacağı yönündeki değerlendirmenin hukuka aykırı olduğunu, davacının ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediğini, icra inkar tazminatına hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, kötüniyet tazminatı talebinin reddinin doğru olmadığını, poliçe limitini aşan şekilde itirazın iptaline karar verildiğini beyan ederek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,
HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE :
Dava, davacı sigortalının dava dışı kişiye ödediği tazminatın, mesleki mali sorumluluk sigorta poliçesi kapsamında davalıdan tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
1-Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davalı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan istinaf itirazları yerinde görülmediğinden reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasında düzenlenen “fiba sektör sigorta poliçesi” isimli sorumluluk poliçesinin mesleki mali sorumluluk klozunun olay başına yıllık azami limitinin 15.000,00 TL olduğu açıktır. Davalı sigorta şirketinden istenebilecek alacak bu miktarla sınırlı olduğundan mahkemece, sigortalı ile zarar gören arasındaki davada yapılan masraflara da ayrıca hükmedilerek bu miktarın aşılmasına neden olunacak şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden; Dairemizce, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/(1)-b.2. maddesi uyarınca poliçe limiti ile sınırlı olarak yeniden karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan hususlara ilişkin sair istinaf sebeplerinin reddine.
2-Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile:
HMK m. 353/1,b,2 gereğince, Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/1219E., 2019/405K. sayılı dava dosyasında verdiği 18/04/2019 tarihli KARARINI DÜZELTEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE.
Buna göre:
“1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile, Kayseri 3. İcra Müdürlüğü’nün 2016/7794 esas sayılı icra takip dosyasına davalının yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 15.000,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
2-İİK’nın 67/2. Maddesi uyarınca itirazın iptaline karar verilen 15.000,00 TL alacağın takdiren %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalının kötüniyet tazminatı talebinin koşulları oluşmadığından reddine,
4-492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (1) sayılı tarife gereğince; alınması gereken 1.024,65 TL harcın davacı tarafından peşin yatırılan 1.129,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 105,25 TL harcın davacıya iadesine,
5-Davacı tarafından peşin yatırılan 1.024,65 TL peşin harç ile 29,20 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 1.053,85TL harcın davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan toplam 609,50 TL yargılama giderinin davanın kabul/ret oranına göre hesap edilen 138,19 TL’sinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, artan kısmın davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan 89,00 TL yargılama giderinin davanın kabul/ret oranına göre hesap edilen 20,17 TL’sinin ve istinaf yoluna başvuru harcı 121,30 TL nin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine, artan kısmın davalı taraf üzerinde bırakılmasına,
8-HMK’nun 333/1. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleşmesinden sonra yatıran ilgili tarafa iadesine,
9-AAÜT’ye göre hesap edilen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
10-AAÜT’ye göre hesap edilen 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,

3-Peşin alınan istinaf karar harcının istek halinde iadesine.
4-HMK m. 359/4 gereğince kararın tebliği, harç tahsil müzekkeresi yazılması ve gider avansı iadesi işlemleri ile m. 302/5 gereğince kesinleşme kaydı ve kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimlerin İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılmasına.
03/05/2023 tarihinde, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda,
HMK m. 362/1,a gereğince miktar veya değeri iki yüz otuz sekiz bin yedi yüz otuz (238.730,00) Türk Lirası’nı geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
GEREKÇELİ KARAR YAZIM TARİHİ : 03/05/2023

Başkan Üye Üye Katip